|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
19
Ekim 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
Medvedev, Alman ve Fransız
liderlerle vizesiz geçişi
konuşacak
RF Devlet Başkanı Dimitri
Medvedev, bugün Fransa ve Almanya
liderleriyle Avrupa güvenliği ve
RF-AB arasındaki vize uygulaması
konularını görüşecek.
Medvedev konuyla ilgili olarak
Fransa Devlet Başkanı Nicolas
Sarkozy ve Almanya Başbakanı
Angela Merkel ile Kuzey
Fransa’daki Deauville kentinde
buluşacak. Yapılan açıklamaya göre
liderler salı günü ortak bir basın
toplantısı düzenleyecek.
Medvedev’in yardımcısı Sergey
Prikhodko yaptığı açıklamada
Medvedev’in Avrupa Güvenlik Paktı
girişimini ilerletmek istediğinin
altını çizerek “Üç taraf da diğer
ülkelerden bağımsız kararlar
almaktan ziyade aralarındaki
ilişkileri açık sözlü ve güven
dolu bir atmosferde tartışmak için
bir araya geldi” dedi.
Medvedev 2008 yılında “Pan Avrupa
Güvenlik Paktı” oluşturulmasıyla
ilgili bir öneri sunmuş, 2009
Aralık ayında da ülke liderleri ve
NATO’da dahil olmak üzere
uluslararası kuruluşlara RF
tarafından hazırlanan antlaşmanın
birer örneği yollanmıştı. Ancak bu
girişim batılı ülkekler tarafından
soğuk karşılandı.
Prikhodko, RF-AB arasındaki vize
uygulamasının da görüşmelerde
önemli bir yer tutacağının altını
çizdi.
Kremlin’den yapılan
resmi açıklamada, öncelikli
hedefin vize uygulamasına bir
çözüm getirmek ve iki taraf
arasındaki bilgi akışını
ilerletebilmek olduğu belirtildi.
Prikhodko ayrıca enerji
meseleleri, İran’ın tartışmalı
nükleer programı ve RF-AB
işbirliği konularının da
konuşulacağını söyledi. (RN) |
|
, |
|
|
AB raporu: “Avrupa’nın güvenlik
için Türkiye ve RF’ya ihtiyacı
var”
Fransa’nın kuzey batı kenti
Deauvile’de RF Devlet Başkanı
Dmitri Medvedev, Almanya
Şansölyesi Angela Merkel ve Fransa
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy
akşam yemeğinde bir araya geliyor.
19-20 Kasım’da Lizbon’da yapılacak
NATO zirvesi öncesi Avrupa’nın
güvenliğini ele alacaklar. Eski
Avrupa ile RF’nun
gerçekleştireceği mini zirvenin
gündeminde güvenlik, enerji ve
vizeler var.
Zirvenin
sonucu henüz beklenmeden, Avrupa
Konseyi Dış İlişkiler Komitesi
Avrupa’nın güvenliği ile ilgili
ilginç bir rapor yayınladı.
Raporda, Afganistan, İran ve
Çin’le elleri dolu olan ABD’nin
daha fazla Avrupa güvenliği ile
meşgul olamayacağı, Avrupa’nın
hemen çevresinde yer alan
dondurulmuş bölge sorunları ile
Avrupa’nın kendisinin ilgilenmesi
gerektiği belirtildi. Raporun en
ilginç noktası ise doğu yönünde
istikrarın sağlanması ve
sorunların çözümü için AB’nin RF
ve Türkiye’ye ihtiyacı olduğu
vurgusu.
Üçlü
sacayağında Türkiye de yer almalı
Mevcut sistemin Kosova ve
Gürcistan’da savaşı önleyemediği,
Avrupa doğalgaz sevkıyatında
yaşanan sorunlara engel olamadığı
ve Sovyetler Birliği döneminden
kalan problemlerin çözümüne katkı
sağlanamadığı kaydedilen raporda,
“Merkel-Medvedev-Sarkozy zirvesi
doğru bir gündemle toplanıyor.
Ancak katılımcılar yanlış. Avrupa
güvenliğinin üçlü saç ayağı
üzerine oturması gerekiyor. Buna
RF’nun yanı sıra Türkiye de dahil
olmalı” denildi.
Mark
Leonard ve Ivan Krastev’in
imzasının bulunduğu raporda,
önerilen forumun NATO-RF Konseyi
ya da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği
Teşkilatı’nın yerine geçmeyeceği,
Türkiye’nin çok yavaş ilerleyen AB
üyeliği ile ilgili sürecinin de
yerini almayacağı kaydı düşüldü.
Üçlü sacayağı ile
oluşturulacak yapının Moldova’nın
dondurulmuş sorunlu bölgesi
Transdinyester, Azerbaycan ve
Ermenistan arasında sıcak çatışma
alanına dönüşme ihtimali bulunan
Yukarı Karabağ’da problemlerin
üstesinden gelmede karşılıklı
güven sağlayabileceği belirtildi.
