|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
14
Temmuz 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
Venezuela’nın Abhazya Tam Yetkili
Büyükelçisi’nin geçici ofisi yakın
zamanda açılacak
Ofis
Abhazya’nın Başkentinde açılacak.
Abhazya Dışişleri Bakanı Maksim
Gvinciya, ‘Gelecekte tabii ki
Büyükelçi’ye, Abhazya’nın kendi
vatanını anımsatan en güzel
yerlerinden birini ayarlayacağız
nede olsa Abhazya ve Venezuela bir
birine çok benziyor’, diye
belirtti.
Önümüzdeki
günlerde Abhazya’nın Venezuela
temsilcisi belirlenecek ve aynı
şekilde Karakas’da bir ofis
açılacak. |
|
|
|
|
Tahran
Moskova'ya kızgın: "Batılı
istihbarat teşkilatları Kremlin'i
etkiliyor"
Rusya
Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in
büyükelçiler toplantısında İran'ın
nükleer silaha sahip olmaya
yaklaştığı yönündeki açıklamaları
Tahran'dan sert bir dille
eleştirildi. İran Meclisi Dış
Siyaset, Ulusal Güvenlik ve
Savunma İşleri Komisyonu Başkanı
Alaeddin Boroujerdi, Medvedev'i
batılı istihbarat teşkilatlarının
etkisinde kalmakla suçlarken, İran
Dışişleri Bakanı Manuçer Mottaki
de, "Açıklamalar gerçeklerle
örtüşmüyor" eleştirisi getirdi.
Ria Novosti'nin haberine göre
Mottaki, İran Madrid
Büyükelçiliği'nde yaptığı
değerlendirmede, "İran her zaman
nükleer teknolojiyi barışçıl
amaçlı kullanmak için çalışıyor."
savunmasında bulundu. Medvedev'in
sözlerinin hedefini bilmediğini
ifade eden İran Dışişleri Bakanı,
"Biz haklarımızı istiyoruz, daha
azına razı olmayız." dedi.
Boroujerdi ise daha sert bir dille
Moskova'yı eleştirerek, Amerikan
ve İngiliz istihbarat
teşkilatlarının yanlış bilgilerle
Kremlin'i yönlendirdiğini iddia
etti. İran'lı yetkili, "Güçlü bir
ülke olan Rusya'dan Amerikan ve
İngiliz isithbarat teşkilatlarının
yanlış yönlendirmelerine
düşmemesini bekliyoruz."
değerlendirmesinde bulundu.
İran'a yönelik yaptırımlara
destek veren Rusya, Tahran'ın
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı
ile tam ve şeffaf bir işbirliği
içinde olmasını istiyor. Medvedev,
Tahran'dan kısa sürede müzakere
sürecini yeniden başlatmasını da
talep etmişti. |
|
|
|
|
Hugo
Jose Garcia Hernandez, ‘Venezuela
halkı Abhazya halkı ile dayanışma
içindedir’
Venezuela’nın Abhazya Büyükelçisi,
Devlet Başkanına güven mektubunu
takdim ederken bu günü “tarihi”
olarak adlandırdı. Hernandes güven
mektuplarının takdim töreninde,
‘Benim için Venezuella’nın
Abhazya’da ki ilk Büyükelçisi
olmak ve tarihi yazmak büyük
şeref’, konuşmasında bulundu.
Büyükelçinin sözleriyle
Venezuela halkı ve Devlet başkanı
Hugo Chavez, Abhazya halkı ile
dayanışma içinde. Diplomat, ‘Bizim
için Devlet Başkanı Sergey Bagapş
ve önderliğini yaptığı heyeti
Venezuela’da ağırlamak büyük
şeref’, dedi.
Büyükelçi
sözlerini, ‘Bana verilen görevi
layığı ile yerine getirmek için
elimden gelenin en iyisini
yapacağım’, şeklinde bitirdi.
|
|
|
|
|
D-8'de ekonomik tedbirler ele
alındı
Zirveye katılan liderler, küresel
ekonomik krizin etkilerinin
giderilmesine yönelik tedbirler,
özel sektörün teşvik edilmesi ve
gıda güvenliği gibi konuları ele
aldılar.
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül'ün katıldığı D-8
Devlet ve Hükümet Başkanları
Zirvesi, kapanış oturumu ile sona
erdi.
