...................
...................
İNSANLIĞA ÇAĞRI (SİSTEMLER)

21.05.2010

Nilgün Nart
...................
...................

Lütfen, İnsanoğlunun ve Dünya Gezegeninin Varlığının devamı için çağrıların takipçisi olunuz.

Bu Gezegen, Bizimdir.
Şimdi Burada bu Yaşam, Bizimdir.
İnsanlık, Biziz.
Gelecek Bizim.

Çağrımızı Açıklıyoruz :

*Kyoto Protokolü, ilgili ülkeler tarafından “Vakit Geç Olmadan” imzalanmalı ve Protokol’ün her kuralının bütün ülkeler tarafından istinasız bir şekilde ve biran önce uygulanmaya başlanması sağlanmalıdır.

*Salınım Ticareti : Kyoto Protokolüne göre, ülkeler, 2008 ile 2012 yılları arasında sera gazına neden olan karbondioksit gazı salınımlarını 1990 yılına göre %5.2 oranında düşürmekle yükümlüdürler. Buna rağmen, pratikte birçok ülke, belirli sanayi kuruluşlarına (kağıt endüstrisi, enerji santralleri gibi) sınırlamalar koymuştur. AB çapında bu uygulama vardır ve birçok ülke de buna doğru kaymaktadır. Buna göre, belirlenen seviyeden fazla salınım yapacağını anlayan bir şirket, bir biçimde başka yerlerden Karbon Kredisi bulmak zorundadır. Bu da Karbon Kredisi ticaretini ve borsasını ortaya çıkarmıştır.

Kyoto Protokolünün çıkış noktasına ve “İnsan Onuruna” yakışmayan Salınım Ticareti, ilgili ülkeler tarafından derhal durdurulmalı ve bu konuda acil önlemler alınmalı, protokolün uygulanmasında şekilcilik terk edilerek, erdemli bir şekilde, Dünyayı kirleten kuruluşların ve ülkelerin “Dünyayı Kirletme ve İnsanoğlunun Geleceğini yok etme” düşünce ve eylemlerinin sorumluluğunu almaları ve gereğini yapmaları yaptırımlarla sağlanmalıdır.

*Kyoto Protokolü’nde, gelişmekte olan ve henüz şuanda iklim değişikliklerine neden olan gazların salınımını gerçekleştirmeyen ülkeler başlığı altındaki ülkelerin, gelecekte ülke sanayi ve teknolojilerini yapılandırmalarında ve gelişmelerinde, dünyayı kirletecek daha fazla miktarda sera gazı üretmeyecekleri biçimde sanayilerini düzenlemeleri için ek kurallar getirilmelidir.

*Gelişmekte olan ülkelerin de refah ve gelişim hakkı gözetilerek düzenlenecek kurallar, hangi ülkede üretilirse üretilsin, üretilen teknolojilerin bütün İnsanlığa ve İnsan Yaşamının daha iyiye, güzele ve barışa evrimleşmesine hizmet edecek şekilde düzenlenmelidir.

*Teknolojilerin ortaya çıkış amacı, daha yeşil, doğal denge içindeki bir dünya ve refah içinde bir uygarlık oluşturmak olmalıdır.

*Birleşmiş Milletler bünyesinde ya da BM bünyesi dışında, en kısa zamanda “Birleşmiş İnsanlar” adı altında bir yapı oluşturulmalıdır. Dünya insanlığının millet kavramını aşma ve sadece “İnsanlık Kimliğinde” toplanma ve birleşme zamanı gelmiştir. Bu yapının oluşturulması; gezegen için alınması gereken önlemlerin, yapılması gereken anlaşmaların ve hertürlü çıkar çatışmalarını sonlandırmak üzere ortaya çıkacak anlayışın temeli olacaktır.

*Birleşmiş İnsanlık örgütü, kendi finansman kaynaklarını yaratana kadar, Birleşmiş Milletler tarafından finanse edilmelidir, ancak Birleşmiş İnsanlar örgütü üstünde hiçbir uluslararası yapıdan gelen baskı ve etkinin bulunmaması gerekir.

*Birleşmiş İnsanlar; her ülkenin seçeceği insanlığa hizmet eden bilim adamlarından, ülkelerdeki büyük ve etkin sivil toplum örgütü temsilcilerinden, her ülkenin Ekonomi-İçişleri-Eğitim Bakanlığı temsilciliklerinden ve “Gerçek Bilgelerden(?)” oluşturulmalıdır.