NATO’nun RF’nu fazlası ile
rahatsız ettiğini gördüğü
Gürcistan ve Ukrayna’nın
üyeliklerini rafa kaldırdığı, RF
ve Polonya arasında sıcak
ilişkilerin başladığı kaydedilen
raporda, ABD ve RF arasında yeni
bir sayfa açılmasına da dikkat
çekildi.
RF ve Türkiye ile
güvenlik ilişkilerinin
kurulmasında bir çok uzmanda soru
işaretleri olduğu hatırlatılan
raporda, üçlü yapının oluşturacağı
güvenlik aksiyon planı ile
tansiyonu düşürebilecekleri ve
özellikle de dondurulmuş sorunlu
bölgelerde etkili olabilecekleri
vurgulandı. Burada başarı
sağlanması durumunda Avrupa
Birliği ülkeleri RF’ndan gelen
düşünceleri artık daha olumlu
karşılayabilir. Raporda bir çok
NATO ülkesinin ve ABD’nin RF
Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in
“Pan-Avrupa Güvenlik Anlaşması”
önerisine “Moskova’nın NATO’nun
Avrupa’daki faaliyetlerinde veto
yetkisi kazanacağı” şüphesi ile
yaklaştığı hatırlatıldı. (CHA) |
|
, |
|
|
Medvedev: “Türkiye, stratejik
ortağımız”
RF Devlet Başkanı Dmitri
Medvedev, Türkiye ile stratejik
ortaklığın pekiştiğini, ticari iş
birliğinin de aktif şekilde
ilerlediğini söyledi. Medvedev,
Kremlin’deki gerçekleşen törende
aralarında Türkiye Büyükelçisi
Aydın Sezgin’in de bulunduğu 13
Büyükelçi’nin güven mektubunu
kabul etti.
Medvedev,
kendisine sunulan güven
mektuplarının ardından yaptığı
açıklamada, Türkiye ve RF’nun
birlikte yürüttüğü büyük projelere
değindi. RF Devlet Başkanı,
"Türkiye ile ticari ortaklığımız
aktif bir şekilde gelişiyor. İlk
nükleer santral inşaatı,
Samsun-Ceyhan petrol boru hattı ve
Güney Akım gibi Türkiye ile
birlikte yaptığımız projeler
ilişkilerimizin ufuklarını oldukça
genişletecek ve tüm Avrupa'nın
enerji güvenliğini sağlayacak"
dedi.
Medvedev konuşmasında
diplomatik ilişkilerin temelini
belirleyen Viyana Konvensiyonu'nun
önümüzdeki yıl 50'inci yaşını
dolduracağını hatırlatarak,
diplomasinin, ülkeler arasında
ekonomik, kültürel ve bilimsel
alanlarda ilişkiler kurmaya hizmet
ettiğini söyledi.
RF'nun
dış politikada aktif olduğunu
belirten Medevev, görüşmenin
ardından Fransa’da Almanya ve
Fransa liderleriyle, ortak zirve
yapacakları bilgisini verdi.
Avrupa’nın ortak güvenliği için
öneri sunduğunu hatırlatan Devlet
Başkanı, güvenliğin yalnızca
Avrupa için değil, bütün dünya
için önemli olduğunu söyledi.
Uluslararası güvenlik
kurumlarının daha etkili olması
gerektiğine dikkat çeken Dimitri
Medvedev, RF – ABD ilişkilerinde
gelinen yeni aşama, Polonya ile
ilişkilerin gelişmesi ve Norveç
ile sorunsuz bir sürece
girilmesinin, yeni yaklaşımlarının
ürünü olduğunu savundu. Medvedev
ayrıca, modern dünyada
uluslararası ilişkilerin
demokratik yöntemlerle yürütülmesi
gerektiğini de ifade etti.
Irak sorununa da değinen Medvedev,
“Biz Irak’ın bağımsız, birleşik,
demokratik olmasından yanayız”
dedi. (RR) |
|
, |
|
|
Binek oto pazarı Eylül'de yüzde
18,6 daraldı
AB ve EFTA ülkeleri toplamına
göre, 2010 yılı Eylül ayında,
geçen yılın aynı dönemine göre
Türkiye binek otomobil pazarı
yüzde 18,6 oranında daraldı.
Otomotiv Distribütörleri
Derneği'nin (ODD), Avrupa Otomotiv
Üreticileri Derneği (ACEA)
verilerine dayanarak hazırladığı
döküme göre, eylül ayında geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde 9,2
daralma yaşandı ve 1 milyon 261
bin 643 adet seviyesinde otomobil
pazarı gerçekleşti.
Eylül
ayında en sert düşüş yüzde 49,9
ile Yunanistan'da gerçekleşirken,
bu ülkeyi yüzde 27,3 ile İspanya
ve yüzde 23,8 ile Bulgaristan
izledi.
Türkiye otomobil
pazarı ise bir önceki yılın aynı
ayına göre yüzde 18,6 oranında
azalışla 42 bin 477 adet oldu.
