YAYIN YASALARI ÇERKESLERİ DE MEMNUN ETMEDİ

 

Firaz Baran

Özgür Politika Gazetesi

 
   
 
  • KAFDER Genel Başkan yardımcısı yazar ve sinemacı Çetin Öner, yayın yasalarının Türkiye gerçeğine uymadığını söyledi ve "Bırakınız 100 düşünce açsın, 100 şarkı 100 dilde söylensin. Türkiye etnik diller nedeniyle yıkılmaz, zenginlik kazanır" dedi.

  • Radyo açma veya televizyon kurma konusunda çalışmalarının olacağını açıklayan Öner, Çerkeslerin her halk gibi kendi diliyle televizyon izlemek, radyo dinlemek istediğini vurguladı.

  • KAFDER yayınlarında, "Çerkesler, kurtuluş savaşındaki kayıpları Türkiye nüfusuna oranla en yüksek olan halktır" deniliyor.

  • ABD'nin New Jersey eyaletinde de 250 bin Çerkes yaşıyor. Bunlar, 2. Dünya Savaşı'nda Moskova savunmasında gösterdikleri cesaret nedeniyle Amerikalılar tarafından alınıp oraya yerleştirilmiş olan Çerkesler.


Kafkas Derneği (KAFDER) Genel Başkan Yardımcısı Çetin Öner, anadilde yayına ilişkin çıkan yasa ile bir etnisitenin dil öğretmesinin mümkün olmadığını söyledi. "Bu nedenle yeni bir yapılanma ve çalışma sürecine girdik ve bunu sağlayacağız" diyen Öner, Türkiye'nin etnik fillerle yıkılmayacağını, aksine zenginleşeceğini ifade etti. KAFDER Genel Başkan yardımcısı, anadilde yayına ilişkin katedilen mesafenin de Kürt halkının başarısı olduğunu söyledi. Öner, Türkiye'de yaşayan 6 milyon Çerkes'in eğitim ve kültür hakkından yoksun olduğunu ifade etti.

KAFDER Genel Başkan yardımcısı yazar ve sinemacı Çetin Öner, yayın yasalarının Türkiye gerçeğine uymadığını söyledi ve değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Bu yaklaşımın etnik toplumları zedeleyen ve kıran bir tavır olduğunu ifade eden Öner, "Bırakınız 100 düşünce açsın, 100 şarkı 100 dilde söylensin. Türkiye etnik diller nedeniyle yıkılmaz, zenginlik kazanır" dedi.

Radyo açma veya televizyon kurma konusunda çalışmalarının olacağını açıklayan Öner, Çerkeslerin her halk gibi kendi diliyle televizyon izlemek, radyo dinlemek istediğini vurguladı.

Çetin Öner, anadilinin Çerkesce olduğunu, sonradan Türkçe'yi öğrendiğini belirterek, "Siz hayatınızda hangi radyoda, hangi televizyonda Çerkesce ve Kürtçe bir şarkıya rastladınız" dedi.

Kafkasya Derneği (KAFDER) çalışmaları hakkında da bilgi veren Çetin Öner, 1960'lı yıllardan beri anadilde eğitim değil ama anadil eğitimi verdiklerini bildirdi. Bu eğitimlerde Kiril alfabesinin öğretildiğini söyleyen Öner, Nazım Hikmet'i ve onlarca yazarı Kafkas dillerine çevirdiklerini, Kafkasya'da Çerkesce yazılan yazıları da Türkçe'ye kazandırdıklarını belirtti.

Bu çalışmaların kültürlere zenginlik kattığını ifade eden Öner, hiçbir grubun diğerinden üstün olmadığını, yayın ve eğitim hakkının küçük bahanelerle ertelenmesi, dejenere edilmesinin büyük bir ayıp olduğunu dile getirdi. Çetin Öner, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Herkesin dilini, dinini, düşüncesini açıkça net söylebildiği bir şenliğe çevirelim Türkiye'yi. Bir şölen ülkesi olsun. Bu büyük tartışmalar, düşmanlıklar bitsin. Tam anlamıyla barış egemen olsun. Bu da insanların kendini özgürce ifade edebildiği, dilini özgürce kullanabildiği bir ülke olmaktan geçer. O zaman inanılmaz tiyatrolar, romanlar yazılacak. Sinemalar doğacak. Kültürel anlamda özgürlüğü tanımamak yasaları tek kanatlı kuş haline getirir."

