 |
 |
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
15
Aralık 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
 |
|
|
|
|
Sergey Bagapş, Peter Semneby'e
"Abhazya, Saakaşvili'nin
açıklamalarına güvenmiyor" dedi
Abhazya Cumhuriyeti Devlet
Başkanı Sergey Bagapş, AB’nin
Güney Kafkasya Özel Temsilcisi
Peter Semneby’i kabul etti.
Taraflar arasında Cenevre
Görüşmelerinin formatında
yapılacak olan değişiklik ve
öncelikli müzakere konuları
görüşüldü.
Abhazya
Cumhuriyeti Devlet Başkanı Sergey
Bagapş “Gürcistan Devlet Başkanı
Saakaşvili’nin beyanı sonrasında
Avrupalı siyasi kurumların tepkisi
ve ABD Senatosu’nun girişimi
ışığında gelişen olaylara bağlı
olarak Abhazya kendi konumunu
ayarlamak durumundadır” dedi.
Sergey Bagapş “Abhazya tarafı
olarak, Avrupalı kuruluşlar ile
sadece politik anlamda değil,
sosyal anlamda da olası
işbirliklerinin de olması gerekir.
Siyasi ve sosyal işbirliği
girişimlerinde olumlu sonuçların
yaşandığı düşüncesinde değilim.
Bizler, Gürcü tarafının sorumlu
olduğu trajik olaylar karşısında
Avrupalı kuruluşların Gürcistan’ı
politik anlamda önyargılı
tasarlanmış eylemler ile
desteklediklerini gözlemliyoruz”
dedi.
Sergey Bagapş “Avrupa
Birliği “Tiflis’in Barış
Girişimleri” konusunda ki konumunu
yeniden gözden geçirmelidir.
Abhazya tarafı olarak
deneyimlerimiz Gürcistan’ın bu tür
girişimlerinin tersinin
yaşandığını gösterdiğini
görüyoruz. Bundan dolayıdır ki
Suhum olarak Saakaşvili’nin hiçbir
açıklamasına güvenmiyoruz. Bugün
için Abhazya olarak, Gürcistan’ın
uluslar arası garantiler altında
silahlı güç kullanılmaması
anlaşmasının imzalanmasına hazır
olduğuna inanmıyoruz” dedi.
Sergey Bagapş “Abhazya olarak
bu konu hakkında ki resmi
görüşümüzü belirten bir mektubu BM
Genel Sekreteri’ne gönderdik.
Yakın bir zaman içerisinde İngur
Nehri sınırı üzerinde tam
teşekküllü bir sınır alt yapı
inşaatı başlatılacaktır”
açıklamasında bulundu.
(Abhazyam.com) |
|
, |
|
|
Akkuyu için vakit tamam;
2013'te inşaat başlıyor
Rusya Federasyonu Büyükelçisi
Vladimir İvanovskiy, 15 Aralık'ta
Rusya Başbakan Yardımcısı'nın
katılacağı Çırağan Sarayı'ndaki
Akkuyu Nükleer Santrali zirvesi
öncesinde, 2013'te Akkuyu'nun
temelinin atılacağını söyledi.
Büyükelçi, sürecin yol haritasına
dair önemli bilgiler verdi.
Rusya Federasyonu Büyükelçisi
Vladimir İvanovskiy, 15 Aralık'ta
düzenlenecek olan Akkuyu Nükleer
Santrali zirvesi öncesinde,
HaberTürk'e verdiği röportajla bir
çok başlıkta bilinmeyenlere
açıklık getirdi. Büyükelçi,
santral inşaatının 2013'de
başlayacağını belirterek, 4 bin
800 megavatlık santralin bin 200
megavatlık ilk ünitesinin 2018
yılında işletmeye alınmasının
öngörüldüğünü söyledi. Diğer 3
ünited, birer yıl arayla işletmeye
alınacak, 2021 yılında proje
tamamlanacak.
