15 Ekim 2010

CircassianCenter / Haber Merkezi

 
 
Moskova'daki Abhaz Okulu çalışmalara başladı

Abhazya Cumhuriyeti RF Büyükelçiliği bünyesinde bulunan Moskova "Pazar Abhaz Okulu" yeni öğrenim yılı çalışmalarına Pazar günü yapılan açılış töreni ile başladı.

Moskova Abhaz Okulu açılış törenine Abhazya Cumhuriyeti RF Büyükelçisi İgor Ahba, Dünya Abhaz – Abazin Kongresi Başkanı Taras Şamba, Moskova Abhaz diasporası Konsey Başkanı Otar Lasariye, Abhaz diasporasının önde gelen temsilcileri katıldılar. Açılış töreninde ayrıca öğrenciler ile öğrenci velileri de bulundular.

Abhazya Cumhuriyeti Büyükelçisi İgor Ahba açılış töreni konuşmasında “Önümüzdeki yıl Ocak ayında Abhaz Okulu'nun açılışının 20. yılını kutlayacağız. Çocuklarımızın anavatan Abhazya’dan uzak bir yerde kendi ana dillerini, tarihini, kültürünü öğrenmeleri çok önemlidir. Büyükelçilik olarak okulumuza tam desteğimizi sürdürdük ve gelişimini sağlaması için dikkatli bir biçimde bu desteğimizi sürdüreceğiz. Abhaz – Abazin Kongre Başkanı Tars Şamba ve Moskova Abhaz Diasporası Başkanı Otar Lasariye’ya okula göstermiş oldukları ilgi ve destek nedeni ile teşekkürlerimi belirtiyorum ” dedi.

Dünya Abhaz – Abazin Kongre Başkanı Taras Şamba “Okulumuzun kuruluş ve eğitim çalışmalarında büyük emekleri geçen öğretmenlerimiz İrina Basariya ve Esma Hagba’ya öncelikle teşekkür ediyorum” vurgulamasında bulundu.

Moskova Abhaz Okulu Komitesi Yöneticisi Batal Bigvava, Abhaz Okulu Açılış Töreni’ne katılan RF Federasyonu Duma Meclisi Üyesi Valentina Kuptsova’ya törene katılımı için teşekkürlerini belirterek hoş geldiniz dedi.

Apsnypress Haber ajansı Muhabirinin Abhazya Cumhuriyeti RF Federasyonu Büyükelçiliği Basın Bürosundan aldığı bilgiye göre Moskova Pazar Abhaz Okulu, Nartaa "Нартаа" Kültür Merkezi tarafından 1989 yılında kuruldu. Nartaa Topluğunun öncülüğünü İgor Ahba başlattı. Yönetim Kurulu içerisinde Vyacheslav Chirikba, Yuri Ançabadze, Tatyana Gulia görev yaptılar. Eğitim gurubunun başkanlık görevini İrina Basariya üstlendi. Abhaz Tarihi, kültürü ve edebiyatı konularında çalışmalarda bulunuldu. 1992 – 1993 Abhazya Kurtuluş Savaşı sırasında da Abhazya’nın savaş sırasındaki haklılığını anlatan “Alaşara” isimli Rusça yayın yapan gazete çıkardılar. (Abhazyam.com)
,

Jean-Claude Killy

2014 Kış Olimpiyatları hazırlıkları hızla devam ediyor

Uluslararası Olimpiyat Komitesi(UOK) RF’nun Soçi kentinde düzenlenecek 2014 Kış Olimpiyatları hazırlıklarıyla ilgili olumlu değerlendirmelerde bulundu.

UOK Koordinasyon Komisyonu, Jean-Claude Killy başkanlığında gelişmeleri değerlendirmek için Soçi’ye dördüncü rutin ziyaretini gerçekleştirdi.

Killy, Başbakan Putin ille yaptığı görüşmede hazırlıklardan çok memnun kaldığını ve müsabakaların en iyi şartlarda gerçekleştirileceğinden emin olduğunu söyledi.

Olimpiyatlar için Soçi’ye 200’den fazla spor tesisi inşa edildi. Spor tesisleri ve altyapılarının inşası RF’na ortalama 30 milyar dolara mal olacak.

