Yanılmışım, hem de fena
yanılmışım!
Meğer
“Kral çıplak!”
değilmiş.
“Üç maymunlar”
sanalmış, yalanmış.
Toplumumuzun
kültürel duyarlılığı
zirvedeymiş.
Ana dili hassasiyeti
had safhadaymış.
Gençler, toplumumuzda
saygın ve söz
sahibiymiş.
Türkiye genelinde
dernekçilik en ihtişamlı
dönemini yaşıyormuş,
Derneklerimizin yoğun
çabasıyla,
Paneller,
Sempozyumlar,
İmza günleri,
Sanat etkinlikleri,
Gençlik şenlikleri,
Kültür festivalleri,
Şiir programları,
İstişareler, söyleşiler,
tiyatrolar, sergiler…
yoğun şekilde ülke gündemindeymiş.
Topyekûn Çerkes toplumu,
bir kültürel varoluş
seferberliği içindeymiş.
“Çerkes’lerin Diriliş Mücadelesi”
destanlaşıyormuş.
Ben, bu gerçeği göremedim.
Bu yoğun
çabayı hissedemedim.
Dernek, vakıf, platform
ve üst kurumlarla tek
yürek olan toplumumuzun bu
soylu mücadelesini anlayamadım, alkışlayamadım.
Bu güzellikler sürüp
giderken, ben hâlâ gaflet
ve dalalet içinde yöneticileri eleştirir dururmuşum.
Neden daha
büyük düşünmüyoruz?
Neden daha fazla
çaba sarf etmiyoruz?
Nedir bu toplumumuza
yakışmayan umursamazlık,
vurdumduymazlık?
Nedir bu tabanımızın
dernek ve üst kurumlarla
mesafesi? diye herkesi rahatsız eder dururmuşum.
Yanılmışım, fena
yanılmışım.
Af diliyorum herkesten!
Özür, özür!
Yanılmışım,
Kör olmuşum, görememişim.
Derneklerimizin
kültürel faaliyet
yoğunluğunu.
Çatı kurumlarımızın
can suyu projelerini,
Yüzbinler satan
gazete ve dergilerimizi,
Program kalitesi ve yayın
zenginliğiyle zirveyi zorlayan
TV’lerimizi
görmemişim.
Yanılmışım, fena
yanılmışım!
Özür!
Yanılmışım,
Halkımızın
uyum ve birlikteliğini.
Toplum olarak
dedikodudan uzak halimizi,
çalışkanlığımızı.
Tavanımızın,
tabanımızı nasıl
kucakladığını fark edememişim.
Yöneticilerimizin uyumunu,
ufkunu, heyecanını hissedememişim.
Özür!
Bugüne kadar
gözümle görüp
şaşırdığım,
Kulaklarımla duyup
çıldırdığım ne kadar olumsuzluk varsa tamamı yalanmış!
“Ben” lik davası,
yalanmış!
Umursamazlık,
vurdumduymazlık
yalanmış!
Kültür iletişiminde
büyüklerin gençlere model
olamayışı yalanmış!
Gençlere
“üvey evlat”
politikası yalanmış!
Doğruyu buldum ya artık,
şükür!
Kim demiş Çerkes
toplumunun kültürel
sorunları var diye?
Böylesi laf edeni
dışlarım!
Artık ben de afralı
tafralı derneklerimizin 21
kişilik 21 Mayıs programlarını bugün
2121 kişi olarak
görür,
Dernek ve üst
kurumlarımızdaki günü kurtarmak için yapılan her kültürel(!)
cılız programa
fevkaladeden anlamlar yükler,
Artan
moralim,
Yükselen
ümidim,
Coşan sevincim,
Kabaran
heyecanımla
haykırırım!
Böylece ben de
kültür maskesini
takar,
Adigelik kostümüne
bürünür, samimiyetten sıtkımı sıyırır öylece arz-ı endam ederim.
Bu yeni halimle, renkli
hayal dünyasına dalar,
ümit ufkuna yelken açarım.
Artık ben de
“komik başarıları”
destanlaştırır,
“Cılız girişimleri”
kurtarıcı projeler olarak lanse ederim.
Her gün
“tebrik ve teşekkür”
mesajları yayınlar çılgınca eğlenirim.
Dün,
tepkisiz ve yetersiz
gördüğüm yöneticilere artık methiyeler dizerim.
Överim, överim!
Ne güzel!
Herkes
mutlu olur!
Ben de
“Bir varmış, bir yokmuş!”
der hayata yeniden başlarım.
Yaşasın masallar diyarı!
Yaşasın masal
kahramanları!
|