30 Eylül 2010

CircassianCenter / Haber Merkezi

 

Cemil Çiçek

Bakan Çiçek'ten RF'na 'PKK ilişkilerimize gölge düşürmesin' mesajı

Akdeniz Büyük Doğal ve Teknolojik Afetlerle Mücadele Antlaşması (EUR-OPA) bakanlar kurulu toplantısı için St. Petersburg'da bulunan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türk dernek yöneticileri ve iş adamlarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Türkiye gündemi ve RF ile ilişkiler açısından değerlendirmelerde bulunan bakan, St. Petersburg 'Türk Kültür Merkezi' ve RF ile Türkiye İş ve Dostluk Derneği'ni (RUTİD) ziyaret etti.

PKK ilişkilere gölge düşüren bir terör örgütüdür

Türkiye'nin ilişki içinde bulunduğu her ülkeye PKK'nın terör örgütü olduğunu söylediğini ve bu yönde işlem yapmasını arzu ettiğini kaydeden Bakan Çiçek, "RF bizim ilişkilerimizin en yoğun olduğu ve en önem verdiğimiz ülkelerin başında gelmektedir. Bizim dönemimizde her alandaki ilişkiler, belki de tarihte hiç olmadığı kadar iyi bir istikamette seyrediyor. Bunu daha da geliştirmek istiyoruz. PKK ilişkilere gölge düşüren bir terör örgütüdür. RF'nun da bu konuyu değerlendirme konusu yapacağını umuyoruz. Çünkü günümüz dünyasında şiddet ve cebir yoluyla sorun çözme işi çok gerilerde kalmıştır" ifadelerini kullandı. RF'nda faaliyetlerine izin verilmeyen PKK'nın terör listesinde yer almaması eleştiri konusu olmaya devam ediyor. (RR)
 

Dominique Strauss-Kahn

"Ekonomik toparlanma belirsiz"

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, küresel ekonomideki toparlanmanın yavaş bir seyirde sürdüğünü, ancak işsizlik gerçek anlamda gerileyinceye kadar toparlanmanın belirsiz olacağını söyledi.

Strauss-Kahn, gelecek hafta Washington'da yapılacak IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantıları öncesinde dün düzenlendiği basın toplantısında, "Zengin ülkelerde son zamanlardaki yavaşlamaya rağmen, küresel ekonomideki toparlanma sürecek. Küresel büyüme, değişken ve halen kırılgan olmasına rağmen kötü olmayacak" dedi.

İşsizlik oranı gerçek anlamda gerilemeden önce krizin sona erdiğini söylemenin zor olacağına işaret eden Strauss-Kahn, küresel toparlanmanın devam ettiğini, ancak toparlanmanın işsizliğin arttığı "üçüncü safhada" olduğunu, bu yüzden ekonomik büyümeye dönüşü başarmanın zafer ilan etmek için yeterli olmadığını kaydetti.

IMF'nin, dünyanın en büyük ekonomisi ABD'nin görünümü konusunda iyimser olduğunu belirten Strauss-Kahn, "Büyük bir çift dipli resesyon riski görmüyoruz, ancak her zaman risk vardır. ABD ekonomisinin toparlanması beklenenden yavaş, ancak IMF'nin ABD'nin görünümünü değerlendirmeden önce üçüncü ve dördüncü çeyrek büyüme verilerini görmeye ihtiyacı var" diye konuştu.

Asya dahil dünyanın birçok bölgesinde güçlü büyüme görüldüğünü ifade eden Strauss-Kahn, Avrupa'da toparlanmanın yeteri kadar güçlü olmadığını, Avrupa'nın yaklaşık yüzde 2 olan büyüme oranının muhtemelen istihdam yaratmaya yeterli olmayacağını kaydetti.

İrlanda, İspanya ve Portekiz'in, "uçurumun kenarında olmadığını, ancak çözmesi gerekli ciddi mali sorunları bulunduğunu" vurgulayan Strauss-Kahn, Avrupa finansal sisteminde önemli riskler gözükmediğini söyledi. (AA)
 

Durmuş Yılmaz

Faiz konusunda gerekeni yapıyoruz

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, faizler konusunda, "Hedef enflasyonla ilgili olarak elimize gelen bilgiyi değerlendiriyor, bu bilgiye yüklediğimiz anlam çerçevesinde yapılması gerekeni yapıyoruz" dedi.

İstanbul Finans Zirvesi'nde konuşan Yılmaz, merkez bankalarının yetkileri söz konusu olduğunda hala odaklanmaları gereken ve en önemli yetkilerinin fiyat istikrarı olduğunu söyledi.

Almaları gereken dersler olduğunu ve bu dersler çerçevesinde hareket etmelerinin gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Şunu öğrendik ki finansal istikrar, fiyat istikrarı kadar önemlidir ve bugünden itibaren merkez bankacıların ve akademisyenlerin bir görevi de bunu merkez bankasının bir fonksiyonu haline getirmektir. Yani fiyat istikrarı modellerine bunu entegre etmek gerekiyor" diye konuştu.

Finansal istikrar denildiğinde merkez bankalarının daha da derine inerek bütün tabloyu mikro bir şekilde görmesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bankacılık denetleme ve düzenlemesinden tabii ki sorumlu olamaz merkez bankaları ama genel finansal istikrardan sorumlu olmalılar ve bunun için de bir koordinasyon gerekiyor. Eğer ki bu iki fonksiyon, denetleme ve düzenleme başka bir kuruma verilecekse bu iki kurum arasında, merkez bankası ve o kurum arasında çok iyi bir koordinasyon olması gerekiyor. Merkez Bankaları kendi aralarında koordine olup bir ortak zeminde hareket etmeliler. Yani en azından önümüzdeki süreç içerisinde. Biz böyle yapacağız." (Dünya Gazetesi)
 
 
Kayıt yoksa, ilaç da yok

Sağlık Bakanlığı ile üniversite hastanelerinde görev yapan hekim ve diş hekimlerinin bilgilerinin Medula Provizyon Sistemine kayıt yaptırma süresi yarın sona eriyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), 1 Ekimden itibaren sistemde kaydı bulunmayan hekimlerin yazdığı reçete ve sağlık raporlarını kabul etmeyecek.

Sisteme geçiş için daha önce 2 defa süre uzatan SGK, sistemin uygulamaya girmesiyle birlikte Türkiye'deki tüm hekimleri kayıt altına alarak, ilaç harcamalarını "online" takip edebilmeyi amaçlıyor. Uygulama sayesinde hekimlerin reçetelendirdiği ilaçların türü ve sıklığı kontrol edilecek. Bunun dışında reçetelerin hangi eczanelerde dağılımının gerçekleştiği anlık izlenebilecek. Bu durumda herhangi bir anormallik tespit edildiğinde hekim uyarılacak, gerekirse yasal süreç başlatılacak.

Eczacılar, şu ana kadar reçete yazan hekimin sistemde kaydını bulamadığında, sistem üzerinde arama yaparak hekim bilgilerini kendileri dolduruyordu. Ancak, bu uygulama 1 Ekimden sonra yapılamayacak. (AA)