Çerkesler Cumhurbaşkanlığı sarayını salladı!
Geçtiğimiz günlerde, Türkiye’de yaşayan
Çerkes aydınları,
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile
“Cumhurbaşkanlık
Sarayında” bir araya geldi.
Programda, “Çerkes
toplumunun kültürel sorunları” enine boyuna görüşüldü,
tartışıldı.
Salonu dolduran kalabalık
ve coşku, görülmeye değerdi.
Sanatsal ve kültürel etkinliklerin de sahne aldığı
bu efsane tarihi program,
daha uzun süre konuşulacak gibi.
Konuşmalar ve diğer etkinlikler, Türkiye’nin seçkin TV’leri ve
dünyanın farklı ülkelerinden gelen çok sayıda
Çerkes TV ve Adige
gazeteci tarafından izlendi, program canlı olarak dünyaya
duyuruldu.
Program boyunca, konuşmacılar ve katılımcılar arasında sergilenen
uyum, ciddiyet, zarafet ve
asalet; sanatsal ve kültürel etkinliklerdeki
barış ve hoşgörü mesajları
insanlık adına, barış adına ümit verdi.
CUMHURBAŞKANI, “BU KÖKLÜ KÜLTÜRÜ BİRLİKTE YAŞATACAĞIZ!” DEDİ
Programda seçkin konuşmacılar, soylu Çerkes kültürünü en güzel
şekilde tanıtırken, Çerkes toplumunun
sosyal ve kültürel
sorunlarını mükemmel bir şekilde ortaya koydu.
Toplumlar için kültürün önemini,
dil-toplum ve kültür
ilişkisini vurgulayan konuşmacıların sözleri büyük ilgi gördü.
Bu sayede, Çerkes
toplumunun, program hazırlama konusunda ne kadar
profesyonel olduğu
gerçeği bir kez daha dünyaya duyuruldu.
Programın devamında, Çerkes kültürünün yok olmaması için
Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin aldığı önlemler sıralandı.
Cumhurbaşkanının, “Çerkes
toplumunun bu soylu kültürünü birlikte yaşatacağız, bu kültür
mutlaka yaşamalı!” ifadesi katılımcılar tarafından ayakta
alkışlandı.
Özetle şu konulara temas edildi:
Dünyanın birçok ülkesine dağılmış bir halde yaşayan bu
soylu ulusun köklü kültürü
mutlaka yaşatılmalı.
Hiç
kimse, dininden, dilinden ve ırkından dolayı sorgulamamalı,
yargılamamalı, her insanı insan olduğu için, ayrım gözetmeksizin
sevilmeli.
Düşmanlık, nefret, kin zulüm, baskı,
haksızlık, hukuksuzluk… gibi duygular zihinlerden silinmeli.
Ruh ve zihin dünyamıza
sevgi ve kardeşlik duyguları hâkim olmalı.
ÇERKESLER PAYLAŞILAMIYOR
Boşa söylenmemiş “Yaşa ki
neler göresin!” sözü.
İşte bak, bugün iki ülke,
Çerkesleri paylaşamıyor.
Erdoğan da Putin de
“Çerkesler benim vatandaşım!” diyor.
Her
iki lider de Çerkeslere sahipleniyor.
Rusya, Türkiye
gerginliğinde Çerkesler anahtar rolü oynayacak gibi.
CUMHURBAŞKANI “ÇERKES SOYKIRIMI” NI RUSYA’YA KARŞI KOZ OLARAK
KULLANACAK
Cumhurbaşkanı, programın sonunda yaptığı konuşmada
Putin’e çok sert çıktı.
Putin’e Çerkes soykırımını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
Eyyy
Putin,
Türkiye’de barış ve huzurun teminatçısı
7 milyon Çerkes yaşıyor.
Siz,
benim Çerkes kardeşlerime soykırım uyguladınız!
Tarih buna şahit, bunun
hesabını vereceksiniz!
Anavatanlarından sürülerek dünyanın değişik ülkelerine savrulan bu
soylu güzel insanları sürgüne tabi tutan siz, yani
Rus emperyalist politikası
değil mi?
