BİRLİK OLUNABİLİR Mİ?

18.09.2009

                               
Dr. MEŞFEŞŞU Necdet Hatam
                                             
                                             
Bizde hemen herkesin “birlik”ten söz ettiğine sizler de sıkça tanık olmuş, belki de kendiniz dile getirmişsinizdir “birlik”in öneminden. Yetmişli yılarda Ankara’daki Kuzey Kafkasya Kültür Derneği Gençlik Kolu olarak hazırladığımız duvar gazetesine Birlik adını vermiş, Samsun’da rahmeti Süleyman Yançatoral ile birlikte teksirle çoğalttığımız Adige alfabesine “zefes” adını koymuştuk. Özetle başarı için mutlaka birlik gerektiği, birlik olamadığımız için başarılı olamadığımız vurgulanır... Peki bu doğru olabilir mi? Bence artık değil

Evet bence bu “birlik” kavramı da içini önce boşaltıp, daha sonra da her birimizin kendine göre doldurduğu kavramlardan biri. Somutlanmayan hep soyut bırakılan. Dolayısı ile günümüzde de başarıyı birlik koşuluna bağlayanlara şu soruları sormak isterim:

- Günümüze kadar tüm düşünenleri birlik olabilmiş bir halk var mıdır?
- Tüm politikacıları aynı şeyi söylemiş bir halk tanıyor musunuz?

Bunlar ve benzeri sorulara kimselerin olumlu yanıt vermesi mümkün olmasa gerek.

Ayrıca içeriği bilinmeyen ya da her birimizce farklı bilinen “birlik” için nasıl bir araya gelinebilecektir? Hiçbir halkın yapamadığını bizim halkımız nasıl gerçekleştirebilecektir? Peki halkı için çalışmayı, üretmeyi birlik olma koşuluna bağlamak, halkı için hiçbir şey yapmak istememek anlamına gelmez mi aynı zamanda.

Öncelikle altı çizilmesi gereken “Ne için Birlik? Nasıl birlik?” benzeri soruları yanıtlamak değil midir ve gerçek birlik, amaç birliği olanlar bu amaca varış yollarında analaşabilenler arasında gelişmeyecek midir?

Bunu bir kez daha gündeme getirmemin nedeni ise, “evrakı metruke” arasında gezinir, kitap tozlarını yutarken gözüme ilişen “Birleşik Kafkasya Konseyi Derneği”nin tüzüğü. Elimdeki belgede tarih yazılı değil. Dolayısı ile bu tüzüğü Konsey’in kaç yılında kabul ettiği, daha sonra değişiklikler yapıp yapmadığını bilemiyorum. Yine de tüzükte dile getirilen “amaç”ın bir çok kişiye, “amacı, öncelikleri bu olan bir dernekle ben, birlik içinde olamam” dedirtir diye düşünüyorum.

Okuyun bir, bakalım siz ne düşüneceksiniz?

“BİRLEŞİK KAFKASYA KONSEYİ DERNEĞİ TÜZÜĞÜ

KURULUŞ:
Madde 1: Bu tüzükte adları ve imzaları bulunan kurucular tarafından BİRLEŞİK KAFKASYA KONSEYİ DERNEĞİ adı altında bir dernek kurulmuştur. Bu tüzüğün diğer maddelerinde Birleşik Kafkasya Konseyi Derneği, “Konsey” kısa adıyla anılacaktır. Birleşik Kafkasya Konseyi Derneği’nin genel merkezi Ankara’dadır. Gerekli yerlerde şube açabilir. Amblemi ay içinde bir grup yıldızdır.

AMAÇ:
Madde 2: Konseyin amacı, Türkiye’nin üniter devlet olarak milli birlik ve beraberlik şuuru içinde, ebediyen bekası, ideali doğrultusunda, üyelerin sosyal bağlarını, kültürel, sanatsal düzeylerini, ekonomik bilgilerini girişimcilik yeteneklerini ekonomik ilişkiler yönünde düşüncelerini geliştirmek, Kafkasya toplulukları ile diğer soydaş toplumların kültürlerini, konumlarını, olanaklarını incelemek, tanıtmak, bu toplumlarla ekonomik ilişkileri geliştirme yöntemlerini incelemek, üyelerin bilgisi, kültür, tecrübe birikimlerinin yaygınlaştırılmasını sağlamayarak, bu suretle üyelerine ve Türk toplumuna çok yönlü kültürel hizmetler sunmaktır.”

ÇALIŞMA KONULARI VE ÇALIŞMA BİÇİMİ:

Madde 3: Konsey yukarıda yazılı amaçları gerçekleştirmek için;
a) Kurs, seminer, konferans, tartışmalı toplantılar sair bilimsel ve kültürel programlar düzenler.
b) Yararlı gördüğü alanlarda hizmet plan ve programları hazırlar
c) Kitap: Dergi: Bülten ve Broşür v.b. yayınlar,
d) Üyelerin tanıştırılması ve ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla, ilgili kanunun 90. maddesinde istenen hususları yerine getirerek lokal açar ve işletir.
e) Üyeleri arasında bilgi alışverişini geliştirmek, kültürel hizmet amaçlarını yerine getirmek için araştırma ve çalışma grupları ve kolları kurar, gereğinde üye olmayan profesyonel hizmetleri ücretle görevlendirir. Bu çalışmalar yapılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
f) İkametgahı ile amaca uygun faaliyetleri için taşınmaz mal edinebilir, irtifak ve intifa hakları tesis eder, her türlü inşaatı yapar veya yaptırır.
g) Yardım toplama mevzuatı hükümlerine uygun olarak bağış, yardım kabul eder, bağış ve yardımlarda bulunur.
h) Amacına ulaşmak için gerektiğinde inceleme gezileri düzenler, aynı amaçla kuruluşlarla işbirliği yapar.
i) Kanunen yasaklanmış faaliyetler dışında gerekli diğer çalışmaları yapar. Konsey siyasi, ideolojik, dini konularla uğraşmaz.
j) Tüzük hükümlerine göre yeni üyelerin alınmasını planlar ve üye kaydeder.

Evet herkesle “birlik” içinde olunabilir mi?

Ne dersiniz?