|
|
................... |
|
................... |
ÇERKES BİRLİĞİ HAREKETİ VE İLANI |
Georgy Chochiev
Çeviri: Soner
Kocsav
İttihat Gazetesi, 1899, Kahire (*) |
|
|
................... |
|
|
Çoğunlukla 1850 ve
1870’lerde artan Rus-Kafkas savaşlarının bitiminden
sonra göç etmeye mecbur bırakıldıkları; vaktiyle Osmanlı
İmparatorluğu’nun topraklarını oluşturan Yakın ve
Ortadoğu’nun birçok ülkesi, yüz binlerce Kuzey
Kafkasyalı için ikinci vatan olmuştur. Etnik-tarih yönünden
bölümlere ayrılan Kuzey Kafkasyalı diasporik insan
grupları; geçen yarım yüzyıl boyunca, Türkçe kaynakların
geniş faaliyet alanı ile ilişkilendirilmesi icap eden
nesnel bir öğrenim ve yeterli bir vergilendirme ile her
nasılsa, oldukça içinden çıkılmaz bir hale gelen
kültürel, sosyal ve politik gidişatlarının üstesinden
gelmiş bulunuyorlar.
Bu kaynaklar arasında en önemlileri; (kısmen göreceli
kıtlıktan dolayı) direk olarak Kuzey Kafkasyalılar
tarafından işleme tabi tutulmuş belgeler- göçmenlerin
müşterek ve kişisel evrakları, dilekçeler ve onlar
tarafından oluşturulan organizasyon kayıtları, Çerkes
(1) cemiyetinin seçkin üyelerinin anıları ve her biri
birbirinden ayrı, diaspora arasında farklı zeminlerdeki
ideolojik istekler, düşünceler ve ulusal-milli duruş
durumlarını yansıtan belgelerdir.
Sultan’ın hakimiyet alanı içersinde genellikle
hemşehrilerinin sözcüsü olarak hareket eden, Porte'ye
(2) müracaatlarda daimi olarak vurgulanan dar-sınıfsal
menfaatlere sahip geleneksel dini-feodal aristokrasinin
temsilcileri aracılığıyla Kuzey Kafkasyalıların iskanını
takip eden ilk on yıl içersinde; 19.yüzyılın sonları,
diasporada henüz ortaya çıkmış yeni bir elit tabakanın
icraatlarına dair birçok işaretlere tanık olundu. Yani
şöyle ki; Çerkes sivil ve askeri nüfusu,
Müslüman-Osmanlı toplumunun kendi kişisel stratejisine
derin bir şekilde entegre olan, fakat aynı zamanda da,
doğuştan gelen bağlılıkla etnisiteleri ile gayri resmi
bağlantılarla arka plan bir ilişki kuran tabakaydı.
1880 ve 1890’larda Çerkes kökenli entelektüeller açıkça
ulusal-kültürel oryantasyon amaçlı kesin adımlar atmaya
kalkıştılar. ”Kafkasyalı hayatı” eserinin yayınlanması
ve bir Metropoliten Tiyatrosu'nda birkaç kısmının
sahnelenmesi konusunda bir dizi çalışmalar yapıldı. Bu
çalışmanın; 1897’de Arapça karakterler ve onun
kıvrak-grafik yapısı temel alınarak oluşturulan Adige
alfabesini bilen önemli kişilerden oluşan bir grup ile
beraber bir bürokrat olan Ahmed Cavid Paşa (3)
tarafından geliştirilen, Kafkasya tarihi üzerine
kapsamlı bir çalışmanın yazımını amaçlayan özel bir
komite tarafından, Ahmet Mithat Efendi ve ünlü
komutanlardan Fuat Paşa (4), Gazi Muhammed Paşaların (5)
girişimleri ile seçkin bir Osmanlı yazarı ve halkçı bir
figür olan Ahmet Mithat Efendi (6) tarafından
yayınlanmış olması, tanınmışlığın gerekçesi gibidir.
(1897-İlk Adige alfabesi-Arapça), (Aydemir, 1991 , pp.
68-69,88; Aydemir, 1988, pp. 183-184; Berzeg , 1995, pp.
