...................
...................
DÖNÜŞÜN PİYONİRLERİ

12.02.2011

Dr. YEDİC Batıray Özbek
...................
...................
Her nedense sesleri çıkmayan, alçak gönüllü vatanseverler hakkında hemen hemen hiçbir yerde bir satırlık yazılara rastlanmaz. Sanki bu kişiler hiç yokmuş gibi davranırız.

Sözünü etmek istediğim, büyük medeni cesareti olan aile hakkında benim değil başkalarının yazması gerekirdi. Kimse yazmayınca ben konuya dikkat çekmek amacıyla bir şeyler yazmayı görev bildim.

Sovyetler Birliği daha ayakta iken bırak Kabardey'e okumaya gitmeyi, oranın adını ağızlara alınamadığı seneleri bir düşünün. İşte o yıllarda 68 kuşağından yetişme Türkiyeli bir aile liseyi pekiyi ile bitiren kızlarını anavatan Kabardey'de yüksek öğrenimini yapması için gönderir.

Akraba ve tanıdıkları yoktu Nalçik'te. Rejim, komünizm rejimi. Hem de kız çocuklarını korkmadan çekinmeden gönderiyorlardı Kabardey'e. Böyle bir davranışı her anne baba yapamazdı. Büyük bir cesaretle gencecik genç kızlarını okumaya gönderiyorlardı.

Günümüzde halen anavatana gezmeye gelmekten korkan yetişkinleri düşününce, medeni cesaretlerinden dolayı anne ve babanın karşılarında saygıyla eğiliyorum.

Kimdir bu aile? Nerelidir bu aile? Bugünkü durumları nedir bu ailenin?

Evet genç kızın annesi Adana, babası Antalya’nın Yeleme köyündendir. Anne Şükran baba Nihai Özbek Yedic. Kızları Tameris Yedic.

Hiç unutamadığım bir anımı da burada yazmak istiyorum. Tameris iki üç yaşlarında, bende yeni evlenmiş, Antalya'da tophane çay bahçesinde rastlaşmıştık. Gelin hanım Tameris ile Türkçe konuşmuş olacak ki hemen annesine dönerek; ’’Anne bunlar Adige gelin diye Türk gelin aldılar’’ dedi ve herkesi güldürdü.

Tameris Nalçik’te yabancı diller fakültesini bitirir. Annesi emekli olunca oğlu Bor Yedic’le birlikte Nalçik’e taşınır ve yerleşir. Babaları da iki yıl kadar sonra emekli olur ve o da arkalarından giderek Nalçik’e yerleşir. Bu nedenle de kendisi için, ''kızının arkasından dönen dönüşcü’’ terimini kullanır.

Tameris, Abhazya’da Ardzınba döneminde Sohum Kale'de gümrük memurluğu yapar. Daha sonra Nalçik’e gelir. Önce ticarete atılır. Daha sonra Türkiye’den okumaya gelen ZEY Murat’la hayatını birleştirir ve bu evlilikten iki çocukları olur.

Boş durmayı sevmeyen Yedicler önce evde çeşitli pastalar pişirerek isteyen kafelere dağıtmaya başlarlar. Daha sonra kendileri bir yer kiralayarak ''Kafe Tameris''i yaşama geçirirler. Kafe kısa zamanda kalite ve fiyatıyla tutulur, beğeni kazanır.

Bor Yedic de üniversiteyi bitirir. Gerek üniversitede gerekse aile firması halindeki Kafe Tameris’de çalışır. Tercümanlık yapar. Politika ya da soyunur. Kabardey de milletvekilliliğine soyunur ve 65. sırayı alır ve seçilme şansı büyüktür. Ancak her zaman olduğu gibi dönüşçülerden bir grup memnuniyetsizliklerini açıkça ortaya koyunca adaylığını geri çeker. Daha sonra Kabardey Cumhuriyeti'nin gelir giderlerini kontrol etmek için yaşama geçirilen sivil kuruluşa aday gösterilerek seçilir.

Söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutan dönüşün ilk piyonirleri adını verebileceğimiz Tameris'i dolayısıyla anne babayı tebrik ediyorum. Bundan sonraki yaşamlarında başarılar diliyor, saygı ve taktirle karşılarında eğiliyorum.
 

Şükran ve Nihai

 

Soldan sağa ayakta: Gülgün, Yunus, Nısedış, Şükran kucağında Tameris, oturanlar: Nazmi, oğlu Şamil ayakta ve Nihai