ÇOK ÖNEMLİ BİR KİLOMETRE TAŞI

25.02.2008

                               
Dr. MEŞFEŞŞU Necdet Hatam
                                             
                                             
Kabardey-Balkarya Devlet Başkanı Sayın Kanokue’nin Türkiye ziyareti yakın tarihimizdeki en önemli kilometre taşlarından biri. Bize göre, dönüş sürecindeki zorlu kavşaklardan birini daha döndüğümüzün kanıtı…

Bu olay da, bizim çok önemli bulduğumuz ancak önemlerinin yeterince farkında olunmadığını da gözlemlediğimiz ''Anavatana Dönüş'' sürecindeki diğer kimi büyük olaylar gibi yeterince önemsenemeyebilir, yeterince anlamlandırılamayabilir. Ancak biz inanıyoruz ki bu olayların önemi bir gün anlaşılacak, tarihimiz bunları önemli kilometre taşları olarak gereken yeri ayıracaktır.

Bunlardan biri, 1989 yılında, Ankara Kuzey Kafkas Kültür Derneği öncülüğünde gerçekleştirilen ''Sürgün’ün 125. yılı Kültür Etkinlikleri''dir. Bu etkinlikler, Büyük Sürgün'den sonra, Çerkes halkının yaşadığı tüm ülkelerden, halkımız temsilcilerini ilk kez kucaklaştıran büyük bir olaydır. Bu olay, halkımızın yeniden doğuşu müjdelemiş, diasporanın anavatanla bütünleşebileceği umutlarını büyütmüş, diaspora ve anavatan kesimlerinin aynı rüyayı gördüğümüzü gözler önüne sermiş, önemlisi, rüyalarımızın gerçekleşeceğine olan inancımızı pekiştirmiştir. İzleyen günlerde DÇB’nin kuruluşu, yerel yönetim birimlerimizin statülerinin, yetki ve olanaklarının büyümesi dönüş yolunu netleştirmiş, dönüşü somutlaştırmıştır.

Özerk bölgelerimizin statülerinin yükselmesi, olanakların artmasında temel etken elbette ki Sovyetler Birliği’nin dağılması ve yeniden yapılanmadır. Yüz yirmi beşinci yıl etkinlikleri ve DÇB’nin kuruluşu değil. Ancak, kesinlikle bilinmesi gereken yakın tarihimizde halkımız lehine gelişen her olayda DÇB’nin ve DÇB’yi doğuran 125. yıl etkinliklerinin küçümsenemeyecek payının olduğudur. Olayı bu yönü ile bir türlü kavramayan yada kavramak istemeyenlerin sayısının az olmayışı üzücüdür. Öyle ki, DÇB’nin çabaları ile sağlanan, beklemeksizin Rusya Federasyonu vatandaşlığı kazanma hakkından yararlanan kimileri bile “DÇB benim için ne yaptı” diyebilecek sığ bir yaklaşım gösterebilmektedirler. Ama bu çabaların anlamı daha bir anlaşılacağı günler de gelecektir.

Dönüş yolunda böylesi önemli kilometre taşlarından biri de Kosovalı Adigelerin Anavatana Dönüş öyküsüdür. Konuya yakın bilinen, birçoklarımızın olayın önemini, dönüşü sağlanan, anavatanda kalan, tekrar Kosova’ya dönen kişi sayısı ile sınırlamasını, bu destan olaya, bu kadar dar bir pencereden bakmasını anlamlandırmak gerçekten çok güç. Bize göre bu olay, Özerk bölgelerimizin Cumhuriyet statüsü kazanması dışarıda tutulduğunda Sürgünden sonraki mücadelemizde en büyük politik kazanımdır. Kosova Adigelerinin dönüşü savaştan kaçan birilerinin bir başka ülkeye sığınması, bu ülkenin de sığınmacıları kabul etmesi olayı değildir. Halkımızı süren bir imparatorluğun bayrağını yeniden bayrak edinmiş, devlet armasını yeniden devlet arması olarak benimsemiş Rusya Federasyonu’nun ekonomik, özellikle de sorunu çözüme kavuşturan diplomatik katkıları ile sağlanabilmiştir.

