RUSYA FEDERASYONU'NDAKİ SON GELİŞMELER

  http://www.deik.org.tr/duyurular/russon.html Mayıs 2000  
   
 

Giriş
 

Boris Yeltsin, 31 Aralık 1999 günü yılbaşına saatler kala sürpriz bir şekilde istifa ederek yerine Başbakan Vladimir Putin'i vekil tayin etti. 9 Ağustos 1999'dan beri başbakanlık görevini yürüten Putin, 26 Mart 2000 tarihinde yapılan Devlet Başkanlığı seçimlerini yüzde 52'nin üzerinde oy alarak ilk turda kazandı. 7 Mayıs 2000 tarihindeki yemin töreni ile de RF'nun İkinci Devlet Başkanı sıfatını resmen elde etmiş oldu. Putin'in resmi devlet başkanı olarak ilk icraatı, birlikte çalıştığı Başbakan Yardımcısı Mikhail Kasyanov'u başbakan olarak tayin etmek oldu. Yeni hükümetin üyeleri kısa sürede belirlendi. 7 Mayıs'tan bu yana geçen üç hafta içinde Putin, bir yandan yeni hükümeti oluştururken, diğer yandan da RF'nun iktidar ve devlet yapısında ve federal merkez ile bölgelerin ilişkilerinde oldukça radikal sayılabilecek değişiklikler yapmaya başladı.

 

Yeni Hükümet
 

Putin yeni hükümette eski kadrosunu büyük ölçüde korudu. Buna karşılık bakanlık ve devlet komitelerinde bazı değişiklikler yaptı. Bakanlıkların sayısını 30'dan 24'e, başbakan yardımcılarının sayısını da 7'den 5'e düşürdü. Ticaret Bakanlığını yeni oluşturulan Ekonomik Gelişme ve Ticaret Bakanlığı bünyesine kattı. Yakıtlar ve Enerji Bakanlığının yakıtlarla ilgili kısmını ayırarak Doğal Kaynaklar Bakanlığına bağladı. Ekonomi Bakanlığını ve BDT'den sorumlu bakanlığı kaldırdı. Diğer yandan, Sanayi, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı adı altında yeni bir bakanlık oluşturdu. Eski Yakıtlar ve Enerji Bakanı Viktor Kalyuzhny yeni kabineye giremezken, Kasyanov'dan boşalan Maliye Bakanlığına A.Kudrin, yeni kurulan Ekonomik Gelişme ve Ticaret Bakanlığına think tank kuruluşu Stratejik Araştırmalar Merkezinin başında bulunan G.Gref getirildi. Putin bu arada çok sayıda devlet komitesi ve servisini de lağvetti. Bunlar arasında Çevre Komitesi, Gençlik Politikası Komitesi, Toprak Komitesi, Sivil Havacılık,Göç, Döviz ve İhracatı Denetleme Federal Servisleri, Goskino (Sinema Enstitüsü) bulunmaktadır.

 

Yeni Bakanlar Kurulu:
 

Başbakan

Mikhail Kasyanov
 

Başbakan yardımcıları

İlya Klebanov

Aleksey Kudrin (Maliye Bakanı)

Valentina Matvienko

Viktor Hristenko

Aleksey Gordeyev (Köy Ekonomisi Bakanı)
 

Bakanlar  

Adamov, Yevgeniy O.

(Atom Enerji Bakanı)

Aksenenko, Nikolay Y

(Demiryolları Bakanı)

Blohin, Aleksandr V.   

(Federasyon İşleri, Ulusal ve Göç Politikaları Bakanı)

Bukayev,Genadiy İ.     

(Vergi ve Harçlar Bakanı)

Chayka,Yuriy Ya.        

(Adalet Bakanı)

Dondukov, Aleksandr N

(San., Bilim ve Tek.Bakanı)

Filippov, Vladimir M.     

(Eğitim Bakanı)

Frank, Sergey O.         

(Ulaştırma Bakanı)

Gavrin, Aleksandr S.    

(Enerji Bakanı)

Gazizullin, Farit R.       

(Mülkiyet İlişkileri Bakanı)

Gordeev, Aleksey V.    

