 |
 |
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
28
Haziran 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
 |
|
|
|
|
Abhazya Göç Servisi misafir
işçilerin kaydına başladı
Abhazya Göç Servisi Başkanı
General Vladimir Arşba, Abhazya
Göç Servisinin Suhum ve
çevresindeki inşaat çalışmalarında
çalışan misafir işçilerin kaydına
başladığını bildirdi.
Abhazya Göç Servisi, 2009
senesinde, Devlet Başkanı Sergey
Bagapş’ın talimatı ile kurulmuştu.
Arşba, başkanlığını yaptığı
kurumun henüz oluşma aşamasında
olduğunu vurguladı. ‘Biz misafir
işçilerin kaydını tutuyoruz fakat,
Parlamento henüz “Abhazya Devleti
Yabancı Uyruklu Vatandaşlar
Kanunu”nu onaylamadığı için izin
verme yetkimiz bulunmamakta’, diye
belirtti.
Arşba, servisin
veri tabanını oluşturmaya
başladığını bildirdi. Servis
Başkanı verilere göre ülkede bugün
çalışan misafir işçilerin çoğu,
Baltık ülkeleri, Moldova,
Özbekistan, Tacikistan ve
Türkmenistan’dan gelmekte.
Arşba, Göç Servisinin ilk üç
günlük çalışmasının sonucunda
yaptığı hesaplara göre, yabancı
işçi istihdamı ve çalışma izni
almak için göç kayıt hazinesine
ödenmesi gereken 120 bin ruble
yabancılar kanunun hala kabul
edilmemiş olmasından dolayı talep
edilemiyor. Göç Servisi
çalışanları tüm inşaat binalarını
gezerek yabancı işçilere
Abhazya’daki faaliyetlerini
yasallaştırmaları gerektiğini
anlatıyorlar. |
|
|
|
|
Rusya’nın Abhazya Büyükelçisi
Semen Grigorev’e “Ahdz-apşa”
nişanı takdim edildi
Abhazya ve Rusya halklarının
dostluklarını pekiştirmede verdiği
büyük emeklerden dolayı Rusya’nın
Abhazya Büyükelçisi Semen
Grigorev’e “Ahdz-apşa” (Şan ve
şeref) madalyası ikinci derecesine
layık görüldü.
Abhazya
Devlet Başkanlığı Yönetim
Kurulundan verilen bilgiye göre,
Devlet Başkanı Sergey Bagapş
kararı, 24 Haziran Perşembe günü
imzaladı. |
|
|
|
|
Rusya-ABD ilişkilerinde hamburger
testi
Soğuk savaş dönemi retoriklerini
bir kenara bırakan Rusya ve ABD,
nükleer füzelerde indirim
konusunda sağladıkları
anlaşmaların ardından ekonomik
ilişkilerde de ilerleme sağlamak
için önemli adımlar attı. ABD
Başkanı Barack Obama’nın daveti
üzerine Amerika’ya iki günlük bir
ziyaret gerçekleştiren Rusya
Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ilk
kez Beyaz Saray’da ağırlandı. İran
nükleer programı, Afganistan,
Ortadoğu sorunu, füze kalkanı ve
bir dizi uluslarası konuda
Washington'la uyumlu politikalar
geliştiren Rusya, Dünya Ticaret
Örgütü’ne (DTÖ) üyelik için
Obama’dan tam destek aldı. 1993
yılından bu yana örgüte üye olmak
için bekleyen Moskova hedefe
ulaşırsa, Rusya-ABD ilişkilerinde
önemli bir test aşaması geçilecek
ve ikili ilişkilerde yeni bir
sayfa daha açılacak.
ABD ziyaretine ileri teknoloji
üreten dev şirketlerin bulunduğu
Silikon Vadisi’ni ziyaret ederek
başlayan Rusya lideri, Moskova’nın
hemen çevresinde inşa edilen Rus
Teknoloji Merkezi için Amerikalı
şirketleri davet etti. Rusya 50
adet Boeing uçağı satın alacağını
açıklarken, Amerikan bilgisayar
şirketi Cisco da Rusya'ya bir
milyar dolar yatırım sözü verdi.
Ziyaret çerçevesinde Amerikalı
tavuk şirketlerine yönelik ihracat
yasağını kaldıran Medvedev,
Obama'nın Beyaz Saray yerine 10
dakika mesafade bulunan Ray's Hell
Burger'de hamburger yeme önerisine
olumlu karşılık verdi. Twitter'den
konuşan, teknolojinin son
imkanlarını kullanan yeni nesil
başkanların menülerini
paylaşmaları dikkat çekti.
Hamburgeri lezzetli bulan
Medvedev, yeterice sağlıklı
olmadığı uyarısı yaptı.
Müşterilerin şaşkın bakışları
altında hamburgerlerini yiyen
liderler Beyaz Saray'a dönerek
ortak bir basın toplantısı
düzenledi. Müzakere sürecinin
hızlanması talebinde bulunacağını
kaydeden Obama, "Rusya'nın yeri
DTÖ'dür" dedi.
