|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
02
Ekim 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
Medvedev, Obama ile Telefonda
Görüştü: RF'nun Üyeliği Tamam
RF
Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve
ABD Başkanı Barack Obama, dün
akşam saatlerinde telefon
görüşmesi gerçekleştirdi. İki
lider, RF'nun Dünya Ticaret Örgütü
(DTÖ) üyeliği ile ilgili ikili
görüşmeleri tamamladığı konusunda
uzlaştı. Dünyanın en büyük
ekonomilerinden biri olan RF, DTÖ
üyeliği için son aşamaya gelmiş
oldu. Önümüzdeki 2-4 aylık bir
sürede RF'nun DTÖ'ye resmen üye
olması bekleniyor.
Medvedev'in basın sözcüsü Natalya
Timakova, "Taraflar Washington'da
devam eden müzakere sürecinin
tamamlandığı konusunda anlaşma
sağladı. RF'nun DTÖ üyeliği ile
ilgili ikili görüşmeler
tamamlandı" dedi. Obama ile
görüşmesinin ardından RF Başbakan
Birinci Yardımcısı Igor Şuvalov'la
bir araya gelen Medvedev, ikili
müzakere sürecinin
tamamlanmasından dolayı kendisine
teşekkür etti. RF Maliye
Bakanı Aleksey Kudrin de yaptığı
açıklamada, Washington'la DTÖ
üyeliği ile ilgili sorunların
giderildiğini, RF'nun DTÖ üyeliği
ile ilgili sürecin ve
hazırlıkların 2-4 aylık bir sürede
tamamlanabileceğini kaydetti. RF
Başbakanı Vladimir Putin de
yaptığı değerlendirmede, RF'nun
örgütün ortaya koyduğu
sınırlamaları kabul etmeye hazır
olduğunu, ancak bunların, üyeliğin
gerçekleşmesinin ardından ancak
uygulamaya geçebileceğini söyledi.
RF DTÖ müzakere grubu
başkanı Maksim Medvedkov, et
ithalat ürünlerine uygulanan
kotalar, devlet şirketlerinin
yapısı ve yerli tarım sektörüne
sağlanan destek nedeni ile
anlaşmazlıklar olduğunu
kaydetmişti. Telif hakkı ve fikri
mülkiyet haklarında yaşanan
ihlaller de RF'nun örgüt üyeliği
önünde büyük engel olarak
görülüyordu. Ancak RF'nda ekonomi
çevreleri örgüte üye olan
ülkelerin ortalama 5-7 yıl içinde
süreci tamamladıklarını, RF'nun 17
yıldır bekletilmesinin arkasında
siyasi bir gerekçe olduğunu
savunuyor. 153 ülkenin üye olduğu
örgüte girebilmek için RF 60 ülke
ile ikili görüşmeleri tamamlamış
durumda. (HC) |
|
|
|
|
Rasmussen'den Tiflis'te RF'nu
kızdıracak sözler
NATO'nun eski Sovyet
ülkelerine tepki gösteren
Moskova'yı kızdıracak bir adım
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh
Rasmussen'den geldi. Tiflis'te
temaslarda bulunan NATO Genel
Sekreteri, Gürcistan'ın mutlaka
NATO üyesi olacağını ve ittifakın
verdiği sözü yerine getireceğini
söyledi.
Dün Afganistan'da
gerçekleşen operasyonda 4 Gürcü
askerinin ölmesi ile ilgili de
başsağlığı dileyen Rasmussen,
"NATO Gürcistan'la olan
ilişkilerine büyük önem veriyor.
Özellikle de Afganistan'da
sağladığı katkılardan dolayı..."
dedi.
NATO Bükreş
zirvesinde üyelik yönünde alınan
kararın arkasında olduklarını
hatırlatan Rasmussen, "Gürcü
askerleri Afganistan'ın en zor ve
tehlikeli bölgelerinde görev
yapıyor. Ortak güvenliğimiz
açısından sağladığınız katkı NATO
ve Gürcistan'ın ortaklığının
göstergesi." dedi.
NATO
Tiflis'te ofis açtı
Gürcistan Başbakan Yardımcısı
Georgi Baramidze ile birlikte
NATO'nun Tiflis ofisinin açılışını
gerçekleştiren Rasmussen, teknik
alanda Gürcistan'la ittifakın
ilişkileri geliştirmek için
çalışmaları hızlandıracağını
söyledi. Gürcistan Dışişleri Bakan
Yardımcısı Giga Bokeria da yaptığı
değerlendirmede ofisin NATO'nun
büyükelçiliği gibi görev
yapacağını kaydetti.
