Samsun'da iki lise öğrencisi, bir başka
lise öğrencisi tarafından kurşun yağmuruna tutularak
öldürüldü. Gazeteciler Milli Eğitim Bakanı’yla röportaj
yaptılar. Bakan ayaküstü aynen şunu dedi: Adam öldürmeyi
nerden öğreniyorlar?
Hamasete boğulmuş bir toplumun dinamikleri olan gençlere
televizyon aracılığıyla bol bol şiddet empoze ederseniz,
sonuç bu olur. Konuşarak sorunları çözmek yerine silaha
sarılmanın tek çözüm olduğunu sanır.
Şiddet, bir toplumu her açıdan çökerten bir olgu. Mantık,
insanlık, duygusallık, hoşgörü, iyi niyet gibi kavramların
hepsi önemini kaybeder.
Galatasaray futbol takımı şampiyon olunca Fenerbahçe
taraftarları, İstanbul’un en elit caddesinde yolu kesip
taraftar avına çıktı. Haberlerde görüntülü olarak yer
aldı. Gençlerin gözü öyle kararmıştı ki, bir ticari
taksiye hücum ettiler. Arabanın içindeki yolcuları linç
etmeye kalktılar. Daha da felaketi yanıcı maddeleri
otomobilin içine atarak insanları az daha diri diri
yakıyorlardı. Can havliyle dışarı fırlayan iki yolcunun
Fenerbahçe formalı iki insan olduğu anlaşıldı. Yani
saldırganlar az kalsın kendi taraftarlarını linç
ediyorlardı.
Hadi onlar şampiyonluğu kaybetmenin hırsıyla bu linç
girişimlerinde bulundular. Konya, Eskişehir, Ankaragücü
taraftarlarına ne oluyor? Onlarda Galatasaray
taraftarlarını linç etmek için saldırılarda bulundular.
Tüm bunlar, gençlere gösterilen modeller ile ilgili.
’’Vur, kır, parçala… Bu maçı kazan…’’ diye tempo tutan
taraftarın takımı eğer kaybederse ne oluyor. Çok basit. Bu
kez taraftar vurup, kırıp, parçalayıp yenilginin acısını
çıkarıyor. Bunun bir spor karşılaşmasını olduğunu unutup
şiddete başvuruyor.
’’Eti senin, kemiği benim’’i duyan,
’’Sopa Cennet’ten çıkma’’ yı duyan,
’’Eşeğini dövemeyen, semerini döver’’i duyan,
’’Karnından -afedersiniz- sıpayı, sırtından sopayı eksik
etme’’yi duyan genç ne yapacaktı ki?
Sonra bakan çıkıp safiyane duygularla soruyor: Adam
öldürmeyi nerden öğreniyorlar?
Tarlaya ne ekerseniz onu biçersiniz. Arpa ekip, ürünü
mısır olarak toplamaya kalkmak ne kadar mantıklı?
Genç bir fidanı, doğru büyüsün ve serpilsin diye neden
yanlarını düz desteklerle bağlarız?
Karşınızdakine sevgi verilirse sevgi, nefret verilirse
nefret alınacağını kim bilmez?
Yaşam zaten sıkıntılarla dolu. Ekonomik çaresizlikler,
işsizlik, doğanın dengesini yitirmesi gibi dev sorunlar
dururken çözümü şiddette aramanın tek açıklaması var:
İlkellik... |