(Köy Ekonomisi Bakanı)

Gref, German O.            

(Ekonomik Gelişme ve Ticaret Bakanı)

İvanov, Igor S.                    

(Dışişleri Bakanı)

Kudrin, Aleksey L.             

(Maliye Bakanı)

Lesin, Mikhail Yu.              

(Basın, TV, Radyo ve Kitle İletişim Bakanı)

Pochinok, Aleksandr P.    

(İşgücü ve Sosyal Gelişme Bakanı)

Reyman, Leonid D.             

(Haberleşme ve Enformasyon Bakanı)

Rushaylo, Vladimir B.         

(İçişleri Bakanı)

Sergeyev, İgor D.                

(Savunma Bakanı)

Shevchenko,Yuriy L.           

(Sağlık Bakanı)

Shvıdkoy,Mikhail Y.

(Kültür Bakanı)

Shoygu,Sergey K.                

(Sivil Savunma, Olağanüstü Hal ve Afetler Bakanı)

Shuvalov, İgor İ.                    

(Hükümet Genel Sekreteri)

Yatskevich, Boris A.            

(Doğal Kaynaklar Bakanı)

Yujanov, İlya A.                      

(Anti-Tekel Politikalar ve Girişimi Destekleme Bakanı)

 

Yedi Federal Bölge Kararrnamesi
 

Devlet Başkanı V.Putin'in yemin töreninden sonraki ilk icraatlarından birisi, 89 Federal İdari Bölgeden oluşan Rusya Federasyonu'nu 7 büyük bölgeye (7 Federal Okrug'a) bölen 13 Mayıs 2000 tarihli kararnamesi oldu. Yeltsin döneminde çok büyük ekonomik ve politik yetkiler elde eden bölge liderleri (21 Otonom Cumhuriyetin Devlet Başkanları, valiler, belediye başkanları, bölge meclisleri başkanları, vs.) federal devlet yapısındaki merkez-bölge güç dengesini önemli ölçüde lehlerine çevirmeyi başarmışlardı. Her bölge kendi teşvik ve vergi yasalarını, yabancı sermaye yasalarını çıkarmış, bu yasaların federal yasalarla çelişip çelişmediği dikkate alınmaz olmuştu. Putin, tüm bu karışıklıklara son verilmesi, dikey devlet otoritesinin yeniden güçlendirilmesi, bölgelerdeki ayrılmacı eğilimlerin bastırılması gerektiğini daha başbakan iken geçen yıl devamlı yineliyordu.Putin'in, bu yılın başlarında kurdurduğu ve RF için 10 yıllık bir gelişme ve reform stratejisi hazırlamakla görevli think tank kuruluşu Stratejik Araştırmalar Merkezinin hazırladığı stratejide de devlet yapısında köklü reformlar öngörülmektedir. Putin, bu reformlara girişmeden önce bölgeleri denetim altına almayı yeğledi.
 

Putin oluşturduğu 7 süper bölgeye tam yetkili temsilcilerini atadı. Temsilcilerin biri eski başbakan, birisi bürokrat kökenli, diğer 5'i ise asker ve güvenlik-istihbarat kökenli kişilerden oluşuyor. Kremlin temsilcilerinin esas görevleri arasında, kendi bölgelerindeki federal kuruluş temsilcilerinin ve yerel yönetimin icraatlarını denetlemek, federal yasalara aykırı tasarrufları saptayıp bunların önüne geçmek, kısaca, bölgelerde Kremlin'in gözü, kulağı ve sesi olmak bulunuyor. Vergiden gümrüğe, polisten yargıya çok geniş bir alanı kapsayan yetki ve görevlerle donanacak olan bu 7 temsilci neredeyse birer Devlet Başkanı Yardımcısı statüsüne kavuşmuş olacaklardır. Üstelik, Putin, yakında yeni bir kararname ile bu 7 temsilcinin Güvenlik Konseyinin doğal üyesi olmalarını sağlayacağını açıkladı. Böylece, Putin'in bölgelerdeki temsilcileri, tıpkı dışişleri ve savunma bakanları gibi ülkenin en kilit mevkilerini işgal eden devlet görevlileri arasına girmiş olacaklar. Bölgeler ve bu bölgelere atanan Devlet Başkanı Temsilcileri şunlardır:

1) Merkez Bölgesi (Merkez: Moskova)

General Georgi Poltavchenko: Eski St.Petersburg vergi polisi şefi, son bir yıldan beri Devlet Başkanının Leningrad Bölgesi Temsilcisi olarak görev yapıyordu.