NATO'nun 2008'de Romanya'da
gerçekleşen zirvesinde Ukrayna ve
Gürcistan'ın üyelik öncesi aksiyon
planına dahil edilmesine Fransa ve
Almanya'nın karşı çıkması ile
ertelenmişti. Ancak üyelik
konusunda çalışmaların
sürdürülmesi kararlaştırılmıştı.
(CHA) |
|
|
|
|
RF'nun çabası yetmedi...
Yavuz
Semerci, Habertürk gazetesindeki
yazısında, Nabucco projesiyle
ilgili tartışmalara değindi.
Semerci: "Gaz ve petrol
savaşlarında Türkiye'nin geçiş
yollarında bulunan konumu pek çok
kişiye abartılı gelebilir.
İstanbul Boğazı'ndan geçen
tankerler, Bakü-Ceyhan hattı ve
gerçekleşmesine sayılı günler olan
Samsun-Ceyhan boru hattı, petrolün
geçiş yolundaki önemimizi
yeterince gösteriyor" dedi.
Rus tezleriyle zehirlenen
yorumcuların düştüğü duruma
üzüldüğümü söyleyemeyeceğim.
Tezin sahipleri, son 1 yıldır
Nabucco projesinin ölü doğduğunu
savunuyordu. Yakın zamanda
ülkemizde bulunan Gazprom
yöneticisi Dietmar Schulz şöyle
diyordu: "Projesi gerçek ama gazı
yok..."
Pek çok kişi, bu
açıklamaların etkisiyle enerji
piyasası uzmanı sıfatıyla
Türkiye'nin vakit kaybettiğini
ileri sürdü. Özellikle Kazakistan
ve Azerbaycan'ın Gazprom'la
imzaladığı gaz anlaşmaları da tez
sahiplerini güçlendirici bir etki
yapıyordu. En nihayetinde RF eski
bahçesine söz geçirmiş, proje
(Nabucco) gaz alamayacak bir
noktaya gelerek ölü doğmuştu!
Tüm bunlara rağmen, Avrupalı
Transgaz, MOL, OMV, Romgaz, BOTAŞ
ve RWE şirketleri, kendi
devletlerinin desteğiyle 7 milyar
Euro maliyetli projeyi sürdürmeye
karar verdi. Yılda 500 milyar
metreküp doğalgaz tüketen Avrupa,
RF dışında farklı tedarikçilerden
gaz bulacaktı nasıl olsa...
Peki ama nasıl?
Dikkatli okurlar, bu köşeden
Irak'ı işaret ettiğim (geçen yıl
haziran ve temmuz ayları içinde)
yazıları hatırlayacaktır. Irak,
doğalgaz üretiminde söz sahibi bir
ülke değil ancak zengin gaz
yatakları olduğu biliniyordu. Önce
OMV ve MOL şirketleri Kürdistan
Bölgesi Yönetimi ile anlaşmalar
yaptı. Oyunun dışında kalacağını
hesaplayan İran'ın yönlendirdiği
Irak Petrol Bakanlığı (Şiilerin
kontrolünde) bu anlaşmaları
tanımayacağını açıkladı. Bu
açıklamanın süreci
engellemeyeceğini ileri sürdüm.
Nedeni basitti: Avrupa, yılda 33
milyar metreküp gaz pompalayacak
kapasitedeki bu projeyi mutlaka
(arz güvenliği için) hayata
geçirecekti. Ve tüm alternatifleri
de değerlendirecekti. (RR) |
|
|
|
|
RF’da döviz büroları resmen
kapatıldı
RF Merkez Bankası’nın Şubat
ayında caddelerde sıklıkla
karşılaşılan küçük döviz
bürolarının 1 Ekim’den itibaren
kapatılması yönündeki karar
uygulamaya başladı. Döviz değişim
işlemi yapacak büroların bir banka
ile irtibatlı olması zorunluluğu
geliyor.
Merkez Bankası’nın
verilerine göre sayıları 600’ü
aşan döviz büroları 29 Eylül
itibari ile Moskova’da 111 ve
diğer kentlerde de 28’e düşmüş
durumda. 1 Ekim’den itibaren bu
büroların da ya bankalarla
irtibatlı hale gelmesi ya da
kepenk indirmeleri gerekiyor.
