CC'de
Wuppertal Sulh Mahkemesi'nce Avrupa Çerkes Dernekleri
Federasyonu kuruluşunun resmi mazbatası yayınlandı.
Konu çok önemli olmasına rağmen mazbata Almanca olduğu
için, anlamadıklarından çoğu katılımcıların
dikkatinden kaçtığını sanıyorum.
AB'de Çerkes günü nedeniyle Avrupa’daki dernekler
çalkalanmış, kuruluş safhasında olan birliğimizi
göstergesi olması gereken ‘Avrupa Çerkes Dernekleri
Federasyonu’, ikiye bölünerek birliksizliğimizi
açıkça ortaya konmuştu.
Ayrılmada başı çekenler, yıllardır resmileşmediği
halde, başarılı çalışmalara imzasını atan Almanya
Çerkes Dernekleri Federasyonu'nu suçlamışlardır. Bu
kökten yanlış bir tutumdu ve herkesin gözünden de
kaçtı. Çünkü; Avrupa Çerkes Dernekleri Federasyonu'nun
kurulması için 2004 tarihinde resmi olarak dilekçe
verilmiştir.
Ayrımcı ‘’Avrupalı Çerkesler Federasyonunun’’
temsilcileri ‘’Avrupa Çerkes Dernekleri
Federasyonunu‘’ kurması için görevlendirdikleri
kişilere her nedense çamur atma da yarışmışlardır.
Karalanmak istenen bu kişiler kimdir?
1940 Suriye doğumlu olan Ömer Faruk Tamzok, Hannover
günlük gazetelerinde 1960 yıllarında Çerkeslerin var
olduklarını duyuran bir thamademiz. Yinal, Navrız ve
Çeçan her biri anneleri Alman olduğu halde Adigece
konuşan ve ikinci eşinden olan Nart ile dört çocuk
babası.
Ben kendisini 1974 senesinde Heidelberg
Üniversitesi'nde yaptığım toplantıdan bu yana tanırım.
Adigece (her iki şiveyi) Arapça ve Almanca konuşur ve
yazar. Adigece'yi her iki edebi dilde, Kiril ve Latin
alfabesiyle okur yazar. Bir ‘eksiği!’ var: Türkçe
bilmemesi.
1960 Türkiye doğumlu olan Ü. H. Bidanıko ise,
Almanya’nın Darmstad Teknik Üniversitesi mezunudur.
Seksen kişiyle birinci sömestre okumaya başlayan Harun
son sömestreye geldiğinde yirmi kişi kalarak
bitirenlerden birisidir. On sekiz yaşından bu yana
derneklerde aktif olarak çalışmaktadır. Adigece okur
yazar; Türkçe, Almanca az da olsa Rusça ve İngilizce
bilir. Goşenay ve Perit adlı yedi yaşında Adigece,
Almanca ve Rusça bilen ikiz çocuk babası.
Bu kişilere çamur atmaya kalkışanların biyografilerine
üstün körü bir bakalım. Pek çoğu otuz yaşından sonra
Çerkes olduklarını hatırlayıp derneklere üye oldular
ya da dernek kurdular.
Çoğu Çerkesce bilmez.
Çocuklarına anadillerini öğretemezler.
Çerkesce okuyup yazmasını bilmezler, öğrenmek de
istemezler.
Anavatana turist gidip ‘’burada …… bile yaşamaz’’
diyerek, anavatanına hakaret ederek alel acele
kaçanlar.
Çamur atanların yazdıklarından bir iki cümle:
- Yalancılar, noterliğe dilekçe vermediler.
- Dilekçe numarası bile ellerinde yok.
- Hep uzatıyorlar, önlüyorlar.
Saygıdeğer hemşeriler bu suçlama, karalama ve
çamurculara Wuppertal Sulh Mahkemesi, resmi mühürlü
olarak cevap veriyor.
Avrupa Çerkes Kültür Dernekleri Federasyonu
Dilekçenin veriliş tarihi: 13.04.2004
Kabul edilişi ve kuruluş tarihi: 05.07.2006
Federasyona bildiriliş tarihi: 06.07.2006
En büyük talihsizlik ise Kaf-Fed yönetiminin
tutumudur. Yıllardır beraber çalıştığı, DÇB'nin temel
taşını beraber koyan kuruluşu bir tarafa iterek, hiç
bilmediği, tanımadığı kişi ve dernekleri tercih
etmelerinin nedenleri nedir acaba?
- Bölgecilik mi, kabilecilik mi?
- Ahbap çavuş ilişkileri mi?
Avrupa Avrupa Çerkes Kültür Dernekleri Federasyonu'nun
kurulması için emek veren herkese; bilhassa Omar ve
Harun’a teşekkür ederim.
|