2) Kuzey-Batı Bölgesi (Merkez: St.Petersburg )

General Viktor Cherkesov: Federal Güvenlik Servisi (FSB) Direktör Yardımcısı idi.

3)     Ural Bölgesi (Merkez: Yekaterinburg)

General Pyotr Latyshev: İçişleri Bakan Yardımcısı görevinde bulunuyordu.

4)     Kuzey Kafkasya Bölgesi (Merkez:Rostov)

General Viktor Kazantsev: Kafkas garnizon komutanı, Çeçen savaşını yönetiyordu.

5)     Volga Bölgesi (Merkez: Nijniy Novgorod)

Sergey Kriyenko: Eski başbakanlardan, Sağ Güçlerin Birliği Partisinin başkanı.

6)     Sibirya Bölgesi (Merkez: Novorossisk)

Leonid Drachevsky: Eski atlet, Barselona Konsolosu, Polonya Büyükelçisi, daha sonra BDT'dan sorumlu bakan yardımcısı idi.

7)     Uzak Doğu Bölgesi (Merkez: Habarovsk)

General Konstantin Pulikovsky: İlk Çeçen savaşının sonuna doğru federal güçleri yönetti. Son seçimde Birlik partisinin Krasnodar seçim bölgesinin yönetiminden sorumluydu.

 

Seçilmiş Bölge Liderlerinin Görevden Alınabilmesi: Putin’in Duma’ya Sunduğu yasa Tasarıları (3’lü Paket)
 

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkeyi 7 süper bölgeye bölen kararnamesinden hemen sonra 19 Mayıs 2000 tarihinde parlamentonun alt kanadı Duma'ya ülkenin devlet ve güç yapısını yeniden düzenleyen 3 yasa tasarısı sundu. İlk tasarı, parlamentonun üst kanadı Federasyon Konseyinin kuruluşunu yeniden düzenliyor. Tasarıya göre, her bölge Konseyde biri yürütme, diğeri yasama organının temsilcisi olmak üzere 2 kişiyle temsil edilecek. Eskiden olduğu gibi bölge valisi ve yerel parlamento başkanı otomatik olarak Konseye giremeyecek, ancak seçilmek üzere kendi adaylarını yerel parlamentoya sunabilecekler. Valilerin parlamento dışında bırakılması ve böylece dokunulmazlık zırhlarını kaybetmeleri onların bölgelerdeki etkilerini azaltma bakımından çok önemli bir önlem olarak gözüküyor. Öte yandan,yeni Federasyon Konseyinin üyeleri profesyonel tarzda (full-time) çalışacaklar ve 4 yıl hizmet edecekler. Tasarı yasalaşırsa 1 Şubat 2001'de yürürlüğe girecek ve bu tarihe kadar Federasyon Konseyine yeni temsilcilerin seçilme işi bitmiş olacaktır.

 

Diğer iki tasarı, yerel yönetimlerle merkezin ilişkilerini yeniden düzenliyor ve merkezin, federal yasalara uyum sağlamak istemeyen yerel yönetimleri cezalandırabilmesini sağlıyor. Anayasa veya federal yasalara aykırı kararname çıkaran bölge yönetimleri, bu aykırılıkların mahkeme kararıyla tescili halinde görevinden alınabiliyor. Yine, tasarıya göre, hakkında cezai soruşturma açılan yerel yöneticiler de soruşturma süresince açığa alınabilecek. Bu tasarıların önümüzdeki haftalarda Duma'dan Yabloko dışında hemen tüm partilerin desteğiyle rahatça geçebileceği tahmin ediliyor.

 

Ancak, Duma'dan geçen tasarıların Federasyon Konseyinde veto görmesi halinde, ki görebilir, ikinci kez Duma'dan nitelikli çoğunlukla geçirilmesi gerekmektedir.

