29 Temmuz 2010

CircassianCenter / Haber Merkezi

 
 
Bakan Çağlayan: 'Vizesiz Rusya' yıl sonuna

Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, son 12 aylık ihracatın 110 milyar Dolar'a ulaştığını bildirdi. 1-26 Temmuz arasındaki ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,2 arttığını kaydeden Çağlayan, "İhracattaki bu artış 107,5 milyar Dolar'lık hedefi aşacağımızı gösteriyor." dedi.

Rusya'nın Rostov şehrinde yaş sebze meyve halinin temelini atan Çağlayan, törenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin yurt dışı müteahhitlik hedefinin 50 milyar Dolar olduğunun altını çizen Çağlayan, bu hedefe ulaşmak için inşaat malzemeleri sektörünün önünü açacak çalışma başlattıklarını belirtti. Türk inşaat malzemeleri ürünleri kullanmak isteyen Türk müşavirlik sektörüne 30 milyon Dolar'lık destek paketi hazırladıklarını dile getiren Bakan, "Müşavir ve mühendislerin yurt dışında büro açtıklarında yapılıyor. Türk müşavir ve mühendislik hizmetlerinde tanıtımı sağlayacak müşavirleri hiçbir bedel olmaksızın projeyi üstlenebilir bedelleri dış ticaret müsteşarlığı olarak biz ödeyeceğiz. Proje bedelini biz ödeyeceğiz." diye konuştu.

Rostov bölgesiyle Türkiye arasında lojistik komisyonu kurulması yönünde karar aldıklarına işaret eden Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Rusya'nın bu bölgesine yapılabilecek lojistik yatırımlar için imkanların değerlendirileceğini ifade etti. Sanayi bölgesi ve serbest bölgeye yönelik çalışmaların da devam ettiğine vurgu yaptı.

Turizm ve ticaret canlanacak

Gazetecilerin Rusya ile Türkiye arasında vizelerin kaldırılmasına yönelik 12 Mayıs 2010 yılında anlaşma imzalandığını ancak henüz vizenin kaldırılmadığının hatırlatması üzerine Bakan Çağlayan, "Rusya ile vizenin kalkacağının ifade edilmesi süreci başlatmıştır. Anlaşmanın gerektirdiği prosedürlerin yapılması gerekiyor. Yıl sonuna kadar bitirilmesi gerekiyor. Vizelerin kaldırılması turizmi ticareti artıracaktır." şeklinde konuştu. Suriye ile vizelerin kalkmasından sonra oradan gelen ulaşım araçlarında boş yer kalmadığını savunan Çağlayan, turizm ve ticaretin ciddi patlama yaptığını kaydetti.

Rusya ile Türk Hava Yolları arasında ortak uçuşların ne zaman başlayacağının sorulması üzerine Bakan, bu yönde çalışmaların devam ettiğini bildirdi. ABD'de Huston ve Los Angelas'a direk sefer başlatılmasının da gündeme geldiğinin altını çizerek 2014 Soçi Kış Olimpiyatları için bu bölgeye Türk müteahhit heyetini götüreceğini belirtti. Çağlayan, "Türk inşaat firmaları olarak Soçi'den daha fazla iş almasını sağlayacağız." dedi.

Soruların ardından ihracat rakamlarını değerlendiren Bakan Zafer Çağlayan, 1-26 Temmuz arasındaki ihracatın geçen yıla göre yüzde 10,2'lik artış ile 7,6 milyar Dolar'ı yakaladığını açıkladı. İhracattaki bu artışın yıl sonu hedefi olan 107,5 milyar Dolar'lık rakamı aşacağının göstergesi olduğuna dikkat çeken Çağlayan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"İhracatımızda çok çeşitli sıkıntılarımız var. Haziran ayında 769 milyon Dolar eksik gözüküyor. Euro Dolar paritesindeki farktan dolayı. Son 12 aylık ihracatımızda 110 milyar Dolar'a yaklaştı. 1 Ocak 26 Temmuz arasında 62,4 milyar Dolar oldu. Ben ve ekibimin yurtdışı ziyaretleri 13 ayda 56 ülke oldu. Eskiden dünyanın etrafını kaç kez turladığımızı hesaplıyorduk. Artık Ay'a gidecek mesafeyi katettik. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği gibi kuruluşlarımızla ciddi çalışmalar yapıyoruz."
 

 

Rusya kaçak çalıştığı tespit edilen 60 Türk işçiyi sınır dışı etti

Rusya'nın Sibirya bölgesinde Krasnoyarsk kentinde kaçak çalıştığı tespit edilen 60 Türk işçisi sınır dışı edildi. Türk işçilerin bölgedeki Boguçanski Hidro Elektrik Santrali (BOGES) inşaatında çalıştıkları belirtildi.

