|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
07
Nisan 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
Medvedev: Terörizmle
Mücadelede ödün verilmeyecek
Moskova'daki eylemlerin
ardından terörün Dağıstan’a
sıçramasıyla bu cumhuriyete giden
Devlet Başkanı Medvedev terörizmle
mücadelede ödün verilmeyeceğini
söylemiş, durumun kontrol altına
alındığını savunmuştu. Moskova'nın
dikkatlerini Kuzey Kafkasya’ya
çekmek isteyenler adım adım
planlarını uyguluyorlar. Moskova
bu planları yapanları biliyor
olmasına rağmen Kafkaslarda
bataklığa doğru sürüklenmektedir.
Menşeinin bilinmesine rağmen
adının konmasından çekinilen terör
Kafkasya'da sürüyor. Bu sabah
İnguşetya'nın Karabulak kentinde
bir intihar eylemcisi üzerideki
bombayı patlattı. Ardından ikinci
bir patlama duyuldu. İlk gelen
haberlere göre eylemcinin dışında
olay yerindeki iki kişi öldü. Ölü
ve yaralı sayısı üzerine henüz
resmi açıklama yapılmadı.
Daha önce de Dağıstan'da
demiryoluna yerleştirilen
patlayıcı nedeniyle bir yük
treninin beş vagonu raydan çıktı.
Ancak ölen veya yaralanan olmadı.
Geçen hafta Moskova metrosunda
yapılan intihar saldırıları
bölgedeki sorunla
ilişkilendirilmişti. Son
saldırıları üstlenen olmadı,
Moskova saldırılarını ise Terörist
Doku Ömerov liderliğindeki Çeçen
teröristlerin üstlendiği haberi
incelenip irdelenmeden tüm dünya
basınına servis edilmişti. Bu
adres saptırma taktiğini Ruslar
şimdilik görmezlikten gelerek Doku
Ömerov'a karşı odaklanmaya
başladı.
Moskova'daki
eylemlerin ardından terörün
Dağısan'a sıçramasıyla bu
cumhuriyete giden Devlet Başkanı
Medvedev terörizmle mücadelede
ödün verilmeyeceğini söylemiş,
durumun kontrol altına alındığını
savunmuştu. Moskova'nın
dikkatlerini Kuzey Kafkasya’ya
çekmek isteyenler adım adım
planlarını uyguluyorlar. Moskova
bu planları yapanları biliyor
olmasına rağmen Kafkaslarda
bataklığa doğru sürüklenmektedir.
|
|
|
|
|
Kabardey Balkar
Cumhuriyeti’nde Müzik ve Tiyatro
İçin Kaynak Ayrıldı
Kabardey Balkar
Cumhuriyeti’nde başbakan
yardımcısı DIŞEK’ Madine 2010
yılında müzik ve tiyatro alanında
köklü bir revizyon yapılacağını
belirterek, bunun için bütçeden
179 milyon ruble para ayrıldığını
ifade etti.
Ünlü kompozitör
ve Rusya sanat akademisi öğretim
görevlisi Murat Kajlayev’i kabulü
sırasında bir açıklama yapan
DIŞEK’ Madine, devlet başkanının
talimatı ile bu konuda ciddi bir
çalışma başlatıldığını ifade
ederek önümüzdeki yıl içerisinde
müzik ve tiyatro alanında,
kültürün bu dalında görev yapan
sanatçılar kültür evleri ve
tiyatrolar konusunda yepyeni bir
yapılanmaya gidileceğini söyledi. |
|
|
|
|
Nikaragua Dış İşleri
Bakanı Abhazya’yı Ziyaret Edecek
Rusya’dan sonra Abhazya’yı
tanıyan ilk ülke olan Nikaragua
Dış İşleri Bakanı'nın önümüzdeki
günlerde Abhazya’yı ziyaret
edeceği bildirildi.
Dış
İşleri Bakanı Lopez Santos
Samuel’in Sohum’da bulunacağı süre
içerisinde Abhazya devlet başkanı
Sergey Bağapş, Başbakan Sergey
Şamba ve Dış İşleri Bakanı Genady
Gvinciya ile görüşmeler yapacak.