9-14)
Tüm bu çabalar, kuşkusuz, göçten sonra kendi
varlıklarının değişken konumları içerisinde,
vatandaşlarının etno-milli gelişimi (veya hayatta
kalması) açısından hedefi bulması için özen gösterilmesi
gerekli bazı kavramların, diasporanın eğitim alanları
arasında aşamalı bir gerçekliliği olduğunun
göstergesidir.
Hala, kendi tebalarının basit kişisel ve politik
özgürlüklerini onaylamayan ve bağımlı insanlar arasında
ulusal öz bilinç adına yapılan gösteri ve yürüyüşlere
son derece şüpheli bakan II. Abdulhamid’in güçlü
keskin-feodal diktatör yönetiminin (1876-1909) son çağı
ile önemlice bir zamana rastlayan periyottan buyana
gelinen aşamada doğan Çerkes nüfusunun
organize potansiyeli ve ideolojik gerçekliliği üzerine
yeterli bir düzeyde hüküm veremeyiz.
Üyeliğe kabul edilen bazı kişileri polisin zulmüne maruz
bırakacak Çerkes aydınlanma heveslerinin alt düzeydeki
tüm çabalarının otoriteler tarafından gizlenmesini veya
baskı altında tutulmasını not etmek yeterlidir.(
Aydemir, 1991, p. 68; Yıldız, 1977, p.79).
Yasal etnik yönlendirmeli aktiviteleri bile uygulamanın
imkansızlığı, doğal olarak, II. Abdulhamid tarafından
yürürlükten kaldırılan 1876 Anayasası’nın savunucusu bir
yenilenme hareketi olan muhalif Genç Türk hareketi
düşüncelerinin yayılması ile beraber, diasporik
entelektüel elitlerin yurtsever mütemayil kesimi
arasında bir yardımlaşmaya imkan tanıyamazdı.
Ahmet Mithat Efendi ve Ahmet Cavid Paşa’nın Osmanlı
meşrutiyetçilerinin ideolojik lideri Namık Kemal Bey ve
diğer muhalifler ile birtakım ilişkiler sürdürmeleri ve
faaliyetlerinde onlara her zaman kesin destek sunmaları
kayda değer bir konudur.
(Berzeg, 1995, pp. 10,12)
Diğer taraftan, serbest profesyoneller, öğrenciler,
devlet memurları, polis memurları ve bazen de aktif
olarak dahil edilen feodal bürokrasi üyelerinin
arasındaki Kuzey Kafkasyalıların hem göçmenlik hem de
imparatorluk içerisinde rol alan mevcut Genç Türk
gruplaşmalarının sınıfları içerisine aktif olarak dahil
edilmeleri tartışılmaz bir gerçektir. Örneğin, 1889’da
Genç Türkler Birlik ve Gelişme Derneği’nin ilk gizli
hücresini kuran İstanbul Askeri Tıp Okulu’nun dört
öğrencisinden biri olan Mehmet Reşit Bey (7) Kafkasya
doğumlu bir Çerkes’ti. (Ramsaur, 1957, p.15; Shaw & Shaw,
1977, p.256 ). Birlik ve Gelişme Derneği’nin Genova
temsilciliğinin (1896-1897) lideri ve en muhalif
gazetelerden biri olan Mizan gazetesinin yayımcısı olan
Mehmet Murat Bey (8), Birlik ve Gelişme Derneği’nin
(1899-1907) Kahire temsilciliğinin asıl lideri ve etkili
bir Genç Türk gazetesi olan SANCAK gazetesinin yayımcısı
olan Ahmed Saib Bey (9), Genç Türk hareketi içerisinde
oluşan Merkeziyetçi oluşumun lideri ve bu oluşumun
ideoloji adamı olan Mehmed Sabahattin Bey (10), Doğu
Anadolu’da 1906 ve 1907 yıllarının hükümet karşıtı
isyanının organizatörlerinden biri ve uzman bir
suikastçı olan Hüseyin Tosun Bey (11), gibi çoğu
Kafkasyalı, aynı zamanda salt-karşıt hareketlere de
önemli derecede katkıda bulunmuşlardır. (Petrosyan,
1971, pp. 178-183, 192-193, 202-212, 225, 233-236;
Berzeg, 1995, pp. 15, 175-176, 184-185, 223, 227-228)
Çerkeslerin Genç Türk hareketine iştirakleri, şüphesiz
ki diasporanın özgü ihtiyaçlarının belirtilmesi için
yapılan talepler ile ilgili olmayan, genel politik ve
ideolojik karakterle alakalı nedenlerden dolayı
öncelikli olarak şarttı. Yinede bunun dışında Kuzey
Kafkasyalıların hatırı sayılır bir bölümünün bu
hareketlerdeki mevcudiyeti -yüzyılın dönüşünün serbest
düşünceli, Liberal (yapısal) organizasyonlarının
eylemcileri- diktatörlüğe (12) karşı mücadeleye katılım
için Osmanlı devlet kimliği ve bu yüzden kuşkuya yer
vermeyen ulusal motivasyonun yanı sıra sahip olunan
gelişmiş etnik bilinç buna neden olarak sayılabilir.
