Yine geldi mayıs.
Yine yüreklerimizde hüzün ve kahır.
Dilimizde “Unutmadık, unutturmayacağız!” söylemi.
Ve boşlukta yankılanan “Karadeniz’de boğulduk, tükendik, yok
olduk!” ifadesi.
Bilmem ki bu hâl böyle sürüp gidecek mi?
Ağıtlara ara verip diriliş şarkıları söylemenin vakti gelecek mi?
Siz söyleyin, bu trajikomik film bir gün bitecek mi?
Acılar dinecek
mi?
Ağıtlar susacak, diriliş şarkıları başlayacak mı?
HEP AĞIT, HEP AĞIT…
Acaba yüzümüzdeki ifade, dilimizdeki söylem ve tavrımız tutarlı
mı?
Bakın yüzümüzdeki ifadeye:
Umursamaz, vurdumduymaz…
Ya dilimizdeki söylem:
Sürüldük, boğulduk, yok olduk…
ifadesi.
Peki ya tavrımız:
Acıyın bize!
Bakın şu perişan halimize!
Şu ağıtlarımızı dinlesenize!
Bize acısanıza…
Bu söylem, bu tavır nereye kadar böyle gidecek?
Bu trajikomik filim ne zaman bitecek?
AH ŞU 21 MAYISLAR!
Ah şu düşmanlık ve öfke dolu
darmadağınık 21
Mayıs’lar.
Ah şu lime lime dökülen ruhsuz,
ufuksuz 21 Mayıs’lar.
Popülist söylemlerle dolu
21 Mayıs’lar.
Boşlukta yankılanan “yandık, yıkıldık, tükendik, mahvolduk…”söylemleriyle
harcanan 21 Mayıs’lar.
PEKİ, NASIL BİR 21 MAYIS?
Kültürel bilincin, tarihsel
şuurun paylaşıldığı bir 21 Mayıs.
Söylemleri ve sanat etkinlikleriyle ruh bulan,
Zengin katılımcılarla ümit olan,
Gençlerle renklenen,
zenginleşen, coşan,
Uzaklara ışık tutan,
Muhataplarıyla buluşan,
Geleceğe köprü kuran bir 21 Mayıs.
İyi çalışılmış bir stratejinin ürünü
21 Mayıs.
Toplumun derin vicdanını kanatan acıların tercümanı bir 21
Mayıs.
Gerilimden uzak,
Duyguların değil, aklın ve hesabın egemen olduğu bir 21
Mayıs.
ÇOK DAĞILDIK, SAVRULDUK!
Olmuyor, olmuyor!
Neden?
Çünkü çok dağıldık, çok bölündük.
Çok savrulduk.
Duruşumuz ümit vermiyor.
Sesimiz cılız çıkıyor.
Tavrımız, bizi görünür kılmıyor.
Bu yüzden mesajımız muhatabına ulaşmıyor.
Bu yüzden sesimiz boşlukta yankılanıyor!
İYİ Kİ VARSINIZ!
Yılın 21 haftasında 21 Mayıs’ı konuşan,
Buna rağmen 21 Mayıs’ın içini dolduramayan çaresizler ve
mecalsizlere inat asla ümidini yitirmeyen,
Düşünen, üreten…
Direnen, yok oluşun ayak sesleriyle beyni zonklayan,
Yüreği, kültür sevdasıyla kavrulan,
Geri sayımın “tik - tak!” larıyla ürperen,
İdealleri için ellerini tutuşturan, yüreklerini birleştiren,
Soruna çözüm arayan samimi gönüller,
Duyarlı yetişkinler,
Ve yiğit gençler ümidimizsiniz.
İyi ki varsınız!
ÇÖZÜM, TEK YÜREK OLMAKTA!
Çözüme giden yol, kültürel bilinç ve tarihsel şuurdan geçer.
Umuyoruz ve diliyoruz ki
Yeni 21 Mayıs’lar, cılız gayretlerimizi,
Minik adımlarımızı,
Anlamlı, kalıcı, uzun vadeli adımlara dönüştürsün.
Bu dönüşüm,
Kültürel bilincin ve tarihsel şuurun gelişmesine
katkı sağlasın.
Ve toplum, tek yürek olsun.
Bu kültür, sonsuza kadar yaşasın.
HAMASET AROMALI SÖYLEMLER YETMİYOR
Artık, hamaset dolu söylemler pirim yapmıyor.
Öfke ve düşmanlık para
etmiyor.
Toplumsal bilinçlenme,
Güçlü örgütlenme,
Ve devlet desteği
lazım.
Muhataplarla buluşmak lazım.
TV lazım…
ASLA UNUTMA!
Dünü acılarla,
Bugünü gaflet, umursamazlık, vurdumduymazlık ve
didişmelerle yaşayanların
yarını olmaz!
TEMENNİ
Temennim, 154 yıllık acıların,
bilinç ve
birlikteliğimizle mutluluğa dönüşmesi.
TAZİYE
Haksız ve hukuksuz bir savaşın acımasızca yok ettiği atalarımızı
rahmetle anıyorum.
TEŞEKKÜR
21 Mayıs hüznünü derininde hisseden,
Bu hüznü, sevince dönüştürme gayretini yaşayan,
Her adımını bilinç ve birlikteliğe atan,
Dili, kimliği ve kültürüyle barışık bir nesil yetiştirme
gayretinde olan,
“22 Mayıs” lara
içtenlikle inanan ve bunun için gereğini yapan
Duyarlı, samimi güzel dostlara binler selâm.
Derinliği ve estetiği yüksek
21 Mayıs anma programlarında buluşmak temennisiyle.
|