2009 yılında Nikaragua ile
imzalanan işbirliği anlaşması
çerçevesinde iki ülke arasında
işbirliği yapılabilecek alanların
tespiti ve geliştirilmesi
konusunda da konuk dış işleri
bakanının Abhaz Parlamentosu’nda
ayrıca bir konuşma yapacağı
bildirildi. |
|
|
|
|
UTIJ Boris’in “Edip” Oyunu
Sahneleyecek
Maksim Gorki Dram Tiyatrosu Önceki
yıl kaybettiğimiz Çerkes
edebiyatının büyük ismi UTIJ
Boris’in “Edip” trajedyasından
yeni bir oyun sahneleyecek.
Rejisörlüğünü TEWUVEJ
Sultan’ın yaptığı büyük
edebiyatçının anısına sahnelenecek
oyun 8- 9 nisan tarihlerinde
devlet müzik tiyatrosunda
sahnelenecek. |
|
|
|
|
Türkiye’deki
Üniversitelerde Çerkes Dili ve
Edebiyatı Bölümü Açılacak
Türkiye’deki üniversitelerde
Çerkes dili ve edebiyatı bölümü
açılacak olması Türkiye basınında
geniş yankı buldu.
Akşam,
Yeni şafak ve Radikal
gazetelerinde yer bulan
üniversitelerde Çerkesce bölümü
açılacağı haberi bu konuda Kafkas
Dernekleri Federasyonu’nun uzun
süredir devam eden taleplerine yer
verilerek Cumhurbaşkanı Gül ile
yapılan görüşmeler YÖK
başkanlığına ve hükümete iletilen
taleplerden bahsedilerek
Federasyon Başkanı’nın “bu konuda
ilk başvuru yapıldığı zaman
talebimiz nedeniyle bölücülükle
suçlanarak sayın Muhittin Ünal
hakkında dava açılmıştı ama bu gün
hükümetin daha gerçekçi bir bakış
açısı içerisinde olduğunu
görüyoruz” sözlerine yer verildi. |
|
|
|
|
Bölgedeki İhtilafları
Yerine Çözmek İçin Uzun Süreli Bir
Çalışma Yürütülmeli
ABD'deki John Hopkins
Üniversitesine bağlı Orta
Asya-Kafkaslar Enstitüsü Araştırma
Müdürü Svante Cornell, "Eğer Batı
liderleri gerçekten de bölgede
istikrar istiyorlarsa, nereden
başlamak gerektiğini iyi
bilmeliler. Bölgedeki ihtilafları
dondurmak yerine çözmek için uzun
süreli bir çalışma yürütülmeli."
şeklinde bir açıklamada bulundu.
Dağlık Karabağ ihtilafının
çözüm sürecine değinen Cornell,
ihtilafın, Batı'nın önemini yeteri
kadar anlamadığı büyük bir sorun
haline geldiğini vurguladı:
"Kelbecer'in işgalinden sonra
Türkiye, Ermenistan sınırını
kapattı. Kabul etseler de
etmeseler de Türkiye-Ermenistan
ilişkilerini,
Ermenistan-Azerbaycan ihtilafından
ayırmak, Türkiye'nin iç politikası
açısından mümkün değil. Gerçek
çok basit. Türk halkı ve
iktidardaki AK Parti
milletvekillerinin büyük bir
bölümü, Dağlık Karabağ ihtilafı
çözülmeden protokollerin
onaylanmasına karşı. Türkiye ile
Azerbaycan arasındaki ilişkileri
göz önünde bulunduran AK Parti
yönetimi, Ermenistan herhangi bir
taviz vermeden sınırın açılması
halinde, 800 bin Azeri mültecinin
barındığı kasabalarda belgesel
çeken küçük bir çekim ekibinin
bile, hükümete karşı protesto
dalgası oluşturabileceğini iyi
biliyor. Bu gerçeği anlamak ve
Dağlık Karabağ'a yönelik
diplomatik çabaları artırmak
yerine Batı ülkeleri, Ankara'yı bu
iki süreci birbirinden ayrı
tutmaya zorluyor." dedi.
