29 Kasım 2010

CircassianCenter / Haber Merkezi

 

Vladimir Putin

Putin: RF 2011'de DTÖ'ye girer

RF Başbakanı Vladimir Putin RF'nun 2011'de Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) üye olacağını söyledi. Almanya Şansölyesi Angela Merkel'le görüşmesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan RF Başbakanı, "Bunun mümkün olduğunu düşünüyorum. Olmasını istiyoruz. Genel olarak herhangi bir sorunlu alan kalmadı..." dedi.

DTÖ'nün dışında kalan en büyük ekonomi olan RF örgüte üye olabilmek için 17 yıldır çalışmalarını sürdürüyor. Son olarak ABD ve Avrupa Birliği ile de müzakereleri tamamlayan Moskova'nın bir kısım teknik sorunları da çözmesi gerekiyor.

Tarım sektörüne sağlanan sübvansiyon, gümrük vergilerinde düzenlemeler, telif hakları ve bazı konular örgüt üyeliği için sorun oluşturuyor. Ağustos 2008'de yaşanan savaş sonrası Tiflis'in RF'nun DTÖ üyeliğine engel oluşturmasından endişe ediliyor. Almanya Şansöylesi Merkel de RF'nun DTÖ'nün en güçlü üyesi olacağını söyledi.

RF ve Almanya'nın vizeleri kolaylaştırarak Avrupa Birliği ülkelerine örnek oluşturabileceğini kaydeden Putin, "İlişkilerimizde vize prosedürünün basitleştirilmesine ve sonraki süreçte de tamamı ile kaldırılmasına hazırız" dedi.

Putin basın toplantısı sonrası da Berlin'de bir alış veriş merkezine giderek yılbaşı ağacını süslemek için hediyeler satın aldı. (AP)
,

Hakan Ateş

DenizBank Genel Müdürü: Türk bankaları RF piyasasına girmekte geç kaldı

Fransız-Belçika ortaklığı Dexia Grubu’nun en büyük bankalarından biri sayılan Türk DenizBank, Moskova’da düzenlediği geleneksel yıllık toplantısında RF'nda çalışan Türk iş adamları ile bir araya geldi. DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, Türk banka sektörünün RF pazarına girmesinde geç kaldığına işaret ederek, “Yolumuza devam etmeliyiz, burası büyük pazar” dedi.

Cihan Haber Ajansı’na konuşan DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş düzenledikleri toplantılardan önemli sonuçlar elde ettiklerini vurgulayarak, “Moskova’da Dexia Grubu olarak faaliyetlerimizi yürüten bankamız var. Buradaki Türk işadamlarına bankacılık hizmetleri sunarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türk-Rus ilişkileri gelişiyor ve aşağıdaki sorular çok önem kazanıyor: Bugün itibariyle Türkiye’de ne haberler var, dünya ekonomisine nasıl bakıyoruz, RF’na nasıl imkanlar getireceğiz, buradaki Türk şirketlerini nasıl yararlandıracağız. Bu bağlamda bu ilişkilere fayda sağlamak için biz de bankacılık olarak üzerimize düşen misyonu yerine getirmeye çalışacağız. Bu panelde işadamlarımızla bilgi alışverişinde bulunacağız, sayın Elçimiz Sezgin ve Ticaret Başmüşaviri Atilla Kızılarslan ve panel konuşmacılarının fikirlerinden yararlanacağız” dedi. (AA)
,
Özel sektörün borcu 2.5 kat arttı

Özel sektörün yurt dışına borcu, 2005-2009 döneminde 2,5 kat arttı.

2005 yılında 50,6 milyar dolar olan özel sektörün yurt dışı borcu, 2009 yılında 127,9 milyar dolar oldu. Eylül sonunda ise bu rakam 119,4 milyar dolara ulaştı.

Özel sektör yurt dışına 2005 yılında 50,6 milyar dolar, 2006 yılında 82,2 milyar dolar, 2007 yılında 121,5 milyar dolar, 2008 yılında 140,2 milyar dolar borçlandı.

Özel sektörün yurt dışı borcu geçen yıl 127,9 milyar dolara ulaşırken, bu yılın 9 ayında söz konusu rakam 119,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2005-2009 döneminde ise özel sektörün borcu 2,5 kat (yüzde 152,6) arttı.