Krasnoyarsk Bölge Savcılığı Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamada, “Kejemski bölge savcılığı, 2010 yılı Haziran ayı sonlarında bölge UFSB (istihbarat), UFMS (göçmen dairesi) ve Emniyet Müdürlüğü yetkililerinin katılımıyla BoGES santrali inşaat alanında Rusya Federasyonu göçmen yasalarının uyulup uyulmadığını denetledi. Denetleme sonucunda Kodinsk kentinde 60 Türk vatandaşın BoGES inşaatında kaçak çalıştığı tespit edildi.” denildi.

Savcılık açıklamasında olayla ilgili soruşturma açıldığı belirtilerek, “Kejemski Bölge Mahkemesi 60 Türkiye vatandaşına idari ceza verilmesini ve Rusya Federasyonu’ndan sınırdışı edilmesini kararlaştırdı. 27 Temmuz tarihinde UFMS kurumunun gözetiminde işçileri işe alan 48 nolu Baltiyskaya isimli inşaat firmasının maddi masrafları karşılamasının ardından, Türk işçiler Krasnoyarsk-Antalya yolcu uçağı ile Türkiye'ye gönderildi.” bilgisi yer aldı. Savcılık olayla ilgili Baltiyskaya şirketine soruşturma açtıklarını da ifade etti.

Daha önce de Cihan Haber Ajansı Moskova bürosunu arayan ve kendisini Gümüşane'li 1969 doğumlu Ahmet Kaya olarak tanıtan bir vatandaş Krasnoyarsk bölgesinin Kodinsk şehrine turist vizesi alarak 63 kişi ile birlikte getirildiklerini belirtmişti. İstanbul'dan Kodinsk şehrinde baraj inşaatı için geldiklerini ifade eden Kaya, buraya kendilerini Türk işverenin getirdiğini kaydetmişti.

Ancak 10 gün çalıştıktan sonra bu işveren kendilerini terkettiğini belirten Kaya, “Şantiyede 20-30 bina var. Burada kalıyoruz, yiyecek içeceğimiz yok. Rusça bilmiyoruz. Mağduruz. Lütfen bir şeyler yapın. Halen şantiyede 43 kişi ile birlikte kalmaya devam ediyoruz. Diğer 20 arkadaşımız Krasnoyarsk kent merkezine gitti. Pasaportlarımızı Rus güvenlik güçleri elimizden aldı. Tehdit ediliyoruz, polis bize tüm işçileri sınırdışı edeceklerini ya da hapse atacaklarını söylüyor.” ifadelerine yer vermişti.
 
 
Prohorov'dan Türkiye'ye 100 milyon Dolar'lık otel yatırımı

Rus milyarder Prohorov, Çeşme'de aldığı araziye 100 milyon Dolar'lık otel kurmak istiyor.

Forbes dergisine göre dünyanın 39. Rusya'nın ise 2. zengini olan Mihail Prohorov, Çeşme'ye 100 milyon Dolar yatırım planlıyor. Deniz sporlarına merakı ile de tanınan Prohorov, Çeşme'ye dünyanın önde gelen su sporları merkezlerinden birini yapmak istediği kaydedildi.

Prohorov Çeşme'deki 175 dönümlük araziyi 20 milyon Dolar'a aldığı belirtilirken yatırımın başlaması içine Turizm Bakanlığı'nın onayı bekleniyor.

Referans gazetesine açıklamalarda bulunan Prokhorov'un Türkiye'deki şirketi Windguru'nun Genel Müdür Kerim Özsoydan, "Biz de tüm hazırlıkları tamamlayıp binlik ve 5 binlik planlarını Turizm Bakanlığı'na teslim ettik. Bakanlığın bölgedeki planlama çalışmasını tamamlamasını bekliyoruz. Biz hemen kazmayı vuracak aşamadayız" dedi.

Dünyanın en ünlü mimarlık şirketlerinden Wood&Baget tarafından tasarlanan otel projelerinin, 400-500 yataklı 100 milyon Dolar'lık bir yatırım olacağını söyleyen Özsoydan, "Yüksek katı olmayan, arazinin eğilimiyle doğru orantılı, denizden bakıldığında yalnızca yeşil alanların görüldüğü bir mimari olacak. Burayı yalnız otel değil, deniz sporları merkezi olarak da planlıyoruz." şeklinde konuştu.

Ayrıca arazi içine 10-15 süper lüks villanın da yapılacağını belirten Özsoydan, “Bu villalar da Rusya'nın önde gelen zenginlerine satılacak. Akla gelmeyecek yatırımlar, Çeşme'ye gelebilir. Bu sadece bir başlangıç olacak" ifadelerini kullandı.
 