İşte o
röportaj:
15 ARALIKTA
ZİRVE VAR: Türkiye ile Rusya
arasında imzalanan nükleer santral
anlaşması, santral inşasına Türk
firmalarının geniş bir şekilde
katılmasını öngörüyor. Bu amaçla,
projeye katılmak isteyen Türk
firmaları ve kuruluşlarıyla temas
kurulmaktadır.
İlk adım
olarak projenin müteahhidi olacak
Rus Atomstroyeksport şirketi, 15
Aralık'ta İstanbul'da Çırağan
Oteli'nde, projeyle ilgilenen Türk
sanayicileriyle bilgilendirme
seminerinde bir araya gelecek.
PROJE MASAYA YATIRILACAK:
Seminerde; projenin amaçları,
imkanları, planları, özellikleri
ve inşaat sırasında yapılacak
çalışmaların hacmi anlatılacak.
Rus yetkilileri, proje ile ilgili
olarak mal ve hizmet sunacak olan
Türk firmalarından ne gibi
taleplerin beklendiğini anlatacak.
Projenin amacı, projenin
potansiyel Türk müteahhitleri ile
direkt temaslarının kurulması ve
imkanlarına ilişkin bilgi
alınmasıdır.
PROJE ŞİRKETİ
TESCİL AŞAMASINDA: Türkiye'de,
Türk Ticaret Yasası'na tabi bir
proje şirketinin kurulması için
başvurular yapıldı. Kısa sürede
(15 Aralık'a kadar) tescilinin
yapılacağını düşünüyoruz. Bu proje
şirketi, nükleerle ilgili hem
siparişi verecek, hem bu işin
müteahhitliğini üstlenecek hem de
santrali işletecek. Proje, bu
aşamada yüzde 100 Rus sermayeli
olacak. İleriki aşamada (Türk)
özel şirketlerden de katılım
olabilir.
SABANCI HOLDİNG
ÇOK YAKINDAN İLGİLENİYOR: Seminere
Türkiye'den GAMA, ENKA, Sabancı
Holding gibi büyük şirketlerin ve
holdingler katılacak.
İŞTE
YOL HARİTASI: Nükleer santralle
ilgili ilk etapta; inşaat cetveli,
takvimi oluşturulacak. İnşaat
üssünün projesi, binaların ve
tesislerin planı çizilecek.
Araştırma inceleme çalışmaları
yapılacak. İşçilerin,
mühendislerin ve daha sonra
santral personelinin çalışma ve
oturma koşullarının sağlanması
için inşaat alanının alt yapısı
hazırlanacak.
NÜKLEERDE İLK
HARÇ 2013'TE: Ön hesaplamalara
göre santralin ilk betonu, 2013
yılında dökülecek. İlk ünitenin,
2018 yılında işletmeye açılması
öngörülmektedir. Kalan üç ünite,
birer yıl arayla devreye alınacak.
Dördüncü ünite, 2021 yılında
açılacak. Santral, 60 yıl boyunca
işletilecek.
20 MİLYAR
DOLAR YATIRIM: Tam olarak yatırım
tutarıyla ilgili şu anda net bir
şey söyleyemem. Bu büyüklükte bir
nükleer santralin maliyeti
yaklaşık 20 milyar dolar olarak
hesaplanıyor.
TÜRK ÖZEL
ŞİRKETLERİ FİNANSMANIN YÜZDE
40'INI ÜSTLENEBİLİR: Projenin
finansmanı, başlangıçta Rus
kaynaklarından karşılanacak. Türk
müteahhitleri, holdingleri bu
maliyetin yüzde 40'ını
üstlenebilir.
NÜKLEER,
TÜRK-RUS İŞBİRLİĞİNİN STRATEJİK
AYAĞI: Nükleer santralin, Rus
tasarımlarına göre
gerçekleştirilmesi, Rus-Türk
işbirliğinin en önemli stratejik
yönlerinden biridir.