Türkiye, Avrupa otomobil
satışlarında 7. sırada yer aldı.
Geçen ay 2009'un aynı dönemine
göre satışlarını en çok artıran
ilk üç pazar yüzde 93,9 ile
İrlanda, yüzde 79,6 ile Letonya ve
yüzde 55,4 ile Litvanya oldu.
Ocak-Eylül dönemi
2010 yılı Ocak-Eylül dönemi
toplam Avrupa satışları ise (AB27
EFTA) bir önceki yılın aynı
dönemine göre yüzde 3,7 azalışla
10 milyon 564 bin 453 adet olarak
gerçekleşti.
2009 ve 2010
yılları 9 aylık gerçekleşen
kümülatif otomobil pazarı
kıyaslandığında en belirgin düşüş
yüzde 37,8 ile Bulgaristan'da
gerçekleşirken, bu ülkenin ardında
yüzde 31,9 ile Yunanistan ve yüzde
31,6 ile Macaristan yer aldı.
2010 yılı 9 aylık en yüksek
artış, yüzde 52,3 oranıyla
İrlanda, yüzde 43,4 oranıyla
İzlanda ve yüzde 43,0 oranıyla
Portekiz'de gerçekleşti.
Türkiye'de 2010 yılı Ocak-Eylül
döneminde toplam otomobil
satışları geçen yılın aynı
dönemine oranla yüzde 11,2 artarak
312 bin 403 adet oldu. Türkiye bu
rakamlarla Avrupa otomobil
satışları sıralamasında 8. sırada
yer aldı. (Dünya Gazetesi) |
|
, |
|
|
WSJ: Şirketler Facebook
sayesinde insanların kimliklerine
ulaşıyor
Amerikan Wall Street Journal
(WSJ), popüler sosyalleşme ağı
Facebook'taki birçok uygulama
sayesinde şirketlerin, milyonlarca
kullanıcının kimlik bilgilerini
elde ettiklerini bildirdi.
Wall Street gazetesinin internet
sitesinde yer alan habere göre,
Facebook'taki en popüler
uygulamaların programcıları,
profillerinin tamamen özel olması
için gizlilik seçeneğini
kullananlar dahil kullanıcıların
veya arkadaşlarının isimleri gibi
kimlik bilgilerini internet
araştırma ve reklam şirketlerine
ulaştırıyor.
Bu uygulamanın
Facebook ilkelerinin ihlali
anlamına geldiğini ve sosyalleşme
sitesinin kullanıcılarının
verilerini koruma kabiliyeti
konusundaki soruları tekrar
gündeme getirdiğini belirten
gazeteye açıklama yapan bir
Facebook yetkilisi, kullanıcıların
kişisel bilgilerinin
sergilenmesinin önüne geçilmesi
için çok etkili önlemler
alacaklarını kaydetti.
"Bir
kullanıcının kimliği arama
motoruyla veya bir uygulamayla
bulunabilir ve yayılabilir ancak
bir kimliğin bilinmesi,
Facebook'ta kimsenin kişisel
bilgilerine ulaşma imkanı vermez"
diyen Facebook yetkilisi, gazete
tarafından gündeme getirilen
sorunun çözümü için yeni bir
teknoloji kullanacaklarını
belirtti.
Wall Street
tarafından yapılan bir
araştırmada, özellikle 59 milyon
kullanıcının oynadığı Zynga Game
Network'ün Farmville oyunu, Texas
HoldEm Poker ve FrontierVille'in
aralarında bulunduğu 10 popüler
Facebook uygulamasının
kullanıcıların verilerini başka
şirketlere ilettiği günışığına
çıktı.
Bu uygulamaların
büyük bölümü, Facebook'a dışardan
çalışan programcılar tarafından
oluşturuldu.
Bu arada,
Alman Frankfurter Allgemeine
Sonntagszeitung (FAS) da
Facebook'taki gizlilikle ilgili
bir açığın, sosyalleşme sitesinde
hesabı olmayan internet
kullanıcılarının listelerine
ulaşma imkanı sağladığını
bildirdi. (WSJ) |
|
, |
|
|
Bu ülkenin işi çok zor!
BİR yanda HSYK seçimleri,
diğer yanda resepsiyon krizi! Bir
yanda, yargının esnemeyen statüko
tavrına karşı, çareyi yargıyı
kendi denetimi altına almakta
gören bir iktidar anlayışı var.
Diğer yanda, geçin yargının
başörtüsü için ısrarcı olduğu dar
alanları, o alanlar dışındaki
Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunu,
ev sahibi ve davetlilerin bir
kısmı başörtülü diye boykot etmeyi
düşünen anamuhalefet partisi.
Memleketin laiklikten yana
tavır koyduğunu düşünen vatandaşı,
içinde bulunduğu dar kafalılığı
sürdürdükçe asıl tehlikeye girenin
‘demokrasi’ olduğunu anlamamakta
ısrar ediyor. Bence işin özeti bu.
Makalenin devamı için
tıklayınız >>> |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|