|
|
................... |
|
................... |
AHLAKSIZ ALBAY |
16.07.2005 |
|
Kuban Paul Seauhmann |
................... |
................... |
Robert Redford’un başrolünü oynadığı bir
hapishane filmi vardır. Kendisi general olmasına
karşın bir suç nedeniyle mahkum olur. Cezaevi müdürü
bir albaydır ve ahlaksız bir kişilik sergiler.
Gelişmemiş toplumlarda tabu yalnız din değildir.
Birçok konuda dokunulmazlıklar vardır. Ahlaksız doktor
yoktur, ahlaksız polis yoktur, ahlaksız asker yoktur,
ahlaksız öğretmen yoktur.
Yoktur Allah yoktur.
Yani bu ülkelere bakarak; ''ne kadar temiz ve pak bir
toplum'' der iç çekersiniz.
Oysa tabuların olduğu yerde ahlaksızlık diz boyudur.
Gelişmiş toplumlarla arasındaki tek fark; biri suyun
üstündedir, diğerinde suyun altında. Saklanmayan,
açıkça ortaya konulan olumsuzlukların çözümü daha
kolaydır. Saklananları nasıl çözeceksiniz?
Bilinen bir konudur. Avrupa’da uyuşturucu aleni
ortalıkta satılıyor, üstelik yalnız uyuşturucu satan
marketler bile var, denilir. Oysa istatistiklere
baktığınızda aleni satılan ülkelerdeki bağımlı sayısı
yasak olan ülkelerden yüz kat daha azdır.
Aynı şekilde gelişmiş ülkelerde rüşvet alan polis yok
mudur? Elbette var. Peki gelişmemiş ülkelerde? Zinhar.
Asla. Polis rüşvet almaz. Hepsi yüreği vatan, bayrak
aşkı ile dolmuştur. Rüşvetin ‘’R’’sine bile
tahammülleri yoktur.
Toplumları genelleyerek yargılamak son derece
yanlıştır. X toplumu hırsızdır, Y toplumu ahlaksızdır
türü bir değerlendirme yaparsanız, büyük olasılıkla
tabularla doldurulmuş bir geçmişiniz var demektir. Bu
nedenle sürekli suyun üstünü görürsünüz.
Peki suyun altını görmenin koşulu nedir?
Çok basit.
Benim insanım sütten çıkmış ak kaşıktır, demekten
vazgeçip; eğriye eğri, doğruya doğru diyeceksiniz.
Çerkes’den hırsız çıkmaz demeyin, çıkar.
Şimdi paramız olsa Çerkesler hakkında film yapmaya
kalsak. Hem de dünyanın en ünlü aktörlerini
oynatacağımız bir film olsa, sizce nasıl bir sonuç
çıkar?
Tek düşman Ruslar, Çerkesler pür-i pak.
Oysa tarihimiz nice hain, halkını satan Çerkes
önderleriyle dolu. Hala da yok mu sanıyorsunuz?
Çağdaş insan olmak istiyorsanız suyun üstüne değil,
altına bakmalısınız.
Film yaptığınızda bırakın Rusları kendi hainlerinizi
gösterin, bakın o zaman ‘’makus talihimiz’’ nasıl
değişiyor.
Farkında mısınız? Nerede gelişmemiş bir toplum varsa;
orada ‘’aman bölünmeyelim’’, ‘’birlik ve
beraberliğimizi bozmayalım’’ türü sözleri sıklıkla
duyarsınız.
Neden?
Çok basit.
İnsanları yönetmenin en kolay yoludur da ondan.
Toplumdan biri çıkar, bir düşünce atar; yanıt
hazırdır. ‘’Zaten birlik beraberliğimizi kuramıyoruz,
bir de sen aykırı ses çıkarma’’. Yiğitliğiyle övünen
bir toplumun, ne kadar da çabuk birlik beraberliği
bozuluyor değil mi?
Ne denli çok farklı düşünceye sahip insanlarım varsa
daha çabuk gelişirim mantığı oluşmamışsa, her gün
birlik beraberlik sloganları duyarsınız. Ancak bu
birlik beraberliği ne babanız görmüştür, ne siz
göreceksiniz, ne de çocuğunuz görebilecek.
Son Söz
Çerkes, ''benim hırsızım iyidir'' demeyendir. (Kuban)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|