Rusya Devlet
Başkanı etnik çatışmaların
yaşandığı Kırgızistan'a barış gücü
göndermeyeceklerini yeniledi ve
ülkenin bölünmemesi konusunda
uyarıda bulundu. Obama da bölgeye
gönderilecek insani yardımlar
konusunda koordineli hareket
edeceklerini duyurdu. Medvedev’i
güvenilir bir ortak olarak
nitelendiren Obama, Interfax’a
yaptığı açıklamada füze kalkanı
konusunda Rusya ile birlikte
hareket etmek istediklerini, ikili
ilişkilerde iki tarafın da
kazandığı bir anlayış sürecine
girilmesinden duyduğu memnuniyeti
dile getirdi. Gürcistan gibi bazı
konularda fikir ayrılıklarının
olması ilişkilerde sorun
oluşturmazken, Obama’nın insan
hakları ve demokrasi ihracı
kavramları yerine, ‘paylaşılan
ortak değerlere vurgu’ söylemini
geliştirmesi olumlu karşılandı.
Moskova’nın uzun süredir
başını ağrıtan 1974 tarihli
Jackson-Vanik düzenlemelerinin de
tarihe karışması bekleniyor. Rus
silah şirketleri böylece Amerikan
pazarında önemli avantajlar
kazanacak. Yahudiler'in göçüne
izin vermeyen Sovyetler Birliğine
yönelik sert ekonomik yaptırımlar
içeren Jackson-Vanik düzenlemeleri
kısmi değişikliklere uğrasa da
halen yürürlükte. Washington
istediği şekilde tek taraflı
olarak ekonomik sınırlamaları
değiştirebiliyor ve Rus
şirketlerinin Amerikan piyasasında
çalışmalarını engelleyebiliyor.
Rusya, ABD'nin 28. ticaret ortağı,
ABD de Rusya'nın 8. ticaret
partneri. Geçen yıl sadece 18,4
milyar dolarlık bir ticaret hacmi
yakalayan iki ülke doğrudan
yatırımlarda da çok geride.
1991’den bu yana Rusya’ya
gerçekleşen 265,8 milyar dolarlık
dış yatırımın sadece yüzde 3’ü
Amerikalı şirketlere ait. Mevcut
potansiyele göre çok geride olan
ekonomik ilişkilerin
geliştirilmesinde Rusya lideri
başarı sağlayabilirse, 2012'den
sonra Kremlin'de kalma şansını
önemli ölçüde artırmış olacak.
Daha da önemlisi, rekabet yerine
işbirliğini tercih eden iki
başkentin önümüzdeki dönemde dünya
barışına ne kadar katkı
sağlayabilecekleri test edilecek. |
|
|
|
|
"Yaptırımlar İran'ı
radikalleştirir"
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik
Konseyi'nin İran'a karşı aldığı
yaptırım kararına bir tepki de
eski Rusya Başbakanı Yevgeni
Primakov'dan geldi.
Primakov, yaptırım kararının
İran'ı ve yöneticilerini daha
radikal davranmaya iteceğini
vurguladı. Eski Rusya Başbakanı,
Türkiye'nin bölgede oynadığı rolü
de övdü.
Türkiye
İşadamları ve Sanayiciler
Konfederasyonu (TUSKON), eski
Rusya Başbakanı ve Rusya Sanayi ve
Ticaret Odası Başkanı Yevgeni
Primakov'un 'Rusyasız Dünya'
isimli kitabının tanıtımını yaptı.
Burada konuşan Primakov, Türkiye
ve Rusya'nın dış politikalarıyla
ilgili önemli açıklamalarda
bulundu. Türkiye'nin son birkaç
yıldan beri aktif bir dış politika
yürüttüğünü kaydeden Primakov,
bunun sonucunda da Türkiye'nin
bölgesel bir lider rolü oynamaya
başladığına dikkat çekti. Türkiye
ve Brezilya'nın İran'ın
zenginleştirilmiş uranyum takası
konusunun önemli olduğunu
vurgulayan Yevgeni Primakov,
"Ancak biz de daha önce bu teklifi
yapmıştık. Ama İran bundan
vazgeçti." dedi. Eski Başbakan
ayrıca İran'ın, Türkiye ve
Brezilya'nın girişimleri konusunda
da kararsız olduğuna dikkat çekti.
