|
|
................... |
|
................... |
GERÇEKLERİ İNTERNET YAZAR,
İNTERNETİ SİSİSPOR" |
29.04.2010 |
|
KIP Fuat Aydemir |
................... |
................... |
Binlerce taraftarı olan bir takımın
öyküsü bu. Web futboluna nice oyuncular kazandırmış bu takımımız
eski gücünden bir şey kaybetmeden yoluna devam ediyor da nedir
hikayesi?
Birkaç gönüllü hamal tarafından kurulan SisiSpor'un en belirgin
özelliği belki de birbirine çaktırmadan fikren gıcık olan
oyunculardan oluşmasıydı. Aynı çatı altında birbirlerine pasları
sert de olsa veren düşüncelerini şöyle ya da böyle gole çevirmeye
çalışan oyuncular topluluğuydu SisiSpor. Web Ligi'ne birçok
yeniliği kazandırmasından ötürü, ''Gerçekleri internet yazar,
interneti SisiSpor'' sloganı da bu yüzden çıkmıştı.
Uzun yıllık bir geçmişi olan SisiSpor'a "ya ben futbolculuktan pek
anlamam ama iyi şarkı söylerim" diyen oyunculardan tutun,
futbolculuk yeteneğini SisiSpor sayesinde keşfeden oyunculara
kadar, birçok yetenek gelip geçmişti. Sergen misali oyuncularda
katılmıştı zaman zaman. Hangi takıma giderse onun rengine
sevdalanan oyuncular yani. Bir de tabi ki, adı üstünde oyuncular da
sahne aldı SisiSpor'da. Emreler de gelmedi değil. "Ben SisiSpor'da büyüdüm, CeceSpor forması kimse giydiremez" deyip,
mevki miktarını görünce sabahı CeceSpor tesislerinde açan
oyuncularda gelip geçmişti.
SisiSpor'un bir futbol takımı olduğunu unutup "parti-örgüt"
modunda hisseden oyuncuların isyanına da tanık olunmuştu.
Kaptanlık önerildiğinde bunu teknik direktörlük olarak algılayıp,
antrenmanlara dahi çıkmadan topla oynamayı seven, teknik
direktörlük yolu kapanınca küsüp giden oyuncuların yerine daha
kaliteli, topu takım için oynayan, düşünceleri için oynayan
oyuncular gelmeye başlamıştı. Seyirciye oynamak için türlü düşünce
aktörlüğüne soyunmadan dümdüz oyuncular yani.
Bir de SisiSpor'un hamal misali yönetiminin yaptığı bir hatayla ve
yük altından kalkabilmek için "takımı halka açalım" düşüncesine
balıklama dalıp hazıra konma uğrasına giren birkaç gönüllü avcı,
avlanma mevsiminden yeterli verimi alamayacaklarını görünce "SisiSpor'u
ele geçiremeyeceğiz, bari biz de bir takım kuralım" deyip web
dünyasına yeni takımlar kazandırmışlardı.
SisiSpor'un web dünyasına getirdiği bir başka yenilik de
buydu.Taklit de olsa futbolun bir ucundan tutmaya çalışan
oyunculardı sonuçta. Seyirci çekebilmek için dizileri aratmayan
rayting metotları ile web arenasına renk getirmeye başlamışlardı.
SisiSpor'dan yaptıkları bedava transferlerle sansasyonel oyun
taktikleri ile seyirci peşinde koşan bu takımda Web Ligi'nde
yerini almıştı.
Ancak bu ligin galibi, şampiyonu olamazdı. İlkeler ile ayakta
kalmaya çalışan, ilkelerden ödün vermeden, çok sayıda taraftar
yerine kaliteli-düzeyli taraftar tercih eden bir SisiSpor hala
sahalarda. Her oyuncuya kapısını sonuna kadar açan ancak oyuncu
katmak için dolaplar çevirmeyen bir takım ruhuyla Web Ligi'ne renk
katmaya devam ediyordu.
Ve SisiSpor'un; önce Mason, sonra Yahudi, sonra KGB sonra FSB
sonra MIT olan teknik direktörü "artık yeşil sahalarda sadece oyun
taktiklerimle var olacağım" deyip görevi bir başka hamal grubuna
teslim edip boğazdaki yalısında, New York, Centerpark'daki
apartmanında, Paris kulesinin karşısındaki villasında ,
Moskova'daki çiftliğinde, Kudüs'teki malikanesinde inzivaya
çekilmişti.
Ve SisiSpor taraftarları ise aynı sloganlarıyla takımlarını
desteklemeye devam ediyorlardı: ''Sevgimiz düşünce
özgürlüğünedir, yazanlara değil.'' |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|