 
Cari açık hariç, tüm beklentiler olumlu

Bankacılık sektörü yöneticileri, cari açık haricinde tüm makroekonomik göstergelere ilişkin olumlu beklenti içindeler. Diğer yandan sektörde aktif büyüklük artacak beklentisi güçlenirken, banka yöneticilerinin yarısı kârlılığın çok fazla değişmeyeceği görüşünde.

BDDK, 68 üst düzey banka yöneticisi tarafından cevaplanan Temmuz-Eylül 2010 dönemi Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Beklenti Anketi'ni açıkladı.

Ankete göre ekonomik büyüme ve makroekonomik göstergelere ilişkin olumlu beklentiler artarak devam ederken, özellikle GSMH kredi hacimleri ve bankacılık sektörü aktif büyüklüğünde artış beklentisine sahip katılımcı sayısındaki artış dikkat çekti.

Diğer taraftan, ticari ve bireysel kredilerde takibe dönüşme oranındaki artış beklentilerinin düşüş göstermesi, bankacılık sektörü riskliliğindeki azalma ve faiz oranlarına ilişkin durağan beklenti ekonomik iyileşmenin devam edeceğine ilişkin diğer olumlu göstergeler olarak saptandı.

Katılımcıların bir önceki anket döneminde var olan hem makroekonomik hem bankacılık sektörü göstergelerine ilişkin olumlu beklentileri, önümüzdeki 3 aylık dönemde de devam edeceğine işaret etti.

TÜFE'de artış bekleyenler yüzde 10'a düştü

Makroekonomik göstergelere ilişkin beklentilere bakıldığında, cari açık haricinde tüm beklentilerin olumlu yönde olduğu görüldü. Özellikle TÜFE'de artış bekleyen katılımcı oranının yüzde 57'den yüzde 10'a düşmesi dikkat çekti.

Makroekonomik göstergelerden GSMH'da katılımcıların, yüzde 32'si önemli ölçüde olmak üzere, yüzde 98'i artış, yüzde 2'si azalma beklerken, bütçe açığında yüzde 29'u artış, yüzde 25'i aynı kalma, yüzde 45'i azalma beklediğini ifade etti.

İç borçlanma faiz oranında yüzde 12'si artış, yüzde 79'u aynı kalma, yüzde 59'u azalma beklediğini dile getirirken bu anket dönemindeki tek olumsuz beklenti "cari açığın artacağı" beklenti oldu.

Beklenti bir önceki anket döneminde yüzde 79 iken bu anket döneminde, yüzde 22'si önemli ölçüde olmak üzere, toplam yüzde 90'a çıktı.

Cari işlemler açığının artacağına dair tahminlerin, ekonomik genişlemenin bir sonucu olarak artacak olan, ara mal ve enerji talebine dayandırıldığı düşünüldü.
 

 

Rusya Ortodoksluğu kabulü resmen bayram olarak kutlamaya başladı

Rusya 988 yılında Kiev Prensi Birinci Vladimir'in Hıristiyan Ortodoks inancı seçmesinin yıl dönümünü resmen bayram olarak kutlamaya başladı. Rusya Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill binlerce Ortodoks'la birlikte Ukrayna'da düzenlenen ayinle Rusya tarihi için önemli bir gün olan 'vaftiz gününü' andı.

Bizanslı misyonerlerin Rusya'ya ulaştırdığı Hıristiyanlık, 988'de Kiev Rus Devleti'nin resmi dini oldu. 1448'e kadar kiliseyi İstanbul Fener Rum Patrikliği'nden atanan metropolitler yönetiyordu. İstanbul'un fethinden önce 1439'da bağımsızlığını ilan eden Moskova Metropoliti İov, 1589'da patrikliğe yükseldi.

Rusya'nın büyük çoğunluğunun daha çok puta tapan pagan inanışından Ortodoks inanışa geçişi ise yüzlerce yıl aldı. Kiev Ortodoks Hıristiyanlığın merkezi olarak bilinmektedir. Çar Birinci Petro 1721'de, Moskova Patrikliğinin etkisini azaltarak yerine Kutsal Sinod'u oluştururken, 1918 sonrası kilise Sosyalist devletin ağır baskısı altında kaldı.

Patrik seçimi yasaklanırken 1927'de Metropolit Sergi'nin, Sovyetlere bağlılığını açıklaması, batı Avrupa ve ABD'de bulunan Rus Ortodoks metropolitlerin merkezden ayrılmasına yol açtı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında kısmen özgürleşen Rusya Ortodoks Kilisesi, Mihail Gorbaçov'un 1985'de başlattığı açıklık ve yeniden yapılanma politikaları çerçevesinde gelişmeye başladı. Mülkiyetleri iade edilmeye başlayan Rusya Ortodoks Kilisesi, Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin döneminde tüm Rusya coğrafyasında etkinliğini artırdı.

