Çerkeslerin, genel olarak
hümanist, insan sever bir yapıya sahip oldukları
kanısı yaygındır. Bunun sağlaması da xabze
kurallarında yapılabilir. Xabzeden taviz verildikçe
gerçek kimlikten kopma da hızlanmaktadır.
Forumlarımızda son günlerde üç konu hakkında yoğun
bilgi alışverişinde bulunuldu. Ne yazık ki, üç ayrı
konuda 3 katılımcı artık foruma yazmama kararı aldı.
Bir Çerkes, bir Türk ve bir Ermeni katılımcımız kendi
arzularıyla forumlardan çıktılar.
Yanlış düşünüyor olabiliriz. Ancak yaşadığımız ortam,
genel yapımızın değiştiğini gösteriyor. Hoşgörü,
konukseverlik kuralları ve yaş olarak daha küçüklerle
ilişkilerimizde negatif değişimler oluyor.
Türk kardeşimizle sağlıklı diyalog kuramadık. Ermeni
kardeşimizle de. Üstüne üstlük Çerkes arkadaşımızla da
iletişim kuramadık.
Karşınızdaki insan süte, kara diyebilir.
Olsun. Desin.
Eğer süt kara değilse, iki yol var: Bir, ‘’süt
beyazdır’’ deyip kestirip atmak. İki, süte neden kara
dediğini anlamaya çalışmak. Genelde çok emin olduğumuz
konularda ‘’karşısındakini anlamaya çalışmama’’
alışkanlığından sıyrılmak gerek. Herkesin beyaz olarak
bildiği bir şeye neden kara denir, bunu anlamaya
çalışmak çok mu itici?
Aileniz düşününüz. Mükemmel bir aileye sahipsiniz.
Ancak kardeşlerinizden biri, dışarıda birine zarar
verdiğini varsayalım. İnsanlarda sizin ailenizi
suçladılar. Yapmanız gereken nedir?
‘’Hayır bizim ailemizin bireyleri böyle şeyler
yapmaz’’ demek mi?
‘’Böyle bir şey olmuşsa son derece yanlış. Konuyu
araştırıp, öyle size bilgi verelim. Eğer
yapmışsa sizden özür dileyerek komşuluğumuzu
pekiştirelim’’ demek mi?
Bir toplumu yiyip bitiren en önemli davranışlardan
biri ‘’ben her konuda haklıyım’’ anlayışıdır.
Katile, ‘’bu benim katilim’’ göz yumarım.
Hırsıza, ‘’bu benim hırsızım’’ göz yumarım.
Haine ‘’bu benim hainim’’ göz yumarım, derseniz;
yüzyıllarca katille, hırsızla, hainle
özdeşleştirilirsiniz. Çerkes olmak neyi değiştirir?
Ben Çerkes’im, sular seller gibi Çerkesce konuşuyorum,
demek yeterli mi? Davranışlar ne olacak? Evinize gelen
konuğunuz sizi eleştiriyor ya da suçluyorsa ne
yapmalısınız? Xabzeye göre ne yapılıyordu?
Soykırım ve xabze sözcükleri yan yana gelemiyor.
Birbirlerini itiyorlar. Ancak, ola ki böyle bir şey
olmuşsa yapılacak en doğru şey, bunun üzerini örtmek
yerine, kendimiz açığa çıkarmalı ve tüm insanlık
önünde özür dilemeliyiz.
Biz Çerkesler -açık konuşmak gerekirse- yaşadığımız
ülkelere minnet borcumuzu ödeme dozunu fazlaca
kaçırıyoruz. Kraldan çok kralcı diye
nitelendirilmemizin nedeni de bu. Teslimiyetçiliğin
doruklarında oturuyoruz. Temel de yatan yine xabze.
‘’Haynape’’ korkusu iliklerimize o denli işlemiş ki,
en temel gereksinimlerimizden bile ödün veriyoruz.
Salt bu nedenle, bize destek ya da yardımcı olan için
bile başka birine zarar vermekten kaçınmıyoruz. Bu da
zaman içinde ‘’kullanılan insan’’ konumundan bizi
kurtaramıyor. Bu nedenle, anavatanını ayaklarının
altına alıp, yaşadığı ülkeyi baş tacı yapanları
görüyorsunuz. Bunun doğal devamı da bizimle hiç ilgisi
olmayan insanlarla karşı karşıya gelip; doğrunun
rotasını kaybettiğimiz oluyor.
Biz hizmette sınır tanımadığımız için ipin ucu tarihte
sık sık kaçmıştır. Yakın tarih örneklerini çoğumuz
gözleriyle görmüştür. Bu nedenle toplumumuz adına
yapılan her eleştiriyi, bilgiyi; bıkıp usanmadan
araştırmak ve bir hatamız varsa bir an önce özür
dilemek ve eski kimliğimize dönmek gerekir.
Xabzeye göre, bir Çerkes’in hiçbir halkla zerre kadar
sorunu olmaz. Nitekim olmamıştır da. Ancak, aldığından
fazlasını verme hırsı bizi olmadık noktalara getirip
koyuyor. Elbette, her toplumda olduğu gibi bizim
toplumumuzda da kişisel çıkarı için, tetikçilik
yapanlar da var. Onları tümüyle ayrı bir yere oturtmak
gerek. Çünkü en büyük zararı onlardan görmüşüz, gördük
ve göreceğiz.
Çerkes ve soykırım. Yan yana hiç yakışmıyor.
SonSöz
Çerkes;
karşısındakini dinlerken gözlerine bakandır.
(Kuban)
|