Şu
sıralar Adigey’de miniklerimizin ve gençlerimizin katıldığı
sanatsal şarkı yarışmaları düzenleniyor. Tulski ve
Hakurınehable beldelerinde ilk şarkı yarışmaları yapıldı.
AC Ulusal
Kültür Merkezi Müdürü, Rusya kültür emekçisi, ayrıca Adigey ve
Kuban (Krasnodar) bölgeleri kültür emekçisi de olan Amerbıy Kul,
Şevgen (Şevgenovski) rayonu Başkan Yardımcısı Aslan
Meretıko ve daha başkaları "Adigey'in Minik Yıldızları"
ile ilgili açıklayıcı konuşmalar yaptılar, gençlerin
şarkılarıyla barışa ve sanata katkıda bulunduklarını belirttiler.
Yarışmaya katılan Ayda Thağen (Тхьгъэнэ Айдэ) insana
gönenç veren, insanın göğsünü kabartan ve gözlerini yaşartan
Rusça bir şarkı okudu. Şölende sanatçı gençlerimiz,
çocuklarımız sanatın gücünü sanatın diliyle ortaya koymak
istemişlerdir.
AC’nin kent ve rayonlarından gelen öğrencilerle kurulan "Adigey'in
Minik Yıldızları"nın çalışmalarını Rusya emektar sanatçısı,
profesör ve besteci İsa Çıç (К1ык1 Хьисэ), bir konuşmayla
değerlendirdi. Etkinliklerde başkanlığı ise Amerbıy Kul
yaptı.
Diyana Bışte, Hızır Nateko, Marina Tığuj, Azize Avtle, Svetlana
Kuznetsovar, Ali Lıvaneye, Anetta Oganyan ve daha başkaları
etkinliklerde görev alanlardan bazıları. Bundan sonraki
yarışmaların ne zaman ve nerelerde yapılacağına ve şarkıcılara
ilişkin bilgiler "Adige Mak" tarafından ayrıca duyurulacaktır.
Not:
Yazıdan da anlaşılacağı gibi, söz konusu şölenlerde Adigece bir
şarkı olsun söylendiğine ilişkin hiç bir bilgi sunulmamaktadır,
ama “sanatın dili Rusça” ile şarkı söylendiği, “bol
unvanlı” kişilerce açıklanmaktadır. Sanki bir marifetmiş gibi bir
Adige yavrusuna "sanatın dili" Rusça bir şarkı okutulması ve bunun
övgüyle sunulması, bize Güney Afrika’daki
Bantustanları ve şimdi geçmişte kalmış olan oradaki
zavallılığı sanki yeniden anımsatmaktadır. Bunu alkışlamamız,
kültür emperyalizmine ve sömürgeciliğe alkış tutmamız
beklenmemelidir. Kuşkusuz o küçük kızımız dışında Rusça şarkı
söyleyebilecek binlerce Rus kızı ve çocuğu vardır. Marifet, o
küçük kıza Rusça değil, baskı altında olan, asimile edilmek
istenen ve bir türlü soluk aldırılmayan Adige, yani kendi dili ile
de şarkı söyleyebilme olanağını ve özgürlüğünü vermek, kendi
diliyle de şarkı söyletebilmek olabilirdi. Bu bakımdan
yurtseverler her türlü ırkçı, sömürgeci, pespaye ve rezil
tezgahlamalara karşı çok uyanık olmalıdırlar.
Eğer Moskova'dan ya da başka bir yerden bir Rus şarkıcı topluluğu
gelmiş ve Rusça şarkılar söylenmiş olsaydı, elbette bu
alkışlanabilirdi de. Çünkü onlar kendi halk şarkılarını söylüyor
olurlardı. Ancak baskı altında yaşayan ve yok edilme tehditleriyle
karşı karşıya olan Adigey’deki durum çok farklı.
Değişik uluslara mensup insanların yaşadığı Adigey'de, şarkı
şölenlerinde bölgenin dili olan Adigece esas olmalıdır, normali de
bu. Bu çerçevede kalındığı sürece başka dillerde ve bu arada Rusça
şarkılar söylenmesini alkışlayabiliriz. Ancak Adigece hiç bir
şarkı söylenmeyen ya da söylenmişse de açıklanmasından çekinilen
ya da bildirilmeyen, şimdikine benzeyen teslimiyetçi politikaları
onaylamamız söz konusu bile olamaz. Bu bakımdan Adige ve Kuzey
Kafkas gençleri yoğunluk derecesi gittikçe koyulaşan Ruslaştırma
politikalarına karşı daha uyanık olmalı, her türden olumsuz
adımları deşifre etmeli ve sergilemelidirler. Ancak karalamaya
gitmeyerek, gerçek ne ise sadece onu ortaya dökmeye çalışarak…
Bu arada RF ve ona bağlı AC yöneticileri ulusal geleneklere saygı
göstermeye, Adige halkının diline, Adigece okul eğitimine ve Adige
ulusal kültürüne sahip çıkmaya, Adigece eğitimin seçmeli tek ders
düzeyine düşürülmüş olmasına karşı çıkmaya, okullardan Adigece
müzik derslerinin kaldırılmış olmasına, genelde dil ve şarkılara
yönelik kısıtlamalara, ırkçı ve asimilasyoncu politikalara bir an
önce son vermeye ve demokratik ilkelere dönüşe çağrılmalıdır. HCY |