Vladimir Putin'in devlet başkanlığı döneminde iyice güçlenen Rusya Ortodoks Kilisesi dışarda bulunan ortodoks kiliselerle birlik oluşturdu. Son olarak Fener Rum Patrikliği ile yakın temasa geçen kilise, Kirill'in patrik olmasının ardından Ukrayna, Belarus ve Gürcistan gibi eski Sovyet coğrafyasında nüfuzunu artırmaya başladı.

Vaftiz Günü Moskova'da da Puşkin Meydanı ve Kızıl Meydan'da düzenlenen törenlerle anıldı. Törende konuşan Moskova Belediye Başkan Yardımcısı Sergey Baydakov, devletle kilisenin başarılı işbirliğinin bir sonucu olarak bu günün kutlanmaya başladığını söyledi. Kremlin'den yapılan yazılı açıklamada 28 Temmuz tarihinin Rusya devleti tarihi açısından önemli bir gün olduğu vurgulandı.
 
 
Katalanlar boğa güreşini yasakladı

İspanya'nın doğusundaki Katalonya bölgesinin özerk yönetim parlamentosu, İspanyolların ünlü boğa güreşlerinin bu bölgede yapılmasını 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren yasakladı.

Bir sivil toplum örgütünün geçen yıl başlattığı boğa güreşlerinin Katalonya'da yasaklanması kampanyası çerçevesinde toplanan 180 bin imzanın ardından Aralık ayında Katalan parlamentosunda başlayan tartışma, bugün yapılan oylamayla sonuçlandı.

Katalonya'nın İspanya'dan ayrılmasını savunan Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC) ile Yeşiller partisinin destek verdiği yasa tasarısının oylaması sırasında, Katalonya'nın iki büyük partisi Yönelim ve Birleşik Koalisyonu (CİU) ile Katalonya Sosyalist Partisi (PSC) milletvekillerini serbest bırakırken, muhafazakar görüşlü Halk Partisi (PP) karşı oy kullandı. Oylama sonucunda 68 "evet"e karşı, 55 "hayır" ve 9 çekimser oyla Katalonya'da boğa güreşleri yasaklandı.

Boğa güreşi 500 milyon Euro'ya mal olacak

Oylama yapılırken, parlamento dışında da boğa güreşlerine destek verenler ile karşı çıkan sivil toplum örgütleri karşılıklı gösteriler düzenledi.

İspanya'da boğa güreşlerini yasaklayan ilk özerk yönetim 1991 yılında Kanarya Adaları olmasına rağmen, Katalonya'nın benzer karar almasının arkasında "siyasi sebeplerin" olduğu görüşü savunuluyor.

El Mundo, ABC ve La Razon gibi İspanya'nın sağ görüşlü gazetelerinde, Katalan parlamentosunun aldığı kararın "hayvan sevgisinden değil, İspanya'ya karşı olmaktan" kaynaklandığı iddialarına yer verildi.

Madrid'de geçen yıl 343, Barselona'da ise sadece 16 boğa güreşi düzenlendiği hatırlatılarak, Katalan parlamentosunun aldığı kararın "Demokrasiye geçiş sürecinden sonra İspanyol kültürüne yönelik yapılan en ciddi saldırı" olduğu iddia edildi.

Katalan milletvekillerini ikna edebilmek için arenalarda tepkilerini dile getiren bazı İspanyol matadorlar ise, bir daha Katalonya'da arenaya çıkamayacak olmalarının "tarihi bir utanç" olduğunu savundular.

Öte yandan boğa güreşlerinin yasaklanmasından dolayı Katalonya bölgesinin 300 ila 500 milyon euro arasında ekonomik bir kayba uğrayacağı bildirildi.
 
 
'Zararlı klima' inancı tarih oluyor

Japon otomobil üreticisi Nissan, otomobil kullanmanın "sağlığa zararlı" olduğunu savunanlara inat, yeni modellerini "C vitaminli klimalar ve stres önleyici koltuklarla" donatmayı planlıyor.

Nissan'da görevli bir mühendis, "Sürücülerin dışarıda olduğu gibi araba içinde de daha sağlıklı hissetmelerini istiyoruz" dedi.

Yeni otomobillerinde, cildi nemlendirmek amacıyla C vitaminli hava üfleyecek klimalar ve negatif iyonlarla arabanın içindeki havayı temizlemek için bir sistem geliştirmeyi planlayan Nissan, Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA'nın gelişmiş tekniklerinden yararlanarak otomobillerini kan dolaşımını hızlandıran ve sırt ağrılarını azaltan koltuklarla donatmayı da hedefliyor.

Nissan'ın planları arasında aile ilişkilerini iyileştirmek de var. Japon otomobil üreticisi, unutulmaması gereken doğumgünü ve başka özel günleri sürücüye hatırlatacak gösterge de geliştirmeyi umuyor.