Güney RF’ndaki dinlenme şehri Soçi, 2007’deki Guatemala Kış Olimpiyatlarının ardından 2014’deki turnuvaya ev sahipliği yapabilmek için Güney Kore-Pyeongchang ve Avusturya-Salzburg’la zorlu bir mücadeleye girmişti. (RN)
,

Mevlüt Çavuşoğlu

“Türkiye ve RF, Avrupa coğrafyasının AB üyesi olmayan iki ana faktörü”

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ve RF'nun, Avrupa coğrafyasının AB üyesi olmayan iki ana aktörü olduğunu ve dolayısıyla bazı sorunların çözümü için işbirliği yapmaları gerektiğini söyledi.

Çavuşoğlu, Rus Parlamentosu'nun üst kanadı olan Federasyon Konseyi ve Avrupa Konseyi tarafından Moskova'da düzenlenen "Avrupa'da Eğitim-Öğrencilerin Uyumlu Gelişimi" konulu uluslararası sempozyuma RF Konseyi Başkanı Sergey Mironov ile birlikte katılarak AKPM'nin, çocukların eğitimine verdiği önemi örnekleriyle ayrıntılı anlattı.

Sempozyumdan önce Mironov ile biraraya gelen Çavuşoğlu, AKPM ve RF Federasyon Konseyi arasındaki işbirliği konularını ele aldı.

Çavuşoğlu, sempozyumdan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Mironov'un da bugünkü konferansın açılışına katılması dolayısıyla ikili bir görüşme yapma fırsatı bulduklarını belirterek, "Görüşmenin ana konusunu AKPM ve RF arasında, RF'nun hem Federasyon Konseyi hem de Duma kanadı ile ilişkileri geliştirme, bu konuda neler yapabileceğimiz konusu oluşturdu" dedi.

Görüşmede, Rus parlamenterlerin AKPM'ye nasıl katkı sağladığını konuştuklarını kaydeden Çavuşoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bundan sonra neler yapacağımızı konuştuk. Ayrıca Sayın Mironov, Bağımsız Devletler Topluluğu'nun (BDT) Parlamenterler Asamblesi'nin de başkanlığını yapıyor. AKPM ve BDT Parlamenterler Asamblesi arasında kurumsal ilişkiler var. Bunları nasıl geliştirebileceğimiz konusunda kendisiyle konuşma fırsatımız oldu. Tabi Türkiye, benim başkanlığımın yanında, dönem başkanlığını da üstleniyor. Türk dönem başkanlığında, RF ile beraber Avrupa'nın bazı bölgelerindeki sorunların çözülmesi konusunu ele aldık. Bildiğiniz gibi AB dışında olan ama Avrupa coğrafyasının iki ana aktörü var. Bunlardan biri Türkiye, diğeri de RF. Türkiye'nin dönem başkanlığı sırasında özellikle Balkanlarda, Kafkaslarda, birçok alandaki sorunların çözümü için Türkiye ve RF'nun işbirliği yapması gerekmektedir. Bunun altını çizdik." (AA)
,
Serbest dalgalı kur, spekülatörlerin işini zorlaştıracak

RF Merkez Bankası, kur politikasıyla ilgili dün, radikal bir adım atarak sabitlenmiş döviz koridorunu kaldırdı. Uzun süredir, daha önceden duyurulmuş bir aralıkta kontrol altında tuttuğu rubleyi, enflasyon hedeflerine ulaşmak ve spekülatörlerin oyunlarından kurtulmak amacıyla, serbest kura geçme kararı aldı.

RF Merkez Bankası, kriz zamanında tedbir olarak uygulamaya başladığı, 26-41 ruble arası sabitlenmiş döviz kuru politikasını bıraktı.

Kararı açıklayan RF Merkez Bankası Yardımcısı Aleksey Ulyukayev 1.5 senelik uygulamanın son bulduğunu belirtti.

RF Merkez Bankası, ruble kurunu belirlerken bir “sepet kur” politikası uyguluyordu. Bu sistem 26 ve 41 ruble arasında sabitlenmiş kur anlamına geliyor.

Rus ekonomisini yakından tanıyan uzmanlar, kararın döviz piyasasında esneme yaratacağını düşünüyor. Uzmanlara göre, sabit döviz kuruna güvenip büyük paralar kazanan para spekülatörlerinin işi zorlaşacak. (RR)
,

Konstantin Simonov

"Enerji rekabetinde Türkiye yol ayrımında"

RF'nda İngilizce yayın yapan haber kanallarından Russia Today Türkiye'nin RF ile Avrupa Birliği arasında süren enerji rekabetinin merkez üssü haline geldiği değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin Güney Akım, Nabucco ve diğer boru hatları arasında tercih yapmak zorunda kalacağını ifade eden RT, Ankara hükümetinin tüm hatları kabul etmeye istekli olduğunu vurguladı.