Zirveye katılan
liderler, kapalı oturumda küresel
ekonomik krizin etkilerinin
giderilmesine yönelik tedbirler,
özel sektörün teşvik edilmesi ve
gıda güvenliği gibi konuları ele
aldılar.
Zirvede genel
sekreterlik kontenjanını elinde
bulunduran Endonezya, önceki genel
sekreterin ülkede başka bir göreve
atanması nedeniyle yeni genel
sekreteri liderlerin onayına
sundu. Genel Sekreterliğe Vidi
Practica getirildi.
Zirvenin ardından ev sahibi
Nijerya'nın Cumhurbaşkanı Goodluck
Jonathan konuk liderler onuruna
yemek verdi. |
|
|
|
|
Medvedev yıl sonuna kadar DTÖ
üyeliğinin gerçekleşeceğini ümit
ediyor
ABD ve
Avrupa Birliği ülkeleri başta
olmak üzere batılı ülkelerle
ticari ve yatırım alanlarında yeni
ittifaklar oluşturulmasını isteyen
Rusya Devlet Başkanı Dmitri
Medvedev, yıl sonuna kadar da
Dünya Ticaret Örgütü üyeliğinin
gerçekleşeceğini ümit ediyor.
Rusya'nın Belgradski
bölgesinde incelemelerde bulunan
Rusya lideri, ticarette kullanılan
standartlar konusunda yabancı
ortaklarla nihayet uzlaşı
sağlanabileceğini belirtti.
Moskova 17 yıldır DTÖ üyeliği için
çabalarını sürdürürken, yüksek
gümrük uygulamaları nedeni ile
yerli üretimin dış piyasalarda
rekabet gücü zayıflıyor.
DTÖ üyesi olmayan Rusya, ithal
edilen ürünlere korumacı
yaklaşımla gümrük vergilerini
artırsa da içerde yeterli miktarda
ve kaliteli üretim
gerçekleştiremediği için yabancı
malların iç piyasada etkin
olmasına engel olamıyor. Petrol ve
doğalgaz gibi hammade ihracının
dışında ekonomik çeşitlilik
sağlamak isteyen yönetim,
öncelikli hedef olarak DTÖ
üyeliğini belirlemiş durumda.
"Ortaklarımız Rusya ile
ticaret yapmak istiyorlarsa, onlar
bizim standartlarımızı dikkate
almak zorunda" ifadelerini
kullanan Medvedev, "Bir de, bu
standartlar artık Rusya ve Avrupa
Birliği açısından çok yakın"
tespitinde bulundu.
"DTÖ
üyeliği demokrasinin gelişimine
katkı sağlar"
Diğer
taraftan ABD Dışişleri
Bakanlığı'nın hazırladığı bir
raporda da Rusya'nın DTÖ
üyeliğinin ülkede demokratik
gelişim ve insan haklarına katkı
sağlayacağına vurgu yapıldı.
Raporda, "ABD, Rusya'nın DTÖ gibi
uluslararası birliklere üye
olmasını destekler. Bu durum
Moskova'nın hukukun üstünlüğü,
şeffaflık, demokratik yönetimlerin
uluslararası standartlara
yükseltilmesine önemli katkı
sağlar" ifadeleri yer aldı.
ABD Başkanı Barack Obama da
Medvedev'in Washington
temaslarında düzenlediği ortak
basın toplantısında, Rusya'nın DTÖ
üyeliğine tam destek sözü
vermişti. Medvedev daha önce
yaptığı değerlendirmelerde de
Rusya'nın özellikle mülkiyet
haklarının korunmasında bir kısım
eksiklikler olduğunu, ancak
hükümetin bu sorunun çözülmesini
birinci öncelik olarak ele
aldığını ifade etmişti. |
|
|
|
|
Rusya'dan Türkiye'yi de
etkileyecek enerji hamlesi
Rus
doğalgaz tekeli Gazprom,
Türkiye'den Avrupa'ya gaz
taşıyacak olan Nabucco boru hattı
projesini tehlikeye sokabilecek
bir adım atıyor. Gazprom'un
Nabucco'nun ortağı Alman enerji
devi RWE'ye rakip proje Güney
Akım'a da ortak olma teklifi
götürdüğü bildirildi.
