14 Nisan 2010

 

CircassianCenter / Haber Merkezi

   
 
13 Nisan günü Kabardey Balkar Cumhuriyeti Prohladneyski ilçesinde Moskova, Dağıstan ve İnguşetya’daki bombalama eylemlerinde ölenler için terörizmi protesto mitingi yapıldı. Mitinge katılanlar 1 dakika saygı duruşunda bulunarak ölenler anısına mum yaktılar ve terörü lanetleyen bir bildiri okudular. Ayrıca ilçedeki kiliselerde ve camilerde ölenler için dua edildi.
 

Karaçay Çerkes Cumhuriyeti’nde Bir Devlet Görevlisi Yolsuzluktan Tutuklandı

Karaçay Çerkes Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, devlet sulama kanalları işletmesinin başında bulunan Raşit Cawbayeva isimli idarecinin, görevini kötüye kullandığı, işletmenin çeşitli ihale ve alım satım işlerinde usulsüzlük yaparak devleti 170 milyon Ruble’den fazla zarara uğrattığı gerekçesiyle savcılık tarafından hakkında soruşturma açıldığı ve tutuklandığı bildirildi.
 
Dağıstan İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 13 Nisan günü Gubden Karabudak köyünün 2 kilometre güneyinde tespit edilen teröristlere ait bir sığınağa baskın düzenlendi. Baskında 2 terörist ve 3 askerin öldüğü 2 adet kalaşnikof tüfek ile 90 adet mermi ele geçirildiği bildirildi. Dağıstan İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre tespit edilen sığınak orman içerisinde ve 6 veya 8 metre büyüklüğünde ve 15 kişinin barınması için tasarlanmış.
 
Abhaz Parlamento başkan yardımcısı Çugba Vyaçeslav ve beraberindeki bir heyet çeşitli temaslarda bulunmak üzere Yekaterinburg bölgesine gitti.

Bölge valisi ile bir araya gelip, bölge parlamentosunda da iki oturuma katılacak olan heyet Duma milletvekilleri ile de görüşmelerde bulunacak. Aynı zamanda bazı ticari ve sınai işletmelerde de incelemelerde bulunacak olan Abhaz parlamenter heyetinin ziyareti iki gün sürecek.
 
Karaçay Çerkes Cumhuriyeti’nde 2. Dünya Savaşı’nın 65.yıldönümü nedeniyle Karaçay Çerkes Cumhuriyeti Devlet Başkanı savaş gazilerine jest yaptı.

Bu konuda yapılan açıklamada Karaçay Çerkes Cumhuriyeti Devlet Başkanı Boris Yebzeyev başta olmak üzere parlamento mensupları ve başkanlık idari birimi çalışanlarının birer günlük ücretlerini savaş gazilerine bağışladıkları bildirildi. Zaferin 65 yılında gazilere bir jest olarak yapılan bu kampanyada toplanan 700 bin Ruble’nin üzerindeki para gaziler derneğinin banka hesabına aktarıldı.
 
Kabardey Balkar Cumhuriyeti Emniyeti Narkotik Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre geçtiğimiz günlerde narkotik kullanan bir grup yakalanarak mahkemeye çıkartıldı.

Yapılan açıklamada yakalanan grubun toplandığı ve uyuşturucu kullandığı evin sahibi bir okulda öğretmen çıktı. Daha önceden hırsızlık ve adam soymaktan da sabıkası bulunan öğretmenin o göreve nasıl getirildiği ise hala anlaşılamadı. Yapılan açıklamada bu olayın ilk olmadığı, yakın zaman önce Nartkale şehrinde bir orta öğretim kurumunun bahçesinde afyon saran iki kişinin ve Tırnauz şehrinde öğrencilere uyuşturucu satmaya çalışan bir kişinin yakalandığı bildirildi.
 
8 Mart 2010 tarihinde düzenlenen Balkar Sürgünü Anma Toplantısı sırasında yapılan konuşmalar hakkında Nalçik Savcılığı inceleme başlattı.

1944 yılında Almanlarla işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Stalin tarafından sürgüne gönderilen Balkarlar her yıl aynı tarihte sürgün anma mitingleri düzenliyorlar.

