-
Çerkesler, o günden bu güne
yaşadıkları tüm coğrafyalarda yanyana oldukları
insanlarla birlikte hareket ettiler.
Çerkesler, Anzavur da oldu, Ethem
de oldu, Rauf Orbay da.
-
Öte yandan orada bulunan
cumhuriyetler, parlamentolarında diasporadaki
Çerkeslerin anavatan topraklarına dönmeleri
halinde vatandaşlık hakkı verme kararı aldılar.
Üstelik bu kararı Rusya Federasyonu da tanıdı ve
Rusya geçtiğimiz yıllarda Yeltsin aracılığıyla
sürgüne gönderilen Çerkes halklarından özür
dileyerek, onların isterlerse anavatan
topraklarına dönebileceklerini deklare etti.
-
Sayın Hakkı Devrim, uzmanlık
konunuzla ilgili önemli bir hatırlatma: Çerkez
değil, Çerkes.
Sayın Hakkı Devrim
Radikal
Gazetesi
19 Nisan Çarşamba günkü köşenizde yer
alan “Sağcı ve Solcu Çerkezler”(*) başlıklı yazınızda
sözünü ettiğiniz toplantıyı düzenleyenler olarak bazı
açıklamalarda bulunma gereği duyuyoruz.
DEMOKRATİK ÇERKES PLATFORMU tarafından
organize edilen “Avrupa Birliği, Demokratikleşme,
Azınlıklar ve Çerkesler” konulu interaktif toplantıya
Etyen Mahçupyan’ın yanı sıra, eski diplomatlardan
Sinan Ülgen, Avrupa Gençlik Parlamentosu’ndan Cem Azak
ile Kafkas Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Kafkas
İşadamları Derneği Başkanı Cihan Candemir konuşmacı
olarak katıldılar.Toplantıyı yaklaşık 200 Çerkes
izledi.
Etyen Mahçupyan ile Taha Kıvanç’ın
aralarında geçen ve sizin yazınıza da konu olan “Sağcı
ve Solcu Çerkesler “ yaklaşımı gerçeklerle
örtüşmemektedir. Çünkü anavatan Kafkasya’ya dönmek
isteyenlerin solcu, kalmak isteyenlerin de sağcı
olduğunu söylemek çok büyük bir yanılgı. Aslında bu
yanılgının Taha Kıvanç ile Etyen Mahçupyan arasındaki
bir yanlış anlamadan kaynaklandığını düşünüyoruz.
Ancak yazınızdaki alaycı usluba ve bu tarzı seçmenize
neden olan genel yaklaşımınıza kırıldığımızı da
belirtmek istiyoruz.
Kafkasya’nın otokton (yerli) halkı olan
Çerkesler, sizin de bildiğiniz gibi uzun süren
savaşlar sonucunda trajik bir biçimde yaşadıkları
topraklardan sürüldüler.
Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde
çeşitli bölgelere yerleştirilen Çerkesler, o günden bu
güne yaşadıkları tüm coğrafyalarda yanyana oldukları
insanlarla birlikte hareket ettiler. Çerkesler,
Anzavur da oldu, Ethem de oldu, Rauf Orbay da. Hiçbir
zaman ayrılıkçı bir düşünce taşımadılar. Çok
kültürlülüğü savunurken bile, amaçladıkları toplumsal
barışa katkıydı.
Çerkesler
şimdi, Avrupa Birliği süreci ile ivme kazanan
demokratikleşmeyle birlikte, Kopenhag Kriterleri,
Paris Şartı, Helsinki Belgesi vb. uluslararası
anlaşmalar çerçevesindeki olası konumlarını merak
ediyor ve ne yapılması gerektiğini tartışıyorlar.
Tartışılan konular arasında Kuzey Kafkasya’daki Çerkes
cumhuriyetlerinde yaşayabilme seçeneğini elde etmeye
yönelik ÇİFTE VATANDAŞLIK HAKKI da var.
Öte yandan orada bulunan cumhuriyetler,
parlamentolarında diasporadaki Çerkeslerin anavatan
topraklarına dönmeleri halinde vatandaşlık hakkı verme
kararı aldılar. Üstelik bu kararı Rusya Federasyonu da
tanıdı ve Rusya geçtiğimiz yıllarda Yeltsin
aracılığıyla sürgüne gönderilen Çerkes halklarından
özür dileyerek, onların isterlerse anavatan
topraklarına dönebileceklerini deklare etti.
Türkiye şüphesiz ki sizin olduğu kadar,
1864 den beri bu topraklarda yaşayan, bu topraklar
uğruna savaşan, Türkiye Cumhuriyetindeki tüm diğer
insanlar gibi vatandaş olmanın gereklerini yerine
getiren Çerkeslerin de vatanıdır. Hepsi sürgünden
sonra yerleştikleri bu topraklara gönülden bağlılar.
Çerkesler, Türkiye’de hem birey olarak kendi kültürel
kimliklerini, dillerini korumak isterken, hem de
gelecekte kendilerinin ve çocuklarının anavatan
topraklarında yaşayabilme seçeneğinin bulunmasını
istiyorlar. Bu isteğin Almanya, Bulgaristan ve
Yunanistan’daki Türklerin kültürel kimlik ve çifte
vatandaşlık taleplerinden hiçbir farklı yanı yok. Bu
haklı talebi “aklınızdan ‘Daha daha, başka gidecekler
de var mıymış?’ sualinin geçtiğini tahmin
edebiliyorum…Varsa diğer niyetlenenleri de öbür fikir
adamları yazar onlardan öğreniriz”diye alaycı bir
üslupla ele almanız bizi şaşırttı. Konuyu böyle
algılamanız, tuhaf ama bize “Ya sev ya da terket“
sloganını hatırlattı. Özetle DEMOKRATİK ÇERKES
PLATFORMU olarak bizler, doğal olanı yapmayı
sürdüreceğiz ve tüm Türkiye kamuoyu önünde bu
tartışmayı gündemde tutacağız.
Saygılarımızla.
DEMOKRATİK ÇERKES PLATFORMU
(*) Uzmanlık konunuzla ilgili
önemli bir hatırlatma: Çerkez değil, Çerkes.
|