...................
...................
KİTAPSIZ KÜLTÜR MÜ?
25.11.2017
YEMUZ Nevzat Tarakçı
...................
 
...................

Sevgisi, hoşgörüsü, bilgisi ve birikimiyle hayatı doğru yaşamanın modelini oluşturan güzel insanlar.

Tek amacı toplumuna ışık saçmak, onlara yol göstermek olan gönül dostları.

Yaşamı boyunca edindiği engin tecrübesini gelecek nesillere aktarmak için çırpınanlar.

Gençlerin, kültürleriyle, kimlikleriyle barışık, mutlu, huzurlu ve başarılı olmaları için hayatın merkezine ışık tutanlar.

Başkaları için de yaşama olgunluğuna ermiş değerler.

Sevgiyi, aşkı, barışı, hoşgörüyü sindirmiş sineler, güzel insanlar selâm size.

 

RUH MİMARLARI

Yazarlardan, şairlerden bahsediyorum.

Gönül insanlarından.

İnsanlık ufkunda, duygu ve düşüncelerin zirvesine çıkmış ruh mimarlarından! 

Bu insanların sohbetleri dinlenmez mi?

Yazdıkları okunmaz mı?

Bunlara saygı duyulmaz mı?

Bunların fikirlerine, kitaplarına, eserlerine sahip çıkılmaz mı?

Duyarlı toplum, bu vasıftaki insanlara sahip çıkan, bu değerlerle her daim iftihar eden toplumdur.

 

SÖYLEYECEK SÖZÜ OLANLAR

Elbette, hayatın gerçekleriyle bütün çıplaklığıyla yüzleşmiş, hayatının her karesine pek çok başarı sığdırmış kalite insanların, hayat sahnesine yeni adım atmış gençlere söyleyeceği çok sözü vardır. 

Bu bilgi ve tecrübe paylaşımı, en kolay ve en kalıcı şekliyle kitapla olur.

“ Tarih, bir kitap okumakla hayatında yeni bir çağ başlatan ne kadar da çok insanı kaydetti.” diyor David Thoreau

Yeryüzünde yazara, şaire; kitaba, şiire değer vermeden kalkınabilmiş, büyük ulus olabilmiş tek örnek var mı acaba?

O halde biz de toplum olarak bu kültürün yaşatılması konusunda samimi olmalıyız.

Kitabın insanın başarısına olumlu katkı sağladığına, kitabın en iyi kültür taşıyıcısı olduğuna inanmalıyız.

Daha fazla başarılı insan yetiştirerek daha iyi bir dünya kurabilme güvenimizi tazelemeliyiz.

Medyada boşaltılan çöp bilgilerle beslenip beyin obezi olan milyonlar yerine, “kendi alternatif beyin beslenme çantalarımızı” oluşturmanın zaruretine inanmalıyız.

Acaba, kaynağını asalet ve zarafetten alan, Nart’larla beslenen, Jabağı’ların kokusunu taşıyan eserlerimizin sayısı yeterli mi?

Değilse bu eserlerin sayısı acilen nasıl arttırılmalı? 

Mesleği öğrenmek, düşünmek, konuşmak ve yazmak olan insanlar vardır.

“Başarı yolunda ilerlemek isteyenlere harita çıkarmaktır görevim. Sıfır noktasından zirveye kadar adım adım, her aşamanın haritasını sunuyorum ben.” diyor bir yazar.

“Keşke bu kitaplar, gençliğimde elime geçseydi o zaman bambaşka bir hayatım olurdu!” diyor bir okur.

 

YAZARLARA SAYGIMIZ, YAZILANLARA İLGİMİZ NE KADAR?

Peki, Çerkes toplumu olarak okumanın neresindeyiz?

Kitapla samimiyetimiz ne kadar?

Yazarlara saygımız, yazılanlara ilgimiz hangi noktada?

Bunu sorgulamalı, bunu irdelemeliyiz!

Daha doğrusu kitaba inanmalı, geç de olsa, kitabın gücünü kavramalıyız.

Yazara saygısız, sanata ilgisiz olmasına rağmen gelişen tek toplum var mı dünyada?

Yazarları ciddiye almayan, sanata sahip çıkmayan bir toplum çağa uyanabilir mi?

Kültürüyle mutlu, huzurlu, barış içinde yaşayabilir mi?

Kitapsız toplum olur mu?

Bir kitap okuyup hayatları değişen az insan mı var etrafımızda?

Yazarlara, kültürü, toplumu için emek harcayanlara, dur durak bilmeden bu beyin fırtınasını yaşayanlara destek olunmalı değil mi?

Toplumuna saygısı, kültürüne sevdası olan herkes anlamalı fikir çilesi çekenlerin dramını!

AYDINLARIN ve SANATÇILARIN SORUMLULUĞU ÇOK AĞIR

Kendini kültürüne, ulusuna, gençliğine adayanların sorumlulukları ne kadar ağır! 

Toplumumuz, ne zaman nerede ve kimlerle yapar bilmiyorum ama mutlaka gençlere okumayı sevdirecek, onları okumaya yönlendirecek, okumayı teşvik edecek ciddi çalışmalar yapmalı. 

Anne babaların,

Derneklerin,

Üst kurulların gündeminde hem de acil gündemde, “Kültür içerikli kitapları nasıl daha çok okutacağımız?” konusu olmalı. 

Büyükler, okuyan modeller olmalı; yazarlara sahip çıkmalı, kitabı sevmeli, gençlere sevdirmeli.

Kendi yazarını yetiştirmeden, gençliğe bilginin, okumanın önemini kavratmadan bu kültürün yaşamasını beklemek, ufukta güzel günler gözlemek, biraz hayalcilik, bir o kadar da kolaycılık olur.

Aydınına, yazar ve sanatçısına hak ettiği değeri veren,

Dergileri ve kitapları çok satan bir toplum temennisiyle…