ADİGE TV "ADİGE YAŞAM SUYU" PROJESİ

01.04.2006

                               
Dr. MEŞFEŞŞU Necdet Hatam
                                             
                                             

Sizlerin de bildiği gibi bugün, Adige Halkı, yönetim anlayışları farklı bir çok dünya ülkesinde yaşamaktadır. Ulusal sorunlarının temelinde yatan şey, yüzyıllar süren Çarlık Rusya’sı – Kafkasya savaşları ve savaş sonrası sürgündür. Halkımızın yüzde doksana yakınının bugün anavatan dışında olmasında, dönemin diğer büyük devletleri Osmanlı İmparatorluğu ve İngiltere’nin de görmezden gelinemeyecek sorumlulukları bulunmaktadır. Yine her birimizin tanık olduğu gibi, Anavatandan ayrı düşürülen kesimin, diasporanın yok oluş trajedisi bütün hızı ile sürmektedir. Dolayısı ile Anavatanda ya da diaspora da olsun bilinçli her Adige’nin tek düşüncesi, yok oluşu yavaşlatmak, durdurmak olmalı diye düşünüyorum. Bunun için de bilinçli her Adige tarihsel süreç içerisinde gerçekleşemeyen uluslaşmaya, katkıda bulunma çabası içinde olmalıdır.

Genelde ulus sözcüğü, sözlüklerde “Aynı tarih, dil, duygu, ülkü, bağlarına sahip, aynı topraklarda yaşayan insanlar topluluğu” olarak tanımlanır. Peki hem RF sınırları içerisinde birden çok cumhuriyette, hem de dünyanın bir çok ülkesinde yaşayan Adigeler bu tanım ve günümüz koşullarına göre ulus oluşturabilir mi? Tarihteki geç kalmışlığımızı bugün giderebilmek mümkün mü? Globalizasyon bağımsız ülkelerin sınırlarını zorlarken, silerken Adigelerin çoğunluğunun “aynı topraklara yaşaması” sağlanabilir. Adigelerin yaşadığı toprakların yeni sınırı çizilebilir mi?

“Aynı topraklarda yaşama”, fiziki olarak aynı topraklarda yaşamak, anlamında algılandığı sürece, soruları olumlu yanıtlayabilmek elbette ki mümkün olmasa gerek. Olumlu yanıtların gerçekçi temelleri olamayacak, dolayısı ile de inandırıcı olmayacaktır. Ancak “aynı toprak” tanımını, Adige Televizyonu Uydu Yayın Alanı olarak, yani tüm dünya olarak düşündüğümüzde, soruların yanıtlarının olumlu olabilecek bu da pek şaşırtıcı olmayacaktır.

Evet inanıyorum ki;

Adige Tv, sürgüne kadar aynı olan tarihimizi, bilince çıkartabilecek, sürgün sonrası yaşanan tarih kesimini, Anavatan ve diaspora karşılıklı olarak içselleştirilebilecektir.

Adige Tv, dili henüz unutmayanların dillerini geliştirecek, unutanlara dillerini yeniden kazandıracak, yeni nesillerin anadili ile konuşmalarını, okur-yazar olmalarını sağlayacaktır.

Adige Tv ile Adigeler, Adigece'nin her iki yazın dilini anlar hale gelecek, süreç içerisinde Adigelerin, tek yazın diline geçmesini sağlayabilecektir.

Adige Tv  Adigelerin duygu ve düşünceleri birbirine yaklaşacaktır.

Yine İnanıyorum ki;

Adige Tv, dünyanın çeşitli ülkelerinde çok parçalı yaşam mücadelesi veren Adigelerde, ülkü birliği de oluşturacaktır.

Adige Tv, aynı yayım alanında yaşayan Adigelerin farklı ülkelerde yaşıyor olmalarına karşın, tek halk, tek yürek olmalarını sağlayacaktır. Diasporaya, ulusal kültürel varlığın ancak anavatanda mümkün olabileceğini ve anavatanın yaşam suyu ile beslendiği oranda varlıklarını sürdürebileceklerini anlatabilecektir. Bu Adige Tv ile yeniden büyüyecek olan Anavatana Dönüş bilincidir.

Adige Tv, Cumhuriyetlerimizin üyesi bulunduğu Rusya Federasyonu ile Adigelerin yaşadığı ülkeler arasında bir iletişim köprüsü olacaktır, kültür köprüsü olacaktır, karşılıklı anlayış ve barış köprüsü olacaktır.

Adige Tv, Diasporamızın önemini, Anavatan ve Rusya Federasyonu’na daha kısa bir zamanda anlatacak, bundan da hem diaspora ülkeleri, hem de RF ekonomik yarar sağlayacaktır…

İnanıyorum ki;
Ulusal bilinç sahibi her Adige, sayılan ve daha sayılabilecek bir çok yararı getirecek Adige Tv. düşünü görmüştür, görmektedir. Adana toplantısında alınan karar doğrultusunda , böylesi bir Tv. ye kavuşma kampanyası başlatan CC katılımcılarını kutluyor, aktif bir katılımla ipi göğüsleyebileceğimizi umuyor, bizleri izleyenlere de sesleniyorum:

Marje, Marje We Marje,

İmzanızı esirgemeyin lütfen.