DİPNOTLAR:
(*) Vestnik Instituta Tsivilizatsii ‘de eklemeler
yapılarak Rusça olarak yayınlandı, vol.6 , Vladikavkaz-
2005
1) Çerkes terimi, Yakın ve Orta Doğu’da
geleneksel kullanımı çizgisinde, Kuzey Kafkasya’nın tüm
yerli etnik gruplarını (Adigeler, Wubıhlar, Abhazlar,
Osetler, Çeçenler, Dağıstanlılar) ima eden gelişigüzel
anlatımıyla bu metinde yer almıştır.
2) Detaylar için Ankara’da Eylül 2006 da ki 15.
Türk Tarih Kongresi'nin Gelecek toplantı tutanaklarında
bulunan “19.yy’ın ikinci yarısında Osmanlı
İmparatorluğu’ndaki Kuzey Kafkasyalı göçmenlerin sosyal
adaptasyonuna bakış” adlı makalemize göz atınız.
3) Ahmet Cavid Paşa ( 1840-1916) -Wubıhların
Therhet ailesine mensuptur.
4) (Deli) Fuat Paşa (1835-1931) -Wubıhların Tug
ailesine mensuptur.
5) Gazi Muhammed Paşa ( 1833-1903) -Avar kökenli
İmam Şamil’in ortanca oğludur.
6) Ahmet Mithat Efendi (1844-1913) -Ana
tarafından Adigelerin Hagur ailesine mensuptur.
7) Mehmet Reşit Bey (1873-1919) -Adigelerin
Hanahe ailesine mensuptur.
8) Mizancı Mehmet Murad Bey (1854-1917) -Gadji-Murad
Amirov olarak Dağıstan’ın Urakhi köyünde dünyaya gelen
bir Dargin'dir.
9) Ahmed Saib Bey ( 1859-1920) -Kumukların Kaplan
ailesine mensuptur.
10) Mehmed Sabahaddin Bey, Prens Sabahaddin
adıyla tanınır. (1877-1948) -II.Abdulhamit’in kız
kardeşi
ile Abhazların Kozba ailesinden yüksek rütbeli bir
Osmanlı ileri geleninin oğludur.
11) Hüseyin Tosun Bey (? -1930) – Wubıhların
Şhaplı ailesine mensuptur.
12) 1908’ler deki Genç Türkler ihtilalinden
sonra, zamanında Osmanlı meşrutiyet yanlısı yasal
olmayan grupların üyeleri olan Kuzey Kafkasyalıların
tümü aktif olarak kültürel ve politik hareketle organize
olan Çerkes oluşum ve derneklerine katıldılar.Örneğin;
1908’de Mehmed Murat , Çerkes Birliği ve Yardımlaşma
Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı.Örneğin,;
Hüseyin Tosun, 1819 ve 1919 yıllarında Kuzey Kafkasya
Derneği’ne başkanlık etti.Mehmed Reşit'te hakeza, bu ve
diğer diaspora organizasyonları ile işbirliği
içersindeydi.Bu liste önemine binaen genişletilebilir. |
|
|
|
|
|
|
|