02 Ağustos 2010

CircassianCenter / Haber Merkezi

 
 
Küba Abhazya'yı tanıyabilir

Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Maksim Gvindjiya 29 Temmuz’da Abhazya’nın Bağımsızlığını tanıyan Latin Amerika Ülkelerine yapılan ziyaret ile ilgili olarak yaptığı basın toplantısında “Latin Amerika ülkelerinden birisi yakında bağımsızlığımızı tanıyabilir. Bu ülkenin Küba olması potansiyeli yüksektir” dedi.

Maksim Gvindjiya “Devlet Başkanı Sergey Bagapş başkanlığında Latin Amerika ülkelerine yapılan son bölge ziyareti Abhazya’nın egemenliğini tanıyan ülke sayısının artmasına katkı sağlayacaktır. Bu ülkelerin içerisinde bulunan Arjantin, Brezilya ve Şili’de fahri konsolosluklar atanmış durumda bulunmaktadır” dedi

"Независимая газета" da yazdığına göre,.Maksim Gvindjiya “Abhazya’ya yakın bir zaman içerisinde Şili’den iki güçlü şirket gurubu çalışmak üzere gelecek. Abhazya, Nikaragua ve Venezuela ile deniz taşımacılığı ve ticareti ile ilgili olarak anlaşmalar imzalandı” dedi.

İnterfaks’a göre Maksim Gvindjiya “Latin, Orta ve Güney Amerika ziyaretlerimiz sırasında birçok uzun vadeli ve verimli ilişkiler kuruldu ve anlaşmalar imzalandı. Bu anlaşmalar sadece kağıt üzerinde değil gelecekte somut eylemler ile yaşama geçecek biçimde düzenlenmiştir” dedi.

Maksim Gvindjiya “Abhazya, Nikaragua, Venezuela ve diğer Latin Amerika ile yakın olan ilişkilerini geliştirecektir. Yapılmış olan bu ziyaret sadece siyasi nitelikte bulunmuyordu. Aynı zamanda sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkilerin geliştirilme çalışmalarını da içeriyordu” dedi.
 

Mustafa Gül

Rus oligarkları tatile gönderen Türk

Soğuk Savaş yıllarında iki ayrı kutupta yer alan Rusya ve Türkiye artık stratejik ortaklığa doğru ilerliyor. Ekonomik ve ticari ilişkilerin birbirine yaklaştırdığı iki ülke, liderlerin ortaya koyduğu siyasi irade doğrultusunda her alanda ilişkileri geliştirmek için çalışıyor. Donduran soğuğu ve coğrafyanın zorlaması ile yurt dışına tatile gitme alışkanlığı edinen Ruslar için Türkiye en çok gidilen destinasyon merkezi. Yıl sonunda vizelerin kalkması ile birlikte hedef 3 milyon Rus turist.

Moskova'da faaliyet gösteren 5 bine yakın turizm acentasından en önemlileri Türklere ait ya da Ruslarla ortak. Rusya'da turizm alanında yatırım yapan başarılı genç girişimcileri görmek mümkün. 'Rus oligarkları tatile gönderen Türk' olarak tanınan MyTravel seyahat acentesinin yönetim kurulu başkanı Mustafa Gül de bunlardan biri. Rusya'nın en lüks markalarının yer aldığı Vremena Goda alış veriş merkezinde tek Türk firma olarak faaliyet gösteren MyTravel, Moskova'da üç ayrı ofiste çalışmalarını sürdürüyor.

Rusların tatili çok sevdiğini, yılda en az bir kez yurt dışına tatile gitme alışkanlıkları olduğunu kaydeden Gül, sektörün geleceğini parlak görüyor. Ekonomik kriz öncesi canlılığın yakalanmaya başladığına dikkat çeken genç girişimcinin hedefinde zengin Ruslar var. 2008'de MyTravel'ı devraldıktan sonra zengin Rusların tatile gittikleri Dubai, Maldivler, Avrupa ülkeleri ve uzak doğu ülkelerinde incelemeler yaparak partnerler bulduğunu kaydeden Türk girişimci, ailecek tatil için zengin Rusların Türkiye'yi de önemli destinasyon merkezleri arasında gördüklerini ifade ediyor. Calista, Gloria, Rixos, Ela Quality ve Hillside Türkiye'den tercih edilen oteller arasında.

