...................
...................
SORU - YANIT

11.06.2017

Yazan: Ali Çurey
Hazırlayan: Cankat Çurey
...................
 
...................

Sevgili dostlarım,

Bana soruyorlar “Çerkesler tarih içinde yazı kullandı mı?” diye. Bu konuda kitapçıklarımın genelinde kendimce ziyadesiyle bilgi ve belge sunduğunu sanıyorum. Ama demek ki, ya gözden kaçtı veyahut zaman bulup okunamadı. Kısaca hatırlatma kabilinden bir defa daha yazıyorum. Çerkesce okuması yazması olanlar için sorun yok. Ancak Kiril alfabesini bilmeyenler ve buna rağmen Çerkesce bilenler içinse iş daha da kolay. Çünkü kullandığım Çerkesce sözcükleri mutlaka duymuştur ve hatta güncel yaşamında sıkça kullanırlar. Onlarda şudur;

Kağıt (veya üzerine yazı yazılan nesne): ТхылъымпIэ - ТхылъыпIэ
Yazı (ideogram-hiyeroglif-resim): Тхыгьэ
Yazmak (ideogram-hiyeroglif-resim): Тхын 
Kitap (ideogram-hiyeroglif-resim): Тхыль
Tarih (ideogram-hiyeroglif-resim): Тхыдэ

Sevgili dostlarım, bir halkın dilinde;yukarıdaki örnekler gibi tamamen “yazı yazmak” üzerine kullanılan bu sözcükler mevcut olup da “yazı” kullanılmamış olması mümkün mü? Hele bir de “Тхыпкьэ”, yani kalem anlamında kullanılan bir sözcük var ki konu tartışma götürmez.

Sevgili dostlarım, şimdi sizlerden: ''Tamam Ali Çurey! Yazı kullandık, o halde bu yazı ile yazılan belgeler nerede, ne zaman yazıldı ve hangi harfler kullanıldı? Dahası, tarihin hangi döneminde, nerede, kimler (hangi Çerkesler) kullandı?'' sorularını duyar gibiyim.

Sevgili kardeşlerim, “Tarih” demek, yazı demektir. Elbette ki salt “yazı”da tek başına yetmez. Menkıbe, masal, hikaye, destan ve söylenceler ile filolojik, arkeolojik ve dinsel verilerde önemlidir. Çağına uygun yaşam  tarzları ile giyim kuşam ve sanatın türleri, müzik, resim ve heykeller, tarihi destekleyen önemli verilerdir. İşte ben bu verilerin önemli kısmını da içeren çalışmalarımı belgeleriyle kitapçıklarımda sunmaya çalıştım. Ve halen çalışıyorum. Peki, tarihin hangi döneminde ve hangi isimle bu belge ve bilgilerin bize ait olduğu iddiasındayım? Açık, net ve tartışma götürmez bir konudur ki, bu dönem;  Hatti - Hititler dönemidir. Bizim kadim tarihimiz, Hatti-Hitit tarihinin ta kendisidir. (Hatti-Hititlerin hangi dönemde, nerede yaşadıkları, uygarlık düzeyleri, yazı kullanıp kullanmadıkları  açık ve net değil midir?)  İşte ben bunu belgeliyorum.

Sevgili dostlarım, Hatti–Hititce olarak, bilim insanlarının tespit ettiği, tümce ve sözcüklerin içinde bugün Çerkesce'de kullanılan 300 sözcük mevcut. Az mı? Dil bilimsel, açıdan bu belge değil mi? Tek veya  bir iki sözcükle Hatti-Hititce'yi çözdüğünü iddia eden ve  kadim ve antik dillerle ve hatta şu anda henüz  yaşayan Çerkesce'nin  “Ç” sinden habersiz insanların dilbilgisine inancınızın kaynağı nedir? Yabancı olmaları mı?

Sakın bu sözlerimden bilim insanlarını küçümsediğimi ve onlara inanmadığım sonucunu çıkartmayınız.  Ben onların eksikliklerinden söz ediyorum. Zaten onlarda bunu gizlemiyorlar. Bugün Çerkesce'yi  şakır şakır konuşan bir Çerkes; АтIэмыгъуэкъэзгъэкIэрэxъужыфмыгьyэкъымитIэ sözcüğünü kolayca telaffuz edebilir mi?

Not : ''Yатэ – Yадэ''’i (çekiç),  water (İngilizce'de su) anlamında kullanan bilim insanını nasıl suçlayabiliriz? Zira Çerkesce bu sözcük, yani Yатэ (wate) – Yадэ (wade), İngilizce su anlamındaki water sözcüğünü çağrıştırmaktadır. Değerlendirmeyi benzeri sözcüklerin nasıl okunduğu meselesini siz Çerkesce bilen okuyucularıma bırakıyorum.

...................
...................
 
...................
...................