5 BİN
KİŞİYE İŞ OLANAĞI: Projenin hayata
geçirilmesi, karşılıklı
çıkarlarımızın yararınadır. Önemle
belirtmek gerekiyor ki nükleer
santralin inşaatı, çok sayıda yeni
iş yerini oluşturacaktır.
Çalışmaların ön takvimine göre
inşaat alanında aynı anda
çalışacak olan işçilerin sayısı
birkaç yıl boyunca 5 binden fazla
olacaktır. İnşaat aşamasında ve
sonrasında çok sayıda Rus uzman ve
mühendisin, Türkiye'ye geleceğini
söyleyebiliriz.
RUSYA
REAKTÖRÜ KURACAK: Rusya'daki özel
fabrikada reaktör kurulacak.
Türbinler, Sıemens'ten ya da başka
bir şirketten temin edilebilir.
Buna, proje şirketi karar verecek.
GÜVENLİK RUSYA DEVLETİNİN
SORUMLULUĞUNDA: Bu tamamen ticari
bir projedir. Ancak Rusya devleti,
projeyle ilgili çevre
güvenliğinden sorumlu olacak.
Santralin işletilmesinden,
güvenlikle ilgili sıkı denetimden
sorumlu olacak.
RUSYA İÇİN
DE İLK DENEYİM: Bu iş, Rusya
açısından da yeni ve önemli bir
deneyim. İlk kez hem sipariş
verilecek, hem müteahhitliği
yapılacak, hem işletilecek, diğer
yandan da maliyeti üstlenilecek.
Mersinlilere 'nükleer'i
anlatacağız
MERSİN'DE
TOPLANTI YAPILACAK:
Mersin-Akkuyu'da yapacağımız
çalışmaları anlatacağız. Bu
amaçla, bölgede toplantılar
düzenleyeceğiz, seminerler
gerçekleştireceğiz. Bilgilendirme
ofislerinin açılması söz konusu.
Ben de bu toplantılara,
etkinliklere katılacağım.
5
SANTRAL İNŞAAT AŞAMASINDA: Fransa,
elektriğinin yüzde 70'ini nükleer
santralden karşılıyor. Rusya,
elektriğinin halen yüzde 16'sını
karşılıyor. Bunun yüzde 25'e
çıkması söz konusu. Rusya'da,
Sibirya'da çok büyük hidroelektrik
santrallerimiz (HES) var. Rusya,
halen Çin'de, Hindistan ve
Bulgaristan'da toplam 5 tane
santralin inşaatını yürütüyor.
'Bugüne kadar sizi hiç
kandırmadık'
TÜRKİYE'Yİ
HİÇ KANDIRMADIK: (Türkiye'nin,
Rusya'ya enerjide bağımlılığın
artacağı tartışmalarına)
İstemiyorsanız, satın
almayabilirsiniz. Biz, 1989
yılından bu yana Türkiye'ye
doğalgaz veriyoruz. 21 yıl geride
kaldı. Türkiye'yi, bugüne kadar
hiç kandırmadık. Bizde, doğalgaz
olduğu sürece, Türkiye'de de
doğalgaz olacak. Doğalgaz yoksa
size de yok bize de yok.
GÜNEY AKIM TAM GAZ: Rusya,
Karadeniz'de Türkiye'nin münhasır
ekonomik bölgesinde Güney Akım
Doğalgaz Projesi için
çalışmalarını yürütüyor. Bu süreç
ilerliyor.
ENERJİ
MEVZUATINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMALI:
Türkiye, yabancı şirketlerin
enerji alanında yatırım yapması
için iç mevzuatında bazı
değişiklikleri gündemine almalı.
Örneğin, bazı özel şirketler
Türkiye'ye daha fazla doğalgaz
getirmek istiyor (Rus ortaklı
Bosphorus gibi). Ancak, mevzuat
engeli söz konusu. Bunun için de
mevzuatta yeni düzenlemeler
yapılması gerekiyor.
