|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
17
Kasım 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
Angusların isyanı
Kurbanlıklar bugün kesiliyor.
Ancak kurban için Avustralya’dan
gelen Anguslar insana ve kötü
muameleye alışık değil.
Prof. Aslan, “Türkiye’de yetişen
hayvanlar dayağa alışık. Ama
Anguslara bunu yapar, ip bağlayıp
götürmeye kalkarsanız boynuzu
yiyebilirsiniz” dedi.
Et
fiyatlarının fırlamasıyla
kurbanlık fiyatları da aldı başını
gitti. Bunun üzerine
Avusturalya’dan ithal kurbanlıklar
Türkiye’ye getirildi. Angus
kurbanlıklarla Türkiye böylece
tanışmış oldu. Anguslar fiyatları
düşürdü ama bu sefer de hiç
umulmadık bir sorun ortaya çıkardı
ve kurban şiddetini artırdı.
Anguslar kurban satış yerlerini
birbirine kattı.
Peki
Anguslar neden şiddete eğilimli
hareketlerde bulunuyor? Bu soruyu
İstanbul Üniversitesi Veterinerlik
Fakültesi, Hayvan Davranışları
öğretim üyesi Prof. Dr. Murat
Aslan’a sorduk. Aslan, Angusların
uyum sorunu ve Türkiye’deki
hayvancıların da bilgisiz
hareketleri yüzünden bu tür
olayların yaşandığını söyledi:
“Anguslar Türkiye’deki hayvanlar
gibi kapalı ortamda yetiştirilmez.
Açık alanlarda yetiştirilir ve bir
çoğu yular nedir bilmez. Ama
buraya geldiler ve kapalı ortama
kapatıldılar. Üstüne bir de gem
vuruldu. Şimdi bu hayvanın sinirli
olması çok normal.”
Prof.
Dr. Aslan Avusturalya’da şimdi yaz
mevsimi olduğunu, Angusların ise
soğuk iklime geldiğini söylüyor:
“Anguslar için tek fark kapalı
alan ve gem değil. Mevsim de
farklı. Hatta evinde doğa
içindeyken burada şehir içinde.
Korna sesi bile onu rahatsız
ediyordur. Bir bakıma ‘dağdan
indim şehire’ gibi
düşünebilirsiniz. Şimdi bu ortamda
hayvan korkar ve adrenalin
salgılamaya başlar. Güdüleri ile
ya kaçmaya kalkar ya da
saldırmaya.”
BİZİMKİLER ŞİDDETE ALIŞIK
Prof. Dr. Aslan bir konuda hem
kasapları hem de hayvancıları
uyarıyor: “Türkiye’de yetişen
hayvana vuruluyor, boynuzuna
bağlanan ip ile çekiliyor. Hareket
etsin diye de bağırılıyor. Bizim
hayvanlar bu hareketlere alışık.
Anguslara bunu yapmayın. Bizim
hayvanlarımızdan hem çok daha
büyükler hem de güçlüler. Böyle
bir tutum ile yaklaşılırsa
Angusları kontrol edemezsiniz. Bu
yüzden ahırdan kesim alanına kadar
iple değil, demir parmaklıklardan
yapılan özel yoldan götürülmeli.”
(Akşam) |
|
, |
|
|
İran zamanlamada anlaşmaya
vardı
İran, nükleer programlarıyla
ilgili olarak yapılacak
görüşmelerin zamanlaması hakkında
Batı ile anlaşmaya varıldığını
bildirdi.
İran Dışişleri
Bakanlığı sözcüsü Ramin
Mihmanperest, yaptığı açıklamada,
5 1 ülkeleriyle "görüşmelerin
zamanı konusunda anlaşmaya
varıldığını düşündüğünü" belirtti,
ancak ayrıntılı bilgi vermedi.
