ÇERKES VİZYON VE MİSYONU

02.03.2010

                               
Dr. MEŞFEŞŞU Necdet Hatam
                                             
                                             

Değerleri camiamızca bilenen, camiamız dışındaki kesimlere de kendilerini kanıtlamış arkadaşlarımızın CC’de yazmaya başlamalarını, gönül birlikteliğinin eylem birlikteliğine dönüşmesi olarak değerlendiriyor daha bir mutlu oluyorum.

 

Atasözümüzün dediği gibi “mıḉaseme pasep - Geç değilse eğer erken değil”

 

Değerli arkadaşlar,

 

Sizlerle CC’nin daha bir güçleneceğinden hiç kuşku duymuyorum.

 

CC’deki yazılarımı zamanında yetiştirememek beni hep üzmüştür. Ancak bu kez sizlere “hoş geldiniz” demekte gecikmiş olmanın mahcubiyeti de eklendi üzüntüme.

 

Sözün özü uzun çok uzun süreli, sağlıklı, mutlu bir birliktelik dilekleri ve mutlulukla “Hoş geldiniz” diyorum.



 

Vizyon ve misyon çok sık kullanılan ancak anlamları çok net bilinmeyen iki sözcük gibi gelir bana. Evet, iki sözcükten özellikle vizyonun, azından benim için anlamı çok açık değildi. Böylesi durumlarda konuyu daha iyi anlamak için önceleri sözlükler, ansiklopediler karıştırılırdı. Şimdilerde ise internet varolsun. Bilmediklerinizi soruyor doyurucu yanıtlarını da hemen alıyorsunuz.

 

Vizyon için bilgisayara yüklü sözlüğün önerdiği karşılıklar şunlar: Geniş görüşlülük, uzak görüşlülük, gösterim.

 

Tıpta ise vizyon; görüş, bakış, gözün görme, ışığı ve renkleri algılama yeteneği.
 

Yine tıpta ve yine görme ile ilgili olarak halüsinasyon. (Var sanım, sanrı, var sanma.)

 

Vizyonun sinema sanatı alanındaki anlamı ise, gösterim:  Falanca adlı film vizyona girdi (gösterilmeye başladı), gibi.

 

Çalışma alanı politika ve diğer alanlarda yüklenen anlam tıptaki anlamının bir nevi türevi denebilir.

 

Örneğin Türk Telekom, vizyon ve misyonunu şöyle açıklamış:

 

“Şirketimizin varlık sebebini ve müşterilerimiz için hangi değerlerin üretildiğini tanımlayan misyonumuz:

Müşteri odaklı entegre iletişim çözümleri sağlayarak her zaman ve her yerde müşterilerimize hızlı, kaliteli, ekonomik hizmetler sunmaktır.
 

Şirketimizin kurmak istediği geleceği ve şirketimizin ulaşmayı amaçladığı noktayı ifade eden vizyonumuz:


İletişimde müşterilerimizi geleceğe taşıyan en doğru adres olmaktır.

 

TÜBİTAK ise şöyle:

 

TÜBİTAK’ vizyonu: "bilim, teknoloji ve yenilik yoluyla, paylaşımcı, yönlendirici ve katılımcı yaklaşımlarla, toplumumuzun ekonomik, sosyal ve çevresel yaşam kalitesinin çağdaş uygarlık düzeyine kavuşmasına hizmet eden, alanında uluslararası etkinliğe sahip bir kurum olmak".
 
Misyonu da "ülkemizin rekabet gücünü ve refahını artırmak ve sürekli kılmak için toplumun her kesimi ve ilgili kurumlarla işbirliği içinde, ulusal önceliklerimiz doğrultusunda bilim ve teknoloji politikaları geliştirmek, bunları gerçekleştirecek altyapı ve araçları oluşturmaya katkı sağlamak, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini desteklemek ve yürütmek, bilim ve teknoloji kültürü oluşturmakta öncü rol oynamak"tır.

 

Elektrik ve elektronik ürünleri devlerinden General Electric’in vizyonu “hayata iyi şeyler katmak” alanında bir başka dev Ford’un ise “Otomotiv ürünleri ve hizmetlerinde dünyanın en önde gelen firması olmak” imiş.

 

Bir başka tanım vizyon için “gelecek duygusudur” diyor ve ekliyor Vizyon geçmişi haklı çıkartmak için değil geleceğe bakmak için bir temel. Geleceğin fotoğrafı olarak da tanımlanıyor vizyon.

 

“Martı Yazılım” bakın ne güzel açıklamış vizyonu:

 

“Vizyon, beyindeki radarın, yürekteki gözün sağladığı bir görüş yeteneğidir. Vizyon, geleceğin gerçekliğini yakalama arzusu ve iradesidir.

Vizyon ne ham hayaldir, ne de gerçekleşmeyecek bir düş. Vizyon, mevcudu çok iyi analiz etmek, potansiyeli hissetmek ve geleceği görmek demektir.”
 

Biz de vizyonun, “gelecek kurgusu” olarak tanımlanabileceğini düşünüyoruz.
 

Görüldüğü gibi vizyon; mutlaka gelecekle ilgili olmalıdır. Bir anlamda gelecek planlamasıdır.
 