GAZPROM'DAN FIRÇA YİYEBİLİRİM:
(Rusya, doğalgaza zam yapacak mı
sorusu üzerine) Doğalgaz fiyatı
petrole bağlı. Kontratlarda ne
öngörülüyorsa, fiyat ona göre
belirlenir. Biz Türkiye'ye, diğer
ülkelerle aynı fiyata ya da onlara
verdiğimizin daha altında fiyatla
doğalgaz satıyoruz. Bunu
söylediğim için belki Gazprom bana
fırça atabilir. Ama, ben bunu
söylemek zorundayım. Çünkü,
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi'yim.
(HT) |
|
, |
|
|
Prokhorov Rusya'nın ilk
elektrikli aracını tanıttı
Rus oligarklardan ''Oneksim
Grubu'' Başkanı Mihail Prokhorov
2012 yılında satılmaya başlayacak
ucuz elektrikli aracın tanıtımını
yaptı.
Moskova'da 'Yo'
olarak adlandırılan otomobilin
sedan, minivan, sportif
modellerini tanıtan Prokhorov,
araçların likid gaz, benzin ve
elektrik karışımı ile çalışacağını
açıkladı. Prokhorov ayrıca ilk
otomobilin 2012 yılında farklı
modelle piyasaya sürüleceğini
belirtti.
10 bin dolar
dolayında başlayat fiyatlarla
satılması beklenen Yo-mobil tam
depo ile 400 kilometre
gidebiliyor. Otomobil 100 km/s
hıza 14 saniyede ulaşabiliyor.
Tanıtım esnasında konuşma
yapan Prohorov, “Aracımıza
'yo-mobil' adını verdik bunun için
bir kaç nedenimiz var. Birinciden
'Yo' harfi bir tek 'grafik
semboldur' ve Rusya'yı temsil
ettiği anlaşılıyor. Ayrıca
inglizcede 'Senin' ya da 'Sizin'
anlamına geliyor. Bu önemli çünkü
biz Avrupa piyasasına çıkmayı
umuyoruz. Üçüncü olarak da
'Rusya'da yapıldı' şeklinde bir
nevi kalitenin göstergesidir” diye
konuştu.
Prokhorov Forbes
dergisine göre dünyanın 39.
Rusya'nın ise 2. zengini. Altın
madenlerinden, Amerikan basketbol
takımına kadar onlarca farklı
sektörde iş yapan Rus milyarder,
ekonomik kriz öncesi
fabrikalarının bir kısmının
satışını gerçekleştirerek krize
nakitle girmişti. Prokhorov döviz
kurlarındaki hareketten
faydalanarak 2009'da Rusya'nın
birinci zengini olmayı başarmıştı.
Şimdi Prokhorov elindeki nakitle
yeni yatırımlar için çalışmalar
yürütüyor.
Elektrik ve
likit yakıtları birlikte
kullanarak enerji tasarrufu
sağlayan hibrid araç üretimi ile
ilgili proje Rusya'da ilk kez
uygulamaya konacak. İnovasyon ve
yüksek teknoloji açılımlı ekonomik
pakete destek veren hükümet,
enerji bağımlılığından kurtuluşu
sağlayacak projelerin hayata
geçirilmesini istiyor.
Prokhorov planladığı hibrid
araçların maliyeti 10 bin dolar
olacak. Yeni kurulacak fabrikanın
yıllık kapasitesi ise başlangıçta
10 bin adet. Kapasite 100 bin
araca kadar çıkarılabilirse,
maliyetler de 7 bin - 7 bin 500
dolara kadar çekilebilecek.
Uzmanlara göre verimli üretim için
en az on binlerle ifade
edilebilecek kapasiteye ulaşılması
gerekiyor. (RIA) |
|
, |
|
|
AB'nin Türkiye'ye yaptırımları
sürüyor
AB dışişleri bakanları
Türkiye'nin limanlarını Kıbrıs Rum
kesimi gemilerine açmamasını
"derin üzüntüyle" not ederken,
ilave yaptırıma gerek görmedi.