Mihmanperestin açıklaması,
AB'nin Dışişleri Yüksek Temsilcisi
Catherine Ashton'ın geçen hafta,
görüşmelerin 5 Aralıkta İsviçre ya
da Avusturya'nın başkenti
Viyana'da yapılabileceğini
söylemesinden sonra geldi.
Tahran'ın görüşmelerin
İstanbul'da yapılması önerisini
reddeden Ashton, 5 1 ülkeleri
olarak adlandırılan BM Güvenlik
Konseyi'nin daimi üyeleri ABD, RF,
Çin, İngiltere, Fransa ile
Almanya'nın müzakerecileriyle
konuyu ele aldıklarını söylemişti.
(AP) |
|
, |
|
|
RF'dan Afganistan'a 21 savaş
helikopteri
RF-NATO arasında yeni bir
dönemin başlayacağı 20 Kasım
Lizbon zirvesi öncesi taraflardan
olumlu sinyaller geliyor. RF
ABD'nin Afganistan
operasyonlarında kullanılmak üzere
alım yapacağı 21 Mi-171 savaş
helikopteri ihalesine katılacağını
açıklarken, NATO Parlamenterler
Asamblesi'nde RF ile ilişkilerin
geliştirilmesi istendi.
Avrupa'nın yeni güvenlik
konseptinin oluşumunda Moskova ile
olumlu ilişkiler planlayan NATO,
RF'nun füze kalkanın da yer
almasını talep ediyor. Moskova
ortaklık için 'tatmin edici bir
pozisyon' verilmesini bekliyor.
Afganistan'da askeri malzemelerin
sevkıyatı, güvenlik güçlerinin
eğitimi ve uyuşturucu ile
mücadelede işbirliğine hazır olan
Moskova, İran nükleer programında
da batılı ülkelerle aynı yönde
politika geliştiriyor.
ABD'nin RF'nun silah ihraç şirketi
Rosoboronexport'u kara listeden
çıkarması Moskova'nın elini
güçlendirdi. Ria Novosti'nin
haberine göre, Rosoboronexport
Genel Direktör Yardımcısı
Aleksander Miheyev yaptığı
değerlendirmede, "Afganistan'a
helikopterlerin alt yapıları,
satış sonrası teknik destek ve
diğer parçalarla birlikte bir
paket olarak sevkıyat
gerçekleştirmeye hazırız" dedi.
ABD'nin doğrudan olmasa da
bugüne kadar onlarca Rus yapımı
Mi-171 Hip model helikopterleri
Afganistan'da kullanılmak üzere
satın aldığı biliniyor. Kötü hava
şartlarında başarılı performans
ortaya koyan ve 37 yolcuya kadar
taşıyabilen Mi-171'ler, RF'nda
Kazan ve Ulan-Ude bölgesinde iki
ayrı fabrikada üretiliyor. Miheyev
açıklamasında, tüm helikopterlerin
Afganistan hava gücüne dahil
olacağını ve bölge hava şartları
için ideal olduğunu söyledi.
Afganisan'a askeri malzeme
sevkıyatından da yüz milyonlarca
dolar kazanmayı planlayan Moskova,
NATO ile ilişkilerin
geliştirilmesinden memnun. RF son
olarak Afganistan'da bulunan
uyuşturucu labarotuvarlarına ABD
ile birlikte operasyon
düzenleyerek 1 milyar dolar
değerinde uyuşturucuyu imha
etmişti.