Rusya’nın dev enerji şirketi
Gazprom, Güney Akım doğalgaz
projesine Alman enerji şirketi
RWE’yi de dahil etmenin yollarını
arıyor. Bunun, Nabucco’ya rakip
olarak gösterilen projenin
gerçekleşme olasılığını
yükselttiği belirtiliyor.
Alman Handelsblatt gazetesi
ülkenin en büyük ikinci enerji
şirketi olan RWE’nin Gazprom’un
teklifini değerlendirdiğini
belirtse de Fransız haber ajansı
AFP’nin konuştuğu bir şirket
yetkilisi konu hakkında yorum
yapmaktan kaçındı.
RWE,
Ortadoğu ve Kafkaslar’daki gazın
Türkiye ve Balkanlar üzerinden
Avrupa’ya ulaştırılması amacıyla
planlanan Nabucco projesini
yürüten konsorsiyumda da yer
alıyor.
Handelsblatt’ın
konuştuğu RWE yöneticisi Stefan
Judisch, “Nabucco’ya dahil
olduğumuz doğru ve şu anda başka
bir projeye dahil olmanın mantıklı
bir hareket olacağını
düşünmüyoruz” dedi.
Ancak
Alman şirket, Avusturyalı enerji
grubu OMV’nin yaptığı gibi her iki
projeye de dahil olabilir.
Bununla birlikte, Gazprom’un
İtalyan şirket Eni ve Fransız
EDF’yi de Güney Akım projesi için
ikna ettiği belirtildi.
Güney Akım projesiyle, 2015
itibariyle Rus doğalgazının
Karadeniz altından Balkanlardan
geçerek Avrupa’ya taşınması, bu
ülkedeki doğalgazın Karadeniz
sahilindeki Novorossisk
bölgesinden İtalya ve Yunanistan'a
ulaştırılması hedefleniyor.
Gazprom ise Ukrayna ve Belarus
gibi ülkelerin Güney Akım’a dahil
olmasını istemiyor. Çünkü
geçtiğimiz yıllarda bu iki ülkeyle
transit ücretleri konusunda
yaşanan tartışmalar Batı Avrupa’ya
sağlanan doğalgaz arzında bazı
sorunların yaşanmasına neden
olmuştu.
ABD ve Avrupa
Birliği’nin Batı’nın Rusya’ya olan
enerji bağımlılığının azaltılması
için desteklediği,
Türkiye-Avusturya boru hattı
olarak bilinen Nabucco’nun
amaçlarından biri ise Rusya
etkisinden tamamen kurtulmak. |
|
|
|
|
ABD
Başkanı Obama bölgeye destek
kuvvetleri gönderirken, bölgeye
tarihi çevre kirliliğini veren BP
‘ye de tepkiler artıyor
Meksika Körfezi’ndeki petrol
arıtma faaliyetlerini yerinde
görmek üzere ikinci kez bölgeye
giden ABD Başkanı Barack Obama,
kıyı bölgelerindeki yardım
ekiplerini üç kat arttırdığını
ifade etti. Petrolün çoktan
yayılmış olduğu ve hızla yayılmaya
devam ettiği kıyı şeritlerinde,
arındırma çalışmaları devam
edilecek.
Başkan Barack
Obama, bölgeyi ikinci kez yerinde
inceleyerek, petrol arındırma
çalışmalarına hız verilmesini
istedi.
Zararın boyutları
büyük, kuşlar ve deniz canlıları
ölüyor
CNN televizyonundan
yapılan açıklamaya göre, zararın
boyutları çok büyük. Petrol
ABD’nin Louisina, Virjinya ve
Alaska kıyılarına çoktan yayıldı.
Petrolün yayıldığı alan geçen
hafta 160 km olarak ifade
edilirken, bu hafta itibariyle 240
km’ye ulaştığı belirtildi. Meksika
Körfezi’nde deniz canlıları ve
kuşlar çok büyük zarar görüyor.
BM Çevre Yetkilileri, durumun
son derece hazin olduğunu
belirterek, yaklaşık 400 kuşun,
200’den fazla deniz
kaplumbağasının yayılan petrol
nedeniyle öldüğünü açıkladı.
Yetkililer, petrol akmaya devam
ederken ve halihazırda denize
karışmış petrolle, deniz
canlılarının ve kuşları
koruyabilmenin tam olarak mümkün
olmadığına dikkat çekti.