Dışişleri bakanlarının bu
hafta toplanacak AB zirvesine de
sunulacak genişleme kararlarında,
Türkiye'nin müzakere sürecine ve
siyasi reformlara bağlılığını
sürdürmesi memnuniyetle
karşılanarak, 12 Eylül'deki halk
oylamasıyla kabul edilen anayasa
paketinin "doğru yönde atılmış
önemli bir adım olduğu"
vurgulandı.
Yargı, temel
haklar ve kamu yönetiminde AB
üyelik sürecinin gerektirdiği
birçok reformu barındıran anayasa
değişikliklerinin Avrupa
standartlarıyla uyumlu şekilde
uygulanmasının kilit önem taşıdığı
belirtilen kararlarda, yeni
anayasa değişikliklerinin, tüm
siyasi partilerin ve sivil
toplumun dahil olduğu, mümkün
olduğunca geniş kapsamlı
istişarelerle, diyalog ve uzlaşma
ruhu içinde hazırlanması istendi.
Türkiye'yi temel hak ve
özgürlüklerle ilgili reformlara
teşvik eden kararlarda, öncelikli
konular arasında mülkiyet hakları,
sendikal haklar, azınlık hakları,
kadın ve çocuk hakları,
ayrımcılıkla mücadele, cinsiyet
eşitliği ve işkence ve kötü
muameleyle mücadele sıralandı.
Kararlarda, terör örgütü
PKK'nın AB terör örgütleri
listesinde bulunduğu
hatırlatılarak Türkiye
topraklarındaki tüm terör
saldırıları şiddetle kınandı.
Demokratik açılımın
sürdürülmesi ve uygulanmasını
isteyen AB, Kürt meselesinin
çözümüne yönelik beklenen
sonuçlarının alınmaya başlanacağı
umudunu dile getirdi.
AB
kararlarında, Türkiye'nin dış
politikada, "daha geniş coğrafyada
daha aktif hale geldiği ve Orta
Doğu'nun güvenliğinde, Batı
Balkanlar'da, Afganistan ve
Pakistan'da ve Güney Kafkasya'da
önemli bir bölgesel oyuncu olduğu"
kaydedilerek Ankara'ya, dış
politikasını AB ile koordinasyon
içinde ve AB dış politikasını
tamamlayıcı şekilde geliştirme
çağrısı yapıldı.
Kararlarda, AB ve Türkiye'nin
uyumlu dış politika izlemesinin
enerji güvenliğini artıracağı,
bölgesel çatışmaları çözeceği ve
etnik ve dini temelli ayrışmaları
önleyeceği belirtilerek, AB'nin
ortak çıkarı gerektiren dış
politik meselelerde Türkiye ile
mevcut diyaloğunu yoğunlaştırmaya
hazır olduğu ifade edildi.
Türkiye'nin yasadışı göçle
mücadelede kilit önem taşıdığı
belirtilen kararlarda, bu kapsamda
AB-Türkiye geri kabul anlaşması
müzakerelerinde sağlanan
ilerlemeden duyulan memnuniyet
ifade edilerek, bunun
sonuçlandırılarak uygulanmasının
beklendiği dile getirildi.
Türkiye'yi iyi komşuluk
ilişkilerine ve sorunların
barışçıl yollarla çözümüne bağlı
kalmaya davet eden AB, buna zarar
verecek her türlü tehdit, sürtüşme
ve eylemden kaçınılmasını istedi.
Kıbrıs
Defalarca
yapılan çağrılara rağmen
Türkiye'nin limanlarını ve
havalimanlarını Kıbrıs Rum
kesiminin kullanımına açmamasını
"derin üzüntüyle not eden" AB, "bu
konuda ilerleme olmaması nedeniyle
2006 yılında getirilen
yaptırımların (8 fasılda
müzakerelerin askıya alınması,
kalan fasılların kapatılmaması)
müzakereler üzerindeki genel
etkisinin devam edeceğini"
bildirdi.