 

Putin Kararlarına Tepkiler
 

Putin'in bölgelerin gücünü çok önemli ölçüde sınırlandırmaya yönelik bu radikal adımlarına bölge liderlerinden ve valilerden gelen ilk tepkiler genellikle olumlu oldu. Bunda, atılan adımların pratikte bölgeler için ne anlama geldiğini tam kavrayamamanın yanında, yeni Devlet Başkanı Putin'le daha işin başında ters düşmeme kaygısı da etkili oldu. Başta Moskova Belediye Başkanı Y.Lujkov ve Sağ Güçlerin Birliği Partisi liderlerinden B.Nemtsov olmak üzere, Sverdlovsk Bölgesi Valisi Eduard Rossel, Yekaterinburg Belediye Başkanı A.Chernetskiy kararları desteklediklerini açıkladılar. Putin'in bu reformlarla bölgelerin yönetilebilirliliğini artırabileceğini, dikey devlet otoritesini tesis edebileceğini ve federal politikaların öne çıkmasını sağlayabileceğini vurguladılar. Özellikle, değişikliklerden sonra teşkil edilecek yeni Federasyon Konseyine çok sayıda temsilci sokabileceğini hesaplayan Komünist Partisi Putin'in reformlarına büyük destek verdi.

 

Tek ciddi karşı görüş Tataristan Devlet Başkanı Mintimer Şaymiyev'den geldi. Şaymiyev ''Bölgelerin şu anda kazanmış bulundukları özgürlükleri sınırlandırma girişimleri çok büyük sürtüşmelere yol açacaktır…Ulusal bölgelerin özerkliğini kısmaya yönelik bu önlemler uygulanma kabiliyeti olmayan politikalardır'' diye yorumladı. Şaymiyev, 1994 Rusya-Tataristan anlaşmasında, Tataristan'a Devlet Başkanı Temsilcisi atanmasını öngören bir hüküm olduğu halde Yeltsin'in bunu uygulamadığını, Putin'in temsilcilerinin de pratikte görev yapamaz duruma düşeceğini ifade etti. Putin'in reform önerileri Rusya'nın politik kamuoyunda genel kabul görmesine rağmen, atadığı temsilciler, eski Başbakanlardan S.Kriyenko dışında, bu ağır görev için pek uygun bulunmadılar. Temsilcilerin büyük ölçüde ekonomik ve sosyal sorunlarla mücadele edecekleri, dolayısiyle, bu konularda fazla bir bilgi ve deneyimi olmayan ve bölgelerin içinde bulundukları koşulları yakından bilmeyen generallerin başarılı olma şanslarının fazla olmadığı ileri sürülmektedir.

 

Yeni Gelişme Stratejisi
 

Bu yılın başında Putin'in direktifleriyle kurulan, yeni hükümette Ekonomik Gelişme ve Ticaret Bakanlığına getirilen German Gref'ın başında bulunduğu think tank kuruluşu Stratejik Araştırmalar Merkezi biri orta dönemli öncelikler programı(2000-2004), diğeri uzun dönemli gelişme stratejisi(2000-2010) olmak üzere iki program hazırladı. Basında kısaltılmış şekliyle yer alan bu stratejinin temel unsurlarını şu reform ve politikalar oluşturmaktadır:

  • Tüm firmalara rekabet eşitliği sağlayacak bir ekonomik politika güdülmesi: Tüm imtiyaz ve ayrıcalıkların kaldırılması, devletin kaynak dağıtımı ile ilgili kararlarında şeffaflık, devlet alım kontratlarında rekabetin sağlanması, bölgesel mevzuatın federal yasa ve mevzuatla uyumlu hale getirilmesi, zarar eden firmaların iflasının kolaylaştırılması, firma kuruluş ve yatırım projeleri onay prosedürlerinin kolaylaştırılması, lisansların azaltılması, yasaların yorumunda standartlaşmaya gidilmesi, Uluslararası Muhasebe Standartlarının (IAS) yerleştirilmesi…

  • Mülkiyet haklarının korunması, firmalarda azınlık ortak haklarının güvenceye alınması…

