Sevgili dostlarım, bugünlerde, frensiz araba, dizginsiz at,
doyumsuz, açgöz ve bilgisiz, bilgiç oldum.
Tozutuyorum,
galiba! Demek ki böyle başlıyor yaşlılık hastalığı. ”Ne oldu? Ne
demek istiyorum? Ne yapmak istiyorum?” sorularını, sakın sormayın.
Çünkü, ben de bilmiyorum. Sadece “bildiğimi sanıyorum. Yani
bilmediklerimi “Biliyormuş!” gibi yapıyorum. Cahil miyim ne! Hani
sadece okuması ve yazması olan! ” Neyse, esasa gelelim. Şimdi,
sevgili dostlarım, birkaç sözcükten söz etmek istiyorum.
1) Nisa (Нысэ): Anneliğe aday, anneliğe hazırlanan, annelik
için eğitilen (Iасе-гъасэ-гъэсэн).
Kitabı Mukaddes,
Tekvin 2, Bap 22: Ve RAB Allah, adamdan aldığı kaburga
kemiğinden bir kadın yaptı. Ve onu, adama getirdi. Ve adam dedi;
- Şimdi bu benim kemiklerimden kemik, ve etimden ettir;
buna Nisa denilecek, çünkü, o, insandan alındı. Bunun için,
insan anasını ve babasını bırakacak ve karısına yapışacaktır. Ve
bir beden olacaklardır. Ve adam ve karısı, ikisi de çıplaktılar ve
utançları yoktu.
2) Havva (Хьэуэ): Hayır-
olmaz,olamaz. Yani reddetme.
Kitabı Mukaddes, Tekvin 20,
Bap 3: Ve adam karısının adını Havva koydu.
Neden? Çok önemli!
3) Tuana (ТIонэ-ТIуанэ): İkinci
anne, (ikinci eş demek değildir. Osmanlı’daki “Lala” gibidir.)
Bu kavram -sözcük-; Çerkesce’de “ikinci anne” anlamındadır.
Peki, ikinci anne ne demektir? Bazı, yorumcular buna, ”kuma-ikinci
eş” anlamı vermektedir. Bence, sözcüğün, etimolojik açınımı,
“ikinci eş” anlamını içermiyor. Yani, kuma değildir.
Hatti-Hitit krallarının çocuklarını o çağa göre eğiten ve
öğreten bir görevlidir. Kralın ikinci eşi değildir. Sayın Muhibbet
Dargan’ın “Eski Anadolu’da Kadın” adlı eserinde; Tavanana
kralın ikinci eşi olarak zikrediliyorsa da yukarıda açıklamaya
çalıştığım gibi Dil Bilimsel sonuç, bu ismin ikinci eş anlamını
içermediği açıktır.
4) Allah (Тхьэ): Tüm dillerde bu
kavram kendi kültürlerine özgü isim taşır. Örneğin, İngilizce
“God”, Türkçe “Tengri-Tanrı”, Abazaca “Ançua” gibi.
Bu kavramın veya ismin kökeni ve etimolojisi hakkında net ve açık
bir belge ve bilgiye ulaşamadım. Bunu söylerken, şu anda bilinen,
anlamının içeriğini değil, gerçekten bugün var olan dünya
dillerinden, hangisi ile ilintisi ve bağlantısının olduğunu, merak
ediyorum. Belki de bilmediğimiz veya bilemediğimiz herhangi “ölü”
bir dilden geliyor da olabilir. Şimdi kendi tarzımda, diyorum ki;
A’-lıh (Günümüzde, Çerkesler böyle terennüm ederler)!
Elbetteki bu çok bağlayıcı bir yaklaşım değil ama bazı anlamları
çağrıştırdığı için önemlidir. Örneğin; лы, льы, лIы - Et, Kan,
Adam. Acaba, A’-lıh (Iэлыхь) yani, “Et götüren” anlamı
verilebilir mi? Ayrıca, “А’Сынысэ, А’СитIасэ” gibi
kavramlar vardır. “Allah” kavramının başındaki “A”
belirleyici bir ses olduğu gibi, bir de Çerkesce’de “Iэ –Iа” el
anlamındadır. Kısaca,
“Allah” kavramı, “eti götüren – et götüren” anlamı içerebilir mi?
Bir başka örnekte, Abhazya’da Lıhnı
– Лыхь sözcükleri bir şeyler çağrıştırmıyor mu? Bu yaklaşım, çok
mu zorlama olur? Lıh’ın önündeki “A” harfi veya sembolü,
bazı Abazaca sözcüklerini çağrıştırıyor olabilir mi? Bunun
yanıtını, Abaza kültür emekçilerine bırakıyorum. Ama biz “A”
sembolünün, Çerkesce’de el anlamında olduğunu biliyoruz.
NOTLAR:
1) NİSA (Нысэ): Arapça veya Kuran
Dili Arapça’sının çok ötesinde bir kavram sözcüktür.
Onun için NİSA kavramını, “Arapça’dır” deyip geçiştirmek
doğru değildir. 2) HAVVA-HAVA (Хьэуэ): Havva sözcüğü
içinde, aynı hüküm söz konusudur. 3) TUANA (ТIонэ
-ТIуанэ): Bu kavramının, tarihsel ve kültürel yolculuğunu, özgün
ve kadim Çerkes kültürü bütününde, değerlendirmek ve ona göre
tutarlı bir karar vermek daha sağlıklı olur.
Teçe-Teşe (Тэчэ -Тэшэ) sözcüklerinin, kullanılıyor, olması
ve içeriği, islam sonrası, kültürel etkileşim ile izah
edilebileceği kanaatindeyim. Tuana (ТIонэ -ТIуанэ) ile asla
karıştırılmamalıdır. 4) ALLAH, kavramının etimolojik
anlamını ve tarihsel yolculuğunu anlatırken, inancımızı
anlattığımı zannedip izahımı sağa sola çekmeyiniz. Ben sadece
sözcüğün kökenini sunmak istiyorum. 5) Güncelliği
nedeniyle “Kitabı Mukaddes”ten bir alıntı vermek istiyorum. (Amos,
BAP 1, Ayet 5)… Ve ŞAM’ın kapı sürgüsünü kıracağım ve Aven
deresinden orada oturanları ve Eden evinden elinde asa tutanı
söküp atacağım; ve Suriye kavmı kiresürülecek, RAB diyor. Kuzey
Suriye tarih boyu stratejik önemini koruyor. |