|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
15
Kasım 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
Abhazya Cumhuriyeti anayasal
reform için hazırlanıyor
Abhazya Cumhuriyeti
Parlamentosu Başkanı Nugzar Aşuba,
Apsnypress haber ajansına yaptığı
açıklamada “Abhazya cumhuriyeti
Basın-yayın organlarında
tartışılan anayasa Reformu sorunu
ile ilgili olarak Abhazya
parlamentosu Devlet Başkanı’nın ve
Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerinde
yapılacak olan değişikliklerin
kabulü hakkında görüşmelerini
sürdürmektedir” dedi.
Nugzar Aşuba “Anayasa Kanununda
yöntemi düzenleyen 7. Madde
üzerinde yapılacak olan temel
değişiklikler sistemi
etkileyecektir. Anayasa
değişikliği ile ilgili olarak
yaklaşık bir yıl kadar önce devlet
başkanı tarafından parlamentoya
gönderilmişti. Anayasa
değişiklikleri ile ilgili olarak
parlamentoda uzlaştırma komisyonu
kurularak çalışmalar sürdürüldü.
Çalışmalar sonrasında ilk çalışma
olarak 7. madde hakkında yapılacak
olan değişiklikleri ile ilgili
olarak uzlaşı sağlandı. 7. Madde
Anayasa’nın tümünün anahtarı
rolünü oluşturuyor. Bu yıl boyunca
büyük bir çalışma ve özveri
göstererek ülkenin temel
yasasındaki değişikliği
sonuçlandırdığımızı
söyleyebiliriz” dedi.
Abhaz Siyaset Uzmanı İrakli Hintba
"Эхо Кавказа" Gazetesine yaptığı
yorumda.“Abhazya’nın modern bir
anayasa Değişikliğine gereksinimi
bulunuyor. Şimdiki devlet
başkanlığı anayasası ABD Başkanlık
sistemini içeriyor ve reform
yapılması gerekiyor. Abhazya
Anayasası içerisinde anti
demokratik unsurlar içeriyor.
Örneğin, devlet başkanının yerel
yönetimler tarafından alınan
kararların iptali ve yerel
meclislerin kapatılması gibi
hakları bulunuyor, bunlar anti
demokratik haklardır. Bunun
dışında Anayasa Mahkemesi’nin
bulunmaması anayasal hak ve
özgürlüklerin korunmasında güçlü
bir engel teşkil ediyor. Çünkü, şu
andaki Yüksek Mahkeme’nin
yetkileri, Anayasal davalarda
Anayasa Mahkemesinin görevini
üstlendi ve bu görevini her zaman
için yerine getirememiştir. Bu
görevin yorumlanmasını parlamento
üstlenmiştir” dedi. (Abhazyam.com) |
|
, |
|
|
Abhazya'da bir kişilik asgari
geçim düzeyi 1 Kasım 2010 itibari
ile 4 bin 203 Ruble
Abhazya Cumhuriyeti Devlet
İstatistik Bölüm Başkanı Zoya
Avidzba’nın Apsnypress Haber
Ajansına yaptığı açıklamada “1
Kasım 2010 Tarihi itibari ile
Abhazya Cumhuriyeti’nde yaşayan
bir kişinin aylık asgari geçim
düzeyi 4203,7 Ruble olarak
gerçekleşti. Bu tutarın 2875,3
Rublesi gıda ürünlerine, 823,9
Rublesi Gıda dışı harcamalara,
504,5 Rublesi, hizmet, vergi vd.
harcamalara ödendi” dedi
Zoya Avidzba “2010 yılı Bileşik
İndeksine göre tüketici fiyat ve
tarifelerinde kamu ve mal
hizmetleri için yapılan ödemelerde
gıda ürünleri için %107,5 artış
oldu. Bu artışın %105,7 si gıda
ürünlerinde, %101,6 sı gıda dışı
ürünlerde, %110.2 si hizmet
sektörü, vergi, kamu vd.
harcamalarda yaşandı. Geçen yıl
yaşanan %107,5 lik artışın gıda
ürünlerinde %110,2, gıda dışı
ürünlerde %100,6, hizmet sektörü,
vergi, kamu vd. harcamalarda
%100,3 oranları bulunuyordu. Geçen
yılki aynı döneme göre asgari
geçim düzeyinde %6,5 oranında
artış yaşanmıştır” dedi.
