|
|
................... |
|
................... |
ÇERKES
GENÇLİĞİNE GÜVENİN |
27.08.2005 |
|
Kuban Paul Seauhmann |
................... |
................... |
Gençlerimiz, öyle bir şey yaptı ki, artık tarihimizle
övünmek yerine günümüzle övünmemize neden olacak. 10
genç tümüyle kendi olanaklarıyla şirin bir Çerkes
köyüne gittiler. Çoğu tatil için Akdeniz’in, Ege’nin
serin sularına kendilerini bıraktıklarında; onlar
ellerinde boya fırçaları, süpürgeler, çekiç,
testerelerle bir okulumuzu elden geçirdiler. Köy
halkıyla sarmaş dolaş oldular.
İlk bakışta çok da önemli değilmiş izlenimi
bırakabilir. Ancak ayrıntıları öğrendiğinizde
yapılanların bu satırlara sığmayacağını anlıyorsunuz.
Hamasete boğulmuş, her şeyi protesto ederek, çıkmaz
içine sokulmaya çalışan gençler bu çalışmaları iyi
değerlendirmeliler. Evine götürecek ekmeği olmayan
adamın vatan kurtarmaya kalkışması gibi bir aymazlığa
düşmemeliler.
Yaptıkları çalışma o denli etkili olmuş ki,
Kaymakamdan, Milli Eğitim Müdürü’ne; thamadelerden,
çocuklara kadar herkes çalışmalara bir şekilde
katılmışlar.
Hiçbir çıkarı olmaksızın.
Hiçbir beklentisi olmaksızın.
Kolay iş değil.
Geleceği kurmanın iki yolu var: Biri, gençlerin eline
silah ya da siyah çelenk tutuşturmak. Diğeri, gençleri
üretken hale getirmek. Birinci yolu izlemek kolay. Ne
olacak? Emek gerektirmiyor. Düşünmek gerekmiyor. Al
eline silahı, vur gitsin. Al eline siyah çelengi git
adamın kapısının önüne koy gel. Zahmetsiz. Hem bedenen
hem beyinsel olarak yorulmazsınız.
Diğeri zor olan yol. Düşüneceksiniz. Saatlerce,
günlerce, belki aylarca. Sonra bu düşünceni
gerçekleştirmek için oturup insanlara anlatacaksınız.
Her kafadan bir ses çıkacak. Alay eden, provake eden,
küçümseyen. Bıkmadan usanmadan hepsine anlatacaksınız.
İkna etmeye çalışacaksınız.
İş burada da bitmiyor. Harçlıklarınızı
biriktireceksiniz. Uzun yollara düşeceksiniz. Bir
hafta boyunca tuvalet temizliğinden badanaya kadar her
işi yapacaksınız. Omuzlarınızın ağrısından gece
uyuyamayacaksınız.
İki genç düşünün; biri protesto eyleminden dönmüş,
diğeri o gün okulun tuvaletlerini elleriyle yıkamış.
Gece yastığa başlarını koyduklarında hangisi daha işe
yaradığı duygusuyla uyur?
Gençlerimiz inanılmaz işler yapabilecek kapasitedeler.
Öyle ahım şahım paralara, pullara da gerek yok. Yeter
ki onları anlayıp, önlerini açın. Gerisini hiç
düşünmeyin. Yeter ki onların gencecik beyinlerini kan
ve barutla doldurmayın.
Gençler, çok büyük işler yaptılar, yapmaya da devam
edecekler. Yeter ki önlerinde durmayın. Hiç endişeniz
olmasın yüzünüzü karartacak hiçbir şey yapmazlar.
SonSöz
Çerkes, kıskançlık duygusu yaşamayandır. (Kuban)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|