Bir Çerkes derneğinde,
Çerkes kültüründe olmayan,
“xabze” ye uymayan bir evlilik seremonisi yapılabilir mi?
Bu seremonide,
gelin ve damat adayı
Çerkes, programa katılanların tamamı Çerkes’se durum daha da vahim
olmaz mı?
Ya bu programı icra eden
dernek yönetimiyse o
zaman vaziyet ne olur?
“Aman canım sen de
‘batman çağıla karıştı’
zaten, bunda bu kadar rahatsız olacak ne var ki!” diyebilirsiniz.
Veya bu duruma çok
üzülebilirsiniz.
Hatta
“Yok artık, bu kadarı da
fazla!” da diyebilirsiniz.
Tercih sizin elbette.
Ben,
üzülenlerdenim.
Hem de çok üzülen.
DERNEKLER NİÇİN VAR?
Bu programın, yörede
yaşayan “Adige” lerin pek çoğunu üzdüğünü düşünelim.
Siz de “Kültürüne duyarsız
insanlar istedikleri
mekânda istedikleri töreye göre düğün programı yapabilir ama
dernek yönetimi, dernekte bunu yapamaz!” diyerek sinirlendiniz,
tepki gösterdiniz diyelim.
Peki,
dernek yönetimi, “Yahu
biz de biliyoruz bu programın Çerkes kültüründe olmadığını ama ne
yapalım zaman değişti,
çağa adım uydurmak gerek!” derse tavrınız ne olur?
Ne dersiniz ne edersiniz?
Boynunuzu mu bükersiniz?
Yutkunup susar mısınız?
Yoksa
“Bu ne menem bir
gaflettir!” mi dersiniz?
Bir çırpıda Çerkes
kültüründe “xabze” nin hayati önemini mi dile getirirsiniz?
Çerkes kültürünü yaşatmak
için yapılmış bir binada, Çerkes kültüründe yeri olmayan
NİŞAN yapmanın,
KINA yakmanın ne
anlama geldiğini mi anlatırsınız?
“Olur mu canım, şartlar
değişti, hangi asırda yaşıyoruz!” diyenlere:
“Dostlar,
bir kültür işte böyle yok
olur!”
“Kan kaybı böyle yaşanır,
can bedenden böyle çekilir!”
“Ne olur yapmayın,
etmeyin, kendi ipinizi çekmeyin!”
“Yok oluşa, tükenişe
dernek yönetimleri ön ayak olursa
sözün bittiği yer burası
olur!” mu dersiniz?
Peki sonra ne edersiniz?
Derneğe küsüp eve mi
gidersiniz?
Bu neyi çözer ki?
KENDİ ELLERİMİZLE YOK ETTİK
Bir önerim var:
Haydin toplanalım ve
derneğe gidelim.
Derneğin en büyük
salonunda “Bak, kendi
ellerimizle kültürümüzü ne güzel yok ettik!” diyerek hep
birlikte neşe içinde kına yakalım!
Haydi, sözün bittiği yere
gidiyoruz, derneğe, kına
yakmaya!
Tecrübeliler önden!
YÜKSEK YÜKSEK TEPELERDEKİ “BİNDALLI”LAR
Haydin, herkes derneğin
büyük salonuna geçsin!
Delikanlılar, çıkarın “Çerkeska”ları!
Kızlar, siz de bırakın o
Çerkes kıyafetlerini!
Gençler, bırakın
mızıkayı, akordeonu!
Hazır mı davul zurna,
hazır mı orkestra?
Hazır mı
“bindallı” lar?
Kızlar, erkekler…
Ya
“thamade”ler?
Herkes hazırsa tören
başlasın, kına yakılsın!
Müzik!
“Yüksek yüksek tepelere
ev kurmasınlar.”
“Aşrı aşrı memlekete kız
vermesinler.”
İYİ Kİ VARSINIZ, İYİ Kİ “XABZE” YE BAĞLISINIZ!
Biz kimiz, nedir bu
halimiz?
Nereye kadar gider bu
şaşkınlığımız,
Bu
umursamaz tavrımız,
Bu
vurdumduymazlığımız,
Ne olacak bizim sonumuz?
Diye düşünüp kahrolurken,
içim kan ağlarken bir
başka derneğimizden gelen sıcak ve anlamlı haber,
yüreğime su serpti.
Bu derneğimizde de
iki güzel ailenin
birliktelik töreni, iki güzel gencin mutluluk programı vardı.
Törende her şey,
Adige kültürüne göre
düşünülmüş.
Yani
“Adige nekihıty”
yapılmış.
Törende “Huoh” sahne
almış,
“Xabze” dile gelmiş.
Program ne kadar güzel ne
kadar hoş olmuş!
İyi ki varsınız, iyi ki
duyarlısınız!
Binler selam size.
İki güzel aile; sevgi dolu
gönülleriniz, sevgiyle
birleşen elleriniz bir ömür ayrılmasın!
Törenlerini töresine göre
yapan siz genç çiftler; size,
sağlık, huzur ve mutluluk
diliyorum.
Törenin, örnek olması
temennisiyle!
SON SÖZ:
Bir Bask atasözü
"Bir dil,
o dili az insan konuştuğu için değil,
o dili bilenler
konuşmadığı için ölür." der.
Ya kültürel
değerler?
Onlar nasıl ölür?
|