Bu yılın anma törenlerinde Balkarların ayrılık yönünde yaptığı konuşmaların Rusya Federasyonu Anayasa’sına aykırı olduğu ve halklar arası ilişkileri gerdiği gerekçesiyle soruşturma açıldı.

Nalçik Savcılığı bu miting sırasında yapılan konuşmaları ve çekilen video kayıtlarını inceledikten sonra yapılan konuşmaların anayasaya aykırı olduğu yönünde kanaate vardı.

Konuşmacıların ifadelerinin tek tek incelenerek tutanak altına alındığı, Balkar temsilcilerinin yaptıkları konuşmalarda sık sık ayrılıkçı ifadeler kullanıldığının tespit edildiği vurgulanarak, benzer ifadelerin basında da defaten yer aldığı belirtildi.
Savcılığın bütün bu delilleri bir araya toplayarak incelemeye aldığı ve gerekirse soruşturma başlatacağı belirtilerek, Rusya Federasyonu Anayasası’na göre bölgeler kendi aralarında birleşebilir topraklarını genişletebilirler, fakat bir bölgenin ayrılıp yeni bir birim oluşturmasına dair hiç bir yasa olmadığı vurgulandı.

“Bu tür ifadeler kullanmak, anayasaya göre Rusya Federasyonu içerisindeki birliği yıkmaya kalkmaktır ve ekstremist faaliyetler arasına girer. Dolayısıyla yapılan bu konuşmalar anayasaya aykırıdır ve aynı zamanda halklar arasındaki birliği yıkıcı faaliyetler içerisinde yer alır” denilen açıklamada, Balkar örgütlerine ve konuşmayı yapan kişilere bu konuda yasal uyarı yapıldığı belirtilerek gerekirse soruşturma açılacağı bildirildi.
 
Rusya'da 29 Mart'ta Moskova metrosuna yönelik iki kanlı eylemin ve iki gün sonra Dağıstan'ın Kızılyar kentinde meydana gelen intihar saldırılarının sorumlularının tespit edildiği açıklandı.

Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in bir hafta içinde arda arda gerçekleşen saldırıların aynı zincirin halkaları şeklindeki açıklamalarının ardından, Rusya ulusal terörle mücadele ve Federal Güvenlik Servisi Başkanı Aleksander Bortnikov, "Suçluları çembere aldık" değerlendirmesinde bulundu.

Basına açıklamada bulunan Bortnikov, metro saldırısı ve diğer eylemlerin arkasında bulunan sorumluların tespit edildiğini, şüphelilerin yakalanması için de çalışmaların başlatıldığını kaydetti.

Lubyanka ve Park Kulturı metro istasyonlarına yönelik intihar eylemlerinde 40 kişi hayatını kaybederken, yaklaşık 100 kişi de yaralanmıştı. 31 Mart'ta Dağıstan'ın Kızılyar kentinde polis noktasına yönelik iki ayrı patlamada da 12 kişi hayatını kaybetmişti.

Daha önce de Park Kulturı metro istasyonuna yönelik saldırıyı gerçekleştirenin 1992 Dağıstan doğumlu Cennet Abdurrahmanova ve soyadı belirlenemeyen Lubyanka isimli teröristin, metro istasyonuna intihar saldırısı gerçekleştirenin de 1982 Dağıstan doğumlu Maryam Şaripova olduğu belirlenmişti.

Kasım 2009'da Moskova-St.Petersburg seferini yapan Nevski Express'e yönelik terör saldırısı ile ilgili de 26 teröristin yok edildiğini ve 14 kişinin de tutuklandığını belirtti.

Bortnikov Moskova'da gerçekleşen saldırılar ve diğerlerinin hedefinin topluma korku ve istikrarsızlık tohumları ekmek olduğunu ifade ederek, "Bu girişimlerin devlet güvenlik tedbirleri artırıldığı sürece geleceği yok. Teröristlerin hak ettikleri sert cevabı bulacaklar." uyarısında bulundu.

Federal Güvenlik Servisi Başkanı yıl başından bu yana 10 terör eyleminin önlendiği, 170 teröristin etkisiz hale getirildiği ve 150 kilogram patlayıcı maddenin de ele geçirildiğini duyurdu.
 