Türkiye'nin, ABD ve Rusya ile
ilişkilerinin de zarar gördüğünü
söyleyen Cornell, "Obama
yönetiminin, Dağlık Karabağ
ihtilafının çözümü konusunda
olumlu gelişmelerin sağlanması
için çaba göstermemesi, özellikle
de ABD Temsilciler Meclisi Dış
İlişkiler Komitesinde sözde
soykırım yasa tasarısının kabulünü
engellememesi Ankara'yı üzüyor.
Rusya ile ilişkilere gelince;
Ankara, Dağlık Karabağ düğümünün
açılması konusunda Moskova'nın
desteğine güveniyordu. Ancak Türk
yetkililerin de açıkladığı gibi,
Moskova ABD'nin, bu iki sürecin
ayrı ayrı sürdürülmesi gerektiği
şeklindeki tutumunu yineledi.
Böylece Ankara, Moskova'nın, her
iki süreçle ilgili olumlu gelişme
sağlanması konusundaki isteğine
şüpheyle yaklaşmaya başladı."
dedi. |
|
|
|
|
Aslan Jukov’un Suikasti
Uyarısı
Moskova’daki Adigelerin sivil
örgütü ‘Xabzem Yi Nur’, 14 Mart’ta
Karaçay-Çerkes’in başkenti
Çerkesk’te evinin bahçesinde
öldürülen Çerkes gençlik
hareketinin liderlerinden Aslan
Jukov’un planlı suikasta kurban
gittiğini belirtip yaşanan
gerilimin ülkeyi etnik çatışmaya
sürüklediği uyarısı yaptı.
Daha önce de bir bildiri
yayınlayan dernek, katillerin
bulunamamasını da eleştirerek
yaptığı açıklamada şöyle dedi.
Jukov’un susturuculu silahla
başından birkaç el atıyla
vurulmasının kiralık katilleri
işaret ettiğini kaydeden örgüt,
“Son aylarda Karaçay-Çerkes’te
genç Çerkes ve Karaçaylar arasında
çatışmaların sıklaştığı gerçeği
kimse için sır değil” ifadelerini
kullandı.
Yönetimi iki
kesim arasındaki sorunu
görmezlikten gelmekle suçlayan
‘Khabzem Yi Nur’ yazılı
açıklamasında “Halkını seven bir
genç Çerkes’in öldürülmesi kimin
yararına ve cinayeti emredenlerin
ne gibi amaçları vardı? Bölge
yönetimi bu tür olayların olmaması
için neden uyarılarda bulunmuyor?
Neden önlem almıyor? Bunlar şu
anda Karaçay-Çerkes halkının en az
yüzde 20’sinin ve tüm dünyadaki
Çerkes dünyasının kendisine
sorduğu onlarca benzeri sorudan
sadece bir kaçı” dedi.
‘Khabzem Yi Nur’ yönetimin
kanunsuzluk ve icraatsızlığının
neden olduğu çaresizlik ve öfkenin
Karaçay-Çerkes halkını, milletler
arası çatışmaya götürdüğü ve
1999’da yaşananların tekrarlanması
riskinin bulunduğu uyarısı yaptı.
Örgüt açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Sadece halkların ve sivil
liderlerin aklı ve müdahalesi,
federal merkezin acil ve doğru
tepkisi durumu halen kontrol
altında tutabilir. Şüphesiz Aslan
Jukov cinayeti cezasız kalmamalı,
cinayeti gerçekleştiren ve emri
verenler kanunlar önünde hesap
vermeli. Çerkes (Adige) halkı
temsilcileri olarak Karaçay-Çerkes
Cumhuriyeti yönetiminden,
halkımıza layık evlatlardan biri
olan Jukov cinayetiyle ilgili bir
an önce soruşturmayı tam olarak
yürütmesini istiyoruz. İnsanları
eylemlere çağırarak herhangi bir
provokasyona teslim olmayı
düşünmüyoruz, biz sadece tek bir
soru soruyoruz: Bölgedeki açık
problem ve kanunsuzluklara yönetim
daha ne kadar gözünü kapatacak?”
|
|
|
|
|
Moskova Saldırısı Putin’in
Terörle Mücadele Sınavı
Moskova Metrosu'nda yaşanan ve
39 kişinin ölümüne yol açan
bombalı saldırıların ardından
dünya basınında yer alan
yorumlarda, olayların Putin'in
Kafkasya'da uyguladığı sertlik
politikalarının bir sonucu olduğu
ifade edildi.