  • Girişimciliği engelleyen bürokratik engellerin kaldırılması, firmaların kullanımındaki topraklar üzerinde mülkiyet hakkı tesis edebilmeleri,

  • Ekonominin dışa açık hale getirilmesi, tarife-dışı ticaret engellerinin tarifelerle yer değiştirmesi,tarifelerin giderek azaltılması,

  • Vergi,bütçe,banka ve hukuk reformlarının yapılması,

  • Yurt dışına sermaye kaçışının engellenmesi, bunun için offshore bölgeleri ile yapılan parasal işlemlerin sıkı kontrolü, ithalat ve ihracat kontratlarındaki fiyat farklılarına göz yumulmaması, ödenmeyen dış kredilerin takibi,

  • Devlette reform: İç ve dış güvenliği, sosyal, politik ve ekonomik stabiliteyi sağlayan ve garanti eden etkin bir devletin yaratılması,

  • Toplumun aktif kesimleri arasında, önerilen stratejinin başarıyla uygulanabilmesini olanaklı kılacak bir toplumsal sözleşmenin sağlanması,

  • Devletin görev ve harcamalarının küçültülmesi, üretime sübvansiyon sağlanmaması,

  • Merkez-Bölge ilişkilerinde, sorumluluklar ve yetkiler arasındaki asimetriyi ortadan kaldırmak suretiyle federalizmin kuvvetlendirilmesi.

Programa göre, strateji başarıyla uygulandığı taktirde Rusya'nın GSMH'sında yılda yüzde 5-6'lık bir büyüme sağlanabilecek, başka bir deyişle, Rusya'nın milli geliri 2010 yılına kadar yüzde 70 civarında artırılabilecektir. Yine, programa göre, eğer tersine, ülkede istikrarlı bir ekonomik büyümenin koşulları sağlanamaz ve mevcut ekonomik durum normalleştirilemezse, bu, sadece sosyal istikrar için bir tehdit değil, Rusya'nın bizzat bir devlet olarak varlığını sürdürebilmesi için de bir tehdit unsuru olacaktır.

 

Stratejik Araştırmalar Merkezi’nce hazırlanan bu ayrıntılı program aslında hükümet için hazırlanmış olmasına rağmen Başbakan M.Kasyanov tarafından çok sıcak karşılanmadı. Başbakan ''gerekirse hükümetimiz kendi programını yeniden yazar'' diyerek program hakkındaki olumsuz düşüncelerini belli etti. Bu konunun Haziran ayı içinde açıklığa kavuşması beklenmektedir.

 

Putin’in Hazar Havzası Politikası
 

V.Putin, 9 Ağustos 1999 tarihinde başbakan olarak göreve geldikten sonra Yeltsin döneminde dağılmaya yüz tutan BDT'nu yeniden canlandırmak ve bu eski Sovyetler Birliği cumhuriyetlerini yeniden Rusya'nın nüfuz alanı içine sokmak için çok aktif bir politika başlattı. Geçen sonbahar aylarında bu ülkeleri ziyaret ederek onlarla askeri ve ekonomik alanlarda çeşitli anlaşmalar imzaladı. Putin'in BDT politikasının önemli bir parçasını Hazar havzası ile ilgili konular, yani, Türkmen doğalgazı, bu bölgedeki petrol ve gaz boru hatları projeleri oluşturmaktadır.

 

a) Türkmen Doğalgazı
 

Yeltsin döneminde bu bölgedeki Rus çıkarlarının iyi korunamadığına inanan Putin, işe Türkmen doğalgazı ile başladı. Geçen Aralık ayında Gazprom Türkmenistan'la 2000 yılı için 20 milyar m3 'lük bir gaz alımı anlaşması imzaladı.1000 m3 gaz için 36 dolar olarak belirlenen fiyatın yarısının nakit, yarısının Rus malları ile ödenmesi öngörüldü. Aralık ayındaki bu görüşmelerde, ileride daha uzun vadeli ve daha büyük miktarları içeren bir gaz anlaşması imzalamak için tarafların görüşmeleri sürdürmesi kararlaştırıldı. Bu görüşmeler sonucunu verdi ve V.Putin'in 18-19 Mayıs 2000 tarihlerinde Özbekistan ve Türkmenistan'a yaptığı ziyaret sırasında taraflar fiyat dışındaki konularda ilke anlaşmasına ulaştılar. Buna göre, Türkmenistan Rusya'ya sattığı gazı her yıl 10 milyar m3 artırarak, gelecek 5 yıl içinde 50-60 milyar m3 'e çıkaracaktır. 30 yıl gibi çok uzun bir dönemi kapsayan anlaşmada fiyat konusunun daha sonraki görüşmelerde çözüleceği ifade edildi. Sızan bilgilere göre, Türkmenistan yarısı nakit, yarısı barter olmak üzere bin metreküp için 42 dolar istemekte, Rusya ise şimdilik 32 dolarda israr etmektedir.

