29 Eylül 2010

CircassianCenter / Haber Merkezi

 

Nino Kalandadze

Kalandadze: Putin'le diyalog olmaz

Gürcistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Nino Kalandadze, Gürcistan topraklarındaki işgalin sona erdirilmesi amacıyla RF ile diyaloga hazır olduklarını, ancak RF Başbakanı Vladimir Putin'in yeniden devlet başkanı seçilmesi durumunda, Tiflis ile Moskova arasında diyalogun olmayacağını söyledi.

Kalandadze, gazetecilere yaptığı açıklamada, Gürcistan ile RF arasındaki sorunların çözüme kavuşturulması için Moskova ile müzakerelerin sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.

RF ile diyaloga hazır olduklarını bildirmelerine rağmen, başta Putin olmak üzere Rus yetkililerin, bugünkü Gürcü hükümetiyle her türlü ilişkiden kaçındıklarını belirten Kalandadze, yine de RF ile ön koşulsuz diyaloga hazır olduklarını bildirdi.

Gürcistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kalandadze ayrıca, Putin'in yeniden devlet başkanı seçilmesi durumunda, iki ülke arasında diyalogun kurulacağı yönündeki hayallerin boşa çıkacağını, çünkü Putin'in bugünkü Gürcü hükümetiyle diyalog kurmak istemediğini ve bunu açıkça beyan ettiğini hatırlattı. (RR)
 

Boris Grızlov

Siyasi partilerden Medvedev’e Lujkov desteği

RF Devlet Başkanı, Dmitri Medvedev’in Moskova Belediye Başkanı Yuri Lujkov’u görevden almasıyla ilgili siyasi partilerden açıklamalar geldi. Ülkenin önde gelen siyasi partileri Medvedev’in kararını desteklerken, Komünist Parti bu olayın ardından RF siyasi arenasında yeni değişikliklerin olacağı sinyalini verdi.

Medvedev’in sabah saatlerinde Lujkov’u görevden alması ülke ve dünya kamuoyunda yeni tartışmalara yol açarken, parlamento alt kanadı Duma’daki siyasi partiler Devlet Başkanı’nın kararına destek verdi. Lujkov’un kendisi iktidardaki Birleşik Rusya Partisi kurucularından ve duayenlerinden biri sayılıyor. Birleşik Rusya Partisi Başkanı ve Duma Başkanı Boris Grızlov, görevinden alınmasıyla ilgili Lujkov’u suçladı.

Grızlov, “Bize göre, Devlet Başkanı’nın böyle bir adım atmasına bir gerekçe vardı ve ne yazık ki sayın Lujkov Başkan’ın böyle bir karar almasına gerekçe sağladı.” dedi. Duma Başkanı, 23 Eylül tarihinde konuyla ilgili Medvedev’le görüştüklerini de doğrulayarak, “Görüşmede Moskova Belediye Başkanı’nın göreviyle ilgili konuyu da ele aldık. Başkan Medvedev kendi tutumunu ifade etti... Salı günü ise Başkan, Belediye başkanı Lujkov’un erken görevinden almasıyla ilgili nihai kararını açıkladı.” diye konuştu.

Adaletli Rusya Partisi de Medvedev’in kararını desteklediklerini açıkladı. Parti meclis grubu Başkanı Nikolay Leviçev, “Başkan Medvedev, Lujkov’un görevinden almakla kesinlikle doğru bir adım attı.” dedi.

Liberal Demokrat Partisi Başkanı Vladimir Jirinovski de kararı desteklediklerini belirtti. Ülkenin Çelyabinsk bölgesinde bulunan Jirinovski, “Partimiz Başkan Medvedev’in kararını tamamen destekliyor.” diye konuştu.

Komünist Parti: Ülkede yeni siyasi sistem gelişecek

Rusya Komünist Partisi ise, Lujkov’un görevinden alınmasıyla ülke siyasi sisteminde yeni değişikliklerin olacağını iddia etti. Parti Başkan Birinci Yardımcısı ve Duma Başkan Yardımcısı İvan Melnikov, “Bu aşamalı bir gelişmedir. Bu olay, ülke siyasi sisteminin gelişmesinde yeni bir aşama açıyor. Ki, bu durumu da derin analize etmek gerekiyor.” dedi. (CHA)
 

Nimet Çubukçu

Çubukçu: Okul öncesi eğitim 81 ilde zorunlu oluyor

Moskova’da UNESCO’nun düzenlediği ‘Erken Çocukluk Bakımı ve Eğitimi Konferansı’nda bir sunum yapan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu okul öncesi eğitimin 2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren tüm illerde zorunlu hale geleceğini söyledi. 2001’de yüzde 11 seviyesinde olan okul öncesi eğitim oranı, bu yıl yüzde 39’a ulaştı.

Önümüzdeki iki yıl içinde yüzde 100’e ulaşmayı hedeflediklerini ifade eden Çubukçu, “32 ilde yaptığımız pilot uygulama ile bu illerde okullaşma oranı yüzde 93,1’e çıkarttık. 2012-2013 eğitim öğretim yılına kadar kademeli olarak okul öncesi eğitim 81 ilde zorunlu olacak. Böylece yüzde 100 okullaşma hedefi gerçekleştirilecek” dedi.