RF-NATO
ilişkilerinin yumuşamasına bir
olumlu haber de Varşova'da
toplanan NATO Parlamenterler
Asemblesi'nden geldi. RF
parlamentosu alt kanadı Duma
Güvenlik Komisyonu'nun da yer
aldığı 28 NATO ülkesinden 340
parlamenter RF ile ilişkileri
masaya yatırdı. Polonya Parlamento
Başkanı Gızegoız Schetyna yaptığı
konuşmada RF ile ilişkilerin
geliştirilmesinin önemli olduğunu,
dengeli bir yapının oluşturulması
durumunda olumlu sonuçlarının
olacağını ifade etti. Schetyna
Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO
üyeliği ile ilgili kapıların her
zaman açık olduğunu, ancak orta
vadede böyle bir üyelik
beklemediklerini söyledi. (CHA) |
|
, |
|
|
Akaryakıtta 'akıllı kart'
dönemi
Finansal aracılık şirketleri
tarafından "taşıt tanıma, müşteri
tanıma, akıllı kart" gibi
elektronik sistemlerle yapılacak
akaryakıt satışları önümüzdeki
dönemde yaygınlaşacak.
Edinilen bilgiye göre, akaryakıt
dağıtıcıları ile tüketiciler
arasında akaryakıt ticaretiyle
ilgili aracılık hizmeti veren
şirketlerin oluşmaya başlaması
üzerine, Enerji Piyasası Düzenleme
Kurulu (EPDK) bir düzenlemeye
giderek, bunların usul ve
esaslarını belirledi.
Buna
göre, finansal aracılık hizmetinin
petrol piyasası faaliyeti olarak
kabul edilmemesine rağmen petrol
piyasası ile ilgili olduğu, ilgili
mevzuatta bu hizmetin verilmesini
yasaklayan bir hükmün bulunmadığı,
hizmetin piyasanın kayıt altına
alınmasına ve gelişmesine katkı
sağlayacağı tespitinde bulunan
Kurul, söz konusu hizmetin petrol
piyasası mevzuatı çerçevesinde
icrasının izlenmesi,
yönlendirilmesi ve denetlenmesi
gerektiğine, bunun için de
finansal aracılık hizmetleriyle
ilgili olarak bir düzenleme
gerektiğine karar verdi.
Yapılacak bir düzenlemenin Kuruma,
bu faaliyetleri izleme,
yönlendirme ve denetleme imkanı
sağlayacağı ve hizmet vermek
isteyen şirketler ile hizmet almak
isteyen lisans sahipleri için de
yol gösterici olacağı
değerlendirmesinde bulunun Kurul,
bu kapsamda, kurul toplantısında
"Petrol Piyasasında Elektronik
Sistemlerle Kullanıcılara
Yapılacak Akaryakıt Satışları İçin
Sunulacak Finansal Aracılık
Hizmetlerine İlişkin Usul ve
Esaslara Dair Kararı" kabul etti.
Karar uyarınca, dağıtıcı ve
istasyonlu kategorili bayilik
lisansı sahipleri, elektronik
sistemlerle kullanıcılara
yapılacak akaryakıt satışları için
belirlenen yükümlülükleri yerine
getiren sermaye şirketlerinden
finansal aracılık hizmeti
alabilecek.
Böylelikle
şirket ve akaryakıt tüketimi
yüksek olan vatandaşlar nakit ya
da kredi kartı kullanmadan, özel
bir kartla akaryakıt temin
edebilecek ve yakıt tüketimlerini
kolay takip edebilecek.
Sistem ile piyasada sınırlı sayıda
faaliyet gösteren finansal
aracılık hizmeti yaygınlaşırken,
akaryakıt ticaretinin
muhasebeleştirmesinde kolaylık
sağlanacak. Sistem piyasanın kayıt
altına alınmasına ve gelişmesine
de katkıda bulunacak. (Dünya
Gazetesi) |
|
, |
|
|
ABD ve NATO anlaşmaya yakın
ABD ve NATO'daki
müttefiklerinin, Avrupa'da
oluşturmak istedikleri füze
savunma kalkanı konusunda bir
anlaşmaya yakın oldukları
bildirildi.
Adlarını
açıklamak istemeyen bazı ABD'li
yetkililer, böyle bir anlaşmaya
varılmasının, ABD-NATO askeri
ilişkilerine yeni bir güç ve
kararlılık kazandıracağını ve ABD
Başkanı Barack Obama'nın RF ile
ilişkileri geliştirme siyaseti
için de bir test olacağını
belirttiler.
