|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
23
Nisan 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
Kafkas Dernekleri
Federasyonu’ndan yapılan
açıklamaya göre, federasyonun 5
madde halinde R.F. Devlet Başkanı
Medevedev’e ilettiği talepleri
yerine ulaştı
Federasyonun web sitesinden
yapılan açıklamada şöyle denildi:
11 Mayıs’ta Türkiye’yi ziyaret
edecek olan Rusya Federasyonu
Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’e
iletilmek üzere 12 Mart 2010
tarihinde Rusya Federasyonu'nun
Ankara’daki Büyükelçiliği’ne
vermiş olduğumuz taleplerimiz
Medvedev’e ulaştırıldı.
20
Nisan Salı günü federasyonumuzu
ziyaret ederek Genel Başkanımız
Cihan Candemir ile görüşen Rusya
Federasyonu Büyükelçiliği
Müsteşarları taleplerimizin
Medvedev’e ulaştığını belirterek
Sayın Medvedev’in taleplerimizi
gündemlerine alarak
sonuçlandırmaları için ilgili
birimlere havale ettiğini bunun
Federasyonumuzca da bilinmesi için
kendilerinin görevlendirildiğini
ilettiler. Beklentimiz ziyaret
tarihine kadar somut gelişmelerin
olmasıdır. |
|
|
|
|
Apsnypress'in haberine
göre Türkiye Dışişleri Bakanlığı
Güney Kafkasya Daire Başkanı
Nurdan Bayraktar Golder ve
Türkiye’nin Gürcistan’daki
Büyükelçisi Levent Murat Burhan 19
Nisan günü Sohum'da Abhazya
Başbakanı Sergey Samba ve
Dışişleri Bakanı Maksin Gunjia ile
görüştü
Türkiye
Büyükelçisi, "Dışişleri Bakan
Yardımcısı Ünal Çeviköz'un Abhazya
ziyaretinden sonra iki çalışma
grubunun oluşturulduğunu, Türkiye
ve Abhazya arasında iş ve ticaret
alanında işbirliği için
mekanizmaların oluşturulmaya
çalışıldığını, özellikle Abhazya
ve Türkiye arasında direkt ticaret
bağlantısının kurulmasını görüşmek
istediklerini" söyledi. Abhazya
Başbakanı Sergey Şamba da
görüşmeyi Dışişleri Bakanlığı
temsilcisi ile yapmak istediğini,
Abhazya Türkiye tarafından
tanınmadığı ve Abhazya'da Türkiye
Büyükelçiliği bulunmadığı sürece,
Gürcistan tarafından akredite
edilen diplomatlarla değil,
Türkiye Dışişleri Bakanlığı
temsilcileri ile görüşeceğini
belirtti. Şamba, Gürcistan’ın
protestolarına rağmen Türkiye’nin
özellikle iletişim alanında
işbirliğine devam ettiğini,
ticaretin her şeye rağmen devam
ettiğini, bir zamanlar Türkiye ile
olan ticaretin Abhazya'nın varlığı
acısından çok önemli olduğunu da
vurguladı.
Dışişleri
Bakanlığı Güney Kafkasya Daire
Başkanı Nurdan Bayraktar Golder
de, ziyaretlerinin amacının,
Abhazya ve burada yasayan Türk
topluluğun kendileri için önemini
göstermek olduğunu söyledi. Göz
önüne almak zorunda oldukları
realitelerin olduğunu, Türkiye’nin
Abhazya'yı tanımadığını fakat
bölge ile iliksilerini geliştirmek
istediklerini belirten Nurdan
Golder, Abhaz diasporasının iki
ülke arasında bir köprü olduğunu,
Abhaz diasporasının Türkiye’de çok
aktif olmasının bir şans olduğunu,
diasporanın iki ülke arasındaki
ilişkilerin geliştirilmesine
katkıda bulunabileceğini söyledi.
Tüm insani kanalların açık
olmasının önemine değinen
temsilci, mevcut sorunların
çözümüne yönelik ortak bir zemin
bulunması amacıyla Abhaz ve Gürcü
taraflara yardım etme niyetinde
olduklarını söyledi.
Abhazya başbakanı Samba, Abhazya
ve Gürcistan arasındaki ilişkiler
konusunu Gürcistan’ın kendisi ile
konuşabileceklerini, Türkiye’den
gelen temsilciler ile
Abhazya-Türkiye ilişkilerini
konuşmaya hazır olduklarını
vurguladı. Türkiye’nin bölgeye
yönelik ilgisi olduğunu söyleyen
Şamba, kendilerinin diyaloga açık
olduğunu ve bunu her zaman
belirttiklerini, fakat kendilerini
tanıyan ülkeler ile daha spesifik
konularda görüştüklerini
belirterek, "Türkiye tarihsel
olarak bölgemiz ile bağlıdır.