Bu
sorumluluktan kaçamazsınız.
Tarih, bu ağır hesabı soracak sizden!
Biz, bu “Soykırım”
gerçeğini bütün dünyaya gür bir sesle
haykıracağız!
Türkiye Cumhuriyeti olarak
Çerkeslerin temel hak ve özgürlüklerini bir kez daha gözden
geçireceğiz.
Eksikler varsa giderecek, yanlışlıklar varsa düzelteceğiz!
Bundan sonra Çerkes
kardeşlerimize daha fazla kültürel hak tanıyacağız.
Ana
dili ve TV konusunda acil çözümler üreteceğiz!
Göreceksiniz, biz sözümüzü mutlaka tutacağız.
PUTİN’DEN TÜRKİYE CUMHURBAŞKANINA ÇOK SERT CEVAP
Erdoğan’ın sözleri anında karşılık buldu.
Rusya devlet başkanı
Putin, Rus, CBS TV kanalında şunları söyledi:
Ey
Erdoğan,
Çerkesler, Rusya’nın, yani
Kafkasya’nın yiğit, soylu evlatlarıdır, bunu asla unutmayın!
Bu
gerçeği dünya da çok iyi biliyor.
Siz,
bu siyasi söylemlerle benim vatandaşım olan Çerkeslere asla
sahiplenemezsin!
Evet, geçmişte hata
yapılmış olabilir.
Ancak biz, hataları düzeltmeyi bilmeliyiz.
Ben,
Rusya devlet başkanı olarak bütün Çerkeslerden “soykırım”
konusunda özür dilemeye hazırım!
Bunu, dünya kamuoyu önünde yüksek sesle haykırıyorum!
Kafkas toprakları Çerkeslerin anavatanıdır, Çerkesler bu
toprakların asıl evlatlarıdır.
Çerkesler, soylu tarihlerini Kafkasya’da yazmış,
köklü kültürlerini
Kafkasya’da yaşamıştır.
Kafkasya asla Çerkes’siz olamaz!
Dünyanın neresinde Çerkes yaşıyorsa bu kardeşlerimi ben
Kafkasya’ya anavatanlarına çağırıyorum.
Bütün Çerkesler Anavatanlarına dönsünler, burada ana dilleri,
öz kültürleriyle barış ve
huzur içinde sonsuza kadar yaşasınlar.
Bu
konuda ben ve hükümetim üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız!
Çerkes kardeşlerimize her
türlü hak ve özgürlük tanınacak, sosyal, siyasal, kültürel
alanda gerekli her türlü iyileştirme yapılacaktır.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan,
Bu
güne kadar neredeydiniz?
Çerkesler, ana dilin unuturken,
Gerçek soy isimlerini alamazken,
Kültürleri yok olurken,
benlikleri eriyip giderken ne yapıyordunuz?
Çerkesler, yanlışlıkla bir “göç” dalgasıyla Türkiye’ye
gittiklerinde Türkiye için savaşırken,
o topraklar için ölürken
Türkçe bilmiyorlardı, şimdi ana dillerini bilmiyorlar, yazık
değil mi bu topluma?
Okulu olmayan,
Bir
TV’si bile olmayan
bir toplum olur mu hiç?
Siz, göz göre göre
Çerkesleri asimile ettiniz, bunun hesabına soracağız sizden!
Biz,
Çerkeslerle etle tırnak gibiyiz.
Çerkesler, Kafkasya’nın yiğit evlatları, bizim gerçek
vatandaşımız!
Bu
gerçeği asla unutmayın, hesabınızı buna göre yapın!
ÇERKESLER KARAR AŞAMASINDA
Bakalım iki ülke liderini karşı karşıya getiren uluslararası bu
krizi Çerkesler nasıl çözecek?
Ne dersiniz, yoksa Çerkesler,
Putin’in çağrısına uyarak,
bu fırsatı değerlendirip Anavatanlarına mı dönecek?
Aydınlık yarınlar temennisiyle…
NOT:
Bu yazıda ironik bir söylem söz konusudur. Bir temenniye vurgu
yapılmıştır. (13.01.2018)
|