Yetkililer,
sözkonusu anlaşmanın, muhtemelen
Cuma günü Portekiz'in başkenti
Lizbon başlayacak ve iki gün
sürecek (19-20 Kasım) NATO
zirvesinde mühürleneceğini ifade
ettiler. Yetkililer, bu
anlaşmanın, NATO'nun, soğuk
savaşın sona ermesinden sonra
ortaya çıkan "Yeni Stratejik
konsept" belgesinin bir parçası
olacağının altını çizdiler.
Lizbon'da düzenlenecek, Obama
ve NATO'nun 27 devlet ve hükümet
başkanlarını biraraya getirecek
olan zirvede, "Yeni Stratejik
Konsept" belgesinin kabul edilmesi
bekleniyor. Zirveye katılanlar,
İttifakın Afganistan'daki
varlığının geleceğinden füze
kalkanına, RF ile ilişkilerden,
savunma harcamalarının yeniden
yapılandırılmasına kadar son
derece kritik konularda karar
alacak ve NATO'nun bugün karşı
karşıya olduğu birçok soruna çare
bulmaya çalışacak.
Cumartesi günü, Obama, NATO-RF
Konseyi toplantısı çerçevesinde
biraraya geleceği RF Devlet
Başkanı Dimitri Medvedev ile füze
kalkanı konusunu ele alacak.
ABD'nin Avrupa'ya
yerleştirmeyi planladığı füze
kalkanı, Moskova ile NATO
arasındaki ilişkilerin bel
kemiğini oluşturuyor. ABD, İran
tehdidine karşı kalkanın koruma
sağlayacağını düşünürken, Moskova
Tahran'dan herhangi bir tehdit
olmadığına inanıyor.
Haber
Türk televizyonunda yayımlanan
"Basın Kulübü" programına katılan
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,
NATO'nun kuracağı füze savunma
sistemiyle ilgili Türkiye'nin,
herhangi bir komşu ülkeyi "tehdit
tanımlaması ya da hedef
tanımlaması" içinde görmek
istemeyeceğini bildirdi.
Davutoğlu, "Herhangi bir üye ülke
şunu derse, 'biz x ülkesinden
tehdit algılıyoruz'. Bu tehdide
karşı tavır almak bütün üyelerin
sorumluluğundadır, ancak bugün
böyle bir tehdit söz konusu değil"
dedi. (WP) |
|
, |
|
|
İran: Füze kalkanı ABD'nin eski
planı!
İran Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Ramin Mihmanperest,
haftalık olağan basın
toplantısında füze kalkanına
ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sözcü Mihmanperest, 'NATO
adına ele alınmakta olan çalışma,
ABD'nin daha önce bölgeye
yerleştirmek istediği, ancak
başarısız olduğu plandır' dedi.
'Bu maceranın arkasında
şüpheli niyetler var' diyen
Mihmanperest, planla ilgili bölge
ve İslam ülkelerinin endişelerinin
söz konusu olduğunu ifade etti.
Füze kalkanı projesinin,
"İsrail'in çıkarlarını korumaya
yönelik olduğunu" ileri süren
Mihmanperest, bölge ülkelerinin bu
konuda uyanık olması gerektiğini
söyledi.
Mihmanperest,
projenin İran'a karşı olduğu
iddialarına ilişkin ise 'Biz
bölgede hiçbir ülke için tehdit
değiliz. Bölgeyi asıl tehdit eden
siyonist İsrail'dir' dedi.
Füze kalkanı sisteminin
Türkiye'ye yerleştirilmesi
planlarına ilişkin İran'ın
tutumunun sorulması üzerine de
Mihmanperest, 'Türkiye, bizim
komşumuz ve dostumuzdur. Konuları
irtibat, işbirliği ve istişareyle
ele alıyoruz' ifadelerini
kullandı. (RR |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|