 

Türkmenistan'ın 1999 yılındaki doğalgaz üretiminin 22.9 milyar m3 olduğunu dikkate alırsak, Rus-Türkmen anlaşmasının, 30 milyar m3 /yıl kapasiteli Trans-Hazar gaz boru hattı projesini tamamen devre-dışı bırakmasa bile büyük ölçüde riske soktuğu açıktır. Gerçi, Türkmen Petrol ve Gaz Bakanı Recepbay Arazov'un daha önce açıkladığı programa göre, Türkmenistan, doğalgaz üretimini 2005 yılına kadar 85 milyar m3'e, 2010 yılına kadar da 120 milyar m3'e çıkarmayı planlamaktadır. Ancak, Türkmenistan'ın gaz üretimini 4-5 yıl içinde Sovyet dönemindeki eski düzeyine (80 milyar m3) çıkarabilmesi için gerekli büyük yatırımların finansmanını hangi kaynakla karşılayacağı sorusu yanıtsız kalmaktadır.

 

Putin ve diğer Rus yetkilileri özellikle Bakü-Ceyhan boru hattı projesine karşı olmadıklarını zaman zaman söyleseler de, ABD'nin, Hazar havzasının doğal zenginliklerinin Rusya'yı dışlayarak uluslararası pazarlara doğrudan ulaştırılması politikasını kabul etmeyeceklerini her platformda yinelemektedirler. Türkmen gazı anlaşması büyük ölçüde bu stratejik oyunun bir hamlesi olarak değerlendirilmelidir.

 

b) Hazar Petrol Konsorsiyumu: KNK
 

Putin'in Hazar havzasına yönelik başka bir adımını, üç büyük Rus firmasının, Gazprom, LUKoil ve Yukos 'un Hazar denizinin Rusya'ya ait kısmındaki petrol ve doğalgaz yataklarını geliştirmek üzere güçlü bir konsorsiyum tesis etmeleri oluşturuyor. KNK (Caspian Oil Co.) adı ile kurulan ve üç firmanın eşit paylara sahip olduğu yeni konsorsiyumun merkezi Astrakhan olacaktır. Bu bölgedeki yatakların geliştirilmesi hakkını LUKoil tek başına elinde bulunduruyordu. Ancak, yatırım ve risklerin büyüklüğü dikkate alınarak daha güçlü bir yapı yaratılmak istendiği sanılıyor. Öte yandan, LUKoil'in geçen Mart ayında Hazar denizinde keşfettiği büyük petrol yatağının kurulan konsorsiyumun faaliyet alanı dışında tutulacağı bildiriliyor.

 

c) Hazar Özel Temsilcisi:
 

Konsorsiyumun kuruluşuna paralel diğer bir gelişme, V.Putin'in, eski Yakıt ve Enerji Bakanı Viktor Kalyuzhny'yi Rusya Devlet Başkanı Hazar Havzası Özel Temsilcisi olarak ataması oldu. Başbakan Yardımcısı Viktor Khristenko, yeni Enerji Bakanı Aleksandr Gavrin'in Bakanlığa tanıtılması amacıyla 25 Mayıs günü yapılan toplantıda Putin'in bu yeni atamasını kamuoyuna duyurdu. Kalyuzhny ise, aynı toplantıda,''Rusya'nın Hazar'daki politik rolü artırılmalıdır'' diyerek Putin'in bu bölge ile ilgili hedefini açıklamış oldu.