(Abhazyam.com) |
|
, |
|
|
Zirve içinde zirve
Güney Kore'nin başkenti
Seul'de yapılan G-20 zirvesine
katılan liderler, zirvenin içinde
minik zirveler de yaptı. Belki de
bunlardan en ilginç olanı, R.
Tayyip Erdoğan, Dimitri Medvedev
ve Silvio Berlusconi'nin buluştuğu
üçlü zirveydi. Küresel krizden
çıkışa dair projelerin masaya
yatırıldığı bu minik zirvede
liderlerin keyifli görüntüler
vermesi dikkatlerden kaçmadı.
Rus haber ajanslarında yer
alan bilgilere göre Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan önce RF Devlet
Başkanı Dmitri Medvedev ile ikili
bir görüşme yaptı. Sonrasında
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi
de toplantıya dahil olarak üçlü
zirve gerçekleşti. Kremlin
görüşmeyi doğrularken, yarım
saatten fazla süren çayların
içildiği, esprilerin yapıldığı
resmi olmayan zirvede
Samsun-Ceyhan petrol boru hattı ve
diğer ortak enerji projelerinin
ele alındığı öngörülüyor.
Taraflardan mini zirvenin içeriği
ile ilgili henüz bir açıklama
yapılmadı.
RF ve Türkiye
uzun süredir üzerinde çalıştığı
ortak yatırım projelerini artık
uygulama aşamasına taşıyor.
TBMM'den geçen Mersin Akkuyu'da
inşa edilecek nükleer santral
anlaşması RF parlamentosu alt
kanadı Duma'da da onaylanacak. İki
ülke bir aya kadar ziyaretlerde
vizelerin kaldırılması ile ilgili
anlaşmayı, geri kabul anlaşmaları
ile birlikte parlamentolardan
geçirmeye hazırlanıyor.
Türkiye'den Çalık grubu ve
İtalya'dan Eni enerji şirketinin
birlikte inşa edecekleri
Samsun-Ceyhan petrol boru hattında
son pazarlıklar yapılıyor. RF'nun
petrol şirketleri Rosneft ve
Transneft'in de ortak olmak
istediği proje ile ilgili
önümüzdeki dönemde hükümetler
arası anlaşmanın imzalanması
bekleniyor.
Cihan Haber
Ajansı'na geçen hafta açıklamada
bulunan Türkiye Moskova
Büyükelçisi Aydın Sezgin RF Devlet
Başkanı Medvedev'in Ankara
ziyaretinde Samsun-Ceyhan petrol
boru hattı ile ilgili mutabakat
zaptının imzalandığını
hatırlatarak, önümüzdeki aylarda
hattın inşasına yönelik
hükümetlerarası anlaşmanın
imzalanacağını ümit ettiğini
söylemişti. Eylül ayında başlayan
müzakerelerin devam ettiğini
kaydeden Sezgin, "Stratejik öneme
haiz büyük çaplı projelerin sağlam
temellere oturtulması gerekiyor.
İstanbul ve Türk boğazlarının
güvenliği açısından da projenin
önemi büyük" ifadelerini
kullanmıştı. Büyükelçi, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın 2012'de proje ile ilgili
ilk kazmanın vurulabileceği
yönündeki açıklamasını
hatırlatmıştı.
Türkiye
Enerji Bakanı Taner Yıldız RF’nda
İngilizce yayın yapan Russia Today
televizyonuna yaptığı açıklamada
Samsun-Ceyhan petrol boru hattında
RF ile anlaşmanın yakın olduğunu
söylemişti. Türkiye’nin petrol
arzı konusunda garanti beklediği
oranda ise ilerleme var. Yıllık 50
milyon ton petrol taşıma
kapasitesine sahip olacak hatta
25-30 milyon ton petrol Rus
şirketler sağlayacak. İtalyan Eni
şirketi ve Kazakistan’dan gelecek
10 milyon tonluk ek arzla hat
verimlilik kapasitesine ulaşmış
olacak. 3 milyar dolara mal olması
beklenen proje için Rus şirketler
taşıma fiyatlarında indirim ve
vergi kolaylıkları bekliyor.