Nikaragua ve Venezuela ile
diplomatik iliksilerimiz var.
Siyasi koşulların değişeceğine
eminim. Bekleyeceğiz." dedi.
Türkiye’den gelen heyet daha
sonra Abhazya Dışişleri Bakanı
Maksim Gunjia ile görüştü. Gunjia,
Abhazya ve Türkiye arasındaki
ekonomik ve ticari ilişkilerin
politize edilmemesi gerektiğini,
Türkiye ile ticari ilişkiler
konusundaki önerilerinin tamamen
ekonomik olduğunu, Abhazya ile
Türkiye’de yasayan Abhaz
diasporası arasında kültürel ve
insani ilişkilerin
geliştirilmesini istediklerini
belirtti. |
|
|
|
|
Yazar Nahit Serbes ile
Adnan Yağan'ın mizahi bir dille
kaleme aldığı "Tarihte "Hain
Çerkesler'(!)" kitabı yayınlandı
Yazar Nahit Serbes ile Adnan
Yağan'ın Mizahi Bir Dille Kaleme
Aldığı "Tarihte "Hain Çerkesler'
(!)" Kitabı Yayınlandı. Phoenix
Yayın Evi Tarafından Piyasaya
Çıkartılar Kitapta Yurtsever
Çerkeslerin Etnik Kimliklerinden
Ötürü "Hain" Damgası Vurulması
Mizahi Bir Dille Anlatılıyor.
Phoenix yayın evi tarafından
piyasaya çıkartılan kitapta
yurtsever Çerkeslerin etnik
kimliklerinden ötürü "hain"
damgası vurulması mizahi bir dille
anlatılıyor. Kitapta, Çerkes
Ethem, Müşür Deli Fuat Paşa, Rauf
Orbay, Bekir Sami Kunduh, Eşref
Sencer Kuşçubaşı, Deli Halit Paşa,
Ömer Naci gibi Türk ve Osmanlı
tarihine damgasını vuran isimlerin
yanı sıra, sanat, yazın, spor ve
bilim dünyasının tanınmış Çerkes
kökenli isimleri de yaşamları ve
eserleri ele alınıyor. Kitabın
önsözünde ise özetle şu görüşlere
yer veriliyor:
"Bu kitap
bir tepki ve teşhir kitabıdır. Bu
kitabı yazmamızdaki temel amaç
'Demokratik Açılım' sürecinin
Türkiye'nin gündemini belirlediği
şu günlerde, bu tartışmaya bir
taraftan müdahil olmak ve Türk
kamuoyu tarafından sıkça
başvurulan haksız, yanlış ve de
amacını aşan bir söylemi, bir
davranışı teşhir etmektir.
Yıllardır Demokles'in kılıcı gibi
Çerkes halkının üzerinde tutulmaya
çalışılan ve yerli yersiz
dillendirilen bu söylem 'Hain
Çerkes Ethem', 'Hain Çerkes
Kardeşler' ve buradan hareketle
varılan 'Hain Çerkesler'
söylemidir.
İşte biz bu
ülkenin yurtsever, demokrat, aydın
birer yurttaşı olarak görevimiz
(etnik kökenimiz bir yana) bu
çirkin söylemdeki milliyetçiliği,
ırkçılığı teşhir etmektir. Bizim
buradaki amacımız tarihle bir
hesaplaşma ve haksızı, haklıyı
belirleme değildir. Kitabımızda da
belirttiğimiz gibi, bu
tarihçilerin işidir ve yıllardır
zaten tartışılıp duruluyor. Biz bu
kitapla sadece 'hainliğin' ya da
'yurtseverliğin', aynen suç ve
Ceza gibi bireysel olduğu bir
etnik gruba, bir cemaate mal
edilmeyeceğini söylemeye çalıştık.
Bunun için de kara mizahın keskin,
abartılı ve sivri dilini kullandık
ve kitabımıza aynen egemen
söylemin dediği gibi 'Tarihteki
Hain Çerkesler (!)' adını verdik.
Bu kitabımız ülkedeki
demokratikleşmeye ve tarihe ve
birbirimize karşı ön
yargılarımızdaki çirkin, ırkçı
söylemleri kırmaya umarız bir
parça katkı sağlar |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|