İki
asır önce yaşayan ünlü Çerkes düşünürü
Kazanokue JABAĞI’nın
iki bin yıllık not defteri,
Nalçik’te bir kazı
çalışmasında bulundu.
JABAĞI’ya
ait bu defterin bulunması,
Çerkes dünyasını oldukça heyecanlandırdı.
Çoğu Çerkes’e göre bu son
olay, Çerkes tarihinde çok şeyi değiştirecek.
“Xabze”
bu yeni bilgiler, bu yeni bulgular ışığında
yeniden şekillenecek.
O, HAKLIYA HAKLI, HAKSIZA HAKSIZ DİYEBİLEN GERÇEK
BİR TAHAMADE!
Bilirsiniz, Çerkes toplumunun gönlünde abideleşmiş bir
halk kahramanı JABAĞI.
Jabağı ismi, tam iki asırdır
Çerkes halkının yüreğinde
saygıyla, sevgiyle yaşıyor.
Kazanokue JABAĞI, hiçbir zaman
gerçekten ayrılmayan,
Zengin- fakir, yaşlı- genç
ayrımı gözetmeden haklıya
haklı, haksıza haksız diyebilen,
Güçlünün karşısında
güçsüzü koruyan gerçek bir halk kahramanı, gerçek bir THAMADE.
NOT DEFTERİNDE NELER YOK Kİ?
Kafkasya “Baksan”
bölgesinde bir halk çocuğu olarak dünyaya gelen Jabağı, 1750
yılında hayata veda etti.
Zorlu
mücadeleyle geçen ömrüne,
unutulmaz bir kişilik sığdırdı.
“Xabze” kavramı, adeta
Jabağı’yla bütünleşti.
Jabağı’nın bulunan
defterinde, ne yazık ki bazı yerler okunmuyor, bazı sayfalarsa
zor okunuyor.
21. SAYFA
Not
defterinin çok net okunabilen
21. sayfasında büyük
düşünür şu ifadeleri kullanmış:
"Bir milletin birbirini yemesinden daha büyük
ne gibi bir bela olabilir, hiç düşündünüz mü?”
“Ey Adige toplumu,
sakın ola siz böylesi bir hataya düşmeyin.”
“Unutmayın, sizin en büyük gücünüz,
birlikteliğiniz ve
soylu kültürünüzdür!”
1864. SAYFA
Defterin 1864.
sayfasında ise şu ibareler yer alıyor:
Ey Benim Soylu Halkım,
Ben
çok hastayım.
Belki son günlerimi
yaşıyorum.
Nasıl
söylesem bilmiyorum ama ben
halkımın geleceği
konusunda endişeliyim.
Bu yüzden, benden sonra
gelecek kuşaklara şu küçük hatırlatmaları yapmak istiyorum.
Ey Halkım,
İlerde öyle bir zaman gelecek ki,
topluma örnek olması
gereken yaşını başını almış bazı kililer, ne yazık ki topluma,
kültüre çok büyük zarar
verecek.
Bu
yaşlı insanların bir kısmı, yaşlarını kullanarak tarifsiz
bir hırs, bir o kadar
kıskançlıkla öyle
yanlış tavırlar sergileyecekler ki
görenlerin kanı donacak.
“SİZ SAMİMİYETTEN VE BİLDİĞİNİZ DOĞRULARDAN
ŞAŞMAYIN!”
Ey bu günlere yetişecek
gençler ve yetişkinler,
Ey bugünleri yaşayacak
bilinçli halkım,
Siz, bu yanlışları
yapanlara pirim vermeyin!
Siz,
doğruluktan, adaletten,
samimiyetten ayrılmayın!
Siz, asla bu zevatın
yanında olmayın!
Siz,
kültürünüz, toplumunuz için bildiğiniz
doğrulardan asla şaşmayın!
Siz, kutsal mücadelenizi
sürdürün!
Ne
yazık ki bu soylu toplumda da en kıymetli kültürel değerlerini
yüzüne maske yapıp bu
toplumsal değerleri kendi egosu için, kendi
ticari ilişkileri için
kullanan menfaatperestler çıkacaktır.
Bunların himayesinde,
bunların güdümünde olanlar da olacaktır.
Daha
da kötüsü, toplumumuzda, yaşına hiç yakışmadığı halde
asıl işi dedikodu olan
kem talihliler de olacaktır.
“Bu toplumun efendisi benim, benim kıymetim çok
iyi biline!” diyen kültür baronları da
olacaktır.
Bunları da önemsemeyin,
bunlara da gülün geçin.
Toplumun en değerli varlığı olan bu kültürü ipotek altına aldığını
sanan gurur ve benlik
girdabında boğulmuş talihsizler de olacaktır.
Şişkin egosundan başka
hiçbir derdi olmayanlar da…
Hatta
maddi imkânı olduğu için
parasıyla bu kültürü satın alacağını sananlar da…
Siz,
bu şartlarda dahi gücünüzü
kültürünüzden alacaksınız!
Samimiyetten
şaşmayacaksınız.
“SİZ, KÜLTÜRÜNÜZÜ BİR ADIM İLERİ TAŞIMAKLA
UĞRAŞIN!”
Ey halkım,
Sakın ola kişilerle
uğraşmayın!
Siz
tüm mesainizi, kültürünüzü
bir adım ileriye taşımak için harcayın.
Bu kültürü birlikte
yaşatın!
Bu kültür çok asil, çok
köklü bir kültür, bunu unutmayın!
Ey halkım,
Sakın
ola samimiyetsizlere,
yazısı da turası da silinen kişiliklere pabuç bırakmayın!
Eğer
siz de bu yanlışların içinde olursanız veya bunlara destek
çıkarsanız hakkımı asla
helal etmem size!
Siz,
bu kültürün sigortası
olun!
Siz, şişkin egolulardan,
maskelilerden uzak durun!
Bırakın dedikoduyu
başkaları yapsın!
Bırakın kişileri başkaları
tartışsın!
Siz işinize bakın!
Siz,
kültürünüzü yaşayın,
yaşatın!
Siz
kişileri, olayları değil
fikirleri tartışın.
Siz geçmişte boğulmayın,
geleceğe bakın!
EY JABAĞI, EY BÜYÜK TAHAMADE!
Sen
ne büyüksün ey Jabağı, ey
büyük tahamade!
Ruhun bin kez şad olsun!
Seni
saygıyla, özlemle
anıyoruz.
Seni arıyoruz!
|