Türkiye’de daha çok 48-72 ay arasındaki çocukların okul öncesi eğitimden yararlandıklarına dikkat çeken bakan, 2001-2002 eğitim öğretim yılında 11 bin 287 olan okul öncesi eğitimi okul ve kurum sayısının da bu yıl 26 bin 681’e ulaştığını kaydetti. Aynı dönemde okul öncesi eğitimi alan çocuk sayısı da 289 binden 980 bine çıkmış durumda. (AA)
 
 
”Gelişmekte olan ülkeler kurtarıcı oldu”

Dünya Bankası, zengin ülkelerin her ne kadar evlerini bir düzene soksa da gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonominin büyümesinin yeni lokomotifleri olduğunu ve gelişmekte olan ülkeleri geçme yolunda ilerlediklerini bildirdi.

Dünya Bankası ekonomistlerinin hazırladığı, "Yarından Sonra: Gelişmekte Olan Dünyada Ekonomi Politikasının Geleceği El Kitabı" adlı raporda, gelişmekte olan ülkelerin şu anda küresel büyümenin yarısından fazlasına katkıda bulunduğu belirtildi.

Raporda, Güneydoğu Asya'dan Latin Amerika'ya kadar orta sınıf nüfusun artması kamu ve özel yatırımının büyümesi nedeniyle, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyüklüklerinin 2015 yılında gelişmiş ülkelerin ekonomik büyüklüğünü geçeceğine de dikkat çekildi.

Raporu hazırlayanlardan Dünya Bankası Yoksulluğu Azaltma ve Ekonomik Yönetim Ağı (PREM) Başkan Yardımcısı Otaviano Canuto, "Gelişmekte olan ülkeler küresel ekonominin kurtarıcısı oldular. Yüksek gelirli ülkeler büyümemeye devam ederken, onlar küresel büyümeyi ileri doğru harekete geçirecek büyümenin yeni lokomotifi haline geldiler" yorumunu yaptı.

Rapora göre, gelişmekte olan ülkelerde büyüme oranı 2010, 2011 ve 2012 yıllarında sırasıyla yüzde 6,1, yüzde 5,9 ve yüzde 6,1, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 2,3, yüzde 2,4 ve yüzde 2,6 olacak.

Bu farklı büyüme görünümleri orta vadede sürecek. Büyüme oranlarının yüksek seyretmesinde 5 unsur etkili olacak. Bunlar hızla teknolojik öğrenme, orta sınıfın büyümesi, daha fazla Güney-Güney ticari bütünleşmesi, yüksek emtia fiyatları ve altyapı yatırımları için daha fazla borçlanma olanağı sağlayacak sağlıklı bilançolar olarak sıralandı.

Dünya Bankası PREM Latin Amerika ve Karayip Bölgesi Direktörü ve raporun diğer hazırlayıcısı Marcelo Giugale, "Gelişmekte olan dünyanın ekonomik ufku umut verici" dedi. (RR)
 
 
IMF, 25 ülkede mali sektör kontrolü yapacak

IMF sistem açısından önemli görülen 25 ülkede zorunlu mali sektör kontrolleri yapacağını duyurdu.

Uluslararası ajanslarda yer alan habere göre, IMF'nin bu kontrolleri yapmasındaki amacı, ülkeleri yeni bir küresel krizin yaratabileceği hasarlardan korumak.

IMF şimdiye kadar sektör kontrollerini isteğe bağlı olarak yaşama geçiriyordu. 25 önemli ülke arasında Türkiye de yer alıyor.

Diğer ülkeler ise ABD, İngiltere, İsviçre, İsveç, İspanya, Güney Kore, Singapur, Hindistan, Japonya, Çin, Almanya, Avustralya, Avusturya, Brezilya, Fransa, Belçika, Kanada, Hollanda, İtalya, Hongh Kong, İrlanda, RF, Meksika ve Lüksembourg.

Kuruluşun yönetim direktörü John Lipsky, "Son kriz finansal sistem açısından önemli ülkelerde finansal istikrarın düzenli ve zorunlu kontrollerinin ihtiyaç olduğunu gösterdi" dedi.  (Dünya Gazetesi)
 
 
Türkiye IMF'de sıra atlayacak

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) halen üzerinde çalıştığı bir plana göre, Türkiye'nin Fon'daki oy hakkı artırılacak.

Reuters Haber Ajansı'nın haberine göre, IMF'deki reform süreci çerçevesinde, Türkiye'nin, Fon'daki oy hakkı artırılarak, 30'lu sıralardan, 20. sıraya yükseltilecek.

Fon'da tek başına temsil edilemeyen Türkiye, halen Belçikalı İcra Direktörü tarafından temsil edilen grupta yer alıyor.

Türkiye ile birlikte, başta Çin olmak üzere, Brezilya, RF, Hindistan ve Güney Kore'nin de daha çok kota ve dolayısıyla oy hakkına sahip olması benimseniyor.

Yeni plana göre, Çin'in, IMF'de, ya ABD'den sonra ikinci, ya da Japonya'dan sonra üçüncü sıraya yükseltilmesi hedefleniyor.

IMF'nin yeni yapılanma planı, gelişmekte olan ülkelere daha çok oy hakkı getirirken, Avrupa ülkelerinin oy hakkında da kısıntı içeriyor.

ABD bu planı desteklerken, Avrupa ülkeleri ise İcra Direktörleri Kurulu'nda güçleri azalacağı için yeni reforma karşı çıkıyor.

Bu arada, Çin ve RF, yaptıkları ortak açıklamada, IMF'de, gelişmekte olan ülkelere daha çok oy hakkı verecek olan yeni kota reformunun, Kasım ayında, Güney Kore'de yapılacak olan G20 zirvesinden önce tamamlanmasını istedi. (AA)