Bir çok uzmanın Avrupa'nın Kuzey Akım, Güney Akım ve Nabucco doğalgaz boru hatları ile gelecek tüm ek doğalgazı tüketecek kapasitede olmadığını ifade ettiğini hatırlatan RT, Moskova'nın 'boru hattı yarışını' kazanmak için her halukarda yeni hatları inşa etmeye niyetli olduğu değerlendirmesinde bulundu.

RT Türkiye Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın boru hatları ile ilgili, "Bir projeyi inşa etmek diğerini iptal etmek anlamına gelmiyor. Türkiye her bir projeyi geliştirme kapasitesine sahip. Çünkü tüketiciler bunu istiyor. Talep var. Küresel krizin yaşandığı bugünleri düşünmemeliyiz. Bizler 2015-2020'leri düşünmeliyiz. Talep giderek artacak" tespitine yer verdi.

RF Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Başkanı Konstantin Simonov'un da açıklamalarına yer veren RT, Türkiye'nin 'Güney Akım' boru hattına izin vermesi karşılığında bir kısım avantajlar beklediğini hatırlattı. Simonov RT'ye yaptığı açıklamada, "Burada bunun bedelinin ne olacağı önemli. Türkiye RF'ndan Samsun-Ceyhan petrol boru hattına yatırım yapmasını bekliyor. Bu ilk beklenti. İkincisi ise Türkiye doğalgaz alımlarında daha ucuz rakam beklentisi var" dedi.

Türkiye'yi Avrupa'nın en genç ve en hızlı büyüyen bir ülkesi olduğu yorumunu yapan RT, "Türkiye'nin Avrupa ve Asya arasında köprü konumunda olması, onu uluslararası çıkarların rekabet arenasına da dönüştürüyor" tespitinde bulundu. RT'ye göre en büyük rekabet de Gazprom'un liderliğinde inşa edilmeye çalışılan Güney Akım'la AB'nin desteklediği Nabucco doğalgaz boru hattında yaşandığını vurguladı. (CHA)
,
 
Yeni gecikme zammı belli oldu

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, amme alacaklarına uygulanan aylık gecikme zammının yüzde 1,95'den yüzde 1,40'a düşürüleceğini açıkladı.

Hükümetin gecikme zammı ve tecil faizi oranlarında ciddi bir indirime gittiğini kaydeden Şimşek, gecikme zammına ilişkin Bakanlar Kurulu Karar Taslağının kendisi tarafından imzalanarak, Başbakanlığa gönderildiğini söyledi.

Bakanların da imzaladığı düzenleme ile kamu alacaklarına uygulanan gecikme zammının yıllık bazda yaklaşık 7 puan aşağı çekildiğini kaydeden Şimşek, "Aylık gecikme zammı yüzde 1,95'ten yüzde 1,40'a iniyor. Bu çerçevede yıllık gecikme zammı da yüzde 23,4'ten yüzde 16,8'e düşüyor" dedi.

Maliye Bakanı, söz konusu düzenlemenin Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından yürürlüğe gireceğini ifade etti.

Tecil faizi de 7 puan indiriliyor

Bakan Şimşek, gecikme zammının ardından Maliye Bakanlığının vergi borçlularına uygulanan tecil faizlerinde de 7 puanlık indirime gideceğini belirtti.

Şimşek, Maliye Bakanlığının çıkaracağı bir Tebliğ ile gerçekleştirilecek düzenleme ile halen yüzde 1,58 olarak uygulanan aylık tecil faizinin yüzde 1'e düşürüleceğini bildirdi.

Maliye Bakanı, bu şekilde yıllık tecil faizinin de yüzde 18,96'dan yüzde 12'ye çekilmiş olacağını vurguladı.