Deniz-güneş-otel üçgeninden kurtulmalıyız

Yüksek kalite, coğrafi yakınlık, makul fiyat ve uçuş frekanslarının yüksek olması Türkiye'nin avantajları arasında. Ancak önemli bir sorun ise turistlerin otelle sınırlı kalmaları ve deniz-güneş-otel üçgeninin dışında hareket alanlarının sınırlı olması. Zengin Ruslar için otelin dışarısındaki yaşamın da çok önemli olduğuna dikkat çeken Gül, "Zengin turistler fiyat önemli değil diyor. Onlar için lüks bir otel ve gezip eğlenebilecekleri iyi bir şehir olması yeterli. Türkiye'de otellerin iyi olması zengin turistler için yetmiyor. Otel dışındaki yaşamın da yeterince cezbedici olmalı. Lüks markaların yer aldığı AVM'ler, tiyatro, sinema ve eğlence merkezleri, şehirde kültür ve modernliğin iç içeliği de çok önemli. Bizim tatil kentlerimiz de bunu dikkate almalıyız" önerisinde bulundu.
 

 

RF, Ermenistan'la yeni askeri anlaşma imzalıyor

Rus basınında Moskova’nın Azerbaycan’a S-300 füze sistemi sattığı yönündeki iddiaların yalanlanmasının ardından, Kremlin ve Erivan arasında yeni askeri anlaşma imzalanacağı iddia edildi. Yeni anlaşmaya göre, Moskova Erivan’ı kendi garantörlüğü altına alıyor. Ermenistan’daki görevli Rus askerler Ermeni topraklarının güvenliğini Erivan ordusuyla birlikte koruyacak. Rus ve Azeri uzmanlar anlaşmanın onaylanması durumunda Bakü’nün sert tepki vereceği görüşünde.

İnterfaks, Moskova ve Erivan arasında Gümrü askeri üssüyle ilgili yeni bir anlaşmanın imzalanacağını duyurdu. Yeni anlaşma sadece Rusya'nın çıkarlarını değil, aynı zamanda da Ermenistan ordusuyla birlikte Ermeni topraklarının güvenliğinin korunması öneriliyor. İnterfaks’ın yorumuna göre, yeni protokol metninin bu bölümünde “ne kastedildiği” tam belirtilmiyor. Kommersant yayın grubuna ait Gazeta.ru haber portalının konuyla ilgili sorularını Rusya ve Ermenistan Savunma bakanlıkları yanıtsız bıraktı. Yeni anlaşma protokolünde şu da belirtiliyor: “Güvenliğinin sağlanması için Rusya Ermenistan’ın çağdaş ve uyumlu silah, askeri (özel) teknolojiyle temin edilmesine yardımcı olmalı.” Yeni anlaşma Gümrü askeri üssünün süresinin de 2044 yılına kadar uzatmayı öngörüyor.

Ermenistan’daki Rus Gümrü askeri üssü 1995 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Üstte 5 bin kişilik Rus birliği görev yapıyor. Askeri bölgede S-300 füze sistemi ve MiG-29 tipli savaş uçakları bulunuyor. İkili anlaşmaya göre üs 2015 yılına doğru faaliyet gösterecek.

Bakü sert tepki verebilir

Gazeta.ru’ya konuşan Moskova Devlet Üniversitesi Bağımsız Devletler Birliği (BDT) ülkeleri Araştırma Merkezi Başkanı Aleksey Vlasov, haberin Kremlin tarafından henüz doğrulanmadığına dikkat çekti. Rus uzman Vlasov, “Eğer doğrulanırsa bu adım şu anlama geliyor: Rusya Ermenistan’ın güvenliğini garanti ediyor. Ki bu durumda Ermeni-Azeri ilişkileri, Yukarı Karabağ ve tümüyle Güney Kafkasya bölgesinde formatın değişmesine yol açabilir. Azerbaycan bu yeni anlaşmaya sert tepki verebilir. Bu enerji dahil Azerbaycan’la ekonomik ilişkilerde ciddi değişikliklere de yol açabilir.” değerlendirmesiden bulundu.

Azeri ünlü siyasi uzmanı Rasim Musabeyov da Vlasov’un görüşünü paylaşarak, “Eğer Azerbaycan anlaşmanın kendisini hedef alacağını hissederse bu durumda Rusya’nın bölgedeki çıkarları etkilenecek. Örneğin Bakü, Rusya’nın Gabala radar üssü anlaşmasının uzatılmasını reddedilir.” diye konuştu.