"Türkiye'nin
Kıbrıs Rum kesimiyle ilişkilerini
normalleştirme yolunda da hiçbir
ilerleme sağlamadığı" not edilen
kararlarda, AB Komisyonu,
Türkiye'nin bu yükümlülüklerini
yakından izleyerek önümüzdeki yıl
yayımlayacağı ilerleme raporunda
yer vermekle görevlendirildi.
Kararlarda, Türkiye'den Kıbrıs
Rum kesimine karşı
yükümlülüklerinde "daha fazla
gecikme olmadan ilerleme
beklendiği" ifade edildi.
Türkiye'den, Kıbrıs'taki
müzakereleri aktif olarak
desteklemesi de istenen
kararlarda, BM önderliğindeki
kapsamlı çözüm müzakerelerine
Türkiye'nin somut şekilde bağlı
kalması ve katkı yapmasının çok
büyük önem taşıdığı dile
getirildi.
Rekabet faslı
Önümüzdeki aylarda açılması
beklenen rekabet politikası
faslında, açılış kriterlerini
karşılama noktasında Türkiye'nin
kaydettiği ilerlemenin not
edildiği kararlarda, tüm kriterler
"karşılanır karşılanmaz" AB'nin
faslı açmaya hazır olduğu
kaydedildi.
AB Dönem
Başkanı Belçika'nın Başbakan
Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı
Steven Vanackere, düzenlediği
basın toplantısında, faslın
"oldukça yakında" açılması
beklentisi içinde olduklarını
ifade ederek, faslın açılmasının
bu yıla yetişmemesinin müzakere
sürecinin tıkandığı anlamına
gelmediğini söyledi. (AA) |
|
, |
|
|
Yuan dengeleri değiştiriyor
Yuanın bu hızlı yükselişin,
küresel döviz piyasalarında oyunun
kuralını değiştireceği
belirtiliyor.
Yuan,
yurtdışında alım-satımına izin
verilmesinin üzerinden henüz
birkaç ay geçmesine rağmen,
küresel döviz piyasalarında hızlı
şekilde rağbet gören bir varlık
haline geldi.
Dünyanın en
büyük ikinci ekonomisi olan Çin'in
para birimi yuandaki işlem miktarı
beş ayda sıfırdan 400 milyon
dolara yükseldi.
İş dünyası
küresel çapta yapılan yuan
alım-satım işlemleri sayesinde
ticaret, yatırım ve borçlanma
finansmanı sağlayabiliyor.
Bu gelişme, yuanın küresel finans
piyasalarında rol alması için
atılan önemli bir adım olarak
görülüyor.
Hong Kong'da
hesap açmak gerekiyor
Çin dışında yuan alım-satımı
gerçekleştirmek için işlemcilerin
Hong Kong'taki bankalarda hesap
açmaları gerekiyor.
Çinli
şirketler, dışarıdaki yuan
hesaplarına ihracat ve ithalat
amacıyla para transferi
gerçekleştirebiliyor. Ancak, para
dışarıdaki hesapta bulunduğu
sürece hesap sahibi bu kaynakla
her şekilde işlem
gerçekleştirebiliyor.
Sınır
ötesi bankacılık hesaplarında
tutulan yuan miktarındaki artış,
genelde Çin ile ticari ilişkileri
üst seviyede olan gelişmekte olan
ülkeler sayesinde
gerçekleştiriliyor.
HSBC,
Çin'in diğer gelişmekte olan
ülkelerle olan yıllık 2 trilyon
dolarlık ticaretinin yaklaşık
yarısının birkaç yıl içinde yuan
cinsinden yapılacağını tahmin
ediyor. (Dünya Gazetesi) |
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|