*Alternatif enerji kaynaklarının araştırılması ve bu araştırmayla ilgili Birleşmiş İnsanlığa bağlı ve her ülkeden bağımsız gezegensel bir “Bilimsel Araştırma ve Çalışma Gurubunun” kurulması gerekmektedir. Ayrıca, hangi ülkede üretilirse üretilsin alternatif enerji kaynakları bilgileri ve teknolojileri, sınır gözetmeksizin, “Bilimsel Araştırma ve Çalışma Gurubunun” başkanlığında paylaşılmaya açık hale getirilmeli, paylaşım şartları kolaylaştırılmalı ve paylaşımın adil olmasına dikkat edilmelidir.

*Birleşmiş Milletler’in raporlarında öngörülen, 2020-2025 tarihleri arasında gerçekleşmesi beklenen ve arkasından kıtlığı ve açlığıda beraberinde getirecek su sorunlarının çözümü için şimdiden uluslararası nitelikteki bir bütünleşme örgütü olan Birleşmiş İnsanlığa bağlı her ülkeden bağımsız “Su Kaynaklarını Araştırma ve Yaratma Gurubu” oluşturulmalıdır.

*Su sorununa acil çözüm için dünya su rezervlerinin saptanması, susuz kalacak bölgelerde şimdiden su kaynaklarının yeryüzüne çıkarılması ve o bölgelerdeki insanların kullanımına sunulması gerekmektedir. Yaklaşmakta olan su savaşlarını önlemek için bütün insanların bu projeyi karşılık beklemeden Birleşmiş İnsanlık olarak desteklemesi gerekmektedir.

*Dünya silah sanayi ve teknolojisi kontrol altına alınmalı ve gelecekte savaşın durdurulması için gereken ne varsa bir an önce yapılmalıdır. Dünya Silah Sanayinin kontrol mekanizması, Birleşmiş İnsanlık yapısında organize edilmelidir.

*İnsanoğlunu yok etmeye yönelecek teknolojik imkanların, İnsanoğlunun “Yuvası” olan yaşadığımız Gezegende nasıl daha huzur, barış ve sevgi içinde var oluruz “amacına” uygun olarak ve insan onuruna yakışır bir şekilde yönlendirilmesi gerekmektedir.

*Gezegende bulunan yeşil alanların ve Orman alanlarının korunması ile ilgili her ülkenin ilgili Bakanlıklarında acil ve esnek olmayan önlemler alınmalıdır. Gezegenin nefes organlarının bulunduğu bölgelerde tek bir ağacın bile nedensiz olarak kaybına ve kesilmesine izin verilmemelidir.

*Küresel Felaketlerle yaklaşmakta olan kıtlık ve açlığı önlemek amacıyla, her ülkede tarım ve tohum konusunda çiftçileri bilgilendirme ve teşvik etmek için özel çaba harcanmalıdır.

*Avrupa Birliği’nin tek tip tohum olarak adlandırdığı endüstriyel tohum kullanımını Birlik içinde zorunlu kılan düzenlemesi derhal iptal edilmelidir. Her ülkenin toprağı ve havası farklı, ekolojisi farklıdır. Bu nedenle, her bölgenin tohumu da farklı olacaktır.

*Kıtlığın ve açlığın gezegene yaklaşmakta olduğu bir zamanda tohumların genetik yapısı ile oynayarak ve bunu endüstriyel tohum diye ticari veya diğer nedenlerle/amaçlarla ülkelere dayatmak, kıtlığa davetiye çıkarmaktır.
Bu konuda hangi ülkenin ne sunduğunun ve neye hizmet ettiğinin artık görülmesi gerekmektedir.

*Dünya yüzeyinde bu andan sonra nükleer santral ve fosil yakıtla çalışan santraller kurulmasına izin verilmemelidir. Kyoto Protokolü ile birlikte, bu konunun da güvence altına alınması gerekmektedir.

*Birleşmiş İnsanlığın içinde bulunan Bilgelerden oluşacak bir Dünya Barışı Grubu kurulmalıdır. Ülkeler arasındaki anlaşmazlıklarda ikili ve çoklu görüşmeler sırasında Bilgeler ekibininde bulunması ve önerilerini iletmeleri sağlanmalıdır. Eğer ülkeler kabul ediyorlarsa, sorun giderilinceye kadar birlikte çalışılmasının yolu açılmalıdır.

*Değişik ülkelerde gerçekleştirilen genetik araştırmalar, Birleşmiş İnsanlığın denetimine açık hale getirilmeli ve kontrol altına alınmalıdır.

*Birleşmiş İnsanlık, Evrensel İnsan olmanın ve dünyada nasıl bütüncül bir şekilde yaşanabileceğinin ilkelerini oluşturmalı ve bu ilkelerin yaşama geçirilmesine çalışmalıdır.

*Dünya Ticaret Örgütü'nün bazı uluslararası ticaret kurallarını, uluslararası çevre kurallarına zarar vermeyecek şekilde yeniden düzenlemesi gerekmektedir. Bu örgüt tarafından çevreye zarar veren her alandaki faaliyetin ve ticaretin aşamalı bir oranda azalması ve değişimi için bir an önce harekete geçilmelidir. Her üretimde ve ticarette, çevreye ve ekolojiye uyum sağlanması, temel ilke olarak benimsenmelidir.