 

d) Kazakistan Doğalgaz Pazarı:
 

Putin'in Orta Asya ülkelerinin enerji kaynaklarına ilgisi Türkmen gazı ve boru hatları projeleri ile sınırlı kalmıyor. Kazakistan'ın doğalgaz pazarı da hedeflerden birini oluşturuyor. Rusya'nın doğalgaz tekeli Gazprom, Kazakistan'ın gazdan sorumlu devlet firması KazTransGas ile, Kazakistan'ın gaz yataklarını işletmek, gaz dağıtımını ve ihracını gerçekleştirmek üzere ortak bir firma kuruyor. Kazakistan, ülkesinde gaz üretim, dağıtım ve ihracı işini 1996 yılında yapılan anlaşma ile Belçika firması Tractebel'e bırakmıştı.

 

Ancak, hükümetle Tractebel arasında gaz tarifeleri konusunda ortaya çıkan anlaşmazlığın çözülememesi üzerine, Belçika firması, tüm aktiflerini 100 milyon dolar karşılığında KazTransGas'a devrederek ülkeyi terk etme kararı aldı. Böylece Tractebel'den boşalan yeri Gazprom dolduracak. Gazprom Başkanı Rem Vyakhirev, Kazakistan yetkilileriyle ilkeler üzerinde anlaştıklarını, kurulacak ortak firma için sadece gerekli dokümanların hazırlanması işinin kaldığını belirtti. Vyakhirev, ortak şirkette çoğunluk hissesinin Kazakistan devletine ait olacağını da vurguladı.

 

BDT Gümrük Birliği: Minsk Zirvesi
 

V.Putin 7 Mayıs yemin töreninin ardından gerçekleştirdiği Özbekistan ve Türkmenistan ziyaretlerinden hemen sonra BDT ülkeleri ile ilişkileri pekiştirme girişimlerini sürdürerek gümrük birliğine dahil beş BDT ülkesini Minsk'de bir araya getirdi. Beş BDT ülkesinin, Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın 6 yıl önce oluşturdukları gümrük birliğinin Minsk zirvesinde, ortak tarife ve taşıma maliyetleri tesbiti, vergilerin orijin ülkede değil destinasyon ülkesinde ödenmesi gibi somut konular üzerinde anlaşma sağlanamamasına rağmen, birliğin daha kapsamlı yeni bir niteliğe kavuşturulması yönünde temel bir karar alındı. Buna göre, Ekim ayında gerçekleştirilecek yeni toplantıya kadar gerekli hazırlık çalışmaları yapılacak ve organizasyon, AB'i model alınarak, Avrasya Gümrük Birliği adı altında, yeniden hukuki bir statüye kavuşturulacaktır. Yeni organizasyonun amacı, üye ülkeler arasında ortak bir gümrük, tarife ve vergi politikası oluşturmak ve üçüncü ülkelere karşı ortak politikalar uygulamayı sağlamak olarak belirlendi. Birliğin başkanlığına yeniden seçilen Kazakistan Devlet Bakanı Nursultan Nazarbayev, ''gümrük birliği şu anda belki diğer BDT ülkeleri için cazip gözükmeyebilir, ama, gümrük birliğini düşünce biçimimizinin doğal bir parçası haline getirebilirsek diğer ülkeler de bize gelir'' dedi.

 

Minsk gümrük birliği zirvesinin ardından birliğe üye beş ülkeye Ermenistan'ın da katılımıyla BDT Kollektif Güvenlik Konseyinin toplantısı yapıldı. 1992 Taşkent anlaşmasıyla kurulan kollektif güvenlik sistemine Moldova, Ukrayna ve Türkmenistan üye olmamış, Azerbaycan, Özbekistan ve Gürcistan ise daha sonra ittifaktan çekilmişlerdi. Şimdi radikal islamcılara karşı sınırlarını korumakta zorlanan ve Rusya ile savunma işbirliğine yönelen Özbekistan'ın yeniden ortak güvenlik şemsiyesi altına girebileceği söyleniyor.

