Sevgili dostlarım;
Hatti-Hititlerle ilgili bilgi ve belgeleri, ”En ünlü ve en
güvenilir” olarak kabul edilen, bilim insanlarının ortaya koyduğu,
sonuçlardan alıyorum. Ve tüm çalışmalarım, adına ister Hatti-
Hitit veya Neşili, ne derseniz deyiniz, onlarla veya onunla ilgili
sözcüklerden bize ait olarak tespit edebildiklerimi arz ediyorum.
Bunu yaparken de, Adigece’yi, çağrıştırdığı veya benzerliğini ölçü
alırken, Anadolu’nun veya anayurt Kafkasya'nın, (dili iyi
bildiğini orijinali ile yaşayan) Çerkes insanları ile test
ediyorum. Örneğin Kitab-ı Mukaddes Tekvin 2- 3. Ayet 21-22-23'de
“Ve Rab Allah Adamdan aldığı kaburga kemiğinden bir Kadın yaptı.
Ve yerini etle kapadı. Ve adam dedi; şimdi bu benim kemiklerimden
kemik ve etimden ettir. Buna
Nisa denilecek. Çünkü
O insandan alındı (…)”
Sevgili dostlarım, bura da “Nisa” olarak geçen sözcük, az buçuk
Çerkesce bilen her insanın bildiği bir sözcük. Sadece, Çerkesler
değil, Çerkes olmayan pek çok insan da “Nisa” sözcüğü için “Kadın”
anlamında bir sözcük olup “Nisa Suresi”dir der.
Şimdi soralım ve araştıralım, bu sözcük Arapça değildir. Ve hatta
“Kadın” manasına da gelmemektedir.
Adıgece NI-SE (нысэ) “Gelin” anlamında kullanılmaktadır. Ve halen
tüm canlılığı ile.
Canım dildaşlarım; tekrar edelim, ’’Nı-Se’’nin etimolojik
açılımı nedir? Şudur; Nı (ны) anne demektir. Se
(сэ) ise burada
Ase (Iэсэ) eğitimli (гьэса- гьэсэн) kısaca, anneliğe aday - anne
olmak için eğitilen bir insandır. (Eğitilmiş anne.)
Soruyorum, dostlarıma; bu kısa açıklamamda, kendimce neyi uydurmuş
veya neyi eksik söylemiş oluyorum?
Hatti-Hitit veya Neşili sözcükleri ne anlama geliyor. Ve bu
sözcüklerin ana kaynağı nedir? Ve bu sözcükleri kim, ne zaman
okudu ve nasıl okudu? Bunu
onlarca kez yazdığım halde bir kez daha tekrarlıyorum.
ALINTI: “(…) Anadolu'da (Aşuwa) MÖ 2000
yıllarında devletleşmiş, halkların ortaya çıktığını görüyoruz. (…)
Hitit adı, Tevrat'ın İbranice aslında (Ht) halkı diye geçmektedir.
İbranice de sesli harfin olmayışı nedeni ile (Ht) şeklindeki
rumuz, Asur belgelerine ‘Heta’ olarak geçmektedir. Tevrat, batı
dillerine çevrilirken; Almanca'ya
çeviriyi yapan, Martin Luther (Ht) ile gösterilmiş rumuzu
‘Hethitler’ diye, İngilizce ve Fransızca'ya çevirilerde ‘Hititler’
diye okuyup aldılar. Tevrat'ın Türkçe çevirisinde de yanlışlar
yapıldı. (Bkz. Bilge Umar, Türkiye Halkının İlk Çağ Tarihi.)
O halde şimdi, doğrusu nedir? Bu halk kendisini hangi isimle
anıyordu? Bakınız, sayın Ekrem Akurgal bu konuda ne diyor:
“Onların asıl adı ‘Neşi’ idi. Ama Hatti etkisinde
kaldıkları için onların adlarını bile benimsediler. Hitit adı
böyle çıktı ortaya.” (Bkz. Ekrem Akurgal, Yeni Gündem, Sayı 7., 10
Ağustos 1984,
Kültür/Sanat.)
ALINTI: “(…) Hitit Çivi Yazısını, Çek bilgini
B. Hrozny 1917 senesinde çözmeyi başarmıştır. Kendisi bu
amaç için şu cümleyi seçmişti… ‘Nu Ninda - an ezateni vatarma
ekuteni.’ Bu cümledeki Ninda’nın Sümerce’de ‘Ekmek’ anlamına
geldiği belli idi. Hrozny ‘an’ ekini zamir olarak düşünür. Sonra
ekmekle ilgili olabilecek bir fiilin ‘yemek’ olabileceği ihtimali
ile birleştirerek ‘ekmeği yiyiniz’ şeklinde tercüme etti. ‘Vatar’
kelimesini de İngilizce ‘water’ (su) ile eş anlamlı görerek ‘ve
suyu içiniz’ diye çeviriyi tamamladı.”
(Eski Anadolu Tarihi, Prof. Firuzan Kınal, Sayfa 174. Hititçe’de
‘Su teknesi’ anlamına gelen sözcük Pısan’dır.) Bu da Adigece’de
Su anlamında Pısı’yı (псы) çağrıştırmaktadır. (Bkz.
Hatti Hititlerin Kökeni ve Çerkesler, Sayfa: 22- 23- 24, Çivi
Yazıları, 68/Mijora: 22 Şubat 2000 )
NOT 1:
Bu konu, yani Hatti-Hitit’ler meselesi halen ciddi araştırmalara
açık ve muhtaç bir sahadır. İlgili uzmanların ortaya koydukları,
bilgi ve belgeler, elbette ki
çok önemli ve değerlidir. Ama bununla yetinmek, bilimsel
çalışma ve
gelişmelerin önünü tıkar. Bilimde kuşku esastır. Ancak bilim böyle
tekamül eder.
NOT 2:
Çağrımı yineliyorum: ‘’Falanca dedi, filanca dedi’’ ve ‘’Ali Çurey
yazdı’’yı bırakalım. Varsa
bilgi ve belgeni sun. Ben bilgi yarıştırıyor değilim,
birilerini mat etmek peşinde de değilim. Arz ederim.
NOT 3 :
- Tuana (тIунэ) =
İkinci eş-kuma - Shaguaşe (щхьэгуащэ) = Ana Kraliçe - Nıwe
(ныуэ) = Yaşlı kadın - Nıwabe (ныуабэ) = Yaşlı-dul kadın -
Lığoabe (лIыгъуабэ) = Dul adam
|