Azeri uzman, Ermenistan toprağının Rus askerlerince korunmasının Moskova’nın tarafların birine açık destek verdiği anlamına geleceğini, bu durumda Rusya’nın bölgede Karabağ çözümüyle ilgili arabulucu statüsünün tartışmalı hale geleceğini kaydetti. Musabeyov’a göre, yeni anlaşma “Ermenileri sakinleştirecek ve Karabağ’la ilgili uzlaşmaz tutumlarının daha da artıracak.”
 

Mehmet Büyükekşi

''Merkez, faizi yarım puan düşürsün''

Aliağa'daki Petkim üretim tesislerinde açıklanan ihracat rakamlarını değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi, konuşmasında Merkez Bankası'na çağrıda da bulundu.

Büyükekşi, Merkez Bankası'na 50 baz puanlık indirime gitmesi, döviz alımlarında da günlük limiti 30 milyon Dolar'dan 50 milyon Dolar'a çıkarması çağrısı yaptı.

TİM Başkanı, toplantıyı Türkiye adına geçen hafta çok önemli bir yatırım kararını açıklayan Petkim'in davetlisi olarak İzmir'de düzenlediklerini belirterek,"Bugün Petkim'deyiz. Çünkü Türkiye'de üretime verdiğimiz desteği bizzat göstermek istedik" dedi.

Aylık ihracat artış hızının, yaşanan tüm olumsuzluklara, paritedeki büyük soruna rağmen pozitif olmasını olumlu bulduklarını ifade eden Mehmet Büyükekşi, "Aylık ihracat artış hızımızın, yaşanan tüm olumsuzluklara, paritedeki büyük soruna rağmen pozitif olmasını olumlu buluyoruz. Eğer paritedeki sorun, kurların genel düzeyindeki gerileme olmasaydı iki haneli artışlarımız devam edecekti. Biz ihracatçının yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen büyük bir başarı hikayesi yazdığını görüyoruz. Morallerimizi yüksek tutuyoruz" dedi.
 

 

Yunanistan'da ordu devrede

Yunanistan'da, tanker ve kamyon sürücülerinin grevi nedeniyle ülke genelinde baş gösteren yakıt sıkıntısının yol açtığı sorunları azaltmak için ordunun devreye girdiği bildirildi.

Yunan basın-yayın organları, Kabine toplantısında alınan karar ile bu sabahtan itibaren orduya ait araçların polis koruması altında hastane ve havaalanları gibi kritik yerlere yakıt nakliyatına başladığını duyurdular.

Haberlerde ayrıca, hükümetin aldığı sivil seferberlik kararı çerçevesinde ülkedeki tankerlere el koyma kararı alındığı ve el koyma işlemiyle ilgili yaklaşık 30 bin belgenin polis aracılığıyla tanker sahiplerine gönderildiği belirtildi.

Bu arada, Yunanistan Altyapı ve Ulaştırma Bakanı Dimitris Reppas, yaptığı açıklamada, kamyon sahiplerine "kamuyu zarara uğratmadan sorunu çözmek için diyalog" çağrısında bulunarak, grevin sona erdirilmesi durumunda sivil seferlik kararının da iptal edileceğini söyledi.

Tanker Sahipleri Federasyonu Başkanı Yorgos Çiyamos ise ortaya çıkan son durum ile ilgili karar almak üzere Reppas'ın teklifinin sektör tarafından değerlendirileceğini açıkladı.

Atina hükümeti, kabine toplantısı öncesinde kamyon şoförlerinden grevlerini durdurmasını istemiş, ancak istediği karşılığı alamamıştı.

Öte yandan, grev nedeniyle tankerlerin 5 gündür petrol nakliyatı yapmaması ülke genelinde başta turizm olmak üzere birçok sektörü olumsuz etkilerken, çok sayıda turistin rezervasyonlarını iptal ettiği, yakıt sıkıntısı yaşanan bazı bölgelerde de benzincilerle sürücüler arasında gerginlik yaşandığı bildirildi.

Atina hükümeti, AB ve IMF'den aldığı yardım kredileri karşılığında, rekabetçiliği artırmak için, kapalı sektörlerden biri olan nakliyatçılığı açma kararı almış, ancak bu kararı tepkiyle karşılayan kamyon ve tanker sahipleri süresiz grev kararı almıştı.