Primakov, buna rağmen Türkiye'nin
aktif arabulucu rolünü ise
takdirle karşıladığının altını
çizdi. İsrail'in Mavi Marmara
gemisine yaptığı saldırıyı devlet
olarak kınadıklarını hatırlatan
eski Başbakan, yaşanan bu olayın
kabul edilemez olduğunu dile
getirdi. İsrail saldırısında
Türkiye'nin büyük kayıplar ve
acılar yaşadığını da kaydeden
Primakov, "Belki bu kayıplar Gazze
ablukasının kaldırılmasına sebep
olacaktır. Bu, ileride Türkiye
kazanç hanesine bir artı olarak
yazılacaktır." dedi. Türkiye ile
Rusya arasında siyasi ilişkilerin
yanı sıra ekonomik anlamda da
ciddi yakınlaşmaların olduğunu
belirten Yevgeni Primakov, iki
ülkenin mevcut ticaret hacmini
artırması için daha fazla gayret
göstermesi gerektiğine işaret
etti. |
|
|
|
|
Rusya'ya Silikon Vadisi
Rusya devlet başkanı Medvedev
Rusya'da da bir Silikon Vadisi
oluşturmayı hedefliyor. Tek sorun
imkansızlıklar nedeniyle başka
ülkelere göç eden Rus bilim
insanlarının geri dönmek isteyip
istemeyeceği. Rus hükümeti Rus
bilim insanlarının ülkedeki
çalışma ve hayat standartlarını
yükselterek, beyin göçünün önüne
geçmeyi planlıyor. Devlet başkanı
Dimitri Medvedev geçtiğimiz Nisan
ayında "Kimseyi zorla tutmak gibi
bir niyetimiz yok. Ancak
elimizdeki yeteneklere sahip
çıkmalıyız" şeklinde konuşmuştu.
Bu minvalde hükümet en kısa
zamanda Moskova yakınlarında
bulunan Skolkovo'da yeni fikir ve
icatlara ev sahipliği yapması
umulan bir merkez oluşturmayı
hedefliyor.
Alman Akademik
Değişim Programı DAAD Orta ve Batı
Avrupa ile Bağımsız Devletler
Topluluğu grupları müdürü Benedikt
Brisch "Uzmanlığını özellikle doğa
bilimleri, mühendislik, matematik,
füze araştırmaları, uzay
araştırmaları ile nükleer
araştırmalar üzerine yapmış genç
beyinleri kaybetmek Rusya için
gerçekten üzücü" açıklamasını
yapıyor. Brisch ayrıca Bağımsız
Devletler Topluluğu ülkelerinden
gelen genç bilim insanlarının
genelde ülkelerine geri
dönmediğini kaydediyor.
Almanya'ya göç ettiler Rusya ve
diğer Bağımsız Devletler Topluluğu
ülkelerinden ayrılan bilim
insanlarının bir kısmı Almanya'da
yaşıyor. Bunlardan biri 35
yaşındaki Viaçeslav Lel. Lel gerek
Aachen Teknik Yüksekokulu, gerekse
Rusya'da çalışmanın kendine has
güzellikleri olduğunu belirtiyor.
Termal fizik üzerine aldığı
eğitimi Rusya'da tamamlayan Lel,
Rusya'dan ayrıldığı dönemde
oradaki imkânların kısıtlı
olduğunu Aachen'da ise durumun çok
farklı olduğunu aktarıyor.
Bişkek'te bulunan Kırgız-Rus Slav
Üniversitesi mezunu Alia
Gizatulina da Bonn'daki Max-Planck
Enstitüsü'nde çalışıyor. 30
yaşındaki Gizatulina Almanya'ya
taşınma kararını almasında
bilimsel altyapı ve birlikte
çalıştığı insanların önemli rol
oynadığını belirtiyor.
Kazak asıllı Profesör Tatyana
Krivobokova'nın seçimini de benzer
nedenler belirlemiş. Krivobokova,
Göttingen Üniversitesi'nin
efsanevi matematik bölümü ve
Max-Plank Enstitüsü'yle ortak
çalışma imkânının kendisini buraya
sürüklediğini itiraf ediyor.
Geri döner misiniz? Alia
Gizatulina ve Tatyana Krivobokova,
Rusya veya Bağımsız Devletler
Topluluğu ülkelerinden birine
ancak şu anda sahip olduklarına
benzer çalışma koşullarının
sağlanması halinde geri
dönebileceklerini kaydediyor.
Viaçeslav Lel ise Rusya devlet
başkanı Medvedev'in Silikon Vadisi
planına temkinli yaklaşıyor. Lel,
"Skolkovo'da böylesi bir merkezin
hayata geçirilmesi tartışmalı"
şeklinde konuşuyor. Lel göre, bir
araştırma merkezi projesi için
Novosibirsk çok daha uygun, zira
tüm gerekli bilim dallarıyla
ilgili birimler burada zaten
hâlihazırda bulunuyor. Genç bilim
adamı "Neden Skolkovo anlayabilmiş
değilim" diyor.
DAAD'den
Benedikt Brisch Rusya'nın enerji
ihracatından elde ettiği yüksek
gelir nedeniyle ekonomik gelişme
kaydettiği dönemde birçok bilim
insanının Rusya'ya geri döndüğünü
kaydediyor. Ancak uzmanlar
araştırma merkezi hayata geçirilse
bile, bilim insanlarının Rusya'ya
geri dönmek için öncelikle küresel
Mali krizin uzun vadeli etkilerini
görmek adına biraz daha
bekleyecekleri görüşünde.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|