Ria Novosti haber ajansına
açıklamada bulunan Kremlin basın
sözcüsü Natalya Timakova, G20
toplantılarının yanısıra
Medvedev'in, Başbakan Erdoğan,
Almanya Şansölyesi Angela Merkel,
İtalya Başbakanı Silvio
Berlusconi, Fransa Cumhurbaşkanı
Nicolas Sarkozy, Çin lideri Hu
Jintao, İngiltere Başbakanı David
Cameron ve diğer liderlerle ikili
görüşmeler yaptığı bilgisini
verdi. (RR) |
|
, |
|
|
Türkiye'nin AB üyeliği zayıf
ihtimal
İtalya'nın önde gelen
gazetelerinden Corriere della
Sera, bugün, Türkiye ve Avrupa
Birliği ilişkilerini ele alan iki
sayfalık bir yorum yazısı
yayımladı.
Büyükelçi
Antonio Puro Purini'nin
"Türkiye'ye açılmak Avrupa'yı
krize sokuyorsa" başlığıyla kaleme
aldığı yazıda, dinsel kimlik
farklılığının da katkısıyla
Ankara'nın AB'ye tam üyeliğinin
zayıf bir ihtimal olduğu ileri
sürüldü.
Eski İtalya
Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio
Ciampi'nin danışmanlığını
yapmasının yanı sıra 2008-2009'da
Avrupa Konseyi'nde İtalya Daimi
Temsilcisi olan Büyükelçi Purini,
"Türkiye meselesi Avrupa'nın kendi
bilincinin farkına varmasını, bir
Avrupa kimliği oluşturulmasının
özendirilmesini, sınırların
belirlenmesini, İslam'la ilişkinin
hep birlikte ele alınmasını
sağlamaktadır" görüşünü savundu.
Purini, Türkiye'nin
üyeliğinin, "İslam'ın Avrupa'daki
sorunlu mevcudiyeti"nden bağımsız
olarak düşünülemeyeceğini iddia
ettiği yazısında, Fransa ve
Almanya gibi ülkelerde Ankara'yla
tam üyelik yerine "ayrıcalıklı
ortaklık" düşüncesinin baskın
çıktığına da dikkati çekti.
Purini, Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu ve İtalya Dışişleri
Bakanı Franco Frattini'nin geçen
hafta La Republica'da
yayımladıkları ortak makalede,
Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili
olarak, "Avrupa'nın farklı
kültürleri paylaşılan değerler
çerçevesinde uyumlu hale
getirebilmek ve harmanlayabilme
kapasitesi"ne atıf yapmalarına da
eleştirel bir tavırla yaklaşarak,
"Acaba neden söz ettiğimizin
farkında mıyız? Avrupalılar
arasındaki bölünmüşlük derinliğini
korurken, hatta tam tersine
giderek artmaya yüz tutmuşken,
Türkiye'yi Avrupa'yla harmanlamak
düşünülebilecek bir şey midir?"
sorularını yöneltti.
Türklerin Avrupa Birliği'ne
üyeliği çoğu kez "uluslarüstülük
de dahil olmak üzere Avrupa'nın
kurucu değerlerine samimi bir
katılımdan ziyade, bir güç
meselesi" gibi algıladıklarını
iddia eden Purini, kendi ülkesinin
konuya ilişkin yaklaşımını ise,
"Üyelik sürecinin destekçileri
bolca olan, ama Avrupa'daki Türk
mevcudiyetine dair derinlemesine
bilgisi bulunmayan İtalya'nın, bu
meseleye tüccar değil Avrupa
perspektifiyle bakması gerekiyor"
ifadesiyle eleştirdi.
Büyükelçi Purini makalesinde,
"Avrupa'da giderek artan
güvensizliğe karşılık, Türkiye'de
de kendi kaderini Avrupa'ya
bağlama perspektifine güven
duymama konusunda artış
gözleniyor" değerlendirmesini
yaptı. (AP) |
|
, |
|
|
Medvedev ve Obama görüştü; füze
kalkanında karar Lizbon zirvesinde
RF Devlet Başkanı Dmitri
Medvedev Asya Pasifik Ekonomik
İşbirliği (APEC) zirvesi için
bulunduğu Japonya'nın Yokohama
kentinde ABD Başkanı Barack Obama
ile ikili bir zirve
gerçekleştirdi. İlişkilerde yeni
bir sayfa açmak isteyen liderler
füze kalkanı, Afganistan, İran
nükleer programı, uluslararası ve
bölgesel sorunları ele aldı.