“Sizi yalnız bırakmayacağız”
ABD Başkanı Obama, kıyı
şeridini tamamen kontrol altına
aldıklarını belirterek, “Sizlere,
burada yalnız olmadığınızı
söylemek için burdayım. Burada
yalnız bırakılmayacaksınız.
Kameralar bir gün gidecek, medya
mensupları artık aynı yüzlerden
sıkılacak. Ancak biz
sıkılmayacağız” dedi.
ABD’nin, petrol arındırma
çalışmalarının sorumluluğunu
tamamen üstlendiği açıklandı ancak
İngiliz petrol şirketi BP’de
verdiği zararın faturasını
ödemekle yükümlü olacak.
İngiliz petrol şirketi BP, Meksika
Körfezi’nde denizaltı robotlarının
yardımıyla 1500 metre derinlikteki
platforma “ağır çamur” pompalaması
sonucunda petrol ve gaz
sızıntısının kısmen durdurulduğu
açıklandı. Yetkililer, “Top Kill”
operasyonundan, olumlu sonuç
alınabilecek mi sorusunu, hafta
sonu devam edecek çalışmaların
ardından cevaplayabileceklerini
ifade ettiler.
İngiliz
petrol şirketi BP ‘nin verdiği
zarar çok büyük
ABD, karşı
karşıya kaldığı petrol felaket
nedeniyle, ağır önlemler almaya
karar verdiğini açıkladı.
Temsilciler Meclisi, petrol
vergisinin artırılmasını
kararlaştırdı. Petrol
şirketlerinin litre başına ödediği
paranın 8 sentten, 34 sente
çıkarılarak, dört kat artırılması
görüşüldü. Kararın yasalaşması
için, senatoda onaylanması
gerekiyor.
Petrol
felaketinin faturasını
karşılamakla yükümlü BP’nin
verdiği zararın şu ana kadar
yaklaşık bir milyar dolar olduğu
hesaplandı. |
|
|
|
|
Moskova metrosunda bilet yerine
cep telefonu kullanılabilecek
Dünyanın en kapsamlı ve eski
metrolarından biri olan Moskova
metrosunda yakın zamanda bilet
almadan sadece cep telefonu
kullanımı ile seyahat
edilebileceği bildirildi.
Moskova metrosu yetkilileri sene
sonuna kadar cep telefonuyla metro
biletinin alınmasına imkan verecek
sistem kurmayı amaçladıklarını
açıkladı. Sistemin yeni
teknolojilerin kullanımıyla
kurulacağını belirten proje
yetkilisi Vladimir Juçkov,
"Yolcular içinde antenli izin
bulunduğu NFC teknolojili yeni sim
kart alarak bu sisteme dahil
olabilir. Yeni telefonun
alınmasına ihtiyaç yok." dedi.
Telefona kontör yüklenmesi hiç
zor olmayacağını belirten Jukov,
bunun için bilet satış gişelerine
başvurulması gerekeceğini, yada
telefonun kendisinde özel menüye
girilerek de yapılabileceğini
kaydetti. Bir seferlik seyahat
parası normal biletin fiyatından
farklı olmayacak. İki farklı tip
turnike kullanılan Moskova
metrosunda cep telefonlu
biletlerin her ikisinde de geçerli
olacağı kaydedildi.
Son
zamanlarda metroya yoğunlaşan
talep yüzünden bu tür sisteme
ihtiyaç duyduklarını belirten
Jukov, "Gişelerin önünde toplanan
kalabalık Moskova trafiğini
anımsatıyor. Bu sistem sayesinde
ise gişelere yoğunluğun önemli
ölçüde azalacağına inanıyoruz. Bu
yüzde bu proje çok önemli." diye
konuştu.
Devlet tarafından
işletilen Moskova Metrosu'nda
günde ortalama 7.27 milyon kişi
yolculuk ediyor. Bu sayının
çalışma günlerinde 9 milyonu
aştığı belirtiliyor. Metronun
toplam uzunlukları 301,2
kilometreye ulaşan 12 hattı
bulunuyor. Her gün 10 bin trenin
sefer yaptığı metroda dizayn ve
işlemeleri ile biri birinden güzel
182 istasyon yolculara hizmet
veriyor. |
|
|
|
|
ABD
Başkanı Barack Obama, Wall
Street’in dev bankalarıyla kavgaya
hazırlanıyor
Obama,
hükümetin, büyük finansal
kurumların karmaşıklığını,
büyüklüğünü ve yüksek riskli
işlemler yapma gücünü sınırlamak
için yetkiye sahip olması
gerektiğini açıkladı. Sınırlama
girişimine karşı lobi faaliyet
sürdüren bankalara da seslenen
Obama, “Bunun yapılmasını
sağlamalıyız. Bu arkadaşlar kavga
istiyorsa, bu benim hazır olduğum
bir kavga” dedi.