*Bütün bu öneriler, eşzamanlı olarak ve bütün bireyler ve devletler tarafından ciddiyetle ve acil olarak yaşama geçirilmelidir.

Jim Rohn’un belirttiği gibi, Yeteri Kadar Nedenimiz Varsa, Her Şeyi Yapabiliriz.


İNSANLIĞA ÇAĞRILARIN BİREY İÇİN ANLAMI

Küresel ısınmayı önleyecek tedbirlerin bireyler tarafından “Gündem” haline getirilmesi ve takipçisinin olunması ve nihayetinde ilgili kişiler ve yapılar tarafından uygulamaya alınması ve başarılacağına inanılması önemlidir.

Birey, yaşadığı Dünya Gezegenine ne olmakta olduğunu gördükten sonra yaşamının ve insanlığının sorumluluğunu üzerine alıp değişebilir.

Çünkü bu dünyada tek başına yaşamıyoruz. Yalnız değiliz. Çocuklarımızla beraber diğer insan kardeşlerimize ve yüzyıllardır üzerinde yaşamaya devam etmemize izin veren dünyaya sorumluluğumuz var.

Kısaca “İnsan” olmanın sorumluluğunu yerine getirmeliyiz.

Çocuklarımıza yarınlarını; onlara tertemiz bir dünya ve muhteşem, sevgiyle var olan ve paylaşan bir insanlık medeniyeti bırakarak armağan etmeliyiz. Çocuklarımıza yaşamlarını armağan etmeliyiz. Bizler yetişkinler olarak bundan sorumluyuz. Ve herbirimizin içindeki SEVGİNİN GÜCÜ bunun için yeterlidir.

İnsanoğlunun; Gezegene ve İnsanlığa ne olmakta olduğunun “Kavrayışı”, her birimizdeki bilinci değişmek üzere harekete geçirecektir.

Her bireyin düşüncelerinin, tüketici alışkanlıklarının, eylemlerinin, gündeminin nihayetinde kendisinin değişiminden dünya ve İnsanoğlunun hayrına olacak şekilde muhteşem bir “Gelecek” yaratılabilecektir.

BİZLER DEĞİŞİRSEK HERŞEY DEĞİŞMEK ZORUNDADIR.

Bizlerin değişimi; karanlık sistemleri, köhnemiş kurumları, dünyayı kirleten ve yaşamımızı tüketen üretim modellerini, insan olmanın gücünü elimizden alan çıkarcı siyasi yapıları, kemikleşmiş ilişkileri kısaca düşünebileceğiniz HERŞEYİ değiştirme gücüne sahiptir.

Sistemler insanlar için vardır. İnsanoğlu sistem için değil.
Biz yoksak, biz sisteme katılmazsak sistem de var olamaz. Varlığını sürdüremez.
Ve İnsanoğlunun Gücü yeni sistemleri ve yaşanabilir daha Yeşil bir dünyayı yeniden kurabilir. Eğer hep birlikte hareket edebilirsek.

YETER Kİ SİZLER DEĞİŞİN.
YETER Kİ SİZLER DEĞİŞİME BİR ADIM ATIN.
HER YOL BİR ADIMLA BAŞLAR VE BİTER.

Dünyada yaşanan sefalet, savaş, karanlık, acı, açlık; sizlerin değişime atacağınız bir adımla başlayacak ve son adımınızla bitecektir.

İşte o zaman kendimiz çocuklarımız, insan kardeşlerimiz ve dünyamız için her An’ımız ve yarınlarımız muhteşem olacaktır.

Gezegenimize, İnsanlığımıza, Yarınlarımıza ve “kendimize” sahip çıkma zamanımız gelmiştir.

Vakit şimdidir.
Dün çoktan bitti.
Yarın ise hiç gelmedi.
Şimdi Burada; harekete geçmek ve Değişmek için “Bugün” “Bu An” Bizim.

( Ocak ayında yayınlanacak Türk İnsanına Çağrı ile devam edecektir. )

17/12/2007
İSTANBUL / TÜRKİYE

www.kuresel-isinma.org

RİCA; İnsanlığa Çağrının Dünya dillerine çevrilmesinde yardımcı olmak isteyen arkadaşların nilgünnart@yahoo.com.tr mail adresinden irtibata geçmesini rica ederiz.

NOT: İnsanlığa çağrı Şubat ayının sonuna kadar dünya dillerine çevrilerek, www.kuresel-isinma.org sitesinde ilan edilecek uluslar arası sitede yayınlanacaktır.Çağrıları ilan edilecek siteden yabancı dillerde temin edebilirsiniz.