Kapalı kapılar ardında gerçekleşen
görüşme sonrası Ria Novosti'ye
açıklamada bulunan Medvedev 20
Kasım'da Lizbon'da gerçekleşecek
NATO-RF Koseyi'nde füze kalkanını
ele alacaklarını söyledi.
"Avrupa füze savunma sistemi
dahil, bir çok konuyu Amerikalı
ortaklarımızla görüşüyoruz"
değerlendirmesinde bulunan
Medvedev, Lizbon zirvesinde füze
kalkanı ile ilgili müzakerelerin
yapılacağını kaydetti. RF ve NATO
arasında ilişkilerin son dönemde
geliştiğine dikkat çeken Medevdev,
"Bunun tüm tarafların yararına
olduğunu düşünüyorum. Bir çok
konuda çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Verimli
çalışmalarımızı sürdürüyoruz..."
dedi.
RF lideri Dünya
Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeliği
açısından önemli ilerlemeler
sağladıklarını, Amerikan
başkanının desteği ile sürecin
devam edeceğini ve RF'nun eninde
sonunda örgüte üye olacağını
kaydetti.
Tansiyon
düşüyor, işbirliği gelişiyor
Tüm konularda RF ile son iki
yılda harika ilişkiler
geliştirdiklerini hatırlatan Obama
da, "Burada da verimli görüşmeler
yaptık. Hem APEC zirvesinde hem de
G20 Seul zirvesinde ekonomik
konular üzerinde yoğunlaştık...
RF'nun DTÖ üyeliği ile yakından
ilgiliyiz. Güvenlik konuları ile
ilgili de yeni START anlaşması
başta olmak üzere ilerleme
sağladık" ifadelerini kullandı.
Obama RF ile imzalanan nükleer
silahlarda indirim anlaşmasının
kongrede onaylanmasının da birinci
öncelikleri olduğunu söyledi.
Medvedev'in Lizbon'da
gerçekleşecek RF-NATO Konseyi'ne
katılacağını hatırlatan Obama,
"Böylece Avrupa'da bir çok
güvenlik alanında tansiyon
düşerken, işbirliği gelişiyor"
değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin doğu Avrupa'ya
yerleştirmeyi planladığı füze
kalkanı Moskova ile NATO
arasındaki ilişkilerin bel
kemiğini oluşturuyor. ABD,
İran'dan NATO bölgesine yönelecek
herhangi bir tehdide karşı
kalkanının koruma sağlayacağını
düşünürken, Moskova Tahran'dan
herhangi bir tehdit olmadığına
inanıyor.
RF ve ABD'den bir
çok uzman füze kalkanı ile ilgili
gelişmelerin iki ülke ilişkilerini
doğrudan etkilediğini ve anlaşma
sağlanamaması durumunda nükleer
silahlarda indirim anlaşması dahil
bir çok konuda ilerleme
sağlanamayacağı uyarısında
bulunuyor.
NATO çatısı
altında yapılması planlanan füze
kalkanı projesine Türkiye'nin de
dahil olması beklenirken, Moskova
ortaklık önerisi ile ilgili
teklifi incelemeye devam ediyor.
RF'nun en çok ortak füze
kalkanında verilecek rol ve bilgi
paylaşımını dikkate aldığı gelen
bilgiler arasında. Moskova,
Afganistan operasyonlarında askeri
malzemelerin transit geçişi, Afgan
güvenlik güçlerinin eğitimi ve
uyuşturucu ile mücadele de
işbirliğine de yeşil ışık yakıyor.
(CHA) |
|
, |
|
|
Antalya'da kazada ölen Rus
turistlere rekor tazminat
Mayıs ayında Alanya - Antalya
karayolunun Aksu mevkiinde, RF
Federasyonu uyruklu turistleri
taşıyan bir otobüsün yaptığı kaza
sebebiyle 14'ü Rus, 2'si Türk
olmak üzere 16 kişi hayatını
kaybetmişti.