Rusya’nın Japonya sınırındaki Vladivostok bölgesinde toplu mezar bulundu.

Uzmanlar toplu mezarın SSCB Başkanı Josef Stalin dönemine ait olduğunu kaydediyor.

Rus Tihookeanskaya Mostostroitelnaya Kompaniya (TMK) inşaat şirketi Başkanı Viktor Grebenev, basına yaptığı açıklamada Vladivostok kent kenarındaki inşaat alanında toplu mezara ulaştıklarını belirtti. Grebenev, “Geçtiğimiz yılın son bahar ayında da bölgede ilk toplu mezar ortaya çıkarmıştık. Şimdi yeni mezarların ardından inşaatı durdurduk. İnşaat alanına polis, savcılık ve kent valiliği yetkilileri sevk edildi” dedi. Tanıkların ifadesine göre inşaat alanında toprak yüzeyinden insan kafatası ve kemiklerini görmek mümkün.

Uzakdoğu’da araştırma yapan Rus tarihçisi Viktor Şalay, bölgede Stalin döneminde sürgün kamplarının bulunduğunu hatırlattı. Şalay, “Buraya yakın bir yerde anıt yapılmıştı. Burada Stalin’in baskıcı rejimi sırasında siyasi mahkumları kurşuna diziyorlardı. Muhtemelen infaz edilenleri fazla uzak olmayan yere gömüyorlardı. Birkaç kilometre ötede ise mahkumların kaldığı kamplar bulunuyordu. Açlık ve hastalıktan ölen mahkumları da burada gömüyorlardı” diye konuştu.

Bazı kafataslarında kurşun izlerini bulduklarını anlatan Rus tarihçi, olayla ilgili kurumların titiz araştırma yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Bölgede toplu mezarın bulunmasının ardından yol inşaat çalışmaları durdurulurken, çalışmaların devam edip etmeyeceği konusu da henüz belli değil.
 
Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev iki uluslararası zirveye katılmak ve Arjantin'e resmi bir ziyaret gerçekleştirmek üzere beş günlük Kuzey ve Güney Amerika turuna çıktı.

Medvedev ilk olarak 12-13 Nisan tarihlerinde ABD Başkanı Barack Obama'nın ev sahipliğini yaptığı ve 47 ülkenin liderinin yer alacağı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katılacak. 8 Nisan'da Prag'da nükleer silahlarda indirim anlaşması START-2'yi parafe eden Obama ve Medvedev ikili bir görüşme yapacak.

Zirvede nükleer güvenlik, nükleer terörizm tehdidi ve dünyanın farklı bölgelerinde bulunan nükleer materyallerin güvence altına alınması ele alınacak. Medvedev'in zirve çerçevesinde bu ülkede bulunan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'la da bir araya gelmesi bekleniyor.
 
Dazlak çeteyle ilgili soruşturma yapan Moskova Kent Mahkemesi Hakimi Eduard Çuvaşov (47) kendi dairesinin kapı girişinde kimliği belirsiz kişi tarafından silahla ateş edilerek öldürüldü.

Polis hakimin kafa ve göğsünden silahla üçüncü katın merdivenlerinde saldırgan tarafından ateş edildiğini belirtti. Sabah saatlerinde meydana gelen olayda, binanın içinde ve dışında bulunan güvenlik kameralarının kayıtları da incelemeye alındı.

Güvenlik kamerası ve görgü tanıklarının ifadesinden yararlanan güvenlik güçü yetkilileri saldırganın robot resmini de çıkardı: Polis katilin Slav tenli, 1,75-1,80 santimetre boyunda, 25-30 yaşlarında, siyah şapka, ceket ve mavi kot pantolon giydiğini belirtiyor. Polis, katilin iz bırakmaması için olay yerinde boş mermi kovanlarını da beraberinde götürdüğünü kaydetti.

Rus güvenlik güçleri cinayetin hakim Çuvaşov’un göreviyle ilgili olduğu üzerinde duruyor. Hakim özellikle son zamanlarda Moskova’da çok sayıda esmer tenli yurttaşları öldüren Artur Rıno, Pavel Skaçevski ve Roman Kuzin’den oluşan dazlak çetesine 10-20 yıl arası ağır hapis cezası vermişti. Hakim Çuvaşov ayrıca Beyaz Kurtlar isimli dazlak çetesini de yargılamıştı.

