Eğer bir toplum geçmişini arar hale geldiyse o toplumun durumu
sanıldığından da vahimdir.
Sizce biz, eskiyi, yani
geçmişi arayan bir toplum muyuz?
Malum, modern toplumlar, zaman içinde kendisini daha iyi
geliştirir, birlikte
yaşamayı kolaylaştırır.
Bu toplumlar, eskiyi arar halde değildir.
Bunlar, geçmişi
güzelliklerle yâd ederken geleceğe güvenle bakarlar.
Çağdaş ülkelerde toplumun
huzuru en öncelikli konudur.
İktidarlar,
yöneticiler hep toplumun uyumu ve huzuru için mesai harcar.
Eğer toplumun huzuru kaçar, uyumu bozulur, yöneticilere güveni
sarsılırsa vay o toplumun haline.
TOPLUMSAL ÇÜRÜME
Birlikteliği bozulmuş,
kamplaşmış, kutuplaşmış bir ülkede toplumsal çürüme başlar.
Bu çürüme en başta sevgiyi, saygıyı, vefayı, aileyi, eğitimi,
sonrasında; hak, hukuk ve
adaleti yok eder.
Artık o ülkede yaşayan insanların yarını
hepten karanlıktır.
Ülke insanı ümitsiz, moralsiz, yılgın ve bitkindir.
İnsanlar hep maziyi
sayıklar.
Hep mazinin güzellikleriyle avunur durur onlar.
Sonrasında ayrışma,
kamplaşma, kutuplaşma alır başını gider.
Şaşkına dönen halk, kültürel yozlaşmayı, kimlik bunalımını,
toplumsal sorunları hissetmez haldedir.
Artık gün, üç maymunların
günüdür.
EĞİTİM, ÖZGÜRLÜK ve HUKUK ŞART
Yaygın kanaate göre çözüm eğitimde, özgürlükte, hukukta.
Ne yazık ki bu ülkede eğitimin de özgürlüklerin de hukukun da
durumu malum.
Lime lime
dökülen bir eğitim.
Sınırlı özgürlükler ve olmayan hukuk.
Ne dersiniz;
Yoksa ülke olarak sevgide, saygıda, eğitimde, özgürlüklerde,
hukukta eskiyi arar halde
miyiz?
Ya aile, ahlâk, inanç, namus,
adalet…
Aslında toplumsal çürümüşlükte
bu kavramların da fazla önemi kalmaz.
Bu toplumlarda
ekonomik ve sosyal
sorunların tetiklediği sosyal bozulmalar nedeniyle suç
oranlarında da önemli artışlar görülür.
Halkın çoğunluğu için artık ne
mazinin bir değeri vardır
ne de istikbalin.
Varsa yoksa çıkar
ilişkisi, varsa yoksa
gününü gün etme sevdası.
O zaman gelsin yabancılaşma,
Gelsin yozlaşma,
Gelsin yobazlaşma…
Hayat bulsun toplumsal
çürüme ve lime lime dağılma.
Yolsuzluk, hırsızlık, hukuksuzluk, rüşvet, tacizi ve tecavüz altın
çağını yaşasın!
TOPLUM ALARM VERİYOR
Toplumun yaşadığı gerçekleri göz ardı etmek,
olanları yok saymak
sorunları büyütür, yaygınlaştırır.
“Son zamanlarda meydana gelen taciz, tecavüz, cinayet,
intihar, boşanma, aldanma,
aldatma, kadına şiddet vb. vakalarda gözle görünen artış
olguların ekonomik, kültürel, sosyolojik ve psikolojik temelleri
üzerinde yoğunlaşmayı gerektirmektedir.”
Yolsuzluğu, rüşveti, tacizi ya da tecavüzüyle
toplum alarm veriyor.
Gerekli ve zorunlu tedbirler zamanında alınmazsa toplumsal çürüme
engellenemez!
BU ÇOĞRAFYADA BÜYÜK ACILAR ve AYIPLAR YAŞANIYOR
Çok acı ama büyük bir toplumsal çürümenin eşiğindeyiz.
Hatta içindeyiz!
Çok büyük acı ve ayıpların
yaşandığı bir ülkede çözüm adına neler yapılabilir?
Birlik ve uyum içinde güzel bir toplum olma hasletinden
arındırılmış hak, hukuk, adalet, paylaşma, dayanışma
kavramlarından yoksun
bırakılmış bir halkın huzurlu olması beklenebilir mi?
Peki, sizce korkuların ve
kaygıların egemen olduğu bir ortamda güzel bir gelecek
kurgulanabilir mi?
|