"Dağlardaki kayıp" filmini çekme fikri nasıl ortaya
çıktı?
Düşünceme göre Rus Sineması yenileniyor ve gittikçe
güçleniyor, bu durum bana ortalama bir bütçeyle bir film
çekmek için ilham verdi. Kafkasya'da geçen ve bir
Adige erkeği ile bir İngiliz kadının aşkını anlatan
bir hikaye yazdım. Proje üzerinde çalışmaya öncelikle
eşimle beraber başladık, kendisi Adige
(Kabardey) şair Ljubov
Balagova. Eşim filmin prodüktörü olma sorumluluğunu
aldı. Böylece projenin yaratıcılık isteyen kısmına
konsantre olmama olanak sağladı. Çok sayıdaki rolün
dağılımı işini İngiltere’de yürüttük. Başrol için çok
sayıda aktris denendi, sonuçta seçimimiz başarılı oyuncu
Julia Cox yönünde oldu.
Avrupa’daki sinema dünyası oldukça küçük dolayısıyla
projemiz hakkındaki haberler okyanustaki dalga gibi
yayıldı ve kısa süre sonra çeşitli prodüktörlerden
filmin senaryosunu görmek istedikleri yönünde talepler
geldi. Sonuçta hızla büyüyen Avrupa film prodüksiyon
şirketi Ena Film projeye dahil oldu, bu sayede
proje ivme kazandı. Filmin bütçesinin büyük bölümünü
Rus tarafı finanse etti, böylece İngiltere’den ve
Rusya'dan tanınmış film yapımcılarını projemizde yer
almak üzere davet etme şansımız oldu.
Harika ve çok profesyonel bir kadro ile muazzam is
yüküne rağmen bu sonucu ortaya çıkardık, 5 hafta gibi
çok kısa bir sürede bütün sahneleri filme almayı
başardık. Ayni zamanda inanıyorum ki bütün çalışanlar bu
süreçte çok büyük keyif aldılar.
Filmin montajı Almanya’da Bilimsel Araştırmalar
Enstitüsü’nde yapıldı. Film İngilizce ve Rusça altyazılı
olacak, elbette farklı ülkelerde farklı dublajlarla
gösterime girecek. Filmin ilk gösteriminin 31 Mayıs
2005’te Rusya’da olması planlanıyor.
Neden özellikle Kuzey Kafkasya’da bir film yapmaya karar
verdiniz?
Güzel bir soru, aslında herhangi bir yerde gecen bir
senaryo yazabilirdim, mesela Moskova’da. Ama
biliyorsunuz, sağ olsunlar Kafkasya’ya akın eden
gazeteciler sayesinde burası hakkında iyi haberler
okumuyoruz. İster istemez bir çok insan Kafkasya
hakkında haydutların ve teröristlerin yaşadığı bir yer
fikrine kapılıyor. Ben size sorayım, terörizm olmayan
bir yer var mı? Terörün milleti yok. Kişisel düşüncem
Kafkasya’nın bir suç mekanı gibi gösterildiği, işte bu
nedenle bu film Kafkasya’da çekildi. Basit bir gerçeği
hatırlatmak istiyorum. Kuzey Kafkasya!daki insanların
dünyanın herhangi bir yerindeki insanlardan farkı yok.
Birbirleriyle uyum içinde yaşıyorlar ve onlarında
aşkları ve acıları var.
Ayrıca “Dağlardaki Kayıp” filmi iki farklı dünya
görüşünün çelişkisine dair, Batı’nın ve Rusya’nın,
filmimde Rusya Kuzey Kafkasya yerlisi olan Kabardey
erkeği tarafından temsil ediliyor. Genç kadın modern
İngiltere’den, olaylar neticesinde kendini Kuzey
Kafkasya’nın dağlık bir bölgesinde perişan vaziyette
buluyor. Orada Kabardey genci ile tanışıyor, kapitalist
dünyanın değerleri ile tamamen karşıt tavrın
çatışmasının yanı sıra aralarında gitgide saygı,
arkadaşlık ardından da aşk gelişiyor.
Sonuç olarak filmin felsefi bir anlamı var mı?
Kesinlikle hayır, her film mutlaka ilgi çekici olmalı.
Aksi halde izleyiciler film bitmeden koltuklarını terk
etmiş olurlar. Buna rağmen bazı en büyük felsefi
gerçekler çok genel olarak işlenmiş, mesela komünist
rejim öncesi ve sonrası hayatın kıyaslanması veya
değişik ülkelerin değerlerinin mukayesesi. Belki
yanılıyor olabilirim ama diyebilirim ki, filmdeki en
yüksek sanatsal değer müzik. Film aynı zamanda klasik
müziğin hayatımızdaki rolü hakkında.
Uzun
zamandır projelerim için müzikler hazırlıyorum, filmin
müziklerini de büyük oranda ben yazdım. Filmin başrol
oyuncusu bir viyolonist ve Kafkas motifleri de içeren
klasik müzik melodileri çalıyor.
Çok uzun yıllar Amerika’da yaşadığınızı duydum, ayrıca
uzun yıllar Hollywood’da senarist ve film direktörü
olarak çalıştınız. Sizi bir çok yeteneğin gitmek için
çabaladığı Amerika’dan getiren sebep nedir?
Sebep gayet basit, Kuzey Kafkasya benim anavatanım,
benim köklerim burada. Ben Kabardey’im ve köklerimin
beni geri çağırmasında şaşırtıcı bir durum yok. Uzun
yıllar Amerika’da ve İngiltere’de yaşadım ancak istesem
bile Amerikalı veya İngiliz olamazdım. Bunun nedenleri
Greencard veya pasaport sahibi olmaktan çok daha derin.
Kendimi Kuzey Kafkasya’nın bir parçası hissediyorum.
Benim yaşımda bu soru genç insanlara nazaran çok daha
ciddi hale geliyor, onları anlıyorum, macera veya
değişik deneyimler için yurt dışına gitmek istiyorlar.
Bende ayni çağlarda aynı şeyi yaptım. Ancak şimdi evime
geri döndüm ve kararımdan oldukça memnunum.
Gelecek için planlarınız nedir?
Kabardey yazar ve şair olan eşim, Shakespeare’in
stilinde,”Ivan ve Mary” adında epik bir şiir
yazdı. Korkunc İvan ve Kabardey Prenses Mary
Temrukova’nın 7 yıllık evliliğini konu alan bir
hikaye. Arşivleri ve elyazmalarını incelemek için çok
uzun zaman harcadı ve çabaları sonucu başarılı bir ürün
ortaya çıktı. O yıllardaki olayların büyüleyici ve
dramatik tablosunu yansıtan bir eser oldu.
Beraber bu şiiri temel alan bir senaryo yazdık. Rusya’da
dramatik, tarihi bir film çekebileceğimi umuyorum.
Elbette yabancı partnerlerimizde yer alacak bu projede
ve başarılı olacağına inanıyorum.
(Çevirenin Notu: Sayın Muhaddin Quandur ile
yapılan röportajda filmin ismi “Lost In Mountains-
Dağlardaki Kayıp” olarak geçiyor ancak film gösterime
“Lost in Checniya-Çeçenya'daki Kayıp” olarak giriyor.
Film ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için filmin
internet sayfasını görmenizi öneririm.)
http://www.lostinchechnya.com/ |