Tarih ve kültür soslu bin
bir lezzetten oluşan bir yemek kitabı…
Baharatı hüzün,
kokusu sürgün olan harika
tatların ölümsüzleştirildiği bir eser.
Sevgili Ayça Yolkolu Öksüz’ün
“Geleneksel Çerkes
Mutfağı” kitabından söz ediyorum.
“Hüzün Aş Olunca” büyük emeklerle hazırlanmış bir eser.
Kitap, kapsamlı bir alan
çalışmasının ürünü.
Eser, sadece Çerkes
yemekleri tariflerinden oluşmuyor.
Tarifi verilen her yemekte,
buram buram tarih kokuyor,
kültür kokuyor.
Bazı
yemekler çok acılı, çoğuna
1864’ün acısı sinmiş.
Eserde, tarih soslu,
kültür soslu bin bir tat adeta lezzetin gökkuşağını
oluşturmuş.
Ayça Hanım’ın bu güzel
çalışması, bir soylu kültürün unutulmaya yüz tutmuş bin bir
lezzetini ölümsüzleştirmiş oluyor.
Demek ki, psıhalıve,
cırdıngiş, haluj, fıccın, halğuane,
delen, şıngur… sonsuza kadar yaşayacak.
“MUTFAK” KÜLTÜRÜN ÖNEMLİ BİR ÖGESİDİR
Bu çalışmayla, bir tasarı
esere dönüştü.
Bir hayal gerçek oldu.
Bir düşünce,
Bir tarih,
Önemli bir kültür ögesi
ölümsüzleşti.
Köklü
bir kültürün, kaybolma sürecindeki
doyumsuz lezzetlerini
yok olmaktan kurtarmayı hedefleyen
bu anlamlı çalışma, alkışı
fazlasıyla hak ediyor.
Tebrikler Ayça Hanım!
.
.
ZAHMETLİ BİR ALAN ÇALIŞMASI
Kitabın, doğum öncesi
düşünce safhası da çok renkli ve bir o kadar coşkulu.
Hazırlık safhasında çok
zahmet var, çok emek var.
Anavatan’daki alan çalışması, Türkiye’deki köşe
bucak taramaları takdiri hak ederken
tanıtım ve imza safhalarındaki yoğun ilgi, bu kültüre olan
ümidimizi biraz daha yeşertiyor.
Büyük emeklerle toplumun
istifadesine sunulan bu güzel çalışmanın, azami ölçülerde
istifadeye vesile olması temennisiyle.
KİMİLERİ KONUŞUR KİMİLERİ YAPAR
Kimileri konuşur, kimileri
üretir.
Kimileri söyler, kimileri yapar.
Sevgili Ayça düşündü,
çalıştı ve üretti.
Sonuçta “Geleneksel Çerkes
Yemekleri” ölümsüzleşti.
TEBRİKLER
SEVGİLİ AYÇA!
Ayrıca,
Sevgili Ayça’nın Çerkes yemeklerini tanıttığı televizyon programı
da bir harikaydı
.
“Bizim
Lezzetlerimiz”
programında her şey yerli yerindeydi.
Lıbje,
Gukkuri, Peynir Helvası…
Programı,
adeta nefes almadan izledik.
Yemeği, düğünü, dansı, aile yapısı,
zarafeti ve asaletiyle
bu zarif toplumun sosyal ve kültür dünyası ancak bu kadar güzel
anlatılabilirdi.
Yemeklere
sadece sevginizi değil, kültür kattınız,
Tarih
kattınız,
Saygı
kattınız,
Hoşgörü
kattınız,
Zarafet
kattınız.
Unutulmaya yüz
tutan o leziz tatlara, bilginiz, birikiminiz, el beceriniz ve
samimiyetinizle can verdiniz.
O güzel görüntülerle gözümüz güzelliklere doyarken, ruhumuz
kültür vadilerinde tarihin
derinliklerine yelken açtı.
Konuşanların çok, eleştirenlerin bol,
duygu ve düşüncelerini
hayata geçirebilenlerin az olduğu bu süreçte siz harika bir iş
çıkarttınız.
Yok olmaya yüz tutan
kültürel değerleri yaşatma gayretinizi bir kez daha içtenlikle
alkışlıyor, sizi yürekten tebrik ediyorum.
Kitap, dalga dalga
yayılıyor.
Kitap
fuarlarındaki coşkuya, imza günlerindeki mutluluğa bakılırsa
“HÜZÜN AŞ OLUNCA“
gönüllerdeki yerini çoktan almış bile.
TEŞEKKÜRLER
Ayça’nın bu kültüre katkısı,
yemek kitabı,
TV’lerdeki Çerkes
yemekleri tanıtım programları ile sınırlı değil.
Öğrencilik yılları ve gençlik döneminden itibaren sosyal hayatının
her karesinde kültürel ögeleri
titizlikle yaşayan ve
yaşatmaya çalışan, kültürüyle gurur duyan
bir kültür insanı Ayça.
Ayça’nın katkısı bu kadar
da değil.
Yaşadığı şehirdeki Kafkas
Kültür Derneği binasının yapımına değerli eşleriyle birlikte
Sevgili Ayça’nın maddi katkıları çok ciddi boyutta.
Sevgili Ayça, kendileri de bir kültür sevdalısı olan
değerli eşiniz ve
birbirinden tatlı çocuklarınla sağlıklı ve huzur içinde yaşa.
Wupso!
|