ABD
Başkanı Obama, iflasına izin
verilemeyecek kadar büyüyen
bankaların vergi mükelleflerini
bir kez daha rehin almasına izin
vermeyeceğini söyledi.
Obama’nın getirmek istediği
sınırlamaların başında bankaların
aşırı büyümesini önlemek yer
alıyor. Buna göre bankaların bir
başka bankayı satın almasına izin
verilmeyecek. Mevduat kabul eden
bankalar, riski büyük olan hedge
fon ya da özel sermaye fonu
işlemlerine giremeyecek. Bazı
bankaların yatırım ve mevduat
bankacılığı bölümlerinin ayrılması
için bölünmesi gündeme gelecek.
Bankalar fiyat değişimlerini
tahmin etmeye çalışarak yüksek
riskli işlemlere de giremeyecek.
Bu sınırlamaların yürürlüğe
girmesi için ABD Kongresi’nin
onayı gerekiyor.
Banka
hisseleri çakıldı
Obama’nın açıklamalarının ardından
ABD’den başlayarak dünya
borsalarında düşüşler yaşandı.
Çin’in ekonomiyi soğutma
hazırlığında olduğu endişesini
yaşayan piyasalar, Obama’nın
açıklamalarına hemen tepki verdi.
McDonald’s, General Electric ve
Kimberly Clark gibi dev firmaların
beklentilerin üzerinde gelen
gelirleri de yatırımcıları
etkilemedi. Bankacılık hisseleri
düşüşün lokomotifi oldu.
Obama’nın açıklamalarının ardından
önceki gün Dow Jones endeksi yüzde
2.1 düştü. Böylece 30 Ekim’den bu
yana en büyük düşüşünü
gerçekleştiren endeks, iki günde
yüzde 3.1 geriledi. Büyük
bankalardan Goldman Sachs’ın
hisseleri yüzde 4.1, JPMorgan
yüzde 3.4,Morgan Stanley yüzde
5.2, Citigroup yüzde 0.61 veBank
of America hisseleri de yüzde 3.6
değer kaybetti.
Dün ise
Asya’da Japon Nikkei endeksi yüzde
2.56 değer kaybederken Avrupa’da
da İngiliz FTSE 100 endeksi yüzde
0.60, Alman DAX endeksi yüzde 0.90
ve Fransız CAC 40 endeksi yüzde
1.07 düştü. Avrupa bankacılık
hisselerinden Barclays yüzde 6.1,
Royal Bank of Scotland yüzde 4.8
ve Deutsche Bank yüzde 5.2 düştü.
Avrupalı devre dışı
Obama’nın alınan kararlar
konusunda Avrupa ve Asya
ülkelerini uyarmaması ve konunun
detaylarına inmemesi de finans
dünyasında rahatsızlık yarattı.
Geçen yıl Pittsburgh’daki G20
zirvesinde, krize karşı denetleme
işlerinin koordinasyonu Finansal
İstikrar Kurulu’na verilmişti.
İsmini vermek istemeyen yetkili
bir isim Reuters’a, “Herkes işini
G20, Finansal İstikrar Komitesi ve
Basel Komitesi üzerinden koordine
ediyordu. Şimdi işler karıştı.
Avrupa’nın çoğu, açıklamalara
şaştı. Önce İngiltere likiditeyle
ilgili kendi başına kurallar
getirdi. Şimdi ABD kendi başına
hareket ediyor” dedi.
Bir
AB yetkilisi, Barack Obama’nın
bankalara getireceği kurallarla
ilgili olarak “Biz ABD’nin planını
ve amaçlarını anlamaya
çalışıyoruz. Fakat AB olarak, aynı
kuralları uygulamaya geçmeyi
düşünmüyoruz” dedi. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|