Kazada ölen
yolcular "Karayolu Yolcu
Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi
Kaza Sigortası" ile Işık Sigorta
AŞ tarafından sigortalıydı. Bu
sebeple Işık Sigorta ölenlerin
kanuni vârislerine 2 milyon lira
ödeme yaptı. Bu kişi başına 125
bin lira ödeme anlamına geliyor.
Tazminatın kısa sürede
ödenmesi sebebiyle hayatını
kaybeden 14 RF Federasyonu uyruklu
yolcunun vârisleri ve avukatları
Işık Sigorta'ya teşekkür etti.
Konu hakkında Zaman'a açıklama
yapan Işık Sigorta yetkilileri,
konunun hassasiyetinin farkında
olduklarını hatırlattı ve
ödedikleri meblağın yıl içinde
gerçekleştirdikleri birçok
operasyona göre kıyaslanamayacak
kadar küçük kaldığını belirtti.
Yetkililer "Sadece Halkalı'da
meydana gelen selde 15 milyon lira
ödeme yapmıştık. Kimsenin ruhu
bile duymadı." dedi. Şirket geçen
yıl 79 milyon 403 bin lira toplam
hasar ödemesi yaptı. Bu rakam
2008'de 63 milyon 546 bin, 2007'de
54 milyon 361 bin lira olarak
gerçekleşti. (AA) |
|
, |
|
|
Kredi kartı borçları yüzde 391
arttı
Ankara Ticaret Odası (ATO)
Başkanı Sinan Aygün, Merkez
Bankası verilerine göre taksitli
kredi kartı borçlarının yüzde 391
arttığına dikkati çekerek,
tüketicileri bilinçli taksit
yapmaları konusunda uyardı.
Aygün yaptığı yazılı
açıklamada, 2004 yılında 3,7
milyar lira olan taksitli kredi
kartı borcu tutarının, yüzde 391
oranında artarak 2010 Kasım ayı
itibariyle 18,1 milyar liraya
yükseldiğini bildirdi.
Türkiye'de, 2004 yılında toplam
13,8 milyar lira olan kredi kartı
borç tutarının yüzde 202 artarak,
2010 Kasım ayında 41,6 milyar lira
yükseldiğini belirten Aygün, uzun
vadelere yayılan taksitler
nedeniyle tüketicilerin geleceğe
yönelik taksitler yapmakta
zorlandığını, bu durumun
tüketicilere ödeme sıkıntısı
yarattığını kaydetti.
Bireysel kredi kartları içerisinde
taksitli olanlarının borçlarının
2004 yılında yüzde 26,9 iken 2010
Kasım ayında ise yüzde 46,6'ya
yükseldiğini hatırlatan Aygün,
taksitsiz kart borçlarının ise
aynı dönemde yüzde 73,1'den yüzde
56,4'e düştüğüne dikkat çekti.
Aygün, "Uzun vadelere yayılan
peşin fiyatına taksit kampanyaları
özellikle ödeme güçlüğü çeken
tüketiciler için tercih ediliyor.
3,6,12 taksit taksit yaşıyoruz.
Geçimi taksite bağladık. Elbise,
ayakkabı üzerinde eskiyor,
tüketici 12 ay sonra hala taksit
ödeme derdine düşüyor" dedi.
Tüketicinin taksitli alışveriş
tercihinin, batık tutarının
artışına engel olmadığını ifade
eden Aygün, 2004 yılında 593
milyon lira olan kredi kartı batık
tutarının, 2010 Kasım ayı itibarı
ile 4 milyar liraya yükseldiğini
belirtti.
Taksitsiz kredi
kartlarındaki batık oranının 2004
yılında 576 milyon liradan 2010
Kasım ayında 3,9 milyar liraya
çıkarak, yüzde 580 arttığını
kaydeden Aygün, taksitli kredi
kartlarının batık tutarının ise
yüzde 320 arttığına dikkat çekti.
Taksitli kredi kartındaki
batık oranının, taksitsiz kartlara
göre daha az artmasının, "taksitli
kredi kartı batıkları engelliyor"
şeklinde yorumlanmasının yanlış
olacağına vurgulayan Aygün,
"taksitli kartlar batığı
engellemiyor, sadece öteliyor"
dedi. (Dünya Gazetesi) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|