Televizyonun karşısına geçip amaçsızca
kanallarda ne var ne yok diye kumandanın düğmelerine gelişi güzel
bastığınızda onlarca seçeneğin olmasına bazen hayıflandığınız,
bazen de bunu yaparken ne kadar rahatladığınızı düşündüğünüz
olmuştur.
Kimi zaman saatlerce süren bu göz gezdirme sırasında normal
zamanda dönüp yüzüne bakmadığınız programlardan birinde
umursamazca kalıp, boş gözlerle televizyona baktığınız da
olmuştur.
Tam bu sırada aile fertlerinden birinin “bize izlettirdiğin şeye
bak, diğer kanallara da baksan” demesiyle, aniden uyanıp tekrar
kanallara göz gezdirip, aktörlerini önceden tanıdığınız, bu
nedenle hoş bir film olabilir diye düşündüğünüz bir filmin
ortasından seyretmeye başladığınız da olmuştur.
Evet, izlemeye değer bir film bulmuşsunuzdur artık. Şimdi
yapılacak tek şey silkinip kendinize gelmek ve filmin konusunu
anlamaya çalışmak. Eğer izlediğiniz filmin türüne aşinaysanız
filmin konusunu anlamanız çok zor olmayacaktır. Ancak bu konuda
acemiyseniz, hiç merak etmeyin aile fertleri size bu konuda
yardımcı olacaktır.
İlk bir iki dakika filme baktıktan sonra artık kareleri ve
olayları yavaş yavaş yerine oturtmaya başlarsınız. Ancak bazen
film öyle bir hal alır ki kim ne yapmış, kim hangi tarafta, burası
neresi vs. her şey birbirine girer. Ama üzülmeyin söylediğim gibi
aile fertleri size bu konuda yardımcı olacaklardır.
Önce yavaş yavaş yorumlar başlar. “ bence bunun için böyle oldu”,
“yok yok baksana kesin böyle olmuştur” gibi sözlerle biraz yol kat
edersiniz. Bazen kafanız karışır ancak eğer cahil bilmişlerden
değilseniz çok çabuk toparlarsınız kendinizi.
Bazen güvenmezsiniz kimseye, aileden biri de olsa. Hemen filmin
konusunu anlatan bir kaynak aramaya başlarsınız. Bazen bulursunuz
böyle bir kaynak. Okuyunca filmin konusunu “aaa evet, ben böyle
bir filmi daha önce seyretmiş gibiyim zaten” dersiniz. Ama kimi
zaman ve hatta çoğunlukla böyle bir kaynak bulma şansınız yoktur.
O zaman yine aile fertleriyle beraber film hakkında yorum yaparken
bulursunuz kendinizi.
Kafanız çok fazla karışsa da artık yavaş yavaş oturuyordur taşlar
yerine. Ancak filmin konusunu anladıkça kendinize kızdığınız hatta
bazen de tüh nasıl böyle bir yanlış yaptım dediğiniz olmuştur.
Çünkü o ana kadar zengini fakir, namusluyu namussuz, sıradan
birini ajan, iyiyi kötü yapmışsınızdır.
Eğer bu düşüncelerinizi aile fertleri arasındaki “film yorumu”
tartışmasında yüksek sesle dile getirmişseniz işiniz biraz zor.
Başka bir filmin ortasında yapacağınız yorumlar sırf bu yüzden pek
fazla önemsenmeyecektir. Yok eğer çoğu düşüncenizi içinizden
seslendirdiyseniz ilerde bir şansınız daha var demektir.
Eğer film yorumlarını sıklıkla ve yüksek sesle dile getiren biri
iseniz mutlaka filmin senaryosuna da müdahale eden biri
olmalısınız. Yönetmenlikten, senaristlikten, oyunculuktan
anlamasanız bile hiç fark etmez. Siz sonuçta bir izleyicisiniz ve
her türlü hakka sahipsiniz. O nedenle izlediğiniz film, filmin
yönetmeni, senaristi, oyuncuları en iyi ödülleri almışta olsa bu
sizin filmi yeniden kurgulamanıza engel olamayacaktır.
Filmin ortasından seyretmeye başlamak öyle sıradan bir iş olmasa
gerek. İlerde iyi bir yönetmen olmak belki de bu aşamada
sergileyeceğiniz performansınıza bağlıdır. Kim bilir? |