...................
...................
''SİNAN ENGİN KOVULDU''

10.10.2008

Kuban Paul Seauhmann
...................
...................
Şimdi size ulusal gazetelerin hemen hemen hepsinin yaptığı bir haberi sunmak istiyoruz. Başlık son derece etkili.

''Sinan Engin Kovuldu'' (!)

Haber kısaca şöyle:

''Denizli'nin isteği üzerine Engin'in görevine son verildi.

Beşiktaş'ta yeni teknik direktör Denizli'nin, menajer Sinan Engin ile çalışmak istememesini belirtmesinden sonra Engin'in görevine son verildi.''

Şark kafası bu işte. Eğer ''işine son verilen'' kişi güçlü değilse ''kovuldu'', yok güçlüyse ''görevden ayrıldı'' olur.

Ne denli aşağılayıcı bir durum.

Kendinizi Sinan Engin'in yerine koyun. Biri sizinle çalışmak istemiyor. İşinize son veriliyor. Ardından açıklama: Kovduk...

Kovulmak, -sözcük anlamı olarak- yaptığınız bir hırsızlık, usulsüzlük ya da ahlaksızlık sonucunda hak ettiğiniz bir yol olurdu.

Sinan Engin, hırsızlık mı yapmış, usulsüzlüğe mi bulaşmış? Yoksa ahlaksızlık mı yapmış? Hiç biri. Yalnızca teknik direktör olarak atanan Mustafa Denizli kendisiyle çalışmak istememiş.

Bunun üzerine anlı şanlı basın da manşet: Sinan Engin ko-vul-du...

Sonuç olarak Şark kafası acımasızdır. Güçlü ise ezer, güçsüz ise el pençe divan durur.

Sinan Engin değil de Fatih Terim'in işine son verilseydi, sizce bu başlığı atan muhabir aynı manşeti yazabilir miydi? Elbette hayır. Çünkü yazdığı gün Fatih Terim canına ot tıkardı.



Peki...

Neden bu denli acımasız olurlar?

Birkaç neden sayılabilir. Ancak iki önemli olasılık var. Birincisi, haberin okunması için uygulanan teknik. Tek kelimeyle gazetecilik ayıbı. Nitekim haberin başlığı ile haberin metni tutmuyor zaten. Yukarda kovuldu derken, aşağı da işine son verildi yazılmış. Şark gazeteciliği de bu işte.

İkinci olasılık, muhabirin Sinan Engin ile ilişkilerinin kötü olması. Gazetecilik yıllarımızda çokça yaşadığımız bir durumdu. Eğer biri ile husumetiniz varsa, hakkında yapmayacağınız haber yoktu. Gerçi bizim de başımıza az gelmedi. Daha 2-3 yıl önce hakkımızda internet sitelerinde yazmadıklarını bırakmadılar. Neden? Çünkü Şark kurnazlığı çıkabilecekleri tek yoldu.

Muhabir aklı sıra Sinan Engin'i aşağıladı. ''Kovuldu'' diyerek okuyucunun bilinçaltına bu adam ahlaksızdır, hırsızdır imgelerini yerleştirdi.

Bu, tek sözcükle anlatılmak istenirse; çapsızlıktır.

Ya okuyucu?

İşte iş orada bitiyor. Kör satıcının, kör alıcısı olur.

İnanmadınız mı?

Tamam. O zaman en çok okunan gazetenin, en çok okunan 3 haberinin başlıklarını verelim size.

- 1 milyon YTL kaçırdı.
- Yaşayan en seksi kadın.
- 28 ülke risk altında.

Birinci haber; Mehmet Ali Erbil'in sunduğu yarışma programında yarışmacının kaybettiği 1 milyon YTL'i aktarıyor.

İkinci haber; Monster's Ball (Kesişen Yollar) filmiyle en iyi kadın oyuncu dalında Oscar kazanan ilk siyahi yıldız olarak sinema tarihine geçen Halle Berry'den söz ediyor. (Bol fotograflı bir haber.)

Üçüncü haber; Dünya Bankası Başkanı Zoellick'in, 28 ülkenin risk altında olduğu uyarısında bulunduğunu yazıyor.

Buyurun...

Eh muhabir ne yapacak böyle okuyucuya?

Böyle başa böyle tarak...



Son Söz:
Çerkes, baş olunan yerde ayak olmayandır. (Kuban)