Merkez Bankası alınan kararla
ilgili gerekçesinde döviz
bürolarının yeniden
yapılandırılması notunu düşerken;
bankacılık işlemlerinin kontrol
altına alınması, kayıt dışı
ekonominin kayıt altına alınması
ve yasal olmayan işlemlerin önüne
geçilmesi gibi nedenlerin de
alınan kararda etkili olduğu
belirtiliyor. (AA) |
|
|
|
|
RF ve Türkiye Samsun-Ceyhan'da
taslak anlaşmaları paylaştı
RF ve Türkiye arasında enerji
alanında projelendiren dev
anlaşmalar uygulama aşamasına
doğru hızla ilerliyor. Mersin
Akkuyu'da inşa edilecek 20 milyar
dolarlık nükleer santral
anlaşmasını onaylayan RF Başbakanı
Vladimir Putin hükümeti, anlaşmayı
Duma'ya gönderdi. "Türkiye
Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan'a
söz verdik... Samsun-Ceyhan'ı
yapacağız" sözü ile güçlü bir
siyasi destek alan petrol boru
hattı projesi ile ilgili de
pazarlıklar sürüyor.
Moskova'da temaslarda bulunan
Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı heyetine RF taslak
anlaşma metnini ulaştırdı. Daha
önce de Türkiye anlaşma metnini
RF'na vermişti. Projenin
uygulanmasına kesin gözü ile
bakılırken pazarlıkta ellerini
güçlendirmek isteyen taraflar
ilginç yöntemler de izliyor. RF
petrol taşıma şirketi Transteft'in
başkanı Nikolay Tokarev'in geçen
haftalarda hatta karşı yönde
açıklamaları da bu şekilde
yorumlanıyor.
RF Enerji
Bakan Yardımcısı Anatoli Yanovski
Rus basınına yaptığı açıklamada
Samsun-Ceyhan petrol boru hattı
ile ilgili Türk meslektaşları ile
Moskova'da görüştüklerini
kaydetti. Rus Enerji Bakan
Yardımcısı, "24 Eylül tarihinde
yaptığımız görüşmede biz
meslektaşlarımıza petrol boru
hattının yapımıyla ilgili
işbirliğimiz hususunda
hükümetlerarası sözleşmenin
önerisini sunduk. Proje önce de
Türk tarafıyla ele alınmıştı ve
gelecek çalışmalar için karar
verilmişti" dedi. |
|
|
|
|
Bütçe Duma’da; açık 58 milyar
dolar
RF hükümeti 2011 bütçe planını
ve 2012-2013 bütçe öngörülerini
içeren yasa tasarısını
parlamentonun alt kanadı Duma’ya
sundu. Ekonomik kriz nedeni ile
artı veren bütçe yapısı bozulan
RF, gelecek yıl 58 milyar dolar
açık verecek. Bütçenin sonraki iki
yıl içinde de açık vermeye devam
etmesi bekleniyor.
Parlamentoya sunulan taslağa göre
2011’de gayri safi milli hasılanın
yüzde 3,6’sı, 2012’de yüzde 3,1’i
ve 2013’de de yüzde 2,9’u kadar
açık vermesi öngörülüyor. Hükümet
toplantısında açıklamada bulunan
RF Başbakanı Vladimir Putin bütçe
açığının kapatılması için
çalışmaların süreceğini ve
beklenenden önce ‘sıfır açık’
bütçe yapısına kavuşacaklarını
belirtti.
Federal bütçe
rakamlarına göre 2011’de 10,658
trilyon ruble (348,5 milyar dolar)
harcama yapılacak. Gelirler ise
8,88 trilyon ruble (290,5 milyar
dolar) olması öngörülüyor.
RF Maliye Bakanı Aleksey
Kudrin daha önce yaptığı
değerlendirmede 2010’da bütçe
açığının yüzde 5,4 olarak
öngörülen rakamdan, yüzde 5’e
çekildiğini açıklamıştı.
Özelleştirmeler can kurtaran
olacak
Bütçe açığının
kapatılması için RF ilk kez bu yıl
sonundan itibaren dev
özelleştirmelere gidiyor. Önce 10
büyük devlet şirketinin
hisselerinin satışa çıkarılması ve
30 milyar dolarlık gelir
beklentisi, şirket sayısı
artırılarak 50 milyar dolara
çıkartıldı.
Özelleştirme
çalışmalarının ihale yolu ile
yapılması ve büyük hissenin RF
devletinde kalmaya devam etmesi
planlanıyor. RF’nun bütçe açığını
kapatmak için alacağı borçların da
2013 sonuna kadar gayri safi milli
hasılanın yüzde 16,3’üne çıkacağı
tahmin ediliyor.
Bütçe
öngörülerine göre RF 2010’da yüzde
4’lük bir büyüme gerçekleştirecek.
2011 beklentisi ise yüzde 4,2.
Enflasyon rakamları da yüzde
7-8 aralığı ile 2010’da beklenenin
üzerinde. 2013’e kadar enflasyon
rakamlarının yüzde 4,5-5,5
aralığına çekilmesi hedefleniyor.
(Dünya Gazetesi) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|