2010 yılı Ocak-Eylül döneminde, özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun vadeli borçlarına bakıldığında, söz konusu borcun 33,8 milyar doları finansal borçlardan, 85,7 milyar doları da finansal olmayan borçlardan oluştu.

Özel sektörün finansal borçlarının 27,9 milyar doları bankalara olan borçlar, 5,8 milyar doları bankacılık dışı finansal kuruluşlara olan borçlar oluşturdu.

En fazla borç, İngiltere'ye

Özel sektörün en fazla borçlandığı ülkeler Avrupa ülkeleri oldu. Özel sektör Avrupa ülkelerinden 86,6 milyar dolar uzun vadeli kredi alırken, Asya ülkelerinden 16,8 milyar dolar, Amerika kıtasındaki ülkelerden 15,8 milyar dolar kredi aldı.

En fazla borçlanılan ülkeye bakıldığında ise özel sektörün bu yıl 24,5 milyar dolarla en fazla İngiltere'ye borçlandığı görüldü. İngiltere'nin ardından 13,6 milyar dolarla ABD, en fazla borçlanılan ikinci ülke oldu. Bahreyn de 12,8 milyar dolarla en fazla borçlanılan üçüncü ülke oldu.

Türk özel sektörünün en fazla borçlandığı dördüncü ülke 11,6 milyar dolarla Almanya, beşinci ülke ise 11,4 milyar dolarla Lüksemburg oldu. (Dünya Gazetesi)
,
 
Benzin ve motorine zam

Akaryakıt ürünlerinde yapılan artışla birlikte 95 oktan kurşunsuz benzinin litresi 3,79 liraya ulaştı.

Türkiye'de akaryakıt firmaları, benzin ve motorin gibi akaryakıt ürünlerinde belirli oranlarda artış yaptı. Artışla birlikte 95 oktan kurşunsuz benzinin litresi 3,71 liradan 3,79 liraya yükselirken, motorin ise 3,15 liradan 3,19 liraya çıktı. Bu artışla birlikte 55 litrelik benzinli bir otomobilin deposunu doldurmanın maliyeti 208 lirayı geçti.

Bu artışın ardından benzinin litresinin 4 liraya ulaşmasına 21 kuruş kaldı. Yapılacak düzenlemelerle 1 Ocak 2011'den itibaren benzinden alınan ÖTV'nin, bu yıl olduğu gibi 20 kuruş artırılması durumunda benzinin litresi 4 lirayı görmüş olacak.

Öte yandan, bütçede 2010 yılında 30,7 milyar lira olarak öngörülen akaryakıt ve doğalgazdaki ÖTV gelirinin yıl sonunda 32,1 milyar liraya ulaşması beklenirken, gelecek yıl bu rakamın 34 milyar 621 milyon 497 bin lira olarak gerçekleşeceği öngörülüyor.

Tüketiciler Birliği Onur Kurulu Başkanı Aydın Ağaoğlu, akaryakıt ürünlerindeki yüksek fiyatın alınan dolaylı vergilerden kaynaklandığını ileri sürdü.

Özellikle ÖTV'nin yüksek olmasının ve vergiden vergi alınmasının Türkiye'deki akaryakıt fiyatlarını yükselttiğini iddia eden Ağaoğlu, şunları kaydetti:

"95 Oktan benzinin litresi 4 liraya ulaşmak üzere. Bu yılın başındaki artış gibi olursa benzinin litresi 4 lira olacak. Bir üst kalitedeki benzin zaten 3,93 liradan satılmaya başlandı. Bakanlar Kurulu, yetkisini kullanırken ekonomik kriz altında ezilen dar gelirli kesimi göz ardı ediyor. Akaryakıttaki bu yüksek vergilerden ötürü fırıncının ekmeği, manavın sebzesi, kasabın eti de pahalıya ulaşıyor. Üretimde, nakliyede enerji kullanılıyor ve bunlar da maliyetleri etkiliyor. Özellikle akaryakıt üzerindeki vergiler, ülkemizi, gelişmiş gelir düzeyi yüksek Avrupa ülkelerinden daha pahalı akaryakıt tüketen ülke konumuna getirmiştir. Gelişmiş ülkeler de bile bu fiyatın altında akaryakıt tüketilmektedir. Yeni yıla girerken ÖTV oranlarının düşürülmesi gerekmektedir. Oranlar düşürülmediği takdirde her türlü demokratik tepkimizi göstereceğiz.'' (AA)