Amme alacaklarına uygulanan gecikme zammı, 21 Nisan 2006 tarihinde aylık yüzde 2,5'a çekilmiş, 19 Kasım 2009 tarihinde ise yüzde 1,95'e indirilmişti. Aylık tecil faizi de 21 Kasım 2009 tarihinde aylık yüzde 2'den yüzde 1,58'e düşürülmüştü. (Dünya Gazetesi)
,

Robert Gates

”Türklere baskı yapmıyoruz”

ABD Savunma Bakanı Robert Gates, ABD'nin Avrupa'ya kurmayı planladığı füze savunma sistemi için Türkiye'ye baskı yapmadıklarını ve bu konuyu görüşmeye devam ettiklerini söyledi.

Gates, NATO dışişleri ve savunma bakanları toplantısının ardından bir gazetecinin konuyla ilgili sorusu üzerine Türk meslektaşlarıyla füze savunması dahil birçok konuyu tartıştıklarını belirtti.

Gates, "Bu konuda (Füze savunması sistemi için) Türklere baskı uygulamadığımızı, mütefiklerimizden biriyle devam eden görüşmeler yaptığımızı söyleyebilirim" dedi.

Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Gates'le yaptıkları görüşmede, füze savunma sistemi de gündeme geldi. Görüşmede Türk tarafı "NATO öncülüğünde, tüm NATO topraklarını kapsaması ve NATO üyelerinin güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak bir sistem planlanması" durumunda füze savunma sistemine destek verebileceklerini belirtti.

NATO'nun 19-20 Kasım'daki Lizbon zirvesinde onaylanacak yeni stratejik konseptinin de ele alındığı sözkonusu görüşmede, bu konuda iki ülke arasındaki diyalogun sürmesinin faydalı olacağı kabul edildi.

Yaklaşık yarım saat süren 4'lü görüşmede Irak, Lübnan ve Balkanlar'daki son gelişmeler de ele alındı. (NYT)
,

Mehdi Eker

Et tahminleri 'spekülasyon', süt iddiaları 'yanlış'

Ekmek fiyatı belirlenmesinin bakanlıkla bir alakası olmadığını, kendilerinden de böyle bir onay görüş alınmadığını kaydeden Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 'süt ithalatı' iddialarına yanıt verdi. Bakan Eker, kurban bayramından sonra et fiyatlarının daha da artacağı yönündeki tahminleri ise 'spekülasyon' olarak değerlendirdi.

Eker, katıldığı bir etkinlikte gazetecilerin, ekmekte zam tartışmaları, kurbanlık ve et ithalatı konusundaki çeşitli sorularını yanıtladı. Türkiye Fırıncılar Federasyonu'nun ekmeğe yüzde 15 zam oranı açıklamasından sonra TESK ve Fırıncılar Federasyonu arasında yetki tartışması başladığının hatırlatılması üzerine Eker, ekmeğin serbest piyasada fiyatı belirlenen bir ürün olduğunu, fiyat belirlenmesinin bakanlıkla alakası olmadığını söyledi. Eker, "Bizden de böyle bir onay, görüş alınmış değil" dedi. Bakan Eker, buğday fiyatında 2 yıl içerisindeki yüzde 17-18'lik artışın ancak 5'te birinin ekmek maliyetine etki ettiğinin, bunun da ortalama yüzde 4 seviyesinde gerçekleştiğinin altını çizdi.

Süt ithalatı iddiaları

Süt ithaline yönelik iddialara ilişkin soru üzerine Bakan Eker, "Sütle ilgili piyasada yanlış bilgiler olduğunu, yanlış şeyler söylendiğini" belirterek, "(Süt ithal ediliyor) falan, bu doğru değil. Yapılan şey şu, DİR (dahilde işleme rejimi) kapsamında AB ülkelerine ihraç etmek kaydıyla alıyoruz. Diyor ki 2 bin 500 ton süt tozunu benden alın. Bunun ürünü de bana satın. Yani AB ülkelerine o ürünü satmamız için hammaddeyi, 2 bin 500 ton oradan alıyoruz" dedi.

Bunun DİR kapsamında bir çalışma olduğunu, piyasayla ilişkili bir durum olmadığını belirten Eker, "Bunun karşılık geldiği sütün tamamı 25 bin ton. Gerek bazı politikacılar, gerek bazı dernek ve meslek kuruluşlarının, 'artık Türkiye süt de ithal ediyor) ifadesi doğru bir ifade değil. İçerdeki süt fiyatlarına zarar verecek bir uygulama da yapmadık, yapmıyoruz, yapmayacağız" diye konuştu. (AA)