|
|
................... |
|
................... |
''PUTİN,
SEZER'E ERDOĞAN'I ÖVDÜ'' |
01.07.2006 |
|
Kuban Paul Seauhmann |
................... |
................... |
Farkındasınızdır, son günlerde
propagandistler kendilerine karşı olan herkese bir saldırı
içindeler. Havada belgeler uçuşuyor. Tümü de internet
üzerinden. Bunlarla samimi olarak ittifak kuranların
durumu gerçekten kötü. Yukarısı bıyık, aşağısı sakal.
Tüm bu hengame içinde Akşam gazetesinin 30 Haziran 2006
tarihli nüshasında bir manşet: Putin, Sezer'e Erdoğan'ı
övdü.
Buyurun...
Kafkasya'da önüne geleni KGB ajanı yapan zihniyet,
Erdoğan-Putin ilişkisinde sus, pus.
Allah'tan sayın Erdoğan Kafkasyalı değil. Yoksa çıra gibi
yanmıştı. Öyla ya, baş düşman Putin övüyor. Az buz iş mi?
Sayın Erdoğan'ın bir avantajı daha var. O da yaşamını din
temeli üzerine oturtması. Kafkasya propagandistleri de
aynı kulvarda. Dolayısıyla seslerini çıkaramıyorlar.
Çünkü, ses
çıkarırlarsa bunun bedelini çok ağır ödeyeceklerini bilirler.
Örneğin Erdoğan-Putin yakınlaşmasını protesto eden
mektuplarını sitelerinde yayınlayamazlar. İnsanları
rahatsız edecek kabalıkta yazıları mail gruplarına
geçemezler.
Çünkü ateş orada.
Kafkasya'daki insanlarımız bu tür saldırılardan
etkilenirmiş. Ne gam?
Boş verin.
İnsanların bu denli yalpalanmasının adını siz koyun. Şöyle
ki, sayın Erdoğan değil de sayın Baykal başbakan olsaydı
ve bu manşet şöyle çıksaydı; ''Putin, Sezer'e Baykal'ı
Övdü'' sizce ne olurdu. Yanmıştı Baykal. Protestolar,
siyah çelenkler, mail bombardumanı...
Bu sütunlarda sık sık dile getiriyoruz. Bu
propagandistlerin derdi Çerkes kültürü falan değil.
Kafkasya'yı kan gölüne döndürüp kendi kazançlarını
sağlamlaştırmak.
Nereden bu sonuca varıyoruz?
Gayet basit...
Bazıları olayları yanar döner gibi değerlendiriyor. İşte
buradan o sonuca varıyoruz.
Putin katil mi? Peki Putin'in işbirliği yaptığı insanlarda
katile ortak oluyorlar mı? Onlara göre öyle. Pekiyi o
zaman nasıl oluyor da sayın Erdoğan bunun dışında kalıyor?
İşte yanar dönerlik burada. Çıkarınız doğrultusunda
insanları kışkırtmayacaksınız.
Çünkü eninde sonunda sizde o kuyunun içinde bulursunuz
kendinizi.
Burada şaşırılacak asıl konu bu propagandistler değil.
Onların işi bu. Yaşamaları için bunu yapmak zorundalar.
Forumlara gelirler, odalara gelirler, dergiler çıkarırlar,
kısacası her yerde ortalığı karıştırırlar.
Asıl konu;
bunların bu yanar dönerliğini görmeyip, onlarla ittifak
edenler. Aynı bildiriye imza atanlar. Gerçeklerle yüz yüze
geldiklerinde iş işten geçmiş olacaktır. Tarih bu
örneklerle dolu. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|