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda bütün etnisitelerin savaştığını, kan ve can verip bağımsızlık savaşının kazanıldığını belirten Öner, "Bu bağımsızlık savaşına Ermenisi, Rumu, Çerkesi, Kürdü, Türkü katılmıştır. Bunu inkar etmek bir kere yanlıştır. Resmi tarihin de bu bağlamda daha adil yazılması ve düşünülmesi gerekir" dedi.

Çetin Öner, Kürt halkına ilişkin olarak da şöyle konuştu: "Yerel, etnik ve azınlıklar konusuna öncülük eden gerçekten Kürt halkıdır. Yani Kürt halkının önderliğinde bu mücadele verilmiştir. Büyük bir kazanım sağlanmıştır. AB'ye giriş konusunda da etnik grupların hakları çok önemlidir."

Çerkesler

Çerkesler 1600 yıllarından itibaren Osmanlı topraklarına geldiler. Silahşör oldukları için saray çevresinde kaldılar. 1864 büyük sürgününde, yani Kafkas-Rus savaşından sonra gelenler de saray çevresine yerleştiler. Ve Çerkesler Anadolu yarımadasında etnik gruplarının olduğu her bölgeye yerleştirildiler.

KAFDER, Türkiye'deki Çerkes nüfusunu 6 ila 7.5 milyon arasında gösteriyor. Balıkesir, Bursa, İzmir, Kayseri, Adana, Sivas, Uzunyayla, Eskişehir, İstanbul, Uşak, Afyon, Adapazarı, Düzce'de yoğun bir nüfusa sahipler. Kürt illerinde Muş ve Kars'ta çok az bir nüfusları bulunuyor. KAFDER yayınlarında, "Çerkesler, kurtuluş savaşındaki kayıpları Türkiye nüfusuna oranla en yüksek olan halktır" deniliyor.

Çerkes Ethem'le gelen saygı

1920'li yıllarda Çerkes Ethem öncülüğünde Çerkes savaşçılar üç büyük isyanı; Anzavur, Çapanoğlu ve Konya İsyanı'nı bastırdılar. Bu üç isyanı da bastırıp, Kuvayi-Milliye'nin önünü açan hareket Çerkes Ethem'in Kuvayi Seyaresi olarak kabul ediliyor. Çerkesler, "Türkiye Cuhmuriyeti'nde gerilla savaşının kurucusu ve önderi Ethem Bey'dir. Bunu bütün yabancı tarihçiler de bilir. Neden gerilla savaşı önemlidir? Bir ülke yabancı güçler tarafından işgal ediliyorsa, düzenli ordunun o yabancılarla savaşması fazla zaiyata sebep olabilir. Gerilla taktiği tıpkı Vietnam'da olduğu gibi çok daha etkili ve daha az zaiyatla kazanılır. Eğer gerilla savaşı ile kurtuluş savaşı verilseydi, daha az insan kaybımız olurdu" diyorlar.

KAFDER, Kurtuluş Savaşı'nda Çerkes Ethem çelişkisi çıktıktan sonra Çerkeslere gösterilen saygı, sevgi ve hoşgörünün birden bire ivme kaybettiğini, böyle olunca Çerkeslerin asimilasyon sürecine girdiğini açıklıyor.

Çerkesler dünyanın birçok yerine dağılmış bulunuyorlar. Bugün Çerkes nüfusu kendi anavatanında 2 milyon civarında. ABD'nin New Jersey eyaletinde de 250 bin Çerkes yaşıyor. Bunlar, 2. Dünya Savaşı'nda Moskova savunmasında gösterdikleri cesaret nedeniyle Amerikalılar tarafından alınıp oraya yerleştirilmiş olan Çerkesler.

Ürdün'ün beşte biri Çerkes. Mısır Kölemen Devleti'ni 300 yıl idare edenler yine Çerkesler oldu. Ayrıca Suriye, Libya, İsrail ve İspanya'da da yoğunlaşmış bir Çerkes nüfusu bulunmakta.