 

Rusya Ekonomisindeki Gelişmeler
 

Rusya ekonomisi 1998 devalüasyonu ve yüksek petrol ve metal fiyatlarının etkisinde canlanmasını sürdürüyor. 1999 yılının ilk çeyreğinde yüzde -2.8 oranında küçülen Rusya ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 6.0-7.0 civarında bir büyüme gerçekleştirdi. Rusya ekonomisinin yılın ilk aylarına ait performansı şöyle oldu:

 

 

Rusya Ekonomisinin 2000 / I.Çeyrek Performansı:
 

 

2000/I.Çeyrek

1999/I.Çeyrek

GSMH (milyar rbl.)

1,260.2

836.6

GSMH (reel değişme,%)

6.0-7.0

-2.8

Sanayi Üretimi (yıllık bazda % reel değişme)

13.7(Şubat) 9.6 (Mart)

1.4 (Mart)

İşsizlik Oranı (%)

12.3 (Mart)

 

İhracat (milyar $)

22.7

14.8

İthalat (milyar $)

7.3

6.9

Dış Ticaret Fazlası (milyar $)

15.4

7.9

Tüketici Fiyatları (%)

22.5 (Mart)

107.6 (Mart)

Para Arzı: M2 (yıllık artış,%)

56.6 (1 Mart )

 

MB Rezervleri (milyar $)

17.6 (5 Mayıs)

16.0 (5 Mayıs)

Bütçe Fazlası(Açığı) (milyar rbl.)

6.3 (%0.5)a

-20.6 (e.e.)

Faiz-dışı Bütçe Fazlası (milyar rbl.)

46.7 (%3.7)a

e.e.

Bütçe Gelirleri (milyar rbl.)

221.8 (%17.6)a

89.2 (%11.0)a

Bütçe Harcamaları (milyar rbl.)

215.6 (%17.1)a

109.8 (e.e.)

Toplam Borç Servisi (milyar rbl.)

40.4 15.6 (iç borç) 24.8 (dış borç)

e.e.

Resmi Kur (1 $:Rbl.)

28.30 (15 Mayıs)

 

a GSMH'ya oranı.

e.e.:elde edilemedi.

 

Kaynak: RF resmi istatistik kaynakları,Maliye Bakanlığı,Merkez Bankası ve diğer kamu kuruluşlarına ait veriler.Derleyen:Reuters BB,12 ve 15 Mayıs 2000.

 

Rusya ekonomisinde 1999'un ikinci yarısından itibaren başlayan büyüme eğilimi bu yılın ilk çeyreğinde de tüm hızıyla sürmektedir. Tablodan izleneceği üzere,sanayi üretimi Şubat ayında yüzde 13.7, Mart ayında ise yüzde 9.6 oranında arttı. Geçen yıl yüzde 36.5 düzeyinde gerçekleşen enflasyon bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 22.5'e geriledi. Yılın ilk çeyreğinde ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 53.1 artarken, ithalat sadece yüzde 5.6 oranında bir artış gösterdi. Bunun sonucu olarak, yılın ilk 3 ayında 15.4 milyar dolarlık bir dış ticaret fazlası sağlanmış oldu. Büyük miktardaki dış ticaret fazlası MB'nın uluslararası rezervlerinin de artmasını sağladı. Yılın başında (7 Ocak)12.3 milyar dolar olan uluslararası rezervler 4 ay içerisinde yüzde 43 artarak 17.6 milyar dolara yükseldi. Öte yandan, vergi toplamada önemli ilerlemeler kaydedildi.1999 yılında bütçe gelirlerinin GSMH'ya oranı yüzde 11'de kalmışken bu yılın ilk 3 ayında bu oran yüzde 17.6'ya ulaştı. Bunun sonucu olarak, GSMH'nın yüzde 0.5'i oranında bir bütçe fazlası, yüzde 3.7 oranında da faiz-dışı bütçe fazlası elde edildi. Rusya ekonomisindeki bu canlanmanın temelinde petrol ve metal fiyatlarının uluslararası piyasalarda devam eden yüksek seyri ve 1998 krizinden sonra gerçekleştirilen büyük devalüasyonun Rus sanayi üzerindeki olumlu etkileri yatmaktadır. Rusya ekonomisinin 2000 yılında yüzde 4.5-5.0 oranında bir büyüme hızı göstereceği tahmin ediliyor.