Bu olay, diasporada dara düşen halkımıza yardım eli uzatacak tek devletin anavatanımız olduğunu göstermiştir. Başta dönemin Adıghéy Cumhuriyeti Başkanı Sayın Carım Aslan olmak üzere, yöneticilerimizin devlet yaklaşımını bildiklerini kanıtlamış, sağlıklı politika belirlendiğinde Rusya Federasyonu’na olayın benimsetilebileceğinin, anavatan ve diasporadaki halkımızın duyarlı kesimlerinin katkılarının sağlanabileceğinin göstergesi olmuştur. Bu tarihi olay, asıl muhatabımızın Rusya Federasyonu ve diaspora ülkelerimiz yönetimleri olduğu gerçeğini, sadece, “Diasporanın, yok oluş. Anavatanın gelişim” olduğunun bilincinde olanların değil herkeslerin gözlerinin önüne sermiştir. Ve eminim ki gelecek kuşaklar bu olayın, bu başarının destanını yazacaklardır.

İşte Kabardey-Balkarya Devlet Başkanı Sayın Kanokue Arsen’in Türkiye Ziyareti de salt ekonomik getirileri ile sınırlanamayacak, gelecekte Dönüş sürecinin önemli bir kavşağı olarak hatırlanacak, böylesine önemli bir olaydır. Ve öyle umuyorum ki;

- Bu olay, kendi burun uçlarından daha uzağını göremeyen, dernekçi politikacılarımızın asıl örgütün dernekler değil devlet olduğu gerçeğini görmelerini sağlayacaktır.

- Bu olay, ulusal anlamda asıl güçlünün, ne kadar güzel bakılsa da saksılarda solan çoğunluk değil, ata toprağının öz suyu ile beslenen anavatan bekçileri olduğunu, görmek istemeyenlere de gösterecektir.

- Bu olay ve Kuşha Doğana’ verilen “devlet ödülü” sözü, diaspora değerlerini önemseyecek, koruyacak, sonraki kuşaklara aktarabilecek olanın ancak ve ancak anavatan olduğunu bir kez daha düşündürecektir.

- Bu olay, daha dün, gümüş tepsilerde kendilerine sunulan oturma ve çalışma belgesini, Rusya Federasyonu vatandaşlığını küçümseyen, ellerinin tersi ile itenlere, kayıpları için üzülmelerini öğretecektir.

- Bu olay, kendilerini, üretim, üretilene katkı çabası göstermekten çok sanal ortamda, anavatan kesimine akıl vermek, anavatan kesiminin politikasını eleştirmekle yükümlü sayan, güya düşledikleri gelecek için, anavatan kesiminin görüşünü de alma sorumluluğu duymayan, diasporanın sözüm ona siyasetçilerine bu çabalarının ne denli boş bir çaba olduğunu anlatabilecektir.

- Bu olay, anavatan kesiminin izlemediği sitelerde, anavatan kesiminin anlamadığı dilde, anavatan dedikodusu yapanlara, anavatan kesimini ayıplayanlara, anavatanın görkemi karşısında bir varlık olamayacakları gerçeğini somutlayacaktır.

- Bu olay, ulusal anlamda hep kaybeden, hep kaybettiği için de umudu tükenmek üzere olan diaspora insanımıza devlet sahibi olmanın coşkusunu yaşatmıştır. Bu coşku suya atılan taşın genişleyen dalga hareketi gibi tüm diasporayı sarsacak, saracaktır.

- Bu olay, dara düştüğünde dönebilecek vatana, kendisine kucak açacak devlete sahip olmanın güvenini bir kez daha diaspora halkımızın bilincine çıkartacaktır.

- Bu olay, ülkelerimiz arası dostluk ve iyi ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunduğumuz ölçüde halkımıza yararlı olacağımızı yineleyip duran Dönüş politikasının değerlendirmelerinin ne denli doğru olduğunu kavrayanların sayısını arttıracaktır.

- Bu olay, Cumhuriyetimiz ve elbette ki bir anlamda Rusya Federasyonu temsilcilerine bu denli güzel ev sahipliği yapan, ilişkileri geliştirecek somut adımları atan Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin, dost ve komşu Rusya Federasyonu’nu rahatsız edecek politikaları desteklemeyeceği gerçeğinin anlaşılmasını da sağlayacaktır.
.
- Bu olay, diasporada, “anavatana nasıl döneriz” in tartışıldığından çok daha sık ve çok daha gerçekçi olarak, anavatanda “diasporada tükenen halkımızın anavatana nasıl getirilebileceğinin” tartışılmasını, somut adımların atılmasını sağlayacaktır.

Bu inançla başta Sayın Kayseri Belediye Başkanı Özhaseki ve Sayın Kabardey-Balkarya Cumhuriyeti Başkanı Kanokue olmak üzere, gelecekte destanı yazılacak bu olayın gerçekleşmesine. katkıda bulunan herkesleri kutluyor, sevgiyle, umutla, coşku ile selamlıyorum…