Ancak, hak edildiğine inanılsa, çok istenip, çok özlense de çok uzun yıllar beklenip tüm umutlar bağlansa da içtenlikle gerekli çaba gösterilse de çok kolay ulaşılamayacak bir konumdur.
 

Çünkü vizyon İlgili herkesçe çıplak gözle görülebilecek kadar somut, hemen kabul edilebilecek kadar gerçek değildir.
 

Zihinsel olarak görülebilecek, algılanabilecek bir olgudur. Görebilmek, hayal edebilmeyi de gerektirir. Dahası “hayal edemeyenlerin vizyonları olamaz” da denebilir.
 

Bununla birlikte bilinmeli ki vizyon, sahip olduğumuz olanaklardan, yeteneklerimizden, içinde bulunduğumuz koşullardan bağımsız düşünülemez.
 

Özetle vizyon hayali de içermekle ve hayal de geleceği çağrıştırmakla birlikte, vizyon sahibi olmak ile hayalperest olmak birbirine uzak kavramlardır.
 

Vizyon temel yeterliliklerle, değerler bütünü ile sınırlı iken hayalin, ne temel değerler bütünü ile bağlantısı vardır ne de sınırları.
 

Gelecekte bulunmak istenen konumu istemek her iki kavramın da ortak özelliğidir. Ancak hayalde olabilirlik koşulu zorunlu değilken, aranmazken, olabilirliğine inanılmayan bir gelecek düşü vizyon olma özelliğini kazanamaz.
 

Vizyonu hayalden ayıran bir diğer temel özellik vizyonun algıyı etkileyebilmesidir. Kurguladığımız geleceğe göre algımız da seçici olmaktadır. Gelecek kurgumuz net ise eğer algıdaki seçicilik, koşulları sağlıklı değerlendirmemizi, fırsatların farkında olmamızı sağlar.
 

Dolayısı ile gelecek kurgusu olmayanlar fırsatları fark edemeyeceklerdir. Örneğin, bulunduğu ülke vatandaşlığını bırakma, bulunulan ülkeyi değiştirme zorunluluğu getirmeden Rusya Federasyonu vatandaşlığını sunan yasanın fark edilmeyişinin gerçek nedeni, gelecek kurgusu söyleminin içselleştirilmemiş olmasıdır.

Misyon da düşlenen geleceği kurabilmek için yani vizyona ulaşabilmek için mutlaka gerçekleştirilmesi gerekli görevdir, görevler bütünüdür.
 

Bir fabrika, bir firma temelinde vizyonun belirleyicisi tüm çalışanları değildir. Örgüt temelinde de örgütün vizyonu tüm üyelerinin katılımı ile belirlenmez. Ancak kurucularca belirlenen vizyon çalışanlara, üyelere hedef kitleye benimsetilebildiği ölçüde fabrikanın, örgütün vizyona ulaşma, gelecek kurgusu düşünü gerçekleştirme şansı büyüyecektir.

 

Bir halk temelinde aldığımızda da halkın tüm bireylerinin vizyonunun olması kendi halkımız özelinde Çerkeslerin vizyonunun olması mümkün değildir. Çerkeslerin geleceğini kurgulayan farklı kişi ve grupların farklı vizyonları olacaktır ve vardır. Açıktır ki, koşulları çok iyi analiz ederek, potansiyeli hissederek, geleceği görerek oluşturulan gelecek kurgusu süreç içerisinde halkımızın çoğunluğu ve dışımızdaki ilgililerce de benimsenecek ve Çerkeslerin vizyonu olacaktır.

 

Dönüş çizgisinin vizyonu, “Çerkes halkının kendi topraklarında kendi kaderinin kendisi tayin eden bir ulus olmak” tır.  Misyonu da “Anavatana Dönüş”tür.
 

Ancak misyonumuz yani “Anavatana Dönüş”, vizyonumuzun o denli olmazsa olmazı ki vizyonun yerine geçmiştir. Dahası anavatana dönüş Bağımsız Birleşik Kafkasya’nın ya da Bağımsız Çerkesya’nın da olmazsa olmazıdır.
 

Dolayısı ile “dilimiz var, kültürümüz var, anavatanımız olduğunun bilincindeyiz, dilimizi kültürümüzü yaşatılmalı, geliştirilmeli anavatanımıza sahip çıkmalıyız” diyen ve samimi olan her bireyin görevi, “mümkün olan en kısa sürede en çok sayıda insanımızın anavatana sağlıklı dönüşünü sağlama” çalışmalarına olanakları ölçüsünde katkıda bulunmaktır. 
 

Hiç kuşkunuz olmasın ki, sürgünün daha ilk günlerinde başlayan “dönüş” yürüyüşü karşılaşılan engeller karşısında yılgınlık gösterenlerle yollarını ayırarak, bıkmadan, usanmadan, yılgınlığa düşmeden büyük bir inanç, özgüven ve cesaretle, gittikçe büyüyen bir katılımla sürmektedir, sürecektir ve gün gelecek vizyonumuzun yerini almış olan misyonumuz vizyonumuza dönüşecektir.