Rusya Başsavcılık Soruşturma Komisyonu Moskova Bölge Başkan Yardımcısı Pyotr Titov, cinayetle ilgili bazı gelişmelerin olduğunu belirtti. Olayla ilgili soruşturma açıldı. Rus güvenlik güçleri cinayetin sipariş niteliğinde olduğu görüşünde. Rus basınında çıkan haberlere göre, dazlakların internet sitelerinde kendileriyle ilgili sert kararlar çıkaran hakim ve savcılık yetkilerine defalarca “ölüm fermanları” verilerek tehditler yapılıyordu.
 
Önce Kırgızistan'da iktidar değişikliği, ardından Smolensk Bölgesi'ndeki uçak kazası...

Bir haftadır bütün dünyanın gözü eski Sovyet coğrafyasında. Yorumu çağrıştıran haberler, imalı açıklamalar, karanlık kuşkular, her şey geçen hafta içinde olup bitenlerin nedenlerini Moskova'yla bağlantılı olarak ele alma eğiliminde...

Kırgızistan'da iki gün içinde iktidarın değişmesi sonucunu doğuran kitlesel eylemler ve kanlı olaylar, Batı medyasında yaşanan kısa şaşkınlığın ardından olayda "Rus parmağı" olduğu şeklinde açıklandı.

ABD, Rusya ve Çin aradında gitgeller yaşayan Başkan Bakiyev'in askeri üsler konusunda Rusya Başbakanı Putin'e verdiği sözleri tutmadığı ve Rusya'dan cumhuriyete gönderilen ekonomik yardımı kendisi ve yakınların için kullandığı iddiaları, sonuçta "darbeyi el altından Kremlin düzenledi" tezinin şu ya da bu biçimde ileri sürülmesine dayanak yapıldı. Moskova'nın yeni Kırgız yönetimiyle kısa sürede diyaloga girmesi ve yakında maddi yardım yapmaya hazır olduğunu açıklaması da tuz biber oldu. İddialara son noktayı, devrildiğini kabul etmeyen devrik lider Bakiyev'in "darbede bir devletin etkisi var, ama adını açıklayamam" cümlesi koydu.

Kırgızistan'da iktidar değişikliğini Kremlin mi tezgahladı yoksa yaşanan hızlı siyasi gelişmelerden yararlanmak için en usta girişimler Rusya'dan mı geldi; bu konu tartışılmaya devam edecek.

Kırgız olaylarının etkisi sürerken Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczynski ile eşi ve Genelkurmay Başkanı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda devlet yetlilisini taşıyan uçağın önceki gün Rusya’nın Smolensk kentine iniş yapmaya çalışırken düşmesi, uluslararası gündemi değiştirdi. Uçağın düşme nedenleri üzerinde açıklanan tahminler arasında birkaçı öne çıkıyor: Pilot hatası, sis, Rus yapımı "sicili bozuk" Tupolev uçaklarında sık sık rastlanan sorunlar ve ... pek net ifade edilmeyen "Rus parmağı"nın gölgesi. Bu gölge "terör" kuşkusundan başlıyor, Putin'in aslında Katin anma etkinliği için Polonya Devlet Başkanı'nı değil Başbakanı'nı çağırmış olduğu, ama Kaczynski'nin buna karşı çıktığı iddiasından "Katin'in uğursuzluğu" ya da "Stalin'in laneti" manşetlerine kadar geniş bir yelpazede devam ediyor.

İddiaların ne kadarı doğrudur, öne sürülen tezlerde gerçek payı var mıdır, bunları şu anda bilmiyoruz. Ancak şu ortada: Rusya anlaşılan son zamanlarda epeyce güçlendi. Orta Asya'da "devrim" düzenlemekten sonbaharda görev süresi dolacak olan "eski bir Rus düşmanı"nı TU-154 markalı başkanlık uçağında düşürmeye kadar birçok şeye gücü yetebilecek bir devlet olarak görülüyor. Bu yeni bir olgu. Yeltsin zamanında dünya gündemindeki kuşkular sıralamasında Kremlin'in "ratingleri" bugünkü düzeyini hayal bile edemezdi...