“Yarın sabah kahvaltıda KAFFED’de buluşalım!”
Recep Tayyip Erdoğan
Çerkes camiası, başbakanın
SOÇİ konusundaki
duyarsızlığından dolayı oldukça rahatsız.
Başbakana
tepki, dalga dalga
yayılıyor.
Bilmezler ki başbakanımız bugünlerde oldukça
meşgul.
Çerkes halkının sesini duyacak,
onları ciddiye alacak,
onların sözünü dinleyecek
vakti yok onun.
O şimdilerde, hiç olmadık kadar yoğun ve
telaşlı.
O, kendi canı derdinde, günü kurtarmakla
meşgul.
O,
öfke ve nefret diliyle STK’ları dizayn gayretinde.
O, kendisine oy vermeyenleri
ötekileştirme sevdasında, kendisiyle farklı düşünenlere
yüksek perdeden hakaret
mesaisinde.
Dönüp bize, “Yok
daha neler, siz kendi derdinize, kötü kaderinize yanın, buraya
gelirken bana mı sordunuz?
“Hem Allah aşkına sizin
ne kadar oy’unuz var ki?”
derse hiç şaşırmayın.
Canım belki adamın oyumuza ihtiyacı yok, kim
bilir!
Kim bilir belki
“Başbakan ne dese desin,
biz AKP’ye oy vermekle mükellefiz!”
Mecburuz(!)
Mahkûmuz(!)
Ne kadar ön yargılıyım, değil mi?
Bakarsınız,
Sn. Başbakan bu birkaç
gün içinde kürsüye çıkar:
”Ben, aynı kaderi paylaştığımız
Çerkes kardeşlerimin
yüreğini kanatacak kadar vicdansız değilim. Bu asil toplumun
çektiği sıkıntıları en iyi ben bilirim. Ben, dürüstlükleri,
misafirperverlikleriyle bu güzel, bu asil topluma sevdalıyım. Sel
gider kum kalır. Gitmiyorum olimpiyatlara!
Yarın sabah KAFFED’de
kahvaltıda buluşalım!” deyiverir.
Olamaz mı?
Neden olmasın(!)
Varsa
gücünüz!
Varsa yaptırımızı!
Olur, bal gibi olur!
MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜ
Peki, biz başbakana
sesimizi,
nefesimizi gereği gibi ulaştırabildik mi?
Yani derdimizi anlatabildik mi?
Acımızı, sancımızı paylaştık mı?
Gerekli
diplomasiyi
uygulayabildik mi?
Yoksa
kupkuru tepkilerle mi meşgulüz?
Sloganik düşmanlıklar yetiyor mu bize?
Ezberimizi bozamıyor muyuz?
Daha da önemlisi bu dağınıklık,
bu savrulmuşluk niye?
FEDERASYONLARIMIZIN VİCDANI RAHAT MI ACABA?
Federasyonlarımızın vicdanı rahat mıdır bu
noktada acaba?
“Biz elimizden geleni yaptık,
diplomasi dâhil her
yolu bilinçle, sabırla denedik!” diyebiliyorlar mı?
Diyebiliyorlarsa mesele yok!
Aslında mesele var hem de çok önemli bir
mesele.
İster misiniz,
Başbakan kalksın, “Ey
Çerkes toplumu, federasyonlarınızın neyi ne kadar yapıp
yapmadığı konusunda sıkıntı yaşamayın. Ben federasyonlarınızın
Çerkes toplumunun
tabanıyla nasıl kopuk olduğunu, toplumun büyük çoğunluğunu
temsil etmediğini biliyorum.” deyiversin.
Demez
canımmm, demez!
Olur mu öyle şey!
Olmaaazz!
SOÇİ
OLİMPİYATLARI 30 MART’A ERTELENİR Mİ?
Bakarsın bu defa ezberimizi bozar, farklı
şeyler yaparız.
Bakarsın, “Gücümüz kültürümüzdür.” sözünün
devamında, “Oy’umuz
gücümüzdür!” deyiveririz!
Hani aklıma geliverdi.
Soçi olimpiyatları sonrasını da mı düşünsek
diyorum.
Anladık,
07-28 Şubat’ta Soçi Kış
Olimpiyatları var.
Peki,
30 Mart 2014’te ne var?
|