Son dönem malum bir sitenin İbrahim Yağan’la yapmış olduğu
röportajda, özel bir çabayla ismimi zikrederek sözüm ona güzel bir
yönlendirme yapmışlar.
Açıkçası şaşırmadım.
Daha önce de benzer bir işgüzarlıkla dostluk ilişkileri sonucu
ellerine geçen derneğimizin resmi evrakını, aylar sonra sümen
altından çıkartıp kongre arifesinde yayınlayan,üstelik bunu da
üzerine yalan başlık atarak yayınlayan bir zihniyetten
beklenmeyecek şey değil.
Fakat o röportajda! benimle ilgili yazılanlara cevap vereyim
öncelikle.
Bu toprak olayları ve sonrasında olan biten hakkında yazdıklarımı
hatırlayanlarınız olacaktır, yoksa da eskileri açıp okuyabilir.
Toprak meselesinde diasporaya yönelik ilk yazıyı yazan da bu
meseleyi diasporanın gündemine getiren de benim. İlk miting
süresince de her ne kadar Yağan'ın Xase'si içinde olmasak da aşağı
yukarı en çok savunanlardan biriyiz.
Hazırlık sürecine de mitinge de gücümüz oranında katıldık ve zaten
birinci mitingin gündeme gelişinin onlar sayesinde olduğunu o
zaman da söyledim.
Fakat ikinci mitingin yapılması sürecinde işin biçim değiştirerek
başka bir hal aldığını, başka politik hesaplaşmaların işin içine
girdiğini, o nedenle de diasporanın detayları netleşmemiş böyle
bir meseleye taraf olmaması gerektiğini söyledim.
Yine aynı şeyi söylüyorum, o bir hesaplaşmaydı ve sonuçları
ortada, diasporanın da buna taraf olması doğru değildi.
Mitingin iptali öncesi olan nahoş olaylarla ilgi de çok daha
temkinli konuştum ve mümkün olduğunca da üstü kapalı konuşmaya
çalıştım o zamanlar.
Şu yaptı, bu yaptı dememeye çalıştım.
Fakat konuyu birileri o kadar istismar ettiler ki, artık bir
şeyler söylemek icap etti.
Şimdi soruyorum İbrahim Yağan'a;
Devlet Konser Salonu'nda söz alıp konuşmana dahi izin vermeyenler,
seni tehdit edip hakaret edenler, senin arkadaşların değil mi?
Ağır yaralanıp kaldırıldığın hastanede senin yanına ilk gelenler,
İçişleri Bakanı'na bu konu ile ilgili heyet gönderenler
Koordinasyon Konseyi üyeleri değil mi?
Koordinasyon Konseyi'ne gidip, ''bu mesele bizim aramızdadır siz
bu işe karışmayın, polisi falan da karıştırmayın'' diyenler senin
arkadaşların değil mi?
Koordinasyon Konseyi'nden size gelen toprak konusuyla ilgili
hukukçu, gidişat hakkında bilgi verip mitinge gerek kalmadığını
söylediğinde “biz bu bilgilere sahip değildik, o halde mitingi
iptal edelim” diyenler senin arkadaşların değil mi?
Bu söylenenler, senin birlikte çalıştığın Koordinasyon
Konseyi'nden çıkan bilgilerdir.
Ben buna ne bir harf ekledim, ne bir harf çıkarttım içinden.
Üstelik sadece ben duymadım bu söylenenleri, benimle birlikte
başkaları da aynı şeyleri dinledi ve bu söylenenlerin şahididir.
O nedenle dezenformasyon ve yalanın nereden ve kim tarafından
yapıldığını okuyanların yorumuna bırakıyorum.
Gelelim asıl konuya.
Ben de İbrahim Yağan'ın beni tanıdığı kadar tanıyorum kendisini. O
nedenle ne sempatim, ne antipatim var özel olarak.
En son yaptığı Denis Çaçaliya’ya cevabı gibi doğru bulduğum
şeyleri olursa savunurum da.
Fakat yanlış gördüğümü de söylemekten geri durmam, hoşlarına gidip
gitmeyeceği ise hiç umurumda değil açıkçası.
Arkadaşlar beni suçlamışlar, hızlarını alamamış Perit Xase'yi de
suçlamışlar devletçi olmakla.
Sormak istiyorum:
Sen xaseyi kurarken şimdi devletçi olmakla suçladığın Perit
Derneği'nde yapmadın mı toplantılarını?
O derneğin salonunu kullanmadın mı bir yer sahibi olana kadar?
Hatta yanlış hatırlamıyorsam; o derneğin üyesi değil misin?
Sana soruları bu şekilde sorarak yönlendiren zat-ı muhterem Perit
Derneği ile ilişki içinde değil miydi son zamana kadar?
Demek ki; bakış açıları değiştiğinde siz kahraman, meseleye sizden
başka türlü bakanlar devletçi ve KGB’ci oluyor.
Hem bu soruları soranlara, hem bu sorulara cevap verirken
tanımadığını ifade ettiği kişi hakkında suçlamalar getirenlere
sadece şunu söylemek istiyorum:
Ben beynimi kimseye ipotek etmedim, hiçbir şekilde hiçbir menfaat
beklentisi içerisinde de değilim.
Savunulması gerektiğine ve doğru olduğuna inandığımı savunurum
sonuna kadar.
Dün savunduğum, bu gün yanlış yola girerse o zaman da karşısında
olurum.
Hiç kimseye eyvallahım da yok, minnet borcum da yok çok şükür.
Bu İbrahim Yağan için de Hafıtse için de, başkaları için de
geçerlidir. |