Bu konuda
dünya basınında yer alan
haberlerden kısa özetler
sunuyoruz.
THE NEW YORK
TIMES: Moskova saldırısı Putin’in
terörle mücadele sınavı
Moskova’nın merkezinde yaşanan
intihar saldırıları Başbakan
Vladimir Putin’in terörle mücadele
geçmişine önemli bir darbe vurdu.
Öte yandan Putin’in saldırılara,
geçmişte olduğu gibi toplumun
üzerindeki baskısını artırarak
yanıt vermesi söz konusu.
Saldırılar ayrıca Putin’in adamı
olarak bilinen Dimitri Medvedev’in
yönetimi liberalleştirme, siyasi
çoğulculuğu güçlendirme ve
isyancılığın kökenine inerek
terörle başa çıkma yönündeki
politikalarının üzerine de gölge
düşürmüş oldu. Terör olaylarındaki
artış yüzünden Putin Medvedev’i
bir kenara itip güvenlik geçmişi
olan danışmanlarını ön plana
çıkarabilir.
THE
WASHINGTON POST: Saldırılar
Medvedev ve Putin’e sert bir
sinyal gönderdi. Bazı
gazeteler saldırının hükümetin
güvenlik politikalarının çöküşünün
bir sembolü olduğunu söyledi.
Yayımlanan yorumlarda yıllar süren
resmi propagandanın Rusları
“korkulacak bir şey olmadığı”
yönünde kandırdığı hatırlatıldı.
BBC: Saldırılar sürpriz
olmadı Rusya Devlet Başkanı
Dimitri Medvedev’in patlamaların
hemen ardından yaptığı açıklama
aydınlatıcı oldu. Medvedev her
zamanki gibi militanlarla “sonuna
kadar” mücadele edeceklerini
söyledi ancak “yapılması
gerekenler konusunda sert önlemler
alınması gerektiğini” söyleyerek
polis ve güvenlik güçlerini
eleştirmekten de geri durmadı.
Ancak Moskova Metrosu’nda
yaşananlar Rus yetkililer için çok
büyük bir sürpriz olmadı. Kasım
ayından bu yana Kuzey
Kafkasya’daki İslamcı militanlar
seslerini yükseltip metro
saldırılarının arkasında
olduklarını duyuruyordu. Moskova
Metrosu’nun boyutları ve
militanların geçmişteki
saldırıları düşünüldüğünde olası
bir hedef olduğu tahmin
edilebilirdi.
THE WALL
STREET JOURNAL: Bombalamalar
Kremlin’in Çeçenistan hamlesinin
başarısızlığını gösterdi
Rus yetkililerin Pazartesi günkü
metro saldırılarına gösterdikleri
tepki ülkenin güney sınırında,
Çeçenistan’da yaşanan
huzursuzluğun komşu cumhuriyetlere
yansıdığının da onaylanması
anlamına geliyor.
Bazı
analistler saldırıların
isyancıların lideri Alexander
Tikhomirov’un bu ay başında
öldürülmesinin intikamı olduğu
görüşünde. Ancak bu tür intikam
operasyonlarını planlamanın vakit
alacağını dolayısıyla dün yaşanan
saldırılar benzeri “fırsat
yakalama” saldırılarının intikamla
ilgili olamayacağı görüşünde.
Analistler genellikle Rusya’nın,
bölgede işsizlik sorununa çözüm
bulmayı başaramayan politikalarına
eleştirel yaklaşıyor.
THE LOS ANGELES TIMES: Moskova
patlamaları Kremlin’e meydan
okuyor Vladimir Putin,
güneydeki isyancılarla
mücadelesini uzun zamandır
sürdürüyordu. Zaman zaman yaşanan
şiddet olayları Başbakan’ın Rus
kamuoyuyla yaptığı sosyal
anlaşmayı tehdit bile ediyordu.
Ruslar güvenlik ve istikrar için
demokratik haklarından vazgeçtiler
ancak bazı analistler Çeçenistan
savaşının halkı kendisinin
arkasında toplanmaya yönlendirerek
Putin’in konumunu
sağlamlaştırdığını ifade etti.
Yani militanlar hem Putin’in
liderliğini güçlendirmiş hem de
tehlikeye atmış oldu.
FINANCIAL TIMES: Rusya’nın kanlı
arka bahçe savaşları
Moskova’nın iradesini iki kanlı
savaşın ardından dayatmayı
başardığı Çeçenistan’da bile hala
zaman zaman direniş olaylarıyla
karşılaşmak mümkün. Bu arada,
komşu Dağıstan ve İnguşetya’da da
şiddet olayları alevlenmiş
durumda. Bu kirli çatışmalar
yolsuzluğa uyuşturucu
kaçakçılığına ve kadınların her
iki taraftaki savaşçıların
istismarına uğramasına neden oldu.
Dolayısıyla bu savaşların
çocuklarının kendilerinin şiddet
olaylarına bulaşması çok şaşırtıcı
değil.
Putin’in bölgede
güçlü askerlerden fazlasına
ihtiyaç olduğunu anlamış gibi
görünüyor. Ancak ne bölgeye
gönderilen askerler ne de akıtılan
paralar, gerçek bir siyasi
bağlılık, hukukun üstünlüğü,
demokrasi ve Gürcistan dahil
komşularla kurulacak iyi ilişkiler
olmaksızın yeterli olmayacaktır.
THE GUARDIAN: Rusya’da
bombalamaların faili yeni nesil
militanlar Geçtiğimiz 11
yıl boyunca Kuzey Kafkasya’ya
yönelik federal politikalar,
iktidarın Kremlin çevresinde
geliştiği daha geniş bir siyasi
reform sürecinin içinde
gizleniyordu. Bu sertlik
politikalarının bir parçası olarak
Rus kamuoyu bölgeye istikrarın
geri döndüğüne ikna edilmişti.
Ancak uzun vadede Putin’in Kuzey
Kafkasya politikaları bölge
genelindeki memnuniyetsizliğin
üzerini kapatarak Çeçen ayrılıkçı
hareketinin daha da
radikalleşmesine ve isyancıların
güçlenmesine neden oldu.
Moskova Metrosu’ndaki saldırılar
misilleme amacını güdüyor gibi
görünüyor. Eğer saldırıların Kuzey
Kafkasya’daki isyancılarla
bağlantılı olduğu ortaya çıkarsa ,
bölgedeki kirli savaşın şiddetinde
bir artış görülebilir.
FORBES: Kremlin’in ölümcül
başarısızlığı Moskova’daki
intihar saldırılarının en büyük
sorumlusu hükümet politikalarının
başarısızlığı. Saldırının
kaynağının ne olduğu çok önemli
değil ancak yaşananlar Kremline
ölümcül ve açık bir mesaj
gönderdi: İnguşetya, Dağıstan ve
Çeçenistan bölgelerinde terörizmle
mücadele etme ve sebeplerine inme
konusunda gösterdiği çabalar
başarısız oluyor.
Yaşananlar öte yandan Rusya’nın
başkenti Moskova’nın terörist ve
şiddet olaylarına en az yukarıda
bahsedilen bölgeler kadar açık
olduğunu gösterdi.
VOICE
OF AMERICA: Rusya’nın Kuzey
Kafkasya’daki sorunları sürüyor
Rusya’nın 1990’lardan bu yana
Çeçenistan’a açtığı iki savaşın
sonunda 100 bin civarında Çeçen
öldü. Bu da bölgede öfkeyi
güçlendirip gelecekteki intihar
bombacılarını yarattı. Bunların
arasında Kafkasya’daki şiddet
